Tekil Mesaj gösterimi
Alt 27. September 2008, 12:00 PM   #1
EVVAB_İNSAN
Uzman Üye
 
EVVAB_İNSAN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 220
Tesekkür: 35
42 Mesajina 53 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
EVVAB_İNSAN is on a distinguished road
Standart ŞİRK ve DÜNYASALLAŞMA

ŞİRK ve DÜNYASALLAŞMA

RAHMAN RAHİM ALLAH ADINA

…Dikkat et, hâlis din yalnız ALLAH’INDIR. O’nu bırakıp kendilerine bir takım dostlar edinenler: Onlara, bizi sadece ALLAH’A yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz, derler. Zümer Suresi/67

…Öldüğümüz, bir toprak ve bir kemik olduğumuz zaman, gerçekten biz mi diriltilecekmişiz? Andolsun, bu tehdit bize ve bizden önceki atalarımıza yapılmıştı; bu, geçmişlerin uydurma masallarından başka bir şey değildir. Müminun Suresi/81–82

…Dediler ki: Hayat ancak bu dünyada yaşadığımızdır. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helâk eder. Casiye Suresi/17

İman noktasında İnsanlık tarihinin en önemli sorunu şüphesiz yanlış ALLAH ve AHİRET inancıdır. Bu yanlış üzerine bina etmiş olduğu dünyasında maalesef her zaman kan ve gözyaşı hâkim olmuştur ve olmaktadır.

HZ. KUR’AN dışı akımlarda ulaşılamaz ALLAH tasavvuru ŞİRKİN, tek dünya tasavvuru DÜNYASALLAŞMANIN sebebi olarak karşımıza çıkmıştır. İşte bu noktalarda HZ. KUR’AN insanlığa devamlı uyarılarda bulunarak YÜCE ALLAH’IN ulaşılamaz değil, aksine kullarına şah damarından daha yakın olduğunu (“Biz, o insana şah damarından daha yakınız." Kaf 16) ve ahiret yurdunun gaybi bir mutlak gerçek olduğunu sürekli hatırlatmıştır.

Bu iki problemi yoğun bir şekilde iliklerine kadar içmiş olan bir kavimden bahseder VAHİY, “İSRAİLOĞULLAR”ından. Biz de HZ. KUR’AN’IN anlatımıyla hem ŞİRKE hem de DÜNYASALLAŞMAYA örnek teşkil eden bu kavmin özelliklerinden bahsederek günümüz insanın en önemli problemlerine ışık tutacağız.

HZ. KUR’AN’IN amacı bu kavmin tarihi sürecini anlatmak değil, o kavmin yapmış olduğu hatalar ve yanlışlarından dolayı başlarına gelen felaketin vahyin sonraki muhataplarına örnek teşkil etmesi amacıyla apaçık bir uyarı olması içindir.

İşte ayetler ışığında ŞİRK ve DÜNYASALLAŞMA içlerine sindirmiş olan İsrailoğullarının genel özellikleri;

