Tekil Mesaj gösterimi
Alt 4. October 2008, 11:23 AM   #1
dost1
Site Yöneticisi
 
dost1 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 3.016
Tesekkür: 3.567
1.083 Mesajina 2.384 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 100000
dost1 is on a distinguished road
Standart Kur'an'da İsa Peygamber

Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!

Meryem ve İsa peygamberin doğumu

Surenin 16–34. ayetlerinde çok önemli bir konu yer almaktadır. Biz, hem Müslümanlar hem de Ehl-i Kitap için büyük önem arz eden bu konunun doğru anlaşılmasını sağlamak amacıyla, Kur’an’ın Meryem ve İsa peygamberin doğumu hakkında verdiği bilgileri, Zekeriyya peygamber kıssasında yaptığımız gibi, önce toplu olarak sunmakta ve sonra ayetlerin tahliline geçmekte yarar görüyoruz:

Meryem; 16–33, 36, 34:
Kitap’ta Meryem’i de an! Hani o, ehlinden (ailesinden, yakınlarından) ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti.

Sonra ehliyle kendisi arasına bir perde edinmişti de Biz ona ruhumuzu gönderdik. O (ruhu getiren elçi) ona (Meryem’e) mükemmel bir beşeri örnek verdi.

O (Meryem); “Ben senden Rahman’a sığınırım. Eğer sen takiyy (takva sahibi birisi / Takiyy) isen.” dedi.

O (Elçi; Zekeriyya peygamber); “Ben sadece, sana tertemiz bir delikanlı bağışlamam / bağışlamak için, Rabbinin elçisiyim” dedi.

O (Meryem); “Benim nasıl delikanlım olabilir? Bana hiçbir beşer dokunmamıştır. Ben bağıyy bir (iffetsiz) de değilim.” dedi.

O (Elçi): “Öyledir! Rabbin buyurdu ki: Bu (babasız çocuk vermek), Bana pek kolaydır. Hem Biz onu nezdimizden insanlara bir mucize ve rahmet kılacağız.” Ve o gerçekleştirilmiş bir iş oldu.

Sonunda o (Meryem) ona (delikanlıya) gebe kaldı. Sonra da onunla uzak bir yere çekildi.

Sonra doğum sancısı onu bir hurma dalına tutunup dayanmaya zorladı. “Keşke bundan önce ölşeydim ve büsbütün unutulan biri olsaydım” dedi.

Sonra ona aşağısından / aşağısındaki kişi seslendi: “Sakın üzülme, Rabbin alt tarafında bir su arkı akıttı. Hurma dalını kendine doğru silkele, üzerine olgunlaşmış taze hurmalar düşsün. Sonra ye, iç, gözün aydın olsun. Sonra eğer beşerden birini görürsen; ‘Ben Rahman’a bir oruç adadım, onun için bugün hiçbir kimşeyle konuşmayacağım’ de.”

Sonra O (Meryem) onu (çocuğunu) yüklenerek kavmine getirdi. Onlar (kavmi) dediler ki: “Ey Meryem! Doğrusu sen görülmemiş bir şey yaptın. Ey Harun’un kız kardeşi! Senin baban kötü bir kişi değildi, annen de bağiy (iffetsiz) bir kadın değildi.”

Bunun üzerine o (Meryem), ona (çocuğa) işaret etti. Onlar; “Biz beşikte bir sabi olan kimşeyle nasıl konuşuruz?” dediler.

O (Beşikteki çocuk) dedi ki: “Şüphesiz ben Allah’ın kuluyum. O bana kitabı verdi ve beni bir peygamber kıldı (yaptı). Beni, ben nerede olursam olayım mübarek kıldı. Hayatta bulunduğum müddetçe bana namazı / sosyal desteği ve zekâtı tavsiye etti. Ve beni, anneme iyi davranan bir kimse (kıldı). Ve beni bir zorba, bir mutsuz kılmadı. Ve doğurulduğum gün, öleceğim gün ve diri olarak ba’s olacağım gün selâm benim üzerimedir. Ve şüphesiz Allah benim Rabbimdir, sizin de Rabbinizdir. O hâlde ona ibadet edin, işte bu, dosdoğru yoldur.”

İşte bu, hakk söze göre, hakkında ihtilâf edip durdukları Meryem oğlu İsa’dır.

Âl-i Imran 35–47:
Bir zaman İmran’ın karısı; “Rabbim! Kesinlikle ben karnımdakini tam hür olarak senin için adadım Sen de benden kabul et, şüphesiz Sen en iyi işitensin, en çok bilensin.” demişti.

Onu doğurunca da; “Rabbim, onu kız doğurdum; -hâlbuki Allah onun doğurduğu şeyi daha iyi bilir- erkek, kız gibi değildir. Ve ona Meryem adını verdim. Ve ben onu ve soyunu şeytan-ı racimden Sana sığındırırım.” dedi.

Bunun üzerine Rabbi onu güzel bir kabul ile kabul etti. Ve onu güzel bir bitki olarak bitirdi. Ve ona Zekeriyya kefil oldu. Zekeriyya ne zaman onun üzerine; mihraba girse, onun yanında bir rızk bulurdu. O (Zekeriyya); “Ey Meryem! Bu sana nereden?” dedi. O (Meryem) da; “O, Allah katındandır.” dedi. Şüphesiz Allah, dilediğine hesapsız rızk verir.

Âl-i Imran; 42, 47:
Ve hani melekler; “Ey Meryem! Şüphesiz Allah seni seçti, seni tertemiz kıldı ve seni âlemlerin kadınlarına seçti. Ey Meryem! Rabbine gönülden kul ol, ona boyun eğ ve rükû edenlerle (rükû eden erkeklerle) beraber rükû et!” demişlerdi.

İşte bu, gaybın önemli haberlerinden sana vahyettiklerimizdir. Ve Meryem’e hangisi kefil olacağına kalemlerini atarlarken sen yanlarında değildin. Ve onlar tartışırlarken sen yanlarında değildin.

Hani melekler demişti ki: “Ey Meryem! Şüphesiz Allah sana, dünyada ve ahirette itibarlı ve çok yakınlardan biri olarak adı, Meryem oğlu İsa Mesih olan kendisinden bir kelimeyi müjdeliyor.”

Ve beşikte, yetişkin çağında insanlarla konuşacak ve o salihlerdendir.

(Meryem); “Rabbim! Bana bir beşer dokunmamışken benim için çocuk nasıl olur?” dedi. (Allah); “Öyledir! Allah dilediği şeyi yaratır; O, bir işe karar verdiği zaman onun için ‘ol!’ der, o da hemen oluverir.” dedi.

Tahrim; 12:
Ve Allah, ırzını bir kale gibi koruyan Imran kızı Meryem’i de örnek verdi. Biz onun içine ruhumuzdan üfledik. O da Rabbinin kelimelerini ve kitaplarını tasdikledi ve içten bağlananlardan oldu.

Enbiya; 91:
Ve o, ırzını titizle koruyan kadın. Ona ruhumuzdan üfledik de onu ve oğlunu âlemler için bir mucize yaptık.

Nisa; 171:
Ey Ehl-i Kitap! Dininizde aşırılığa gitmeyin. Ve Allah hakkında gerçek dışı bir şey söylemeyin. Meryem oğlu İsa Mesih, Allah’ın elçisi ve kelimesidir. Ki Meryem’e ilka ettiği / ulaştırdığı kelimesi ve kendisinden bir ruhtur. Artık Allah’a ve elçilerine inanın. “Üçtür” demeyin. Son verin, sizin için daha iyi olur. Allah Vahid’dir, tek ve biricik ilâhtır. Kendisi için bir çocuk olmasından arınmıştır O. Yalnız O’nundur göklerdekiler ve yerdekiler. Vekil olarak Allah yeter.

16, 17. Ayetler:

Kitap’ta Meryem’i de an! Hani o, ehlinden (ailesinden, yakınlarından) ayrılarak doğu tarafında bir yere çekilmişti.
Sonra ehliyle kendisi arasına bir perde edinmişti de Biz ona ruhumuzu gönderdik, sonra o (ruhu getiren elçi), ona (Meryem’e) mükemmel bir beşeri örnek verdi.

Devam edecek. Allah dilerse.
dost1 isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla