Selamlar...
Haluk abi ; şu kısım benim kafama takıldı...
Fetih 29:…. Sen onları, Allah'ın fazlından ve bir hoşnutluk isteyerek rükû edenler, secde edenler olarak görürsün. Onların secde izinden [Allah'a teslimiyetlerinden] nişanları, yüzlerindedir [tüm varlıklarındadır]…..
Yukarıdaki ayet de konuya açıklık getiriyor. İman eden müminleri sen rükû ve secde edenler olarak görürsün diyor. Onların secde izinden bahsediyor Allah. Peki, secde ettiğimizde nerede iz kalabilir? Tabiî ki alnımızda, çünkü yalnız orası yere değiyor. Fakat meali çeviren yazar nedense secde izi konusuna açıklık getirmek için, Allaha teslimiyetlerinden açıklamasını yapmış. Hâlbuki Allah açıklamayı netleştirircesine, bu izin yüzlerinde olduğunu, söylediği ve açıklık getirdiği halde, yine yazar bu kelimeye de bir başka anlam verip, tüm varlıklarındadır demiş. Bu parantez içindeki anlamlara baktığımızda ayetin akışını bozduğunu, anlam bütünlüğünden saptırdığını görüyoruz. Allah her şeyi açık ve net söylerim dediği halde, açık olan sözlerin, anlam saptırıldığı anlaşılıyor. Ayette açıkça Allah için secde edenlerin izleri yüzlerindedir diyor. Bu cümle çok açık değil mi sizce? Bu cümlenin parantez içinde açıklamaya ihtiyacımı var?
Ben bir belgeselde seyretmiştim. Uzak doğu kökenli bir gurubun din'i ritüellerini anlatan bir belgeseldi.
Kişiler sürekli secde hareketi yapıyorlardı ! Hatta şu yorum yapıldı. En çok secdeyi yapmak demek ! Tanrilarını daha çok sevindirmek demekmiş !
Artı, yahudi ve hristiyanlarında şimdiki gibi yapılan bir namaz ritüel leri var,dolayısıyla secde de yapıyorlar !
O zaman bunların alınlarındaki iz daha fazla olur bence
Sanki kuran'da bildirilen secde, bizim bildiğimiz yere başımızı koyarak yapılan secde değil gibi geliyor bana...
Cehaletimi hoş görün , bir şey öğretmek değil , kafamdaki soru işaretlerini yanıtlamak ve öğrenmek için yazıyorum ..
sevgiler.. selamlar....