Tekil Mesaj gösterimi
Alt 11. May 2009, 09:39 PM   #3
SARAH
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Mar 2009
Mesajlar: 137
Tesekkür: 11
70 Mesajina 80 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 17
SARAH has a spectacular aura aboutSARAH has a spectacular aura about
Standart Muladhara çakra

MULADHARA ÇAKRA

Muladhara Çakra, Kundalini'nin (enerji gücümüz) altında omurganın temelinde yer alır. Sanskrit dilinde "Mula" kök, yani Kundalini diye adlandırdığımız, Anne enerji, "Adhara" destek demektir. Bu çakra Kundalini'ye yükselişinde destek olur ve onu korur. Eğer bu çakra rahatsız edilirse, Kundalini diğer çakralara yükselmez. Muladhara, çakranın temel niteliği masumiyet ve çocuksu saflıktan kaynaklanan bilgeliktir. Sadelik, neşe, saflık, bütünleştirme ve denge bu çakra sayesinde insanlarda beliren niteliklerden bazılarıdır.

Bu çakra üreme organlarını yönettiği için, sekse dair tavır ve hareketler çakranın güçlü ve zayıf olmasıyla çok yakından ilgilidir. Seks, evlilik dahilinde, sevginin en gizil fiziksel ifadesi olabilir. Fakat yine seks, hayat boyu birlikteliğin destek ve koruması olmaksızın yapıldığında gizlice özgüveni yıpratır ve zayıflatır. Seks pozitif ve negatif olarak iki insandaki enerji ve kimyasal yapıları birbirine karıştırır. Kendine hakim olmak (duygusal, fiziksel ve ruhani yönlerden), başka bir insanın enerji ve kimyasal yapısı saf olmayan ve rastgele bir, şekilde kendi üstüne alındığında, daha da zor olmaktadır.

Seks ile ilgili aşırılıklar, gerek zihinsel ve gerekse fiziksel yönden, vücuttaki sistemlerde dengesizlikler yaratır. İyiece, tüm bağımlılıklarda olduğu gibi, akli ve fiziksel zayıflık oluşur ve hastalıklara temel teşkil eder.

Bir kadın ve bir erkek arasındaki saf sevgi, sahiplenme hissinden, isteklere bağlı beklentilerden arınmıştır. Sonuçta, özgürlük içinde tüm yoğunluğu ile ilişkiden neşe duyulur.

Bir kere Kundalini uyandırıldığında, içimizdeki, Anne enerjiye hürmet ve ona hizmet etme hissi de gittikçe artar. Gerçeği arayan bir kişi, kendisini tanıtmak üzere meditasyona oturduğunda, Muladhara çakrası zayıf olsa dahi, Anne enerjinin yükselmesi için etrafı, bulutlarla sarılmış olan saflık ve masumiyet kendini gösterir. Ne kadar kaybolduğumuzu zannetsek de, içimizdeki masumiyet her zaman vardır. Gerçek benliğimizle buluşmak için olan kuvvetli arzumuz, onun tüm geçmişi unutarak, kendisini içimizde belli etmesi ile sonuçlanır.

Büyü, uyuşturucular, ruhlar alemi lie ilgilenme, tantrik pratikler gibi insanin kökünde yatan tanrısal saflık ve masumiyete karşı olan uygulamalar, Muladhara çakranın zayıf olmasına neden olur. Bir kere Kundalini'miz uyanıp titreşimlerin sevgi ve sevincini üstümüzde hissettiğimiz zaman, sonsuz sevgi ve şevkatin kaynağının içimizde yattığını anlarız. Mutlak olana ulaşmak için dikkatimizi tüm bu yanlış bilgi ve pratiklerden kurtarıp, içimizdeki saflıktan kaynaklanan güzelliklere
yönelebiliriz.

Batı ve batı tarzında yaşayan toplumlarda bir çok insan Sahaja Yoga'ya Muladhara çakrası kötü derecede bozulmuş olarak gelmiştir. Bu çakra, insan, Sahaja Yoga meditasyon ve yöntemini benimseyip, devam ettirdiği takdirde tamami ile yenilenebilir. Hepimizin içinde Anne Enerji dayanma gücü, ilgi ve şevkat gibi niteliklerle belirir ve günümüzde, tarihin hiç bir döneminde olmadığı kadar çocuklarına cömert davranmaktadır.



