Alıntı:
Peygamberimizin her türden sünnetini küçük yaşlardan beri ezberlediniz: Sarık, cübbe, sakal, misvak, kabak yemeği… Oysa bunların sünnetle ne alakası var?
Ama bir sünnetlerin anası (ummu’s-sunne) var ki nedense kimse yanaşmaz:
Mal biriktirmezdi!
Malum sünnet diye Kur’an’ın ete kemiğe bürünüşüne, peygamberimizde yaşar/yürür hale gelişine diyoruz.
Adam peygamberin kürsüsünden konuşuyor ve konuştuğu, yazdığı üzerinden mal biriktirmede hiçbir beis görmüyor. Peygamberden daha fazla mülk sahibi olmaya utanmıyor. Eğer bu mülk yığma matah bir şey olsaydı, kimse merak etmesin en önce Peygamberde olurdu. Öyle ya Allah “nimetini” en önce, herkesten önce resulünde görmek isterdi, değil mi?
|
Allah razı olsun İhsan bey'den,gerçekten bu konularda çok güzel yazılar yazıyor.
Paylaşımınız için teşekkürler Elmuh kardeşim.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
|