Alıntı:
ebu Maruf Nickli Üyeden Alıntı
Tamam dostum seninle cedelleşmeyeceğim lütfen benim yazılarımada cevap hakkı şeklinde yazıda bulunmaki olaylar cedelleşmeye varmasın.
Ben inşaALLAH size cevap hakkı düşmemesine gayret göstereceğim
|
Selam ebu Maruf kardeşim.
Asla sataşmak gibi bir amacım olmadı. Doyurucu bir şekilde inancımı açıkladığımı düşünüyorum. Sizin, benim söylediklerime itiraz edecek ilimsel argümanlar sunmak yerine söylediklerimi ÇARPITIP söylemediğim şeyler haline getirip o şekilde savunma yapmanız, yani safsataya yönelmeniz nedeniyle o şekilde konuştum. Size ayetlerle delil sunan bir Kuran takipçisine
"ALLAHU TEALA boş sözmü söyler ALLAHın Kitabınamı hakaret ediyorsun. ALLAHU TEALA ilerde amel edilmeyecek ayetlermi vahy etti. Kendi kıt anlayışınızla haşa ALLAH ın Kelamına eksiklik atf ediyorsun." gibi bir ithamda bulunmak saçma bir savunma şeklidir. Bir sebepten dolayı şu an askere gitmek istemeyen bir Türk'e "yoksa sen terörist misin" demek kadar alakasız bir çıkarımdır. Beni itham ettiğiniz şeyi iyi düşünün lütfen.
http://www.safsatakilavuzu.com
adresinden ücretsiz okuyabileceğiniz neredeyse tüm yöntemleri uygulayan "bir densiz" forumumuzda mevcutken, yaklaşımını oldukça farklı gördüğüm sizin de benzer bir yönteme yöneldiğinizi görmekle üzülmüştüm. Amacınız saldırmak değil bilgi paylaşımı olursa elbette daha farklı olur. Ben sizin fikrinizi değiştirmekle uğraşmam, amacım da bu değil. Ben yalnızca kendi inancımı açıklarım. Siz sordukça daha detaylı açıklarım. Yeter ki konuyu savaş moduna sokup söylenenleri saptırmayın. Bu arada ben sıkça kullandığım "leş kargaları" kalıbı ile size veya alimlerinize değil, "hadis uydurucularına" hitap ediyorum. O yüzden bu sözümü inancınıza hakaret olarak algılamayınız. Hadis uyduran bir kişi hakkında görüşünüzün farklı olduğunu düşünmüyorum, o yüzden bu kalıbı kullandığım yerleri yanlış anlamayıp dikkatli okuyunuz. Bende alim fanatikliği yoktur. Kendim doğru yolda olduğumdan ölene dek emin olamayacağım için aksi görüşte olanları -Kuran'da açıkça yazmayanlar haricinde- yanlış yolda görmem. Hepsinin delil ve gerekçelerini araştırırım. Amacım savunduğum görüşlerime kaynak/delil aramak değil doğruyu aramaktır. Benden çok bilen herkes bana göre alimdir. Sizinle aynı görüşte olmayan İslam alimlerini takip ettiğim kadar sizinle aynı görüşte olan alimleri de takip etmekteyim ve hatta Müslüman olmayan alimleri de
elimdeki şaşmaz ölçü oranında dikkate almaktayım. Kuran gibi bir rehberim, hak ile batılı ayıran bir ölçüm varken bütün kaynakları isme takılmadan karıştırırım, faydalanırım. Kuran'a zıt düşmeyen laf falanca alimin lafıymış veya ateistin lafıymış benim için
farketmez.
Ayrıca kimse doğru yolda olduğundan emin olamaz. Kimin hidayette olduğunu en iyi Allah bilir.
Resul konusuna gelince inancımı size açıklamıştım ama daha da açayım:
Geleneksel İslam anlayışında peygamberlerin Allah'ın yanında "hüküm oluşturmaya" bir yetkileri olduğu, özel güçleri olduğu, gaybı bildiği vb. inançları bulunmaktadır. Benim Kuran'dan "bütününe bakarak" anladığıma göre ise böyle bir şey yoktur. Peygamberler Allah'ın indirdiği hükme yani kitaba uyarlar. Allah'ın
tebliğ görevi ile ilgili indirdiği ne kadar vahiy varsa hepsi aynı kitap yani Kuran içindedir. Dolayısıyla vahiysiz peygamber hüküm veremez. Ayrıca peygamber Allah katından zembille gelmemiş, aramızdan seçilmiştir. Kuran'ın yıllarca süren iniş sürecinde öncesinde tebliğ ettiği din açıdan eğitimsiz olan
peygamber de eğitilmiştir. Yani peygamberimiz de Kuran tamamlandığı anda Kuran'ın tamamına hakim olabilmiştir. O da aşama aşama özümseyerek öğrenmiş ve o dönemdeki insanlara öğretmiştir ve o ana kadar inmiş olan ve sözkonusu duruma göre inmekte olan ALLAHIN HÜKÜMLERİ İLE HÜKMETMİŞTİR. Peygamberimizin o dönemde oluşan olaylarla inen ayetlere doğrudan muhatap olarak bizlerden daha çok anlayacağı ve bizlere daha iyi anlatacağı muhakkaktır fakat bu hüküm çıkartma şeklinde değil, inen vahyi yani Kuran'ı anlatma şeklindedir. Dolayısıyla peygamberi hüküm sahibi değil hüküm uygulayıcısı olarak gördüğüm için peygamberden kaldığı öne sürülen "Kuran desteksiz hüküm bildiren sözleri" ortamı boş bulan leş kargalarının uydurmaları olarak görüyor ve bu konuda en ufak şüphe duymuyorum. Peygamberi Rableştirmediğim ve süpermen olarak görmediğim ve insan olarak gördüğüm için ve buna dair Kuran'dan yeterince delilim olduğu için peygamberin kendi kendine gaybı bilmediğini biliyor ve peygamberden geldiği öne sürülen gayb ile ilgili sözleri de leş kargalarının uydurmaları olduğuna inanıyorum. Ayrıca "sayılı zikir" vb. ile ilgili peygamberden kaldığı iddia edilen sözleri de Kuran'ın bütününde anlatılanları göz önünde tuttuğum için dikkate almıyor ve aynı şekilde değerlendiriyorum. Alimler konusuna gelince alimlerin bir araya gelip Allah'ın ucunu açık bıraktığı yuvarlak bir konuda. "Aslında Allah şunu demek istemiştir" diyerek Allah adına zanda tahminde bulunarak, Allah'ın niyeti hakkında bilmedikleri şeyleri söyleyerek insanlar uygulasın diye
dini hüküm çıkartmalarına karşıyım. Ucu açık kalması gereken konu ucu açık kalması gerektiği için açıktır. Allah bu konu ile ilgili yani kesin olmayan konular ile ilgili de hükmünü yanılmıyorsam Enam suresinde bildirmiştir.
Sizi kırdığım için özür dilerim, amacım yalnızca kendimi doğru ifade etmekti, o yüzden yazdıklarımı saptırmanıza ve alakasız yerlere sürükleyerek beni
olmadığım şekilde itham etmenize sessiz kalamadım.
Hakkınızı helal edin lütfen. Benim varsa helal olsun. Yüce Rabbimiz hepimizi doğru yoluna iletsin.