Tekil Mesaj gösterimi
Alt 29. April 2011, 12:02 PM   #6
Derin Düşünce
Uzman Üye
 
Derin Düşünce - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Feb 2011
Bulunduğu yer: Bursa
Mesajlar: 120
Tesekkür: 413
79 Mesajina 268 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
Derin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud ofDerin Düşünce has much to be proud of
Standart

Pirim su konuda hemfikir olmalıyız. Mucize kavramı bilindigi uzere aciz bırakan anlamına geliyor, ve Kuranda mucize diye bir kavram gecmiyor. O ifadenin yerine (apacık deliller / ayatulbeyyinat ) kelimesi geciyor. Elbette Kuran kıssalarını Yahudiliğin ve bir kehanet dini olan Hrıstıyanlığın etkisinden kurtararak, bir "söz, akıl ve vicdan" kriterleri ile yeniden ele almak gerekmektedir. Bunun için kapsamlı çalışmalar yapılmasınada şiddetle ihtiyaç vardır. Dönemin kendi etkin tarihini, tanrı algısını, devlet yapısını, imparatorluk ve din telakkisini, teolojisini, jeopolitiğini, donemin simgelerini, yazma nüshalarını ve arkeolojik buluntularını iyice kritik etmek gerekir. Üzerine araştırma yapmadan hemen açıp Tevrattan nakiller yapmak dogru olmaz.

Bu kitabın bir amacı var. Bu kitap bize dogru ile yanlısı gosteriyor, bir ögüt bir hatırlatma. Kendisine uyanlar icin sifa ve kurtulus kaynagı. Üzerinde cok spekülasyon yapılıyor. Dogaldır cunku Allah; her okuyanın aynısını anlamasını istese idi, herkesin aynı seyi anlayacagı bir kitap gonderirdi. Goruluyor ki o bunu arzu etmedi. Herkes yasadıgı tarihe, cografyaya, kültüre, cevreye, egitimine gore farklı anlamlar cıkarmaktadır. Kimi musrikler ile ilgili ayeti okdugunda o devrin musriklerini dusunur, kimi o ayeti bulundugu cevredeki durumuna yorar, kimi ayeti ev halkı ile sınırlı tutar. Kuran direk kisinin yasantısına sesleniyor. Direk bana sesleniyor. Tabi ben senin gibi anlamayacagım. Diğeride benim gibi anlamayacak. Hem kitaba caglar ustu diyeceksiniz, hemde onu entegrizme alet edeceksiniz, olmaz boyle bir sey. Sınırları keskin cizgilerle cizilmis Ahkamın dısında kisiler nasıl anlıyorsa anlasın dogrudur. Kimsenin imanına mana bulmam ben. Benim itirazımın ozu Afyon din kavramı ile kastedilenin icine, kuran kıssalarını oldugu gibi anlayanlarında sokulmasıdır. Bunun dısında itirazım yoktur.

Yine İhsan hocanın yaklasımıyla konuya acıklık getireyim. Cunku tam burada kendisine tamamen katılıyorum, Asagı yukarı gorusu söyle idi :
Alıntı:

"Havarîler "Ey Meryem oğlu İsa, Rabbinden bize gökten bir sofra indirmesini isteyebilir misin?" diye sormuşlardı da " Eğer inanmış iseniz Allah'ın öfkesini çekmekten sakının" diye cevaplamıştı. Onlar "Biz istiyoruz ki ondan yiyelim, kalplerimiz tatmin olsun da senin bize doğru söylediğini bilelim ve ona tanıklık yapanlardan olalım" demişlerdi. Bunun üzerine Meryem oğlu İsa "Allahım! Ey bizim yegane Rabbimiz! Bize gökten bir sofra indir. Bizim için, bütün zamanlar boyunca bir ziyafet ve kudretinden bir işaret olsun. Bizleri rızıklandır. Sen rızık verenlerin en hayırlısısın" demişti. Allah da "BEN ONU SİZE İNDİRİP DURMAKTAYIM. Artık bundan sonra içinizden kim kâfirlik ederse ona dünyada hiç kimseye vermeyeceğim bir azap ile karşılık veririm." demişti." (5/112-115).


Bak mucize isteyenlere asıl mucizenin ne oldugu acıkca beyan ediliyor. Siz gökten sofra indirilmesini istiyorsunuz. Oysa Allah zaten sürekli olarak o sofrayı indirip durmakta… Yeryüzünden biten bitkiler, akan sular, ağaçlar, meyveler, tarlalardan çıkardığınız ürünler, değirmenlerde öğüttünüz unlar hepsi ne ile oluyor sanıyorsunuz? Gökten inen su olmasa, ekip biçtiğiniz toprak, ısındığınız ateş, soluduğunuz hava olmasa, bunlarla ürünler yetişmese ne ile doyacaksınız? Bütün bu rızıklar, Allah'ın tabiat sofrasında zaten sizin için üretilip duruluyor. Tabiatı sizin için sofra kılan, sizi onunla besleyip yaşatan zaten Allah değil midir? İşte bu bütün zamanlar boyunca Allah'tan size inen bir ziyafettir, kudretinin nişanesidir. Şimdi bunu görmeyip hangi mantıkla gökten tepsi içinde sofra indirilmesini bekliyorsunuz?" şeklinde olur.

Mucize güneşin tutulması değil, güneşin bizzat kendisidir.
Mucize ayın yarılması değil, ayın bizzat kendisidir.
Mucize yıldızlardan fal bakmak değil, yıldızların bizzat kendisidir.
Neden başımızı kaldırıp her gün doğan güneşe, her gece görünen mehtaba, her mahtablı geceyi süsleyen yıldızlara bakmıyoruz?
Mucize gösterilip duruluyor, görmüyor muyuz?
"Ne var ki bunlarda, hiçbir şey göremiyoruz, her şey gayet normal. Olağandışılık yok mu olağandışılık?" mı diyorsunuz?
Eğer derinden bakabilsek, sadece bakmayıp görebilsek, Hz. Peygamber'in dediği gibi vallahi az güler çok ağlardık.
Mucize, kehanet, sır, gizem, tütsü, tılsım mı arıyorsunuz?

"Karşılarında okunup duran, sevgi ve merhamet kaynağı kitabı sana indirmemiz yetmedi mi?" (29/51)


Muhabbetle.
__________________
Rabbim! ilmimizi, anlayışımızı, imanımızi ve sıdk üzere yakinimizi çoğalt! Rabbim! gerçeğe erdirdikten sonra kalplerimizi o gerçekten saptırma; bize indinden rahmet bağışla; kesinlikle sen sonsuz bağışlarda bulunansın. Rabbim! Dünyada ve ahirette sen bizim velimizsin. Bizim canımızi müslüman olarak al ve bizi iyilere kat. Rabbim! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında en iyi sen hükmedersin. Rabbimiz bizi, suan üzerinde bulundugumuzdan daha doğru olana ulaştır.

Konu Derin Düşünce tarafından (29. April 2011 Saat 12:40 PM ) değiştirilmiştir.
Derin Düşünce isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
Derin Düşünce Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
Anonymous (30. April 2011), Barış (2. May 2011), Miralay (29. April 2011)