Tekil Mesaj gösterimi
Alt 30. November 2011, 05:11 PM   #26
yeşil
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Oct 2011
Mesajlar: 107
Tesekkür: 791
69 Mesajina 174 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
yeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud ofyeşil has much to be proud of
Standart

6 - TASAVVUF'TA "YAZDIRILMA" MOTİFİ [1]
Allahü teala şöyle buyurur:
اَلاَ لِلَّهِ الدِّينُ الْخَالِصُ وَالَّذِينَ اتَّخَذُوا مِنْ دُونِهِۤ اَوْلِيۤاءَ مَا نَعْبُدُهُمْ اِلاَّ لِيُقَرِّبُونۤا اِلٰى اللَّهِ زُلْفٰى اِنَّ اللَّهَ يَحْكُمُ بَيْنَهُمْ فِي مَا هُمْ فِيهِ يَخْتَلِفُونَ اِنَّ اللَّهَ لاَ يَهْدِي مَنْ هُوَ كَاذِبٌ كَفَّارٌ (3)
Haberin olsun, halis din yalnızca Allah’ ındır. O’ndan başkalarını evliyalar edinerek “Biz bunlara yalnız bizi daha fazla Allah’a yaklaştırmaları için kulluk ediyoruz.” diyenlere gelince, Allah tartışıp durdukları konuyla ilgili hükmünü verecektir. Şu bir gerçek ki Allah yalancı, inkarcı kişiyi doğru yola iletmez. (39 Zümer 3 )
İslam'ın tevhid inancına "paralel bir din" olarak geliştirilen ve Budist, Maniheist, Hind-Iran mistik kültürü, Mailen Gnostik ve Neoplatonik felsefesi ve Yahudi ve Hristiyan mistik geleneklerinin sentezinden başka bir şey olmayan Tasavvufun bilgi kaynağı keşif, ilham ve rüyaya dayanır. Buradaki İlham kesinlikle, peygamberlere gelen vahiyden başka bir şey değildir! Ünlü mutasavvıfların hemen hemen hepsi kitaplarını/yazılarını kendilerinin yazmadıklarını, onlara yazdırıldığım, yukarıdan (Tanrı'dan) aldıklarını iddia etmişlerdir.

Bu iddiada bulunurken her biri değişik ilham/vahiy tasvirleri yapmış olsalar da özde hep aynıdır: Kendileri sadece, onlara gelen vahyin mütercimidirler! Tanrı onlara doğrudan vahyetmiştir...

Böylece sûfiyye takımı "zahirî bilgi"yi mahkum ederler ve her türlü sözün (hususan Kur'an'ın) bir de batıni anlamının olduğunu, bunu ancak keşif ve keramet sahibi evliyanın bileceğini iddia ederler, işte Kur'an'ın mesajını tahrif etmenin en zalim bir aleti de bu "batıni bilgi" hezeyanı olmuştur.
Biz bu yazıda tasavvuf geleneğinin üç önemli simasının; Muhyiddin İbnül Arabî, Celaleddin Rûmî ve Said Nursi'nin, bilgilerini, yani kitaplarını nereden aldıklarını, kendilerine nasıl yazdırıldığım kendi ifadelerine dayanarak ortaya koymaya çalışacağız. Bu üç isim, popülaritesi en fazla olup, tasavvufun iyi birer mümessilidirler. Bunların kanaatleri bütün sufiyenin ortak akîdesidir.
Amacımız, kendilerini İslam'a nisbet eden İnsanların, aynı zamanda mensubu bulundukları tasavvufi zihniyetin din anlayışına dikkat edip Kur'an vahyinin yanında mı, yoksa sufiyenin vahyinin yanında mı yer alacaklarını düşünmelerine vesile olabilmektir. En azından, Kur'an vahyi ile tasavvuf dininin birbirlerinden tamamen ayrı ve başka başka şeyler olduğunu, düşünen herkesin anlaması gerekir.

[1] Bu bölüm Mehmet Durmuş tarafından kaleme alınmıştır
yeşil isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla