Konu: Meysir
Tekil Mesaj gösterimi
Alt 28. February 2010, 02:27 AM   #1
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart Meysir

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!

MEYSİR

الميسر [meysir] sözcüğü, “kolaylık”, “deve kesmek” anlamındaki يسر [y-s-r] kökünün türevlerindendir. Esas anlamı, “fal oklarıyla oynamak”tır. Genel olarak, “çocukların cevizle oynaması da dahil olmak üzere para üzerine oynanan her şans oyunu”nu kapsar.

Câhiliyye çağındaki kumar'ın nasıl olduğuna gelince, Keşşâf sahibi şöyle demiştir: “Arapların on tane fal oku bulunuyordu. Bunların isimleri ezlâm, aklâm, fezz, tev’em, rakîb, halisu ve hıls, nâfis, müsbil, mu‘allâ, menîh, sefih ve vağd... Menîh, sefîh ve vağd okları hariç (çünkü bunlar boş idi), bu oklardan her biri, kesilen ve 10 parçaya, yahut da 28 parçaya bölünmüş olan hayvanın, belli bir parçasına işaret etmekteydi. Şairin biri bu manada şu şiiri söylemiştir:” “Dünyada benim, kendilerinde hiçbir kâr olmayan oklarım var. Bunlann ismi vağd, sefih ve menîh'tir.”

Bu fal oklarından fezz için bir pay; tev’en için iki pay, rakîb için üç pay, halisu için dört pay, nâfis için beş pay, müsbil için altı pay, mu‘allâ için yedi pay verilirdi. Bu okların hepsi “rebâte” denilen bir torbaya konur; sonra torba âdil bir kimsenin eline verilirdi. Daha sonra o kimse torbayı sallayıp, elini içine sokar; ondan isim isim herkesin adına bir ok çekerdi. Hisse sahiplerinden adına ok çıkan kimse, bu ok üzerinde yazılı olan payını alırdı. Adına, üzerinde “boş” yazılı ok çıkan kimse de, hiçbir şey alamazdı... Kesilen bu hayvanın bütün parasını da bu kimse öderdi... Kendisine pay çıkan kimseler ise bu paylarını fakirlere dağıtırlar, ondan hiç yemezler ve bu yaptıklarıyla övünür, bu piyangolarına katılmayan kimseleri ayıplar, onlara “el-berem” adını verirlerdi.
Kumarda kullanılan oklar onbir tane idi. Bunlardan yedi tanesinin çizgileri ve çizgi sayısınca da payları vardı. Bu yedi tanenin ilkinin adı “el-fez” idi. Bunda tek bir çizgi vardı. Bu ok bir payı ifade ederdi. Kaybedildiği takdirde de onu kaybeden bir pay öderdi. İkincisinin adı “et-tev’em” idi ve bunun üzerinde iki işaret vardı. Sahibinin leh ve aleyhine olmasına göre iki payı ifade ederdi. Üçüncüsünün adı “er-rakib” idi. Bunda üç çizgi vardı. Bu da belirttiğimiz gibiydi. Dördüncüsünün adı “el-hils” olup bunun da alameti dört çizgi idi. Beşincisinin adı “en-nâfiz” veya “en-nâfis” idi, beş pay ifade ederdi. Altıncısı “el-müsbil” adında idi ve altı pay ifade ederdi. Yedincisi “el-mu‘alla” olup yedi payı ifade ederdi. Bu şekilde toplam 28 pay oluyordu. Deve de bu şekilde 28 paya ayrılırdı. el-Esmaî'nin görüşü böyledir.

Geriye dört tane ok kalırdı. Bunların ise herhangi bir payları yoktu. Bunların da adı; “el-Musaddar, el-mudaaf, el-menih ve es-sefih” idi. Son üçünün adının “es-sefih, el-menih ve el-veğd” şeklinde olduğu da söylenmiştir. Bu üç ok, torbadan okların çekilişini yapan kimsenin torbada okların sayısını artırmak içindir. Böylece herhangi bir kimseye iltimas yapma imkânı olmazdı. Bu şekilde çekilişi yapan kimseye “el-müfid, ed-dârîb” ve “ed-dârib” denilirdi ki çoğulu “ed-durabâ” şeklinde gelir.

Denildiğine göre çekilişi yapan kimsenin arkasında, kimseye iltimas göstermemesi için bir gözetleyici bulunurdu. Daha sonra bu çekilişi yapan [ed-darib] dizleri üstüne çöker, bir elbiseye bürünür, başını çıkartır, elini torbaya sokar ve okları çıkartırdı. Kışın vaktin darlığında ve fakirler aleyhine soğuğun oldukça arttığı zamanlarda bu şekilde deve payları üzerinde çekilişler yapmak, Arapların adeti idi. Bunun için deve satın alınır ve çekilişe katılanlar, devenin parasını üstlenir ve kendilerine çıkan paya razı olurları. Bu işlerle iftihar eder ve aralarından böyle bir çekilişe katılmayanları da yererlerdi. Cimriliği dolayısıyla bu çekilişe katılmayan kimseye “el-beram” adını veriyorlardı. Mütemmim b. Nuveyre der ki: “Ve deriden çadırlar, gürültülü kış soğuğundan dolayı sallandığında/Gerdeğine kadınların geldiği beram [cimri kişi] değildir.”
Bundan sonra develer kesilir ve on paya ayrılırdı. Kimi zaman da kendileri için kumar oynar, sonra da pay çıkmayan kimse parayı öderdi.

ŞANS OYUNLARININ YARARLARI

Kumarın menfaati, çalışıp yorulmaksızın bir şeyin insanın eline geçmesidir. Çünkü kumar, bir insanın elindeki malını yorulmadan ve çaba sarfetmeden, kolayca ve meşakkatsizce almaktır. Muhtaçların ihtiyaçlarının sağlanmasına vesile olması da, kumarın faydalarından biri olarak gösterilmiştir. Çünkü Araplar, üzerine kumar oynadıkları devenin etinden yemez ve onu ihtiyaç sahiplerine dağıtırlardı.

ŞANS OYUNLARININ ZARARLARI
Bu oyunlar, insanlar arasında münakaşaya, düşmanlığa, hatta cinâyete ve malların-kazançlarının hakksız yere el değiştirmesine sebep olur. Ayrıca, insanın sinir sistemini alt-üst eder, parayı boş yere elden çıkartır ve zamanı öldürür.
Allah Müslümanları; ferdî, ailevî ve ictimaî hayatı dinamitleyen bu illetlere karşı uyarmış ve bunlardan uzak durulmasını istemiştir:
Ey iman etmiş kişiler! Hamr [içki, uyuşturucu], kumar, dikili taşlar ve fal okları ancak şeytân işlerinden ricstirler [zarar veren şeylerdir]. Öyleyse felâha ermeniz için bunlardan kaçının. Gerçekten şeytân, içki ve kumarda sizin aranıza düşmanlık ve kin sokmak ve sizi, Allah'ın zikrinden ve salâttan [eğitim-öğretimden ve sosyal destekten] alıkoymak ister. Öyleyse sona erdirmişler [vazgeçmişler] misiniz? (Mâide/90-91)

Onlar ki, bazı küçük sürçmeler hariç, günahın büyüklerinden ve iğrençliklerden çekinip kaçınırlar. Hiç kuşkusuz, senin Rabbin bağışlaması geniş olandır. Sizi, hem topraktan oluşturduğu zaman, hem de annelerinizin karnında ceninler hâlinde bulunduğunuz zaman, en iyi bilen O'dur. O hâlde nefislerinizi temize çıkarmayın. İttika eden kimseyi O daha iyi bilir. (Necm/32)

Eğer siz, yasaklandığınız şeylerin büyüklerinden sakınırsanız, kötülüklerinizi sizden örteriz. Ve sizi saygın giriş yerine girdiririz. (Nisâ/31)
Kaynak:İşte Kur'an (Hakkı Yılmaz)

kusursuzluk sdece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen AllaH'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
__________________
Halil Ay
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
dost1 Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 2 Kisi:
hiiic (18. June 2010), Miralay (18. June 2010)