Tekil Mesaj gösterimi
Alt 6. October 2011, 02:30 PM   #22
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart

Selamun Aleykum! Değerli Aşık74 Kardeşim!

Alıntı:
aşık74 Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Yorumlar için teşekkürler. Bana şu durum ilginç geliyor.

Kainatın ve her şeyin yaratıcısı RABB im bu küfürleri edermi kullarına ?
Bu laf'lar onun şanına yakışır mı ? Bu aşağıdaki söz' ler YARATICI dan çok , bir insanın sözleri ve dışa vurumları gibi geliyor bana !!

Allah onları kahretsin!
akılsızlar!
odunlar!
yalancılar!
maymunlar!
domuzlar!
hayvanlar hatta hayvandan da aşağılıklar!
eşekler!
pislikler!
aşağılıklar!
canı çıkacasılar!
Köpekler, Alçaklar, “yabani eşekler”, “merkepler”, “susamış develer”, “dilini sarkıtıp soluyan köpekler”, “geberesiciler”, “reziller”, “sapik kişiler”, “beyinsizler”, “kof kütükler”, “alçak zorbalar”, “soysuzlar”, “Kahrolasılar”, “yalancılar”, Kahrolun,elleri kurusun…

Yaratıcı bu kadar lanet okurmu arkadaşlar ?
Alemlerin Rabbı olan Yüce Allah yaptığından sorumlu değildir. Malikel Mülktür.

Mu'mınun;116: İşte gerçek sahip, yönetici Allah, yüceler yücesidir. O'ndan başka ilâh diye bir şey yoktur. O, saygın, en büyük yönetim makamının Rabbıdır.
Enbiya;23: O [Arş'ın Rabbi Allah], yaptığından sorumlu olmaz, onlar ise sorumlu olacaklardır.

KUR'AN; indirildiği toplumun dilinin Arapça olması nedeniyle -o toplumun Kur’an’ı anlayıp akledebilmesi için- Arapça/Arabiyyen olarak indirilmiştir.

Ve eğer biz onu yabancı dilde bir Kur’an yapsaydık, elbette “Ayetleri detaylandırılmalı değil miydi? İster yabancı dilde ister Arapça!” diyeceklerdi. De ki: “O, iman edenler için bir kılavuz ve bir şifadır. İnanmayanlara gelince, onların kulaklarında bir ağırlık vardır. Ve Kur’an onlar üzerine bir körlüktür. Onlara çok uzak bir mekandan seslenilmektedir.” (Fussılet/44)

Ve Biz onu [apaçık kitabı] yabancılardan [Arapça bilmeyenlerden] birine indirseydik de, bunu o, onlara okusaydı, onlar, buna iman ediciler değillerdi. (Şuara/198, 199)

Apaçık kitaba ant olsun ki Biz onu aklınızı kullanasınız diye Arapça bir Kur`an [okuma] yaptık. (Zühruf/2, 3)

Onunla [apaçık kitapla], uyarıcılardan olasın diye apaçık bir Arapça lisan ile senin kalbine Emin Ruh [Güvenilir Can, sağlam bilgi] indi. (Şuara/193-195)

Ve Biz böylece onu [Kur’an’ı] Arapça bir hüküm [mükemmel bir yasa] olarak indirdik. Ve eğer sana gelen ilimden sonra onların hevalarına uyarsan, Allah’tan sana bir Yakın Kimse ve bir koruyucu yoktur. (Ra’d/37)

Ve bundan [Kur`an`dan] önce bir rehber ve rahmet olarak Musa`nın kitabı vardı. Ve bu [Kur`an] ise zulmeden kimseleri uyarmak, iyilik-güzellik üretenleri müjdelemek için Arap lisanı üzerine tasdik eden bir kitaptır. (Ahkaf/12)

Ve işte böylece Biz onu Arapça bir Kur’an olarak indirdik. Onda tehditlerden tekrar tekrar açıklama yaptık. Belki takva sahibi olurlar yahut onlara yeni bir öğüt oluşturur. (Ta Ha/113)

Ve ant olsun ki Biz, düşünüp öğüt alsınlar diye pürüzsüz Arapça bir kur`an [okuma] olarak; takvalı davransınlar diye bu Kur`an`da insanlar için her türlüsünden örnek verdik. (Zümer/27, 28)

Bu, Arapça bir Kur`an [okuma] olarak, bilen bir kavim için ayetleri detaylandırılmış bir kitaptır. (Fussılet/3)

