Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27. August 2012, 01:11 PM   #28
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Değerli aorskaya

bir yukarıda yaptığım yorumu tekrar okur musunuz?
mantığınız doğru, oradaki "kesin delil sahibi olması" bilimsel ispat araması manasında.
İbrahim bir yerlerde (gök ve yerin melukatında) Allah felan aramıyor... Çevresinde gördüğü hiçbir şeyin Allah olmadığının bilimsel delilini arıyor. Tıpkı gökten bir yaratık inip "ben Allahım bana inanın itaat edin" dediği zaman, mümin kimselerin inanmayıp, o halde bize delilini getir demesi gibi. Nerden bileceksin gelen şeyin Siyonist oyunu olmadığını... Bilimsel ispat ve şüphe götürmez deliller gerekli. O nedenle ibrahim ölü kuşları kullanarak Allahı bile...
İbrahim a.s. sadece İbrahim olduğu zamanlarda, Allah’ı Allah olarak bilmese bile yaratıcı olarak algılayabilmiş, onun varlığını bilmiş kabul etmiş biridir. Bu nedenle Allah’ı da aramaktadır.

Çünkü, daha önce de detaylandırdığımız üzere; “La ilahe” yi anlayıp kabul ettikten sonra “İlla Allah” ı da anlamış ve onu aramaktadır.

Ama, aklına kabul ettirebilecek, kalbiyle mutmain olacak bir Allah’la karşılaşana kadar da arayışına devam edeceğinden, “teslim ol” diyen rabbimizin sözüne bile hem tedbirli ve temkinli yaklaşarak “Alemlerin rabbine teslim oldum” diyebilmiştir. Kuşların dirilmesi kısmını sonraki kısslarda ele alacağımdan burada detaylandırmaya gerek yoktur.


Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
şüphe insanı doğruya götürür.
Şüphe insanı her zaman doğruya götürmez. Şüphelerin bittiği yerlerde olmalıdır. İbrahim de Allah’ın varlığını bilince, artık onun varlığından şüphe etmemektedir. Sadece, var olan Allah ne istemektedir, onun isteklerini nasıl yapmalıdır, bunu öğrenmeye çalışırken, kendini Allah diye tanıtanı doğrulamak için kuşların diriltilmesini istemiştir.

Alıntı:
hiiic Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Gerçek şüpheciler ise bilimadamlarıdır. Göğün ve yerin melukatını inceleyenler ki kesin bilgiye ulaşırlar. Hiç bir bilim adamı günahların en affedilmezi olan şirki koşmazlar, çünkü ellerine aldıkları her nesnesin tanrı olmadığını çok iyi bilirler. Tıpkı ibraim gibi. Btün bilimadamları kesin bilgiyle bilmek üzere gökyüzünü ve yeryüzünü (herbiri kendi alanında derinleşmek üzere) incelerler, Allahın OKU (ikra) emrini yerine getirirler. Adları konmamış bu mümin kimseler insanları doğru yola ileten, takip edilmesi gereken salih kimselerdir.
“İkra” sadece okumak, ilim yapmak, bilimle uğraşmak olmadığı gibi, bütün bilim adamları da ikra yapmamaktadır.
Bütün bilim adamları, ne mümin kimsedir, ne de salih kullardandır. Şirke düşmese bile inkar eden bilim adamlarının sayısı çoktur. Bunları söylemeden yeniden ve iyi düşünün lütfen…


Saygılarımla…
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (27. August 2012 Saat 01:42 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
Miralay (28. August 2012)