Tekil Mesaj gösterimi
Alt 25. June 2018, 09:45 AM   #5
galipyetkin
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Sep 2011
Mesajlar: 1.458
Tesekkür: 105
574 Mesajina 958 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 24
galipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud ofgalipyetkin has much to be proud of
Standart

Ne yazık ki verilen yanıtlar yeteri kadar aydınlatıcı olamamışlardır..

Eğer Kitabın /Dinin /Müslümanlığın yalnızca Araplara indirildiğini düşünürsek Sayın bartsimpson a yanıt olarak verilen takvim ve zaman belirleme görüşleri kabul edilebilir.
Fakat din evrensel olduğundan -sizden öncekiler- ifadesi, Arabları değil de insanlığı ifade edeceğinden, kitabin indirilmesinden evvel taaa Nuh Peygamber zamanına kadar, hatta ilk insana kadar bütün insanlık için uzatılabilir. İşte bu kişilere de oruç yazıldığına göre, diyelim ki Nuh Peygamber zamanında insanlar Arabın ramazan ayını nasıl tesbit edip de oruç tutmuşlardır. Hele bu insanlar ekvatorun iki kısmında, kuzey ve güneyinde (mesela Güney-Afrika ve Kuzey-Afrikada) yaşıyorlarsa?

İşa, aşiyy, aşiyye ayetlerde geçer ve Aşiyy güneşin zevalinden batışına kadar olan zamandır. İşa ise güneşin battığı zaman yani akşam vaktidir. Aşiyy ve aşiyye günün sonu anlamına gelir.
Eğer orucun akşama/günün sonu kadar tutulması istense idi ayette gece denmez, belirtilmiş akşam anlamlı kelimelerden biri kullanılırdı.

Şu halde bir aksaklık var anlatımlarda.

Bayramlara gelince, her iki bayram da bence para-babalarının paralarını artırmaları, halkın cebini somurmaları için dinin gereği diye hayata sokulmuş, uydurulmuş sömürü düzenleridir.

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Konu galipyetkin tarafından (20. January 2023 Saat 06:08 PM ) değiştirilmiştir.
galipyetkin isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla