Alıntı:
galipyetkin Nickli Üyeden Alıntı
Bu konuda Sayın R.İhsan Eliaçık'ın aşağıda linkini verdiğim yazısının başlangıcında iyi bir anlatımı var. Tavsiye ederim dinleyin.
https://www.youtube.com/watch?v=xjrlPxg_sVc
(Bazan ileriden başlıyor. O nedenle başından dinleyin,çünkü ilgilendiren konu başlangıçta)
Saygılarımla.
Galip Yetkin
|
Başından 03:24'e kadar olan kısım biraz biraz benim bahsettiğim konu ile alakalı.
Zannımca konuyu biraz açayım ve kendi fikrimi beyan edeyim.
Aslında mevzubahis olan "KELİMELER" ise bunları "OKU"yacak/"OKU"yabilecek birileri de olmalı.
Öyle olmasa neden ilk emir ve ayet "İKRA" ola ki?
Demek ki okunacak bir şeyler, "KELİMELER" var.
Peki "ALLAH DAHA HENÜZ BİRŞEY VAHYETMEMİŞKEN", rasulüne neden ilk emir olarak "OKU" desin ki?
Öyle ya birisi bana "OKU" dese "NE OKUYACAĞIM?" derim. "BEN OKUMA BİLMEM" demez.
"NE" okuyacağını bilmemekle, "O" şeyi okumayı bilmemek farklı şeylerdir.
Birisi size Shakespeare'in Hamlet isimli eserini, orjinal ingilizce haliyle verse ve "OKU" dese ne derdiniz?
"KELİMELERE" vakıf olursanız ve anlamlandırmayı bilirseniz düzgün bir şekilde "OKU"rdunuz.
Yukarıda; "ALLAH DAHA HENÜZ BİRŞEY VAHYETMEMİŞKEN" rasulüne neden ilk emir olarak "OKU" desin demiştik.
Acaba gerçekten öylemiydi?
Muhammed Mekke'de faaliyet gösteren çok önemli ve saygın bir tüccardı.
Herkesin tanıdığı, emin olduğu ve sözüne itibar edilen bir birey.
Ve söylendiği gibi okur yazar olmayan cahil bir insan da değildi.
Ayrıca ticaret rotası İpek Yolu güzergahının üzerinde idi.
Bu güzergahta karşılaştığı onlarca yüzlerce insandan dinlediği hikayeler kıssalar ve maceralar, ne tesadüftür ki ileride "DÜŞÜNÜP İBRET ALINMASI GEREKENLER" olarak müslümanların karşısına vahiy şeklinde çıkacaktı.
Yusuf / 7. Ayet
Ra'd / 4. Ayet
Şuarâ / 7. Ayet
Ankebût / 15. Ayet
Ankebût / 24. Ayet
Ankebût / 25. Ayet
Ankebût / 34. Ayet
Rûm / 22. Ayet
Câsiye / 4. Ayet
Târık / 6. 7. Ayet
Ayrıca "ÖNCEKİ KAVİMLERİN HELAKINI" anlatan hikayeler ve kıssalar da...
FECİR SURESİ
FİL SURESİ
ŞEMS SURESİ
KAF SURESİ
SAD SURESİ
ARAF SURESİ
........
"OKU"mayı bilenlerin "KELİMELERİ" yorumlaması.....
En başında "İBRAHİM" zamanından beri bilinen, (O, aradığı gerçeğe, sorarak ve sorgulayarak yani "AKIL" yolu ile ulaşmıştır. Bu nedenle insanlar ayetlerde sık sık "AKLETEMEZMİSİNİZ" diyerek uyarılmaktadır.) söylenen ve yorumlanan "KELİMELER" en son Muhammed ile tekrar gerçek anlamlarına kavuşuyor ve "OKU"nması isteniyordu.
En son "KELİMELERİ" "OKU"mayı bilen kişi tarafından....
.
.
.