Varlık Sevdası
Varlık Sevdası
Bu Dünya’nın yükü ile, yüklenenler dir ne garip,
Varlık davasıyla yanan, bekleyenlerdir ne garip,
Ben ki geçmişim varımdan, Bunu gören der ki: GARİP!
Var gör yüz sene gezeni, çıyanlı toprağa gider
Selam edersin kişiye, almaz rüşvet değil deyi,
Bir dolu sanar özünü, bilmez haşyet değil deyi,
Sanma ki sana kalacak, mülk’se senin değil deyi,
Var sor ehli aşka bunu, yüz çevirir senden gider,
Rıza ise kulun işi, niçin ilah olur kişi,
Var ise ekmeği aşı, neden ağrır durur başı
Halık edeni bilmeyen, ne bilsin toprağı taşı
Can da gider, gün de gider, bilmediğin an da gider
Ara sen derdine çare, kalma huzurda biçare
Aç yüreğin Dost eline, yürü Hakka pare pare
Kanma yalan sözlü öze, kıvılcım suratlı yare
Yar’da gider, Ser’de gider, sormadığın el de gider
Bu Dünya yalan yeridir, Aşığa kabr’olur kalır,
Yalan ile dolu gönül, her birşeyi ondan sanır,
Hak yolcusu yolda gerek, Hak’tan gelenleri alır,
Gül’de gider, Kül’de gider, sevdalı bülbül de gider,
Şair değilem cihanda, söylediğim Hak’kın sözü,
Eren’im ben koca Han’da, sermişem ben yere özü,
İstemem Hak’tan Cihanı, ben ki çok sevmişem azı,
Gün gelir, hasret biter de, Bu garip Eren’de gider.
|