Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28. May 2012, 09:22 PM   #2
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.015
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Haluk Kardeşim!

Allah razı olsun.Ne güzel demişsiniz ve okuyanları düşünmeye sevkettmişsiniz...


...

"Sizlere hatırlatacağım, aşağıda ki ayetler üzerinde de lütfen dikkatle düşünelim. Bakalım peygamberimiz onların verdiği örnekte olduğu gibi, hareket etmiş olabilir mi?

Bakara 120: Dinlerine uymadıkça Yahudiler de Hıristiyanlar da asla senden razı olmayacaklardır. De ki: Doğru yol, ancak Allah'ın yoludur. Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan, andolsun ki, Allah'tan sana ne bir dost ne de bir yardımcı vardır.

Aliimran 23: Şu kendilerine kitaptan bir pay verilmiş olanlara bak, aralarında hüküm vermesi için Allah'ın kitabına çağırılıyorlar da içlerinden bir zümre yüz çevirerek dönüp gidiyor.


Yukarıdaki iki ayet, sanırım her şeyi çok net anlatıyor. İki ayette geçen şu cümleler, içimize soktukları ve kendilerine delil gösterdikleri rivayeti nasılda doğrulamıyor, lütfen üzerinde dikkatle düşünelim.


—Sana gelen ilimden sonra onların arzularına uyacak olursan.

—Aralarında hüküm vermesi için Allah'ın kitabına çağırılıyorlar da

Allah elçisine, Yahudileri ve Hıristiyanları Kur’an a davet etmesini ve onunla hükmedilmesini apaçık söylediği halde, nasıl olurda rivayet hadiste örnek verdikleri gibi, Kur’an da hükmü çok farklı olan, o günkü Tevrat tın hükmüne uymasını ister Peygamberimiz? İşte bu ve buna benzer soruları artık, lütfen kendimize soralım ve inancımızı Kur’an ile sorgulayalım.


Peki, bizler hangi kitaplara inanıyoruz ve ardı sıra gidiyoruz, isterseniz hatırlayalım. Kur’an ın peşi sıramı, yoksa emin olmadığımız, Kur’an ın tek kelime dahi bahsetmediği rivayetlerin peşi sıra mı? Dün Yahudilerin ve Hıristiyanların yaptığı yanlışları, bugün biz Müslümanlar yaptığı o kadar açık anlaşıldığı halde düşünen, aklını kullanan, Kur’an ı rehber alan o kadar az Müslüman kalmış ki, söyleyecek söz bulamıyorum.



Allah elçisine Kur’an ı tebliğ etme, anlatma ve toplumu ikna etme görevi verdiyse, Kur’an ın hüküm vermediği hiç bir konuda, hüküm vermeyeceğinin, bilincinde olmalıyız. Allah elçisine verdiği görev ve sorumluluğu çok açık ve net vermiş, açıklamıştır. Bizler bunun dışına çıkarak, peygamberimize kendimizce yetkiler ve sorumluluklar vermemiz, bizleri yanlışa yönlendirecektir. Peygamberimiz Allah ın verdiği hükümlere göre, topluma hükmettiği sizce çok açık değil midir?


Yahudiler ve Hıristiyanlar, geçmişte yaptıkları yanlışlarına, düştüğü bataklığa ne yazık ki bizleri de çekmek istiyorlar. Bunu yaparken de içimize soktukları, bizlerin inandığı hurafe bilgilerden yararlanıyorlar. Gelin onların bataklığına girmeyelim ve onların oyunlarını bozalım. İçimize soktukları yanlış itikatlarımızı, yine FURKAN ile yani KUR’AN ile temizleyelim.


Elimizde açık, aydınlık ve yüce bir Kur an varken, bizlerin yaptığı bu yanlışlıklara, ne zaman son vereceğiz, bunun hesabını bugünden yapalım. Eğer hesabını yapmadan emaneti teslim edersek, şunu sakın unutmayalım, hesabın verileceği O çetin gün, Rabbin üzülen kulları arasında olacağımız çok açıktır.

Dilerim Allah ın halis kulları arasında oluruz. Yine dilerim sanıya değil, Furkan ın ipine sarılan, onu anlayarak okuyup, düşünerek hareket eden, imtihan olduğumuz bilincinde olan, Rabbin kullarından oluruz.

Saygılarımla Haluk GÜMÜŞTABAK"

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
Bilgi (2. June 2012), Miralay (30. May 2012)