Düsünmek ve tatbik etmek
sayet bir INSAN yemek basina oturdugu zaman önündeki yemege sükrederken yeryüzünde ac olan insanlarin bu yemekte bir hakki vardir diye düsünemiyor ve gereken yollardan yardimlarda bulunmak aklinin ucundan gecmiyorsa ölen 2,5 aylik bebeklerin sonu gelmeyecektir.
aclari doyurmak yalniz müslümanlarin vazifesi degildir, bu bir insanlik vazifesidir. her seyin basinda INSAN olmak insanca davranmak gerekmektedir.
müslüman! islam! cennet! cehennem! iman! = insan olmak ile ulasilir.
sadece 5 vakit namaz, oruc, hacc, tesettür terimleriyle ugrasan insanciklar kendilerini aldatmaktan ileri gidemezler. ALLAH aldatilamaz bilmis olmalari lazim zavallilarin.
dag basinda yasamiyor herhalde o bebegin ailesi. sistem kapi kapi dolasip bu gün ac olan varmi diye sormaz, yardima ihtiyaci olanlar devlete basvurur ve durumunu anlatir. sayet yardim edilmez ise o zaman yaygara koparilir.
ac bir bebek aglar. feryatlarina kulak kapayanlar utansinlar. görmemezlikten gelenler ahirette neden kör olarak canlandirildiklarini o zaman anlayacaklar.
ALLAH adina görüp, duymak, düsünmek, ALLAH adina yetimleri, yardima muhtaclari gözetmek. ister islam olsun ister baska bir sey olsun adi, hepimizin vazifesidir.
senede bir iki kurus yardimla cennetin kapilari acilmaz. ömür boyu tutalan oruclar gercekten aclik cekenlerin karnini doyurmaz. araplarin zenginliklerine zenginlik katan hacc ziyaretleri aclarin karnindan gecmez. arabistani ziyaret edene kadar 10 gün bulundugu cevreden baslayip uzak sehirlere kadar, uzak ülkelere kadar ziyaretler yapilip dünya düzenine damga vurmak lazim. fakir memleketlere ziyaretler düzenlemek lazim.
sadece la ilahe illallah, elhamdülillah ile ALLAH'in rizasini kazanilmaz.
emanet olan mal ve mülk zaten sonunda zaten SAHIBINE ulasacaktir. bu dünyadan göcerken ne bir kurus ne bir araba, ne bir villa vb. kimseye eslik etmeyecektir.
devamli "yarim elma gönül alma" slogani uygulanmalidir. en sonunda herkesin elinde bir bütün ELMA olur.
bakin asagida bir kardesimiz güzel bir sekilde satirlari dile getirmis. esasinda bu satirlari kopya edip caddelerin elektrik direklerine, dükkan ve magazalarin kapilarina, zenginlerin yollarina yapistirilmali. belki bir iki gönül yumusar da faydasi olur gariplere.
KAÇINIZ ? cevap verin
2012-02-16 10:30:47
* Karnım aç benim, siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Hangi dinin hangi kitabında yazıyor beni aç bırakıp, sizin orada keyif çatmanız?
* Ben tam elli üç gündür bir kuru ekmek bulamıyorum yiyecek. Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Hanginizin annesi tembihledi sıkı sıkı "sakın ha, görme o aç insanları" diye?
* Çocuğum gözlerimin içine bakıyor her dakika "baba ben ölmek istemiyorum" dercesine gözündeki yaşı içmeye çalışarak. Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? hangi toprak parçası ve hangi devlet yönetim biçimi boşverdirdi bizi size?
* Tam yirmi altı saattir uyuyor kızım, ya da uyuyormuş gibi yapıyor uyanıp da ağlamamak için "baba ekmek" diye. Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Kaçınız bir günün iki-üç saati geviş getirmeden yaşadı?
* Burada saat başına düşen ölüm sayısı yüzlerle ifade ediliyor. Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Hangi kefen var cepleri olan da doyuramıyorsunuz bir türlü içinizdeki hayvanı?
* Sizin çocuğunuzun kumbarasına attığınız 1 YTL ile ben burada üç çocuğu üç gün doyurabilirim. Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Çöpe attığınız her bir bayat ekmeğin burada üç gün boyunca üç çocuğun nafakası olduğundan haberiniz yok mu?
* Açlıktan önce karnı şişen, sonra kendini yemeye başlayan ve bir deri bir kemik ( aslında sadece bir kemik de işte deyim yerini bulsun ) kalan insanlarla dolu burası hınca hınç. Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Kilo sorunu olan eşinizin gittiği spor merkezine ödediğiniz paraların yüzünüze bir gün tokat gibi çarpacağını kaç kez düşündünüz?
* Biz gerçekten fakiriz burada, yoksuluz; giysiyi, çörü çöpü geçtik biz; hayvan dışkılarına talim ediyoruz burada. Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Klozetlerinizde sigaranızı tellendirirken ve elinizde "Vogue" okurken, kaç kez geçti aklınızdan bizim halimiz?
* Burada öyle yardım etmek için Cuma çıkışlarını beklemenize filan gerek yok, hatta buralara kadar o kıymetli ayaklarınızı yormanıza da gerek yok; sağ olsunlar bir elin beş parmağını geçmeseler de bize yardım etmeye çalışan kurumlar var. Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Kaçınız kaç kuruşunu ve ne kadar zamanını ayırabildi bizlere yardım etme adına?
* Bizim çocuklarımız burada ölülerimizin kuru kafalarını oyuncak yapıyorlar kendilerine. Siz ne yaptığınızı zannediyorsunuz? Nasıl cüret edebiliyorsunuz hala "konken partileri" düzenlemeye?
* Hanginizin derdi büyük bizimkinden?
* Hanginizin umrunda değil bugün akşam yemeğinde ne olduğu?
* Kaçınız tıka basa yemek yemeden durabiliyor?
* Kaçınız kıyabiliyor bir öğününü kaçıran çocuğuna?
* Kaçınız burun kıvırmadı "yine mi makarna" diye?
* Kaçınız hayvan dışkısı yedi?
* Kaçınız fakir oldu ayda beş tl ( evet bu bizim için çok önemli bir miktar, lütfen dalga geçmeyin. ) yardımda bulunarak bize?
* Kaçınız artık kullanmadığı her nevi eşyasından en azından birini "Kara Kıta"ya yolladı?
* Kaçınızın derdi değil size alınacak hediyeyi düşünmek?
* KAÇINIZ AÇLIKTAN ÖLDÜ?
* KAÇINIZ "KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR"E SADIK?
Ya da "kaçınız" efendim...
Biz ölmemize bakalım, siz ise devam ediniz birbirinizi yemeye suni gündem çevrelerinde...
Saygılar...
Tunahan Bozkurt
|