Selam Haluk abi;
Bahsettiğiniz namazı sizin bahsettiğiniz kadar gerekli görmekle birlikte bu gerekliliği ödenmesi gereken bir borç şeklinde değil de ihtiyaç olarak algılıyorum. Ayrıca salat secde rüku kıble vb. gibi kavramları sizin anlattığınızdan farklı anlıyor ve farklı anladığım için yukarıda verdiğiniz ayetleri bu GEREKLİ konu ile alakasız olarak görüyorum. Farklı algılıyor olmam demek salat olarak yorumladığınız namazın olmadığı veya rüku olarak algıladığınız eğilmenin olmadığı veya secde olarak algıladığınız yere kapanmanın olmadığı anlamına gelmiyor.
Namazı orucu vb. ödenmesi gereken bir borç olarak görenler BAŞKA insanların namazları, oruçları ile çok ilgilenir ve farklı şeyler söyleyenlere dair BÜYÜK ve SERT tepkiler gösterirler. Bu konularda TV lere çıkarak, reddiyeler yazarak veya kaba kuvvetle saldırırlar. Hatta oruç zamanı sizi sokakta yemek yerken görürlerse döverler. Farklı düşünenlere karşı bu nefret normaldir diye düşünüyorum. Çünkü bence bilinçaltlarında "ben enayi miyim ki borcumu ödüyorum ama başkaları bu borcu ödemeyi bir şekilde reddediyor veya farklı imkanlarda ödüyor" gibi bir düşünce yatar.
Halbuki namazın kendi fıtri ihtiyacına yönelik olduğunu ve gerçek anlamını bilenler başkalarının namazları veya namaz anlayışları ile -merak giderme veya öğrenme amacı hariç- ASLA ilgilenmezler.
Konu Anonymous tarafından (22. August 2011 Saat 12:30 AM ) değiştirilmiştir.
|