İşte böylece Biz kentlerin anasını ve onun kıyısındaki kişileri uyarasın ve kendisinde hiç şüphe olmayan toplanma günü ile uyarasın diye sana Arapça bir Kur`an vahyettik. Bir grup cennettedir, bir grup da cehennemdedir. (Şûra/7)


Her dilin edebiyatında edebi sanatlar kullanılır. Kur’ân’da da birçoğu günümüz Türk Edebiyatı’nda da kullanılmakta olan ve kendi içlerinde ayrıca kısımlara ayrılan - "Teşbih, Hakikat, Mecaz, İstiare, Kinaye, Haber-İnşa cümlesi: Emir, Nehy, İstifham, Temenni, Nida, Kasr, Vasl-Fasl, İcaz, İtnab, Tıbak, Mukabele, Umum-Husus, İcmal-Tafsil, Mûsâvat, Zikir-Hazf, Cinas, Seci, Husnü’l-İbtida, Husnü’l-İntiha, İltifat vb." edebi sanatlar vardır.


Yaratılan biri olarak yaratıcınızı beğenip, beğenmemeye; Yaratıcınızın gönderdiği Resullere ve Kitaplara iman edip etmemeye hakkınız vardır.

Kehf;29: "Ve de ki: "O hak [gerçek], Rabbinizdendir. O nedenle dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin/inanmasın." ..."

Yaratılan olarak Yaratıcım olan Allah'ın Resulu Muhammed'e vahyettiği ve O'nun da sayfalara yazdırarak tebliğ ettiği Kur'an'a iman etmeyi seçmiş birisi olarak; Yaratıcım olan Allah'ın, Resulu Muhammed'e tebliğ ettirdiği Kur'an'da :

Bakara; 98: Kim ki, Allah'a, meleklerine, Elçilerine, Cibril'e/Kur'an'a, Mikâil'e/Elçi Muhammed'e düşman olursa Bilsin ki, Şüphesiz Allah da, Kendisinin ilahlığını, Rabliğini örtenlere düşmandır."

Âl-i İmrân/20: Buna karşı seninle münâkaşaya kalkışırlarsa artık de ki: “Ben, yüzümü [tüm benliğimi] Allah'a teslim etmişimdir, bana uyan kimseler de.” Ve kendilerine kitap verilenlere ve Ümmîlere [Anakentlilere] de ki: “Siz de islâmlaştınız mı/İslâm'ı kabul ettiniz mi?” Eğer İslâm'a girerlerse artık hidâyete ermiş olurlar. Eğer yüz çevirirlerse de artık sana düşen şey ancak tebliğ etmektir. Ve Allah kulları en iyi görendir. "

En‘âm/80: Ve kavmi o'nunla tartıştı. O [İbrâhîm], “Bana doğru yolu göstermişken Allah hakkında benimle mi tartışıyorsunuz? O'na ortak koştuklarınızdan hiç korkmuyorum. –Ancak Rabbimin dilediği şey hariç.– Rabbim bilgice her şeyi kuşatmıştır. Hâlâ düşünmez misiniz?


Hacc/8: İnsanlardan bazıları da Allah hakkında bilgiden başka şeyle; kılavuz olmadan, aydınlatıcı bir kitap olmadan tartışırlar.



Hacc;75: Allah meleklerden elçiler seçer, insanlardan da... Şüphesiz Allah en iyi işiten, en iyi görendir.

En'âm;124: Ve onlara bir Âyet geldiği zaman, "Allah'ın elçilerine verilen gibi bize de verilmedikçe asla inanmayacağız" dediler. Allah elçilik görevini nereye vereceğini daha iyi bilir. Suç işleyenlere, çevirdikleri hilelerinden dolayı Allah katında bir zillet ve çetin bir azap dokunacaktır.

Zuhruf;32: Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Şu basit hayatta [dünya hayatında] onların geçimliklerini aralarında Biz paylaştırdık Biz. Birbirlerine işlerini gördürsünler diye Biz onların bir kısmını bir kısmının üzerine derecelerle yükselttik. Ve Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.

Cuma: 2–4: O, Ümmîler [anakentliler] içinde, kendilerinden olan ve onlara ve henüz onlara katılmamış olan onlardan başkalarına Allah'ın Âyetlerini okuyan, onları arındıran, onlara Kitab'ı ve hikmeti öğreten bir Elçi gönderendir. –Onlar, önceden apaçık bir sapıklık içinde olsalar da.– Ve O, Azîz'dir Hakîm'dir. Bu, Allah'ın, dilediği kişiye verdiği lütfüdür. Ve Allah, büyük lütuf sahibidir.

denilmektedir.

Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
hiiic (6. October 2011)