Tekil Mesaj gösterimi
Alt 18. June 2013, 09:31 AM   #5
merdem
Uzman Üye
 
Üyelik tarihi: Nov 2012
Mesajlar: 1.606
Tesekkür: 667
710 Mesajina 1.305 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
merdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud ofmerdem has much to be proud of
Standart

Alıntı:
halukgta Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Sayın Merdem bana verdiğiniz cevapta, tüm dünya İngilizce öğreniyor okullarda ve İngilizce öğrenmesinin nedeni de, hayatta faydalı olacağı için demişsiniz.

Bu örneği verenizdeki nedende, herkes Arapça öğrenerek, daha iyi Kur’anı anlayabileceğini savunmuşsunuz. Arapların ana dili Arapça, acaba onlar Kur’anı doğru anlıyorlar mı? Kur’anı anlayabilmek için, önce kafamızdaki zehirleri atmamız ve gönül gözümüzü açmamız lazım.

Önce düşüncenize saygı duyarım demek istiyorum. Bana verdiğiniz cevabın sonunda, aslında sizin savunduğunuz tezin yanlış olduğunun kanıtını, bana vermişsiniz ve ne demişsiniz.

(Ben şahsen Arapça bilmiyorum. Zamanında yüksek Arapça öğrenmek için kitaplar, kasetler vb. aldım, olmadı yarıda bıraktım.)

İşte en doğru cevap sizin sözleriniz. Allah yemin ederek, bizlere kolaylaştırılmış bir din/kitap gönderdiğini söylüyor. Bunu söyleyen Rahman, tüm kullarını sizin bile üstesinden gelemediğiniz bir şekilde, zorlukla imtihan ederde, tüm kullarının Arapça öğrenmesi ile karşı karşıya bırakır mı?

Okullarda, üniversitelerde İngilizce öğrenme konusuna gelince. Bu konuyu isterseniz, bir ülkenin diğer ülkelere karşı emperyalist etkileri, yansımaları olarak düşünürsek, daha doğru bir sonuca ulaşırız.

Bilgide önde giden, gücü elinde tutanın, diğer toplumlara önce ekonomik, daha sonra sosyal etkileri olur. Bu kaçınılmazdır. Onun içindir ki Kur’an a sarılıp bölünmeden, güç birliği yapmalıyız ve geçmişte İslam âlimlerinin ilimde, fende nasıl ve neler yaptığını, bugün önde giden toplumların, geçmişte bizlerden neler öğrendiğini hatırlayalım ve yapmamız gerekenleri yapalım.

Ben sizin fikrinizi biliyorum, zaten cevabınızın devamında, bunlardan bahsetmişsiniz. Benim amacım verdiğiniz örneğe cevap niteliğindedir.


Saygılarımla
Degerli Haluk Kardesim,

Mesele Kur'an'in Arapca, Türkce, Ingilizce vs. olmasinda degil, mesele insanlarin gercegi örtmelerinden olusuyor.

Hangi ana dilde okunacak olursa olsun, apacik izahi olan ayetleri zorlastiran, anlasilmaz yapan biz insanlarin kendileridir.

Almancam da Türkcem kadar yeterli oldugu halde Almanca Kur'an Meallerinden ben gercekten bir sey anliyamiyorum. Tuhafima gidiyor, Allah'tan (hasa) bir nesne olarak bahsediliyor gibime geliyor.Türkcemizde olmayan Ingilizceden de tanidigimiz "ES" sözcügü beni rahatsiz ediyor.

Buyrun lisan problemlerine.

Yasadigimiz ortama uydurmaya calisiyoruz her birseyi, kimse kendini ayetlere uydurma yoluna gitmiyor.

Aynen iyiligi emredipte kendileri uygulamayanlar cinsinden.

Insanoglu nankördür, Allah'a ortak kosmadan iman etmez.

Yüce Allah'in korumaciligi altinda olmasalar idi , göndermis oldugu Elcilerinin dahi iblis tarafindan yoldan cikarilma imkanini ele alacak olursak, vay bizim halimize!

Mesele lisanda degil, gönüllerde yatar. Insanoglu ya kendisini Rabbine kayitsiz sartsiz teslim eder, yada inkar eder. Orta yolu tutanlar sapikliga yakin olanlardir.

Arablarin Arapca okuyup durdugu Kur'an, ayni bizlerin Türkce okumasi gibi arada fark yok. Anlasilmadigindan degildir, insanlar halen kendi hükümlerini uygulamada inatcilik etmektedirler. Atalarini öyle de olsa böyle de olsa terkedemeyenler oldugu müddetce bu böyle devam edip gidecektir.

Ahiret günü anlasilacak kimin sözünün gecerli olup olmadigi, is isten gecmis olduktan sonra.

Imanda orta yol olamaz, isine gelince o yolu isine gelince bu yolu takip etmek olmaz. Degismez olan Sünnetullah misali, imanda da saglamlik gerekir.

Selam ve dua ile.
merdem isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla
merdem Kullanicisina Bu Mesaji Için Tesekkür Edenler:
dost1 (18. June 2013)