A. Kontrol ettiği organlar.

* Pelvik Pleksus
* Prostat
* Üreme Organları
* Boşaltım Sistemi

B. Nitelikleri

* Masumiyet, Saflik
* Bilgelik
* Doğallık
* Uyumluluk
* Yön hissi
* Ayırdedebilme
* Ruhun neşesi

C. Tıkanma Nedenleri
* Fiziksel ve zihinsel olarak seksle aşırı ilgili olmak
* Zina
* Homoseksüellik
* Şehvet, şehvetli bir dikkate sahip olmak
* Kabızlık (Çakranın sağındaki tıkanıklığı belli eder)
* İshal (Çakranın solundaki tıkanıklığı belli eder)

D. Temizleme Yöntemleri

* Meditasyon yapmak
* Ayakları tuzlu suya koymak
* Toprağın üzerine oturmak
* Çakranın Mantrasını söylemek
* İçimizdeki saflığı kabul etmek ve buna göre davranmak
* Dikkatimizi saf olmayan şeylerden uzaklaştırmak
* Anne enerjimizden çocuksu masumiyet ve onun getirdiği neşe, bilgelik ve doğallığı hissetmek.


SVADİSTAN ÇAKRA

Svadistan Çakra, Nabhi (3 no.lu) çakra etrafında dönerek hareket eder ve onu çevreleyen alanlara destek verir, bu iki çakra beraber çalışır. Kundalini ilk yükseldiğinde, kendi yuvasından Nabhi çakraya geçer, ondan sonra aralarında bulunan bağ sayesinde Svadistan'a iner. Bu çakrada (Svadistan) yaratıcılığımız için gerekli olan enerji üretilir. Svadistan çakranın nitelikleri sağ kanal üzerinde zihinsel idrak; sol kanal üzerinde ise tasavvur (farz etme) olarak belirir. Bu özellikler orta kanalda bütünleşir ve bizim estetik hissimizi oluşturur.

Bu merkezin en önemli işlevlerinden biri, karın bölgesindeki yağ parçacıklarını parçalayarak beyin hücreleri tarafından düşünmekte kullanılan enerjiyi oluşturmasıdır. Kabarık bir ego ile aklımız karışmış ve yaptığımız her şey için sadece kendimizin düşünüp herşeyi planlamamız gerektiğine inanmış isek, bu aşırılık orta kanalın enerjisini kurutur ve sağ kanalı tüketir. Bir sünger gibi emici olacağı yerde, beyin tüm algılayabilme, emebilme gücünü yitirerek bir kayaya dönüşür. Sonuçta, yaşamın, her safhasında kullandığımız yaratıcılık kendilibinden ve doğallık içinde olacağı yerde, bir çaba ve uğraş olur. Bu yüzdendir ki, modern sanat, edebiyat ve müziğin birçok yapıtı neşe veren nitelikler taşımamaktadır.

Bu aşırı düşünme ve planlama birçoğumuzun fazlası ile zihinsel ve baskılı işlerimizden neşe duymamamızın da nedenidir. Hayat tarzlarımız ve yaşayışımız kuru (hislerden, uzak) ve aşırı sağ kanala yöneliktir (zihinsel ve saldırgan). Sonuçta ortaya çıkan dengesizlik sol kanalın, yani duygu ve hislerin zayıf olmasına neden olur. Eşit çalışmayan ve sağlıklıolmayan sağ ve sol kanal sonucunda, düşünme ve hissetmenin orta kanalda bütünleşmesi dengesiz olur. Hareketlerimiz ve fikiderimiz yapıcı olmaktan uzaklaşır.

Svadistan çakra 3 no.lu Nabhi çakra ile beraber karaciğeri kontrol eder. Bu hayati organ dikkatimizin evidir. Bu dikkat saf bir dikkattir ve zihinsel faaliyetlerden arınmış saf konsantrasyonumuzun dikkatidir. Karaciğer konsantre olmuş dikkatimizi destekler ve kirlilikleri ve zehirleri temizleyerek onu saflaştırır. Aydınlanmadan önce, dikkatimiz dış etkenler altında kendi varlığımızın dışına yönelmiştir. Kundalini'nin uyandırlıması dikkatin içimize nüfus edebilmesine ve Sahasrara (no.7) çakra'da Ruh ile birleşmesine imkan verir. Dikkatin bulunması gereken yer ise işte burasıdır ve bu gerçekten sezgi ile ve kendiliğinden olan yaratıcılığın bizim üstümüzden akmasına olanak sağlar.

Ego ile olan bağlantısı yüzünden Svadistan çakra'da alçakgönüllülüğü geliştirebilimek çok önemlidir. Aksi takdirde ego ile olan bağlantı dikkati Ruh'tan uzaklaştırabilir. Gerçek alçakgönüllülük, sezdiğimiz düşünce ve hislerin Tanrı tarafindan uyandırıldığını ve bizim sadece kanallar olduğumuzu, fark eder. Ruhani kişiligimiz bu Tanrısal sezgi ile bütünleşebilir ve ortaya çıkan yaratıcılık ve işler dahiyane olur.

Şartlanmalarımızla ve önceden getirdiğimiz inançlarımızla, içimizde uyanmış olan Anne Enerjimizin önünü kapamaz isek, tüm bilgi ve bilgeliğin kaynağı olan ruhaniyetimize yükselişimiz hızlı ve kuvvetli olacaktır.

Sol Svadistan çakramızdaki bir diğer nitelik Saf Arzu'dur. Saf Arzu içimizde kendisini Kundalini olarak belli eder ve bu bizi tamamı ile tatmine ulaştıracak olan arzudur. Gerçek benliğimizle, yani ruhumuzla bir olmak.Para ve güç kökenli tüm isteklerimiz gerçekleştiğinde bir müddet tatmin olabiliriz, fakat kısa sürede daha fazlasını isteriz. Ruh ile bütünleşmek, bizi yaratmış olan sonsuz sevgi ve şefkatin bir parçası haline gelmek arzusu hiçbir beklenti ve çıkar taşımayan ve bizi gerçek neşe ve huzura ulaştıracak arzudur.

A. Kontrol Ettiği Organlar

* Aortik Pleksus
* Karaciğer
* Böbrekler
* Pankreas
* Rahim
* Bağırsaklar

B. Nitelikleri


* Doğal yaratıcılık, ilham
* Estetik anlayışı
* Tanrısal Saf Bilgi
* Zihinsel algılama
* Saf Dikkat

C. Tıkanma Nedenleri

* Aşırı Hareketlilik
* Stres
* Çok düşünme ve planlama
* Yapmacık tavırlar
* Ölüler ve ruhlar alemi ile ilgilenme
* Parapsikoloji
* Büyü
* Yanlış öğreti veya öğretmeni takip etme

D. Temizleme Yöntemleri

* Meditasyon yapmak
* Ayakları tuzlu suya sokmak
* Çakranın mantrasını söylemek
* Çakranın sağında Kundalini'mizden "Saf Dikkat"i istemek.
* Çakranın Merkezinde içimizde "Doğal yaratıcılığın" uyanmasını istemek






NABHİ ÇAKRA

Nabhi Çakra, insani evrimimizin hız ve yönünü tayin eder, çünkü varlıhımızın temel gerksinimleri olan yiyecek, aile sevgisi, annelik ve babalık rolleri ve ilişkileri, finalsal durum, iş, ve kariyer gibi öğeler bu çakra tarafından kontrol edilir. Bu çakranın on çanak yaprağı vardır ve bu merkezde on emir tavır ve hareketlerimiz için belirleyici etkendir. Nabhi Çakra fiziksel olarak mide, pankreas, karaciğer (Svadistan Çakra ile beraber), dalak organlarını yönetir. Kötü çalışan ve dengeye getirilmeyen bir Nabhi çakra sonucunda kişi ülser, hipoglikemia, şeker ve kan kanserine kadar ağır bir çok hastalığa yakalanabilir.

Her çakrada olduğu gibi bu çakranın da dengeye gelebilmesi ve olumlu vibrasyonlar yayarak çalışabilmesi için, o çakranın niteliklerini bilmek ve günlük hayatımıza uygulamak gereklidir. Nab'hi çakranın sol tarafında evin hanımı (eş yada anne olabilir) önemli rol oynar.Onun ' hareket ve görevleri sol Nabhi çakrası tarafından belirlenmiştir. Bir eş ve anne, cömertçe ve şartsız olarak tüm aile bireylerine karşı, verici olmalıdır. Bunun olabilmesi için, aile bireylerince saygı, sevgi dolu ve destekleyici bir aile atmosferi sağlanmalıdır. Eğer, kadın kocasına baskı kurar ya da kocası ona baskı kurarsa, bu çakra tıkanır.Anne çocuklardan saygı görmez ya da çocuklara kötü davranırsa, bu durum yine Nabhi çakrayı bozar ve bundan tüm aile bireyleri etkilenir. Sol Nabhi çakra içimizdek huzurun kaynağıdır. Günümüz dünyasının aceleci ve telaşlı yaşamı, Nabhi çakranın ritmini bozar. Sürekli gerilim içinde bir yaşam, Nabhi çakranın da gerilmesine neden olur. İnsan hoşgörü ve toleranstan uzaklaşıp, sinirli ve küçük şeylerden dahi rahatsız olan bir yapı içine girer. İşte bu fanatikliğin de başlangıcıdır. Doğrulukla ilerleyen ve kendi ruhaniyeti içinde yükselen bir kişi iç huzura sahiptir ve insanlara hoşgörü ile yaklaşır. Herkesin seçme hakkına saygı duyar, ve hiçbirşeyde aşırılıkta bulunmaz.

Para, kariyer ve sosyal ilişkiler sağ Nabhi çakra tarafından düzenlenir. Para için ve maddi yönden çok endişe duymak veya iş için çok zaman harcamak sağ Nabhi çakranın zayıf olmasına neden olur. Bu problemli koşullar ve çok düşünme ve planlama çoğu zaman karaciğerin aşırı ısınmasına neden olur. Karaciğerdeki fazla ısı dikkatin dağınık olmasına yol açar, rahat bir konsantrasyon sağlamak ve bunu devam ettirmek , imkansız olur. Karaciğerdeki dengesizliklerin ifadeleri kolay rahatsız olma, sabırsızlık, tatminsizlik, asabiyet, ve sürekli endişedir. Pirinç (beyaz), yoğurt, pişmiş taze sebzeler, az miktarda tavuk eti ve meyveler (ekşi ve tropikal meyveler hariç) karaciğeri serinletmek ve temizlemek için faydalıdır. Beyaz şeker kamışı, sıvı olarak alındığında, sıcak karaciğeri, karaciğerde zehirleri tutan yağları parçalayarak temizler. Çok soğuk bir karaciğere ender olarak rastlanır, fakat ciltte döküntüler ve kaşıntılar bundan kaynaklanabilir. Soğuk karaciğer problemi için sarı sebzeler yenmelidir ve tüm karaciğer problemlerinde günde birkaç litre su içilmelidir, bu zehirlerin yıkanıp karaciğerin femizlenmesini.sağlar.

Devamlı ve tam bir tafmine, dengeli, sağlıklı bir Nabhi çakranın desteği ile ulaşılabilir. Meditasyon ile dikkatimiz saflaşıp, Sahasrara (tepe) çakrasında daha uzun süreler tutulabildiğinde, hayatımızdaki olaylara karşı daha bağımsız ve efektif bir yaklaşım geliştiririz.





A. Kontrol Ettiği Organlar

* Solar Pleksus
* Mide
* Karaciğerin üst kısmı
* Dalak
* Diz ve dirsekler
* Safra Kesesi

B. Nitelikleri


* Dharmanın (doğru yaşam tarzları) oluşması ve ifade bulması
* Fiziksel, maddi ve ruhani açılardan iyilik konumunu sağlaması
* Tatmin ve Huzur
* Cömertlik
* Doğruluk ve Dürüstlük
* Asalet
* Aile içindeki uyum ve mutluluk

C. Tıkanma Nedenleri


* Ev ve aile ile ilgili sorunlar
* Endişe duymak (iş yada para konusunda)
* Fanatiklik
* Aşırılık
* Evin hanımına (anne ya da eş) saygısız davranılması
* Evin hanımının saygıya layık hareket etmemesi
* İçki kullanılması
* Sahiplenme hissi ve maddeye karşı bağımlılık
* Açgözlülük ve hırs
* Dikkatin saf olmayan şeyler üzerinde yoğunlaşması
* Kumar

D. Temizleme Yöntemleri

* Meditasyon yapmak
* Çakraya vibrasyon vermek
* Ayaklar tuzlu suda meditasyon yapmak
* Çakranın mantralarını söylemek.





KALP ÇAKRASI (ANAHAT ÇAKRA)


Kalp çakrası göğüs kemiğinin arkasında yer alır. Kalp çakramız temiz olduğunda korkusuz, güçlü ve sevgi dolu insanlar oluruz. Kendimize daha çok güveniriz, kendi hatalarımızı düzeltebilecek kabiliyetlerimize daha çok inanç duyarız. Kendimizi ve diğer insanları daha çok sevmeye başlarız, çünkü kalbimizdeki ruhun onlarınkiyle aynı olduğunu anlarız. Bir çocuğunki gibi kalbimizi açık tutarız ve sürekli bir neşe içinde yaşarız.

Orta katp çakrası güvenlik ve koruma hislerini yönetir. Olumsuzluklara ve hastalıklara karşı bizi koruyan antikorlar göğüs kemiğinde oluşurlar. Çocukluklarında korku ile yetiştirilenler korku ile büyürler. Örneğin karanlıktan, yanlış yapmaktan veya insanların kendilerini kırabileceğinden korkarlar. Dıştan gelen fikirlerle kendilerine inançları kolayca sarsılabilir. Orta kalp çakrası bu durumda rahatsızdır. Tüm bu korkularla savaşmaya yeterli antikorlar üretilemez. İleri vakalarda akciğer ve kalp hastalıkları baş gösterir. Bu çakranın sol tarafında anne, çok önemli rol oynar, çünkü çocuğun ilk güvenlik hissi ve kendineolan inancının gelişmesinden o sorumludur. Eğer bu ilişki doğru olarak belirlenmezse, örneğin çocuk küçükken anne ölmüş veya hasta ise ya da anne çocukta duygusal travmalara neden olmuşsa, bu çakra tıkanır. Büyüyünce kişi kendi annesine karşı saygısız tavırlar geliştirirse ve annenin kutsallığına karşı olan inanç ve öğretilere yönelirse (tıpkı Freud ve onun takipçisi olan psikologların psikanalizde ortaya koydukları gibi) kişisel güven parçalanır ve bu çakra tıkanır.

Sağ kalp erkeğin bir oğul, kardeş, baba, koca ve vatandaş olarak taşıması gereken sorumluluk ve görevleri yansıtır. Babamızın iyi olması ve bizim onunla olan ilişkilerimiz sağ kalp çakrasını etkiler. Eğer baba sorumluluklarından kaçıyor ya da üstüne çok fazla sorumluluk alıyorsa, bu dengesizlik yaratır. Anne ve babamızla olan ilişkilerimiz ve bizim kendi anne babalığımızın her açıdan iyi olması, içimizde sükunet ve huzura sahip olabilmemizde kritik yol oynar. Ebeveynlerimize karşı saygılı olmak ve yaptıkları hataları affetmek ve bu ilişkiyi tertemiz tutmak çok önemlidir. Çocuklarımızın ise bize anne, baba olarak saygı göstermeleri önemlidir.

Kalp çakrası Ruh'u yansıtır. Düzgün çalıştığı taktirde bizim aydrntanmamızı, hissedebilmemizi, içimizde sevgi üretip yayabilmemizi sağlar. Vibrasyonlar şeklindeki bu sevgi konumu hem bizi hem de etkileşim alanımıza giren diğer insanları düzelten ve yeniden canlandıran bir nezaket banyosu gibi çatışır.

A. Kontrol Ettiği Organlar

* Kalp
* Akciğer
* Göğüs

Temsil edildiği yerler

* Elde küçük parmak
* Ayakta serçe parmağı
* Baldır

B. Nitelikleri

* Saf, bağımsız sevgi
* Güvenlik
* Korkusuzluk
* Ruhun neşesi
* Kendine güven
* Sorumluluk hissi
* Vermek, paylaşmak
* Baskalarına yardım

C. Tıkanma Nedenleri

* Güvensizlik
* Anne (sol katp) ve baba (sağ kalp) ile sorunlar
* Aşırı bağımlılık, pozesif olmak
* Korku
* Aşırı hareket (zihin ve bedensel olarak)
* Kalbimizce kötü hissedilen ilişkiler (özellikle annemiz ve babamız ile)
* Hissi saldırganlık
* Ukalalık ve başkalarını küçük görme
* Dikkatimizin dışımızda olması
* Hatha Yoga
* Uyuşturucu
* Tanrıya inanmamak
* Tanrıya karşı hareket etmek

D. Temizleme Yöntemleri


* Meditasyon yapmak
* Çakraya vibrasyon vermek
* Çakranın mantralarını söylemek
* Derin ve yavaş nefes alıp, nefesi içimizde tutup vermek
* Aşırı veya çok az sorumluluk almak
* Aile içinde ve cemiyette iyi davranışlar
* Kundalinimize şöyle seslenebiliriz:





VİŞHUDDİ ÇAKRA

Beşinci çakra olan Vişhudi, hem kendimizin hem de diğerlerinin titreşimlerini hissedebilme ve tepki verebilmemizin anahtarıdır. Bu çakra açıldığı ve temiz olduğu zaman, bize tüm yaşam ile bir bütünlük hissi kazandırır. Bize herhangi bir zaman ve koşulda hangi tavır ve sözlerin uygun olacağım sezgilerle hissettirir. Eğer bu sezgiler, egomuzdan kaynaklanan söz ve tavırlarımızla ya da dengesiz asabiliğimizle çakışırsa, bu çakranın titreşimleri tahrip olur. Sonuçta yaşamımızdaki olaylar ve ilişkilerimize dair görüşümüz tarafsız olmaktan uzaklaşır. Ego bağımlılıkları oluşur veya tahakküm edici, baskı kuran ya da insanlar, mekanlar veya eşyalar hakkında aşırı duygusal olan biri oluruz.

Vişhuddi çakrası dış dünya ile iletişim kurabilmemizi sağlar. Kendimizi ifade ettiğimiz sözlerimiz, mimiklerimiz, el ve kollarımız Vişhudi çakra tarafından kontrol edilir. Duyma, işitme, konuşma, hissetme, koku alma gibi duyulanınız ve bunları kontrol eden organlar Vişhuddi çakranın birer parçasıdır. Bu organlarımızı içimizdeki Tanrısal değerleri ifade edebilmek için kullanmalıyız. Tanrısal sevgide herşey birbirini tamamlayan bir bütündür ve eğer kızgınlık, hiddet ve kıskançlık gibi yanlış olgular içine kapılırsak, egomuzun verdiği bireysellik içinde Tanrısal sevginin bütünlüğünü hissedemeyiz. Vişhuddi çakrayı temiz tutmak zordur, çünkü burası vücudun dış etkenlere yani virüs, bakteri, duman ve diğer zehirlere karşı filtresidir. İçten ise onu aşağılık duygusu, suçluluk hissi, dünyadan el ayak çekme, asabilik, saldırganlık ve üstünlük duygusu tahrip eder. Bizlerin bu çakranın en büyük niteliği olan şahitlik konumuna girebilmemiz için, aşırı eğilimlere duygulara ya da tüm düşkünlüklere karşı bağımsızlık kazanmamız atılıcak ilk adımdır. Biz kimsenin tavırlarından sorumlu değiliz ve kimse de bizim düşünce veya hareketlerimizden sorumlu değildir.

Kundalininin yükseltilmesi ve meditasyonda titreşimlerin emilmesi, dengeli görüş açımızın kaybolmasına neden olan şartlanmalarımzı fark etmemize yardım eder. Titreşimler, bu şartlanmalardan kaynaklanan fiziksel gerilimleri gevşetmeye ve onları temizlemeye de yardım eder. Dengeli bir görüş açışı sağlandığında sorunları çözmek, iyiliğimize olanı anlayıp onun gelişmesini sağlamak için hareket ederiz. İç bünyemizin mükemmel özelliklerini sergiliyebilmek için yarışırız. Karışıklan çözen şefkatli, aydınlanmış insanlar oluruz. Kişiliğimizde arınmış bir ayırdedebilme (iyiliği kötülükten) hissi ve diplomasi ifade bulur.

En yaygın bağlılıklardan, biri suçluluk duygusudur. Bu sol Vişhuddi çakrayı tıkar. Suçluluk hissi zayıflıklarımızı teşhis edip, onları düzeltebilmemiz için gerekli tavırlar ve anlayış içine girebilmemizi engeller. Hatalarımızı ilerleyebilmemizin, büyüyebilmemizin bir aracı olarak görüp onlardan ders alacağımız yerde, hataların kötü olduğuna kendimizi şartlamışızdır. Bu şekilde onları cahilliğin bir ifadesi olarak göreceğimize, "kötülüğü" ifade eden suçluluk duygusu ile kapamaya çalışırız. Hatalarımıza karşı doğru bir görüş açısına sahip olmalıyız. Cehalet bir suç değildir; esasında tüm kötülüklerin ardında kaba anlamda cehalet yardır. Bilelim ki, cehalet öğrenmeye açık olan insanlar için doğal bir konumdur ve üstesinden gelmek gerekir. Yanlışlarımızı görüp onlarla yüzleşebilmek ve onları düzeltebilmek kuvvetli bir sol Vişhuddi çakrasının niteliklerindendir.

Sağ Vişhuddi çakramız konuşmamızı kontrol eder. Sesimizi nasıl kullandığımıza dikkat etmeli, asil ve doğal bir ifade ile konuşmalıyız. Saçma ve boş konuşmak, iletişimlerimizde kaba ve sert ya da alaycı olmak, küfürlü konuşmak, dişi ve erkek arasındaki tüm saygısızlıklar kişisel itibarımızı zedeler ve suçluluk hissine neden olur. Böylece Vişhuddi çakrası tıkanır.

Vişhuddi çakrayı etkileyen en büyük şartlanmalardan biri, dikkati devamlı ayrıcalıklar ve bölücülük üzerinde tutan "bireycilik"tir. Bu kaba bireycilik hiç kimseye ihtiyaç duymayan kişiye değer verir ve her zaman "1" numara olmanın peşinden koşanları över. Bu şekilde aşırıya giden bağımsızlık düşüncesi ve ortaya çıkan acımasız rekabet herkesin özünde yer alan programlamaya karşıdır ki, bu da sevmek ve sevilmek arzusudur. Hepimiziniçinde bulunan bu sevgi, Ruh'u içinde taşıyan tek bir güçtür. Tüm insanların hem içinde hem de dışındadır. Ruhun'un herşeye nüfus ettiği bütünsel bilince açılan kapıdır. Böylece birbirimize karşı yeni bir saygı ve hürmet anlayışı ile davranırız. Paylaşma ve birbirimize daha yakın olabilme arzusu duyarız. İlişkilerimizde tatlılık ve hoşnutluk hakim olur ve içimizdeki huzuru hissederiz.

A. Kontrol Ettiği Organlar

* Boyun
* Kollar
* Ağız ve burun
* Dil ve dişler
* Yüz

Temsil edildiği yerler:

* Ellerde işaret parmağı
* Ayakta ikinci parmak
* Bilekler

B. Nitelikleri

* Davranışlarda diplomatik olmak
* Kollektif bilinç
* Seyirci konumunda olmak
* Olaylara bağlanmamak
* Abla, abi, kardeş ilişkileri
* Kendine ve herkese saygı
* İçimizdeki neşeyi ifade edebilmek

C. Tıkanma Nedenleri

* Kollektif olamama
* Seyirci konumunda olmamak
* Kendine saygı duymamak
* Pişmanlık, suçluluk duygusu (sol taraf)
* Küfür etmek, kötü konuşmak, alaycı olmak
* Sigara içmek,
* Yalan söylemek
* Devamlı kendimiz hakkında konuşmak

D. Temizleme Yöntemleri


* Meditasyon yapmak
* Çakraya vibrasyon vermek
* Çakranın mantraların ı söylemek ı
* Dişlere iyi bakmak
* Davranışlarda tatlılık, asalet ve zerafet göstermek
* Tuz ile gargara yapmak
* Acı hissedence boyuna ve omuza zeytinyağı veya başka vitamin içeren bir yağ ile masaj yapmak
SARAH isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla