Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26. March 2016, 12:03 AM   #10
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Bakara Suresi

29 O, yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için oluşturandır. Sonra da O, semaya egemenlik kurdu, onları yedi gök olarak düzenledi. O, her şeyi en iyi bilendir.

30 Ve bir zaman Rabbin, doğadaki güçlere, “Şüphesiz Ben, yeryüzünde bir halîfe getiren Zatım” demişti. Doğadaki güçler, “Orada bozgunculuk yapan, kan döken birisini mi yapacaksın?
Oysa biz, Senin övgünle birlikte tüm noksanlıklardan arındırıyoruz ve Senin tertemiz; her türlü kötülük ve eksiklikten uzak olduğunu haykırıyoruz” demişlerdi. Senin Rabbin, “Ben sizin bilmediğiniz şeyleri çok iyi bilirim” demişti.

31 Ve senin Rabbin, Âdem'e o isimlerin tümünü öğretti. Sonra hepsini doğadaki güçlere sundu ve “Hadi, haber verin Bana şunların isimlerini, eğer doğru kimseler iseniz” dedi.

32 Doğadaki güçler, dediler ki: “Sen her türlü noksanlıktan arınıksın! Senin, bize öğretmiş olduğunun dışında bizim için bilgi diye bir şey yoktur. Şüphesiz Sen, en iyi bilenin, en iyi yasa koyanın ta kendisisin.”

33 Senin Rabbin dedi ki: “Ey Âdem! Haber ver onlara, onların adlarını.” Sonra da Âdem onlara, onların adlarını haber verince, senin Rabbin, “Dememiş miydim Ben size! Şüphesiz Ben, göklerin ve yerin görülmeyenini, duyulmayanını, sezilmeyenini, geçmişi, geleceği bilirim. Ve Ben, sizin açığa vurduklarınızı ve sakladıklarınızı bilirim” dedi.

34 Ve hani Biz, doğadaki güçlere, “Âdem'e boyun eğip teslimiyet gösterin” demiştik de İblis/düşünce yetisi dışında doğadaki güçler hemen boyun eğip teslimiyet göstermişti. İblis yan çizdi, büyüklendi. Ve o, her şeyi bilerek reddedenlerden idi.

35 Ve Biz, “Ey Âdem! Sen ve eşin cennette iskân ediniz/burayı yurt tutunuz, ikiniz de ondan dilediğiniz yerde bol bol nasiplenin ve şu girift şeye yaklaşmayın; mal/altın-gümüş tutkunu olmayın, yoksa kendi benliğine haksızlık edenlerden olursunuz” dedik.

36 Bunun üzerine şeytân; İblis/düşünce yetisi onları oradan kaydırdı, içinde bulundukları ortamdan çıkardı. Ve Biz, “Birbirinize düşman olarak inin, orada belirli bir vakte kadar sizin için bir karar yeri ve bir yararlanma vardır” dedik.


Ben bu ayetlerden şunu anlıyorum.

29 Yeryüzünde bir insan uygarlığı daha önce vardı ve yaşıyordu. Bunlar sonra uzaya açıldılar ve orada yedili düzende bir yönetim yada egemenlik oluşturdular.

30 İlk yaratılan Adem değil. Yeryüzünde daha önce yaşayan ve Halife sıfatına sahip bir yaratılmış var. Bunlar muhtemelen bir önceki ayette bahsedilenler. Önceki nesil yada yaratılanlar verilen imkanları ve yaratılış amaçlarını doğru kullanamadılar. Buna şahitlik edenler var. Ama bunun altında yatan bilgiye ve sebebe vakıf değiller.

31 Bu nedenle Adem prototipi öncekilere benzemiyen bir şekilde full donanımlı olarak yeniden yaratıldı. O tekamülün en son basamağı idi. Hatta mükemmel idi. Rabbin yarattığı Adem ile ne kadar gurur duyduğunu burada görüyoruz.

32 Zamana ve olaylara şahitlik edenler. Adem prototipinin mükemmelliğini görüp tasdik ettiler.

33 Adem donanımı gereği Rabbinin yarattıklarını en mükemmel şekli ile müşahade edebilen idi. Bunları görebiliyor, yorumlayabiliyor ve sonuçlar çıkarabiliyordu. Bu kabiliyeti yapılan demo sonrasında Rabb tarafından da tasdik edilip onaylatıldı.

34 Zamana ve olaylara şahitlik edenlerde, Adem'e verilen bilginin üstünlüğünü kabul ettiler. Saf bilgiden ve bilinçten oluşan Adem yaratılışı gereği sorgulama yeteneğine de sahipti. Bunu bilen ve gören İblis, yaratılışı gereği bunu bir eksiklik ve kusur olarak algılayıp sorun yaratacağını görerek itiraz etti.

35 Adem çift kutuplu yaratılmıştı. Tüm özellikler ve bilgi tek bir forumda değil ikili bir forumda Adem'de mevcuttu. (tıpkı bilgisayarlardaki "binary" ikili kodlar gibi) Bu özellikeri kullanacağı ve verimli olacağı bir alana ihtiyacı vardı. Belki de evren fabrikasında Rabbi adına çok önemli bir rol üstlenmişti. Belirlenen alan içinde serbestçe hareket etme özgürlüğü vardı. Ama "girift" olan bir alanı (Birbirinin içine girip karışmış, girişik, çapraşık) yani onun yaratılış amacına uymayan bir bilginin ve bilincin olduğu alanı müşahade etmeye ve anlamlandırmaya çalışması engellenmişti. Yoksa tıpkı yazılımında "bug" (hata) olan bir program gibi istenen sonucu vermekte sıkıntı yaşayacak ve kendi içinde karmaşaya neden olacaktı. Bu bilgi ve alan da "Nefs" dediğimiz olgu idi. Adem bunun ismini bildiği halde müşahade etmemişti.

36 İblis, Adem'in yaratılış amacına müdahalede bulunandır. (Bir bilgisayar yazılımına virüs bulaştıran gibi) Ademdeki bu durum ve karmaşa bulunduğu ortamda çözülebilecek bir sorun değildi. Bu yüzden ana alandan/levfi mafuzdan (main frame) ayırılıp yeryüzüne indirildi (download). Bu hatayı belirli bir zamana kadar çözmesi ve eski haline dönmesi için Adem'e zaman tanındı.

Bizler de Adem olgusunun yansımaları olarak asıl varoluş/yaratılış amacımızı bulmaya ve bu hatayı gidermeye çalışıyoruz. Neticede Bakara 28'de dediği şekli ile verilen süre içinde bunu başarırsak "Ona döndürüleceğiz", yani geri gideceğiz. Ama bunu yaparken o grift alan olgusu da (Nefs) bizimle beraber (yazılımdaki bir hata gibi) geldi ve onun da düzeltilmesi gerekiyor. Adem olgusunun yansıması olan insanlık, "Nesf" kavramını hala anlamlandırabilmiş değildir. Öyleki yaratılış amacını zaman zaman unutup sadece bu kavrama odaklanıyor ve görevi bilinçsiz olarak sabote ediyor.

Bu sebeple zaman zaman yaratılış amacının farkında olan bilinçler ve akıllar gerçekleri görmemizi sağlamak için bizleri uyarıyor.

Bu uyarıdaki en önemli etken olan Salat (eğitim) ve Dua (bilinci ve bilgiyi download edebilme) insan için, nefs kavramına karşı bir kalkan (Antivirüs) olarak dizayn edilmiş silahlar.

Eğer bunları toplum olarak yapılabilir ve başarılabilirsek işte o zaman görev tamamlanmış olacak ve "O'na döndüğümüzde" yaratılış amacımızı gerçekleştirmiş olacağız.

"Sıratel müstakim" yani dosdoğru yolda budur.

Tahammül edip okuyanlara teşekkür ederim.

Saygılarımla.
__________________
"Hayat bugündür. Emin olduğun tek hayat. Onu en iyi şekilde yaşa."
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla