Tekil Mesaj gösterimi
Alt 26. January 2011, 10:10 AM   #1
TEBYİN
Uzman Üye
 
TEBYİN - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Sep 2008
Mesajlar: 240
Tesekkür: 141
173 Mesajina 603 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 16
TEBYİN is on a distinguished road
Standart Kur'an memesinden zehir içilmez!

Diyanet 2010 yılını Kur'an yılı ilan etmiş?
"Günaydın" mı demeli yoksa "ÜSKÜDARDA SABAH OLDU" mu bilemiyorum ama bildiğim tek şey..
DİNİN YEGANE KAYNAĞINA, KUR'ANA DÖNDÜĞÜdür.
Diyanet başta olmak üzre, dinden nemalanan yüzlerce cemaat, tarikat, mezhep, meşrep yapılanmaları..
Yıllarca, görmemezlikten gledikleri bir kaynağı..
Yeni bir buluşmuş gibi "EVRAKA"laması, güzel bir niyet gibi gözükse de..
Gerçekler hiçte öyle değildir.
Sabah yüzünü göstermekte, şafak çatmakta, güneş ısı ve ışığını evrene yaymak üzereyken.
Birilerinin "IŞIK VE ISI YENİ BULUNDU" havasında "EVRAKA" çığlığı atması..
Olsa olsa, "bir gerçeğe kayıtsız kalamama" eylemi olarak algılanabilir.


Bir araştırma yapılsa ve "İnsanlığın en birincil problemi nedir?" diye sorulsa..
Muhakkak, "KÜRESEL ISINMA" şıkkı şampiyonluğunu açık ara ilan edecektir.
Oysa, birincil problem ne küresel ısınmadır ne de diğer sıkıntılar.
Birincil problem, insanoğlunun 1400 yıldır yaşadığı "BEYİNSEL ISINMA" dır.
Beynini bir türlü kendi mecrasında işletemeyen insanoğlu, her çırpınışta batan "BATIK" misali.
Kendi kuyusunu kazmakta ama kazdığı kuyuda boğulduğunun da farkına varamamaktadır.

Spor amaçlı bir yürüyüş esnasında, içimden mırıldandığı aşağıdaki ayetler..
"BEYİNSEL ISINMA" hastalığı ile alakalı mücize şeyler fısıldayıverdi, benim de pençesinde kıvrandığım problemler hakkında.
Ve hep birlikte bu hastalığın tanısını orta yere serelim.
Ve yine hep birlikte "BİZE IŞIK OLMASI GEREKEN AYETLERİN NASIL YANLIŞ ANLAŞILDIĞINA" şahitlik edelim.


VAKİA 75–80. Artık hayır. Necmlerin /her indirilmede gelen Âyetlerin/ yerlerini/ zamanlarını /inişini/ kanıt gösteririm ki -ve eğer bilirseniz bu büyük bir yemindir, - /kanıt gösterimedir/ hiç kuşkusuz o, şerefli Kur'ân'dır. Saklanmış /korunmuş/ bir kitaptadır. Ona mutahherlerden /temizlenmişlerden/ başkası temas edemez.

* Âlemlerin Rabbinden indirilmedir.


81. Peki, şimdi siz bu Söz'ü mü /Kur'ân'ı mı/ küçümsüyorsunuz?

82. Ve rızkınızı, şüphesiz kendi yalanlamanızı mı kılıyorsunuz?



Hemen bildiğimiz bütün tefsirleri serelim önümüze!
Tarayalım tek tek ve bu ayetin manasını özümsemeye çalışalım.

Hepsinin ağzbirliğiyle söyleyeceği şey şu olacaktır.

"BU AYETLER, KUR'ANA CÜNÜB VE ABDESTSİZ İKEN EL SÜRMEMEMİZ"i söylüyor.
Kimse de çıkıp şunu demez.
"Ya hu, bir korunmuş kitaptan söz ediliyor, demek ki ortada bir korunan bir de korunanı bozmaya niyetlenmiş fikribozuklar var"

İşin tam da "bam teli" burasıdır işte.
Şimdi bu ayetin altına şu ayeti de iliştirelim..

VAKİA 75–80. Artık hayır. Necmlerin /her indirilmede gelen Âyetlerin/ yerlerini/ zamanlarını /inişini/ kanıt gösteririm ki -ve eğer bilirseniz bu büyük bir yemindir, - /kanıt gösterimedir/ hiç kuşkusuz o, şerefli Kur'ân'dır. Saklanmış /korunmuş/ bir kitaptadır. Ona mutahherlerden /temizlenmişlerden/ başkası temas edemez.

* Âlemlerin Rabbinden indirilmedir.


Hicr; 9: Zikr'i Biz indirdik ve Muhakkak onun koruyucuları da Biziz.

81. Peki, şimdi siz bu Söz'ü mü /Kur'ân'ı mı/ küçümsüyorsunuz?

82. Ve rızkınızı, şüphesiz kendi yalanlamanızı mı kılıyorsunuz?


Ayetler ne abdestten ne cünüblükten ne de başka bir ritüelden behsediyor.
Resmen ve alenen diyor ki;
Allah'ın, büyük yemin ve kanıtlarla..
Şerefli bir şekilde indirdiği..
Ve hep Allah'ın saklaması ve korunmasında olan..
Küçümsenemeyecek kadar da yücelerde yer alan bu gıda ile gıdalanmak isteyen.

1- Allah'ı çok iyi bilecek ve anlayacak.

2- Yemin ve kanıtları iyi özümsemiş olacak..

3- Şerefine ve korunmasına layık bir şekilde yaklaşacak..

4- Bu yüceliği küçük emellerine alet etmeden.. "Yüce" olanın kadir kıymetine uygun tavarlırla hareket ederek..
Bütün gereksinimi iyi bir niyetle elde etmeye çalışacaktır..

İnsanoğlu hep,
Vahyin neden beden ve ruh bünyesine ağır geldiğinden..
Vahyin apaçık bir şifa olmasına karşın neden insanlığın derdine derman olmadığından şikayetlenir durur..
İşte bunun cevabı da bu ayetlerde yatıyor.

Bir kere VAHY asla biberon.. ara kablosu.. ara hortumu.. aracılık edecek araç-gereç istemiyor.
Şunu diyor;

"Eğer bünyene bir zarar gelmesini istemiyor, aldığın vahy gıdasıyla yücelmeyi diliyorsan, araçsız ve gereçsiz otur vahyin kaynağına, yapay hiçbir müdahele olmadan istifade etmeye çalış"

Ya biz ne yapıyoruz.
Vahyin o asude kaynağını önce bir hadis..
Bu da yetmedi, icma, kıyas, rivayet, kelam, ilmühal kepçeleriyle saatlerce karıştırıyoruz.
Sonra da,
Aldığımız gıdanın bulanıklığından şikayetleniyoruz.
Oysa Allah, korunan, saklanan, muhafaza edilen bir kaynaktan bahsediyor ve bizden muhafazalı şekliyle istifade etmemizi..
O'na dışardan hiçbir katkıyı eklemememizi murat ediyor..

Yazımızın başında,
"DİYANET 2010 YILINI KUR'AN YILI İLAN ETMİŞ".. diye bir ifade kullanmıştık.
Her iddiasına varım,
Bu yıl asla ve asla "KUR'ANI ANLAMA VE KUR'AN İLE ANLAMLANMA" yılı olmayacaktır

Bir kere DİYANET Kur'anı anlayacak ve anlamlanacak kapasitede görevlilere sahip değil.
Yapacağı şu..
Bir yerlerden meşhur ses sanatçıları (bunlara KARİ diyorlar) getirtip, yine o muteşem mesajları makam ve notalara boğdurup.
Ses sanatçılarının (Pardon, hafızlarının mı demeliydim yoksa) cüzdanlarını şişirip, şişirip..
Kur'an ile nemalanmanın provalarını yapacaktır.

Bizim dinimizin adı İSLAMdır ve ALLAH tarafından ekmelleştirilmiş bir dindir ve de hep O'nun korumasındadır.
Bizim, imam gibi, müftü gibi, diyanet gibi aracılara ihtiyacımız yok, bunun İslamda da yeri yoktur.
HİRİSTİYANVARİ, ruhbanlara tahsis edilmiş bir din yapılanması, ne Kur'anidir ne mantiki..
Gidip, pazar ayinleri gibi, imam nezaretinde (ki namazdan maaş alan imamın kazandığı ne kadar helaldir, bunuda sağduyunuza bırakıyorum) iki yatıp bir kalkıp, sonra da 27 derece fazla sevap bonuslarına ağız sulandıranların..
Hem dünya da Kur'an'dan ve İslamdan bir nasibi olmayacaktır...
Ve hem de ukba da..


Maide; 67: Ey Rasül! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun verdiği elçilik görevini iletmemiş (yerine getirmemiş) olursun. Allah da seni insanlardan koruyacaktır. Allah kesinlikle, küfre batmış topluluğa doğru yolu göstermez.

Ve bir türlü doğruya kılavuzlanamayanlar...
Umarım, ARTIK BU YÜCE KİTABIN KADRİ KIYMETİ KAVRANIR DA..
HİRİSLAM karmaşası artık bir son bulur..
__________________
Yüksek fikirler yüksek dağlara benzer: Görenleri ürpertir!

www.teblig.net

Konu TEBYİN tarafından (26. January 2011 Saat 10:17 AM ) değiştirilmiştir.
TEBYİN isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
TEBYİN Adli üyeye bu mesaji için Tesekkür Eden 3 Kisi:
dost1 (26. January 2011), hiiic (26. January 2011), Miralay (31. January 2011)