Selam Hiiiç Kardeşim,
Birkaç ayet paylaşmak istiyorum öncelikle.
De ki: “Duanız olmasa Rabbim size kıymet verir mi ki de siz kesinkes yalanladınız? Artık size o kaçınılmaz olacaktır.” (Furkân/77)
Ve sizin Rabbiniz, “Bana yalvarın, dua edin ki size karşılık vereyim. Şüphesiz Bana ibadet etmekten büyüklenen kimseler yakında horlanmış olarak cehenneme gireceklerdir” dedi. (Mü’min/60)
Ve kullarım, sana Benden sordukları zaman, biliniz ki şüphesiz Ben çok yakınımdır. Bana dua edince, duacının duasına cevap veririm. O hâlde reşit olmaları için onlar da Bana karşılık versinler ve bana inansınlar. (Bakara/186)
Rabbinize alçala alçala ve gizlice/açıkça göstererek dua edin. Kesinlikle O, haddi aşanları sevmez. (A‘râf/55)
Duasız, yakarışsız kalınmaz, kul dediğin Rabbine seslenecek, yakaracak,niyaz edecek, öyle değil mi?
Şahsi düşünce, gözlem ve tecrübeme göre şunu tavsiye edebilirim hiç kardeş;
İçinize sinen şekil neyse o şekilde Rabbinize yakarmaya ara vermeden, Kuran okumak gerek.Okumak,kavramlar hakkında düşünmek ve bilgi sahibi olmak. Ancak bunları yaparken de unutmamamız gereken şu; Acele etmeyeceğiz ve okuyup anladığımız hususları mutlaka hayatımızda tatbik edeceğiz. Öğütleri hayata geçirdikçe, dua ettikçe, okudukça, Rabbimiz bizim velimizdir,mevlamızdır. En güzel öğretmenden ders almaktan güzel ne vardır?
Allah güzel okumalar nasip etsin. Okuduğumuzu anlayan,hayatta tatbik eden ve yol alan kullarından eylesin bizleri.
Selam ve sevgi ile.
__________________
Kimse kimsenin yargıcı değil, olmamalı da zaten..Herkes kendi üzerinde gözetmen ve yargıç olsun..Kendimizi rahatsız edelim, dünyamız değişsin...Belki o zaman huzuru bulmuş benliğimiz başkalarına kendiliğinden ışık saçar../Elif.
|