Burnundan kıl aldırmayanlar, foyaları meydana çıkmasın diye etrafı ateist, falan filan pislikleri diye lekelemeye kalkıyor, has ateistlerin de ekmeklerine bal badem sürüyorlar.
Bakın ayetin çözümünü vereyim. Benim kadar, senin kadar onlar da bu çözümü okuyup, akıllarını çalıştırıyorlar. Çözüm şu:
1. lâ yahıllu.............. .......................... : helâl olmaz
2. leke..................... .......................... : sana, senin için
3. en nisâu............... .......................... : kadınlar
4. min ba'du........................................ : sonradan, bundan sonra
5. ve lâ.................... .......................... : ve yok, olmaz, değildir
6. en tebeddele.................. : bedel ile değiştirmek
7. bi-hinne.......................................... : onlar ile
8. min ezvâcin..................................... : zevcelerden, eşlerden
9. ve lev............................................. : ve şâyet, eğer, ise, olsa bile
10. a'cebe-ke ...................................... : senin hoşuna gitti
11. husnu-hunne.................................. : onların güzelliği, yani edinilecek karşılıklı menfaat.
12. illâ.............................................. .. : ancak, hariç
13. ma meleket................... : malik olduğu şey
14. yemînu-ke..................... : senin ellerin
15. ma meleket yeminu-ke.... : elinin altında olan şey
16. ve kânallâhu (ve kâne allâhu)............. : ve Allah ..... oldu, Allah (dır)
17. alâ............................................... ... : üzerine, ... e
18. kulli şey'in........................................ : her şey
19. rakîben........................................... . : murakabe ederek, denetleyerek
Eğer ayette bedel karşılığı zevcelerden/eşlerden birinin değiştirilmesinden bahsediliyorsa, kalkıp da burada geçen zevç kelimesine "karı" manası da verilirse, herkes o ateist dedikleri gibi düşünür. Sonra da kabahati kendinde arama, etrafı suçla!
Peygamber'in yalnızca erkek yönü düşünülür ve kadınlarla ilişkisi yalnızca "sex" üzerine kurulursa sapıtmak normaldir. Birazcık da O'nun Peygamber yönünü, Devlet Başkanı rolünü de tahayyül edebilseler ve bu yönleriyle de kadınlarla ilişkisi olabileceğini ve Arapça nikahlanma kelimesinin Türkçe karşılığının karı-koca hukuku yanında iş hukukunu da kapsayan bir mânâsının olduğunu kavrayabilseler iş düzelecek ama ; hayır. Çünkü dediğim dedik, öttürdüğüm vuvuzela.
Dediğim dedik uğruna Peygamberimizi çek eşli ve 33/52. ayetin ikinci kısmı ve 33/50. ayet ile kadın düşkünü yapma huyundan vaz geçerler inşallah
Çözümdeki ikinci renkli kısım da bir şey anlatıyor herhalde.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (7. December 2019 Saat 12:34 PM ) değiştirilmiştir.
|