1- YÜCE ALLAH’A verdikleri söze sadık kalmazlar. İLAHİ hükümlere göre yaşayıp, sadece YÜCE ALLAH’A kul olma ve böylelikle yalnızca O'na ibadet etme sözlerini yerine getirmezler. (Bakara 246; Mâide 12–13; A'râf 165).
2- YÜCE ALLAH’A kul olmanın gereklerinden olan iyiliği emredip, kötülüğe engel olma görevini terkederler. (Mâide 79).
3- YÜCE ALLAH’A itaat konusunda hainlik yaparlar. YÜCE ALLAH’A itaati terkederler. (Mâide 13, 32).
4- Dost olunması yasaklanan kâfirlerle dostluk kurarlar. (Mâide 80–81).
5- İmandan yüz çevirirler. (Bakara 63–64, 74; A'râf 148; 45; Câsiye 16–17).
6- RASÜL’E asi olup başka rehberler edinirler. (Mâide 20–26; A'râf 138–140).
7- Puta taparlar. (Bakara 51–52, 92–93; A'râf 148–152, 155–156; Tâhâ 83–97).
8- RASÜLLERİ yalanlarlar veya öldürürler. (Mâide 70–71; İsrâ 4).
9- YÜCE ALLAH’IN emirlerine karşı kayıtsız kalıp, ilâhî emirlere uymamak için kaytarmanın yollarını ararlar. (Bakara 67–73).
10- Faiz yerler. (Nisa 161).
11- Fesat çıkarırlar. (Mâide 64).
12- YÜCE ALLAH’IN kendilerine verdiği nimetler üzerinde hak sahibi olanların haklarını vermeyerek cimrilik yaparlar. Yoksulu, düşkünü, öksüzü, yetimi, güçsüzü, sakatı korumazlar. (Nisa 39.)
13- Dünyayı asıl kabul edip, ahireti dikkate almazlar. Sadece maddeyi ölçü alarak ahireti hesaba katmadıkları için de sorumsuz bir hayat tarzını benimserler. (Bakara 96).
14- İnsanların mallarını haksız şekilde gasbederler, ticari dalaverelerle ve diğer bazı usullerle halkı sömürürler. (Âl-i İmrân 75; Nisâ 161; Tevbe 34).
15- Dinlerine karşı lâkayt davranır, dinin ciddiyetini dikkate almazlar. (Nisa 137).
16- YÜCE ALLAH hakkında yanlış ve kötü zanlarda bulunurlar. (Âl-i İmran 181; Mâide 64).
17- Bütün olumsuz özelliklerine rağmen; kendilerini YÜCE ALLAH’IN seçkin kulları olarak niteler, cennetlik olduklarına inanırlar. (Bakara 94, 111–112; Nisa 49–50; Mâide 18; Cuma 6)
18- RASÜL’DEN inanmayacakları ve yapmayacakları şeyleri isterler. (Nisa 153).
19- Bazı meleklere düşman olurlar. (Bakara 97).
20- Din adamlarını, kendisine itaat edilmesi zorunlu kişileri (RAB) edinirler. (Tevbe 31).
21- YÜCE ALLAH’A olan ahitlerine veya insanlarla olan antlaşmalarına uymazlar. (Enfal 56–57).
22- YÜCE ALLAH’IN seçkin kullarından birisi olan Hz. Meryem'e iftira atarlar. (Nisâ 156–157; Meryem 27-34).
23- Kendilerine sırat-ı müstakimi gösteren kitaplarını tahrif eder, yanlış gidişlerini meşru gösterecek şeyler yaparlar. (Bakara 75–79, 95, 174; Âl-i İmran 78, 93; Nisâ 46; Mâide 13, 41–43)

HZ. KUR’AN İsrailoğullarının bu temel özelliklerini nazil olduğundan bu tarafa ve bundan sonra son saate kadar tüm insanlığa bir uyarı mahiyetinde bildirip aynı hataları tekrarlamamalarını, aksi halde akıbetlerinin aynı olacağını açık şekilde beyan etmektedir. Fakat insanoğlu bu mesajı dün okuyamadığı gibi bugünde okuyamamış, ŞİRK ve DÜNYASALLAŞMA bataklığı yolculuğuna son sürat devam etmiştir.

Hiç kuşkusuz bunlardan en acısı günümüz Müslümanlarının da dünyasallaşma çıtasının oldukça yükselmesi ve yukarıda sayılan özelliklerin Müslüman toplumlarda da görülmesidir.

Bugün Müslümanlar kendi aralarında birbirlerine şöyle soru yöneltmektedirler:
Neden Müslüman ülkeler fakir, güçsüz, geri kalmışlardır. Özne değil de neden nesne konumundadırlar?

Müslümanların bu sorunun cevabını verebilmeleri için HZ. KUR’AN’A yani vahye bakış açılarını gözden geçirmelerinin gerektiği inancındayız. Daha doğrusu vahiyle yaşam tarzlarını karşılaştırarak bir otokritik yapılırsa sorunun cevabı ortaya çıkacaktır.

Sonuç olarak; ŞİRK ve DÜNYASALLAŞMA dün olduğu gibi günümüzün, yarınımızın da kadim bir hastalığıdır. Sınırda ki ŞEYTAN ve dostları boş durmamaktadır. İnsanlara bol bol ŞİRK ve DÜNYASALLAŞMA şarabı sunarak kandırmaktadır. Bunda da oldukça başarılı olmuşlardır. Müslümanların şeytanın bu tuzaklarına karşı HZ. KUR’AN-I KERİME sımsıkı sarılmaları, onları ŞEYTANIN tuzaklarından uzak tutacak ve NESNESİ olduğu dünyasında ÖZNE kılacaktır. Müslümanların özne olduğu dünyada huzur ve refah hâkim olacaktır. Aksi halde durumumuz ortadadır; kan ve gözyaşı. VESSELAM…
__________________
Gerçekler Bizi Özgür Kılar...

Konu EVVAB_İNSAN tarafından (11. October 2008 Saat 01:32 PM ) değiştirilmiştir.
EVVAB_İNSAN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla