Alıntı:
Bizler süpheden kacmalıyız. Ama bu kacıs varolanları, kafamız karısık diyerek terketmek olmamalıdır. Bence süpheden kacacak isek; kalbimiz, dusunen aktif beynimiz ve hür vicdanımızla mesela "namaz yoktur diyemiyorsak" varolana devam etmek olmalıdır, varolanı terketmek degil. "Aslını, özünü tam ve eksiksiz olarak anlamadığımız hiç birşeyin peşine düşmeyeceğiz" dogrudur. Peki ya işin aslı ozu bize geldigi gibi ise. Ya buna yakın ise. Ya sadece dimaglarımızın karısıklıgı bizi etkiliyorsa?
|
Bunun cevabını rabbime dünyadayken verdim.
Onun genişçe açıkladığı ve yeterli gördüğü ayetlerinde rastlamadığım bir şeyi ki özellikle bu şey manasız ve batıl içerikler içeriyorsa bunu dine sokmam mümkün değildir.
Açıklamadığı konuları serbest bıraktığı ve daha fazla da sormamamızı emrettiği (bu emirdir FARZDIR) için bana açıklamadığı konularda mütaşabih açıklamalar bekleyemem. Üstelik 2-3 kelimeden çıkarılan uçuk talimatlardan kaçarım. Dediği gibi; bilmediğin şeyin peşine düşme.
Daha fazla sorupta başıma iş çıkarmak istemem. Olsa bile sorumlu değilim. Eğer yanlış biliyorsam ki her zaman böyle bir ihtimal var, herşeyi en iyisiyle bilen yaratıcıdan yardım beklerim. Bizi yakın zamanda başımıza gelecek büyük felaket içinde en kolaya, en kolayından gidenlerin yoluna, nimet verdiklerinin yoluna ulaştırsın, sapıklarınkine değil. Gelecek akıbet için şimdiden heycanlı ve endişeliyim, Allah yardımcımız olsun. Ölüm bile kolay değil, ama yazıldı tadacağız bir kere.