Tekil Mesaj gösterimi
Alt 6. September 2010, 11:03 AM   #10
pramid
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2010
Mesajlar: 764
Tesekkür: 191
507 Mesajina 1.128 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
pramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud ofpramid has much to be proud of
Standart

değerli arkadaşım. "rabbimiz ilmimizi artırsın."taha suresi-114

kasıt aramadığını biliyorum. bu kuranı en iyi şekilde anlamanın yolu arapçayı iyi bilmekten geçmektedir.(taha 2-3, ta-ha 113-114) bu kuranın sıralaması çokda fazla önem arz etmemektedir. ayetlerin inişi ihtiyaca göre, soru sorulması vb. nedenler ile inmiştir. ama bazı alimlerin görüşleri vardır. aşağıda bahsi geçecek.mesele emirlere uymak olup; allahın, bu kuranı nüzul(furkan-32) ve tertil (müddessir-4) ile indirmesi aşikardır.

FURKÂN SÛRESİ

27. O gün zalim kimse, (çaresizlik içinde) ellerini ısırıp şöyle
diyecektir: “Ne olurdu ben de peygamberle beraber aynı
yolu tutsaydım!”


28. “Yazıklar olsun bana, keşke falanı dost edinmeseydim!”


29. “Andolsun, Kur’an bana geldikten sonra beni ondan o
saptırdı. Zaten şeytan insanı yardımcısız bırakıverir.”


30. Peygamber, “Ey Rabbim! Kavmim şu Kur’an’ı (mehcur)
Terkedilmiş bir şey haline getirdi” dedi.


31. Biz, işte böyle, her peygamber için suçlulardan bir düşman
yarattık. Yol gösterici ve yardım edici olarak Rabbin yeter.


32. İnkar edenler, “Kur’an ona bir defada toptan indirilseydi ya!” dediler. Biz Kur’an’la senin kalbini pekiştirmek için onu böyle kısım kısım indirdik ve onu ağır ağır okuduk.2

"Mehcur tutmak" iki anlama gelir birisi terkedip uzak durmak, onunla amel etmemektir. Zira bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: "Her kim de Kur'ân'ı öğrenir de ilgilenmez ve bakmazsa; kıyamet günü gelir, yakasına sarılır 'ya Rab! Bu kulun beni mehcûr tuttu (beni terkedip uzak kaldı, benimle amel etmedi), benimle arasında hüküm ver' der." Diğer anlamı ise; hakkında saçma sapan konuştular, evvelkilerin uydurma masalları dediler, demektir. Peygamberin bu şekilde şikayetini söylemek büyük bir tehdittir. Çünkü peygamberler kavmini Allah'a şikayet ettikleri zaman haklarında azab çabuklaştırılmış olur.
Rasul kıyamette, Allah’a kendinden sonraki dönemde Kuranın mehcur (değersiz bir şey,terk edilmiş) ittihaz edildiğini söylüyor.(Yani İnsanlar Kurana göre yaşamıyor, ama Kuranı da tam olarak terk etmiyor. İşine geleni alıyor işine gelmeyeni terk ediyor.) Böyle yapanların günahkar olduğu söylenmekte. Doğru yolun bulunmasında yol gösterici olan Allah, Kuranı yaşama geçirmenin aşama aşama olacağını söylüyor. Günümüzde de bu kitabı bir anda insanların hayatına sokmak isteyen kimseler mevcut olup bu yanlış bir yöntemdir. Önce kalplere iman yerleşir, ahiret inancı sağlamlaşır ki bu sağlamlaşma mekki sureler ile olacaktır, daha sonra ibadet ve hüküm ayetleri hayatımıza geçirilmelidir. Şu da unutulmamalıdır ki günümüzde bu kuran bir bütündür. İbadetlerimizi yapmalıyız zira dini yayma ve açıklamada bu yöntemleri kullanmamız gerekmektedir.
Bütün peygamberler Allah katındaki tek din ilan islamı tebliğ etmişlerdir. Hz. İsa, Hz. Musa ve Kardeşine inanalar da müslümanlardı ve İslam üzere idiler. Din geldikten sonra insanlar, ihtiras ve aşırılıklarından dolayı ayrılığa düşüp dinlerini bozdular. Sonrasında gelen peygamberlerde insanların bozmuş olduğu dini düzelttiler. Bizlerde Kitap verilmiş insanlar olarak, günümüzde de aynı bozulmalar, dinde ayrışma ve aşırılıklar ile karşı karşıyayız. Bizim üzerimize düşen görev ise Allahın bizden almış olduğu misakı yerine getirmektir.


Bazı Alimlerin görüşü ise

İbnu'l-Enbârî (01.328/ 940)'dir. Ona göre sûreler genellikle meydana gelen bir hâdise, âyetler de soru soran*lara cevap vermek üzere nazil oluyordu. Cebrail vahiy getirdiği zaman



Bu görüşte olan âlimlerden biri, İbnu'l-Enbârî (01.328/ 940)'dir. Ona göre sûreler genellikle meydana gelen bir hâdise, âyetler de soru soran*lara cevap vermek üzere nazil oluyordu. Cebrail vahiy getirdiği zaman


Hz- Peygamber'e her sûrenin yerini bildirirdi. Sûrelerin tertibi de, âyet ve harflerin tertibi gibiydi. Bunların hepsi de Nebi (sav) tarafından yapılıyordu. Bu yüzden kim bir sûreyi öne alır yahut geriye bırakırsa Kur'ân'm tertibini bozmuş olur[ez-Zerkeşî, el-Burhân, I, 260; es-Suyûtî, el-İtkân, I, 82-83.].


en-Nehhâs (öl.338/949) da şunları söyler: "Bu hususta tercih edilen görüş, sûre tertibinin bizzat Resûlullah Muhammed (sav) tarafından ya*pılmış olmasıdır"[ez-Zerkeşî, el-Burhân, I, 258; es-Suyûtî, el-İtkân, I, 83.].


el-Kirmânî (öl.502/1108)'nin görüşü de şöyledir: "Eğer iniş açısından Bakara Sûresi, Kur'ân'm ilk sûresi değildir denilirse, ben de derim ki, Kur'ân'ın ilk sûresi, Fatiha Sûresi'dir. Sonra Bakara, ÂI-i İmrân ve Nisa olmak üzere bugünkü tertipde devam etmektedir. Allah Taâlâ tarafından Levh-i mahfûz'a böyle yazılmıştır. Hz. Peygamber her sene nazil olan âyetleri bu tertip üzere Cebrail (as)'e arzetmiş, vefatından önceki Ramazan ayında da söz konusu arza iki kere vuku bulmuştur[El-Kirmani el-Burhan fi tevcihi müteşabihi’l-Kuran (thk Abdulkadir Ahmed Atâ), 5 ].


Sûre tertibinin tevkifîliğini savununanlardan birisi de el-Âlûsî (öl.l270/1853)'dir. Ona göre de Resûlullah (sav) âyet ve sûrelerin yerle*rini ya bizzat açıklayarak ya da işaret yoluyla bildiriyordu. Sahabe de bu tertip üzere icmâ etmişti[el-Alûsî, Rûhu'l-me'ânî, Bulak 1301, I, 27.].



Alak Suresi

1,2. Yaratan Rabbinin adıyla yüklen (oku, anlat)! O, insanı “alak” dan yarattı.


3. Yüklen(oku,anlat)! Senin Rabbin ikram edendir. (Bu yüklendiğin görevin karşılığını verendir.)


4,5. O, kalemle yazmayı öğretendir, insana bilmediğini öğretendir.2

Ümmi(okuma bilmeyen) bir peygambere oku denmez. Bizler okuma eylemini yazılmış bir yazıyı okumada kullanmaktayız. Okutmak Allaha ait.(Ala Suresi – 6’e bak). Ayrıca Okumaya başlamış bir insana tekrar oku denmez.ِ..قْرأOkumak, yüklenmek, devenin doğurmak üzere yüklenmesi, karşıdan bir şey almak, kabullenmek, aktarmak için almak, anlamlarındadır. İnsan bir bilgiyi karşıdan bir yerden okuduğu zaman o bilgiyi hafızasına yüklenmiş, kabul etmiş, okuduğu yazıyı toplamış ve okumuş olmaktadır.ayetlerin okunması “tela”, Kuranın ve amel defterinin okunması ise “ikra” olarak kuranda geçmektedir.
فَإِن كُنتَ فِي شَكٍّ مِّمَّا أَنزَلْنَا إِلَيْكَ فَاسْأَلِ الَّذِينَ يَقْرَؤُونَ الْكِتَابَ مِن قَبْلِكَ لَقَدْ
جَاءكَ الْحَقُّ مِن رَّبِّكَ فَلاَ تَكُونَنَّ مِنَ الْمُمْتَرِينَ
Şimdi şu sana indirdiğimiz şeylerde faraza şüphe edecek olursan, senden önce kitap okuyanlara(kitaptan sorumlu olanlara) sor! Andolsun ki, sana Rabbinden gerçek geldi, sakın şüphe edenlerden olma! YÛNUS – 94

فَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرْآنَ فَاسْتَعِذْ بِاللّهِ مِنَ الشَّيْطَانِ الرَّجِيمِ
Şimdi, Kur'an okuduğun vakit, önce o kovulmuş şeytandan Allah'a sığın! NAHL – 98

اقْرَأْ كَتَابَكَ كَفَى بِنَفْسِكَ الْيَوْمَ عَلَيْكَ حَسِيبً
Oku kitabını! Hesap görücü olarak bugün sana nefsin yeter! İSRÂ – 14

وَإِذَا قَرَأْتَ الْقُرآنَ جَعَلْنَا بَيْنَكَ وَبَيْنَ الَّذِينَ لاَ يُؤْمِنُونَ بِالآخِرَةِ حِجَابًا مَّسْتُورًا
Bir de sen Kur'anı kıraet ettiğin vakıt biz seninle Âhırete inanmıyanların arasına görünmez bir hıcab(gizli perde) çekeriz. İSRÂ – 45


يَوْمَ نَدْعُو كُلَّ أُنَاسٍ بِإِمَامِهِمْ فَمَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ فَأُوْلَئِكَ يَقْرَؤُونَ كِتَابَهُمْ وَلاَ يُظْلَمُونَ فَتِيلاً
Nida gününde bütün insanları önderleriyle çağıracağız; o gün her kime kitabı sağ eliyle verilirse, işte onlar kitaplarını okuyacaklar ve kıl kadar zulmedilmeyecekler. İSRÂ – 71

أَوْ يَكُونَ لَكَ بَيْتٌ مِّن زُخْرُفٍ أَوْ تَرْقَى فِي السَّمَاء وَلَن نُّؤْمِنَ لِرُقِيِّكَ حَتَّى تُنَزِّلَ عَلَيْنَا كِتَابًا نَّقْرَؤُهُ قُلْ سُبْحَانَ رَبِّي هَلْ كُنتُ إَلاَّ بَشَرًا رَّسُولاً
veyahut altından bir evin olsun ya da gökyüzüne çıkasın; ona çıktığına da asla inanmayız; ta ki bize okuyacağımız bir mektup indiresin!» De ki: «Rabbimin şanı yücedir, ben sadece beşer olan bir peygamberim.» İSRÂ – 93


وَقُرْآناً فَرَقْنَاهُ لِتَقْرَأَهُ عَلَى النَّاسِ عَلَى مُكْثٍ وَنَزَّلْنَاهُ تَنزِيلاً
Hem onu bir Kur'an olarak ayet ayet ayırdık ki, insanlara dura dura okuyasın, hem de gerektikçe parça parça indirdik. İSRÂ – 106

فَقَرَأَهُ عَلَيْهِم مَّا كَانُوا بِهِ مُؤْمِنِينَ
O onlara okusaydı, yine iman etmeyeceklerdi. ŞUARÂ – 199

فَأَمَّا مَنْ أُوتِيَ كِتَابَهُ بِيَمِينِهِ فَيَقُولُ هَاؤُمُ اقْرَؤُوا كِتَابِيهْ
işte o zaman, kitabı sağından verilen der: «Alın okuyun kitabımı! HÂKKA – 19

إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُ وَقُرْآنَهُ
Kuşkusuz onu toplamak ve okumak bize aittir. KIYÂME – 17

فَإِذَا قَرَأْنَاهُ فَاتَّبِعْ قُرْآنَهُ
Biz okuduk mu o vakıt ta'kıyb et o Kur'anı KIYÂME – 18

وَإِذَا قُرِئَ عَلَيْهِمُ الْقُرْآنُ لَا يَسْجُدُونَ
Ve onlara Kur'ân okunduğu zaman secde etmezler. İNŞİKAK – 21

سَنُقْرِؤُكَ فَلَا تَنسَى
Sana okutacağız da unutmayacaksın A'LÂ – 6

اقْرَأْ بِاسْمِ رَبِّكَ الَّذِي خَلَقَ
Yaratan Rabbinin adıyla oku! ALAK – 1

اقْرَأْ وَرَبُّكَ الْأَكْرَمُ
Oku, Rabbin En Cömert/Yüce olandır. ALAK – 3

وَمَا آتَيْنَاهُم مِّن كُتُبٍ يَدْرُسُونَهَا وَمَا أَرْسَلْنَا إِلَيْهِمْ قَبْلَكَ مِن نَّذِيرٍ
Ve Biz, onlara ders edecekleri kitaplardan vermedik. Ve senden önce onlara bir uyarıcı göndermedik. SEBE – 44

أَمْ لَكُمْ كِتَابٌ فِيهِ تَدْرُسُونَ
Yoksa size ait bir kitap var da onda şu dersi mi okuyorsunuz? KALEM – 37

مَا كَانَ لِبَشَرٍ أَن يُؤْتِيَهُ اللّهُ الْكِتَابَ وَالْحُكْمَ وَالنُّبُوَّةَ ثُمَّ يَقُولَ لِلنَّاسِ كُونُواْ عِبَادًا لِّي مِن دُونِ اللّهِ وَلَكِن كُونُواْ رَبَّانِيِّينَ بِمَا كُنتُمْ تُعَلِّمُونَ الْكِتَابَ وَبِمَا كُنتُمْ تَدْرُسُونَ
Bir insan için, Allah'ın kendisine kitap, hikmet ve peygamberlik vermesinden sonra onun insanlara; "Allah'tan başka bana kul olun" demesi olamaz (mümkün değildir). Fakat, sizin kitabı ders etmiş (okuyup öğrenmiş) olmanız ve öğretiyor olmanızdan dolayı ancak: "Rabbâni (kendini Rabb'e adamış) kullar olunuz" der. ÂLİ İMRÂN - 79
”Okuma zihinde olanı dökme işidir.” Kalem Suresi-15 ayette karşıdaki kişiye ayeti okunma eylemini kelime olarak tilavet geçmekte.
*Bu dini, sorumluluğu yüklen, aktar.Misakın gereğini yerine getir.(Ahzap suresi – 7’e bak))
*Neden : (1. ayet)
*Neden yarattı? (2. ayet) Alak ne? (Kıyamet Suresi:37: Alak, Anne Rahmine dökülen meniden sonra oluşan yapı. Tarık Suresi 7. ayette de meninin kaynağından bahsetmektedir.)
*Niye Kabullen: (3. ayet)
*Bu iş Nasıl olacak : Kalem (Kalem Suresi-1’e bak) ile insana bilmedikleri şeyi öğreterek

Konu pramid tarafından (6. September 2010 Saat 12:14 PM ) değiştirilmiştir.
pramid isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla