Tekil Mesaj gösterimi
Alt 15. December 2012, 10:12 PM   #15
aorskaya
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Aug 2009
Mesajlar: 933
Tesekkür: 110
268 Mesajina 414 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
aorskaya will become famous soon enoughaorskaya will become famous soon enough
Standart

Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sarhoş iken namaza yaklaşmamak senin, namaz dışında sarhoş olabilirsin mi demek oluyor? Bu ne mantık böyle???

Hayret birşey!

Fikir alış-verişi yapılıp da eksik veya yanlış anlamlandırmaların açıklanmasını amaçlayan bir sorumuza verilen bir cevap bu. Bu izah tarzı hakaret mi? Küçümseme mi? Böbürlenme mi?.... Ne?

Ama sorduklarıma açıklayıcı bir cevap değil. Kaldı kı ben namazdan bahsetmiyorum, oradaki ''salat''. İsterseniz siz namaz olarak algılayın.

Eğer içki içmek ile sarhoş olmak arasındaki farkın ayırdında olunamıyorsa ''bu ne mantık böyle???'' ifadesi yerine dert değişik, yaraşır ifadeler ile de anlatılabilirdi. Bu tür hitap şekli hiç hoş değil, yaralayıcı. Belki tarikatın etkisi. Düzelir inşallah.

''Cevap vereceksen biraz sağlıklı düşün emfatimini, metamfitamini bırak da içkinin genel anlamına gel; ne biçim mantık bu'' desem meselâ ben ''hiç akıl etmiyor musun ki...'' diye söze başlasam ve şimdi yazacaklarımı söylesem yakışık alır mı? Başta bana yakışmaz.

''Allah, Bakara-219. ayetinin baş tarafında ''içki içmek'' anlamında ''Hamr'' ve ''kumar oynamak'' olan ''Meysir''den bahsederken, ikinci kısmında niye birdenbire konu ile ilgisi olmayan ''İnfak''tan, hem de ''artanın hepsini verin'' diye önceki ve sonraki kısımlarla bağlantısız, havada kalan bir ifade kullansın ki?''

Niçin Maide-90. ayette içki içme ile kumar oynamanın şeytan işi pislikler olduğu ifade edilirken, Bakara-219. ayette ''onlarda fayda vardır ama, zararları faydasından çoktur'' derken neden Nahl-67. ayetini versin, neden cennetteki içki ve içki kadehlerinden bahsetsin?

İlk önce Bakara-219/2'ye bakalım:
''..Ve sana Allah yolunda ne vereceklerini soruyorlar. De ki:Afv (yani ihtiyaçlarınızdan fazlasını ve helâl ve güzel olan şeyleri verin). Allah size ayetleri böyle açıklıyor ki düşünesiniz.''

Düşünelim: İhtiyaçtan fazlası nedir? Ne vereceğiz?

İslam, aç yatan, kendinden fakir olan varken bolluk içinde olmayı kabul etmiyor: dikkat adin zengin olmayı değil, zengin kalmayı -kenzi-, mal yığmayı, parayı biriktirmeyi kabul etmiyor, men ediyor. Eğer üreticiyseniz veya tacirseniz, günlük kazancınızdan işinizin ve bakmakla yükümlü olduklarınızın günlük ihtiyaçlarından arta kalanını, haftalıksa haftalık, aylıksa aylık, yıllıksa yıllık ihtiyaçlar ayrıldıktan sonra artanını devlet kurulmamışsa ihtiyacı olanlara elden, kurulmuşsa vergi olarak SOSYAL DEVLETE verecek, devlete verdiğinden de artarsa bunu da düşük seviyedekilere verecek ve kişi katiyyen biriktirmeyecek veya sermayeye eklemeyecek.

Bakara-219/1:
''Sana hamr ve meysirden soruyorlar. De ki: o ikisinde büyük günah ve insanlara bazı yararlar vardır. Fakat onların günahı, yararından büyüktür.''

İçki denilen ''hamr'', aklı örtüp uygun olmayan işler yapmaya sebep olduğu gibi kişiye mutluluk,neşe,huzur da vermektedir.

Hemen belirtelim ki ''haram'' Bakara-173 veAraf-33'te gösterilmiştir. Ayette içkinin kendisinin ve onu içmenin haram olduğu söylenmemiştir. Fakat içki içilip de yapılan rezillikler vs. haramdır. Kararında bir içki bir kişiye huzur, mutluluk, neşe verir,bunlar niye haram olsun ki. Sarhoş olup da rezalet çıkaran, rezil olan, zarar veren ceremesini çeker. Akşam yorgun argın işten gelmişsiniz, yemekten sonra çocukları uyutmuş bir taraftan Dalida'nın kasetlerini dinlerken hanımınla iki kelam ederken iki kadeh atıp çakır keyif olmanın niye günah olduğu izahsızdır

Kumar denilen ''meysir'' parçalara ayrılan şey ve bir çeşit piyango anlamının yanında kolay, emek vermeden elde etme ve az pay vererek zengin olmayı da ifade eder.

Bu açıklamalar şunu anlatır: ''Dağıtılması, yani zekat olarak infaka verilmesi gereken ihtiyaç fazlasını vermeyip sermayeye katarsam, kumar gibi misliyle ve kolay yoldan menfaatlenirsem, içkinin verdiği başdöndürücü mutluluk gibi mutlu olabilirim.''

Burada, paranın çalıştırılmasıyla yani sermaye ile iş tutulmasında, parayla para kazanmada ki Kur'an buna kumar demektedir, çünkü sermayeyi batırmak da var, ihtiyaçtan fazlası infaktan kaçırılarak muhtaç bundan mahrum bırakılarak hırsızlık yapılmıştır. Bu suretle nafakanın sermayeye eklenerek kumar oynar gibi ticarete sokulmasıyla, zenginleşmekten ve kâr etmaktan dolayı içkinin verdiği sarhoşluk ve kendini büyük görme, böbürlenme içkinin verdiği sarhoşlukla bir tutulmuştur. Sarhoşun ne yapacağı belli olmaz ve kendine hakim değildir.Aynı piyasa gibi.

İşte ayetteki içki ve kumar bana, benim anlayışıma göre bunları Toplumculuk(kollektivizm) dışıcılığı, laberal kapıtalizmi anlatır.

İhtiyaçtan fazlasının infaka verilmesi bir menfaati özel mülkiyetten çıkararak toplumun-kamunun kullanımına açmaktır Ayet bunu önerdikten sonra kalkıp da:
''-Canım, kamunun ortaklığı şart mı sanki? Biz liberalist yoldan kazanır, kazanamıyanları ve muhtaçları, elverişli kazanma alanları ve üretim vasıtaları bulunmayanları da infak ederiz.'' diyeceklere de ihtarını bildiriyor. Bakara-219/2. ayette ''hayâlı'' ve ''iffetli'' olmak şartıyla diyor va 219/1 ayette ''ferdiyetçilik ve sermayedarlığın da faydalı olduğunu ama, bunun hayrından çok şerri oldüğünü çok gerçekçi bir şekılde ortaya koyuyor. Bu kolay ve bol kazançla mutlu ve isteğine kavuşmuş olmanın günahından kurtulmanın çaresi de Bakara-219/2 ayette açıklıyor. Yani ''ancak bu eşek yükü paradan sadece yükümlü olduklarının geçimliğini alıp, gerisini olduğu gibi sosyal devlete verip, veya muhtaçların ihtiyaçlarına harcarsa o başka'' denilmektedir

Kâr sermayeye eklenerek iş sürdürülüp büyütülmezse, daha fazla zimmet-hırsızlık yapılmazsa, kısa zamanda rakiplerin ayaklarının altında kalınır. Peki Kur'an'ı gönderen bunu bilmez mi? Haşa. Bilir de senin kapitalizmle Kur'an ilkelerinin çeliştiğini görüp hukukunu, yolunu yordamını kollektivizm üzerine oturtmayıp, vicdan yapıp yapmayacağını, akıl edip etmeyeceğini, yani içkiyi kıvamında bırakıp bırakmayacağını, sarhoş olup olmayacağını sınamaktadır.

Bakara suresinin, ihtiyaçtan artanın tamamen verilmesiyle iffetli olmaya ilişkin 219/2 ayetinin meal ve tefsirin uyan anlamı, burada geçen ''hamr'' ve ''meysere''nin ayete uyan anlamı, refah, kolay kazançla neşelenmek ve doğru düşünmeyi bu sarhoşlukla ihmal etmak anlamınadır. Bu tema hiç nazara alınmadan, bildiğimiz kumarı oynamak ve içkiyi içmek gibi bir anlam vermek ayetin iki kısmının birbiriyle ilintisini kesmektir. Niçin vakti boşa harcamaya vesile olan ''içki içmek'' ve ''kumar oynamak'' için ''bazı faydaları da vardır'' diye söylensin ki? O anlamda kumarın ne faydası olur ki? Bilincin örtülmesinin ne faydası olabilir ki?

Şimdi anladın mı içkinin ne olduğunu, enfatemin-manfetamin değilmiş değil mi? demek bana ve sizlere yakışmayacağından, bu yazımı saygılarımla denetimlerinize, eleştirilerinize sunuyorum.

Saygılarımla.
Galip Yetkin
Selamlar,

Sayın yetkin, eleştiriye sunmuşsunuz, kısaca yazalım.

Siz, sarhoşluk veren içkiyi anlatan ayetten; zekat/infakla ilgili durumların anlaşılması gerektiği üzerine yazınızı tesis etmişsiniz. Bunun yanısırada, sarhoş olmayacak kadar bildiğimiz anlamdaki içkilerin içilmesinin haram edilmediğini de rahatlıkla söyleyebilmişsiniz.

Bu yazıda, ayetler tek olarak ele alınıp, bağımsız bir konu gibi anlaşılmaya çalışılınca da kafalardaki arzularında ayetlere tastikletilmesine ve dolayısıyla, sarhoş edilemeyecek miktarda içki kullanımının haram olmadığı anlamına ulaşılabilmektedir.

Ancak, bahsetiğiniz şekilde zekat/infak gibi durumları anlatan başka ayetler zaten vardır ve ele alınan bu ayette de tamda bilindik anlamda sarhoşluk veren içkilerin yasaklanması sözkonusudur.

Bu bakımdan yazınızdaki görüşlere kurana göre katılmak mümkün değildir.

Selamlar,
aorskaya

Konu aorskaya tarafından (15. December 2012 Saat 11:02 PM ) değiştirilmiştir.
aorskaya isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
aorskaya Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
raven (18. December 2012)