Tekil Mesaj gösterimi
Alt 14. February 2013, 02:51 PM   #37
bartsimpson
Super Moderator
 
bartsimpson - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
 
Üyelik tarihi: Mar 2012
Mesajlar: 963
Tesekkür: 481
200 Mesajina 303 Tesekkür Aldi
Tecrübe Puanı: 23
bartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud ofbartsimpson has much to be proud of
Standart

Alıntı:
aorskaya Nickli Üyeden Alıntı Mesajı göster
Harikasın bart,

Yazdıklarıma göre bu soruyu sorabildiğine göre yazıda kabul edemediğin kısımlar olmalıdır! Aslında o kısımlara değinseydin daha doğru olurdu.

Ama sorunu cevaplamadan geçmeyeyim.

Yazıma iyi dikkat edersen, "cehenneme gidemeyeceği kesin olanları" açıkladığımı görürsün.

Bu açıklamalara göre de tersi durumu düşündüğünde, gerçekten rabbin tek ilah ve otorite oluşuna samimi olarak iman eden yani hem inanıp kabul eden ve hem de kabullerine uygun yaşayabilen kimselerin cennete gideceğini görebilirsin.

Ben, daha önceleri kendini müslüman sanan ve fakat gerçek anlamda müslüman olmadığını gören, bu dediklerimi bana göre çok geç bir vakitte öğrenebilen kimse olarak, geçmişteki yanlışlarımızı bugün ve daha ne kadar ömür yaşayacağımı bilemediğim gelecekte yapacağım doğrularla ne kadar geçebileceğimi bilemeyen biriyim.

İnşallah, kur'anı gerçek anlamına göre tatbikle, bu anlayışla yaşamdan ayrılmadan, ecelinin gelmesini isteyen biriyim.

Dolayısıyla, ne kadar geç kaldığımı, ne kadar ömrüm olduğunu bilemediğimden, bilinçli olduğum zamanlarımın hepsini kur'an bilgime göre yaşamaya çalışmaktan başka seçimim olamayacağını, aksine durum olursa, istemesem de öbür tarafta iyi bir yerde olamayacağımı kabul ediyorum.

Sonuç olarak, rabbime gerçekten iman eden ve dini kaynağından samimi olarak yaşamaya çalışan biri olarak, bu düşünce ve çabalar içinde olduğum dönemler için cehennemlik bir durumum olmasa da diğer zamanlardaki cahiliye yaşamım yüzünden cenneti te garanti görmeyen ve rabbimden bağışlanma dileyerek iyi tarafta yer vermesini arzu eden biriyim.

selamlar,
aorskaya
Sorum "söylediklerin ışığında" "sence" "sen" şeklinde başladığı için "senin" fikrini sordum, yazdıklarına katılıp katılmamak şeklinde bir görüşüm olmadı.

Ama bu konudaki fikrimi soruyorsan eğer?

Dünyayı bir otobüs durağı ve burada zamanını bekleyenlerinde vakti geldiğinde ya cennet diye yada cehennem diye "bir yere" (dikkat et bir yere diyorum) gideceği fikrine karşıyım.

Önceden beridir ruh kavramına inanırdım... ama forumdaki bilgiler doğrultusunda "ruh" diye bir mekanizma olmadığını gördük.
O zaman elde "akıl" ve "bilinç" kalıyor ölüm sonrası yaşamda geçilecek boyutta akıl ve bilinç sayesinde yaşama devam edilecektir "diye düşünüyorum".

Yani ne kadar "akıllı" ve "bilinçli" (iman etmiş) olursak ölüm sonrası (ki buna da ölüm denmeli mi o da tartışmalı???) boyutta o derece donanımlı ve güçlü oluruz.
------------------------------------------------------
Yoksa Allah neden ;

Al-i İmran (178) İnkar edenler, kendilerine vermiş olduğumuz mühletin, sakın kendileri için hayırlı olduğunu sanmasınlar. Biz onlara ancak günahları artsın diye mühlet veriyoruz. Onlar için alçaltıcı bir azap vardır.

Araf (183) Ben onlara mühlet veririm. Şüphesiz benim tuzağım çetindir.

Hicr (38) Allah da, "O halde sen vakti (yalnızca benim tarafımdan) bilinen güne (kıyamete) kadar mühlet verilenlerdensin" dedi.

Hicr (36) İblis: "Rabbim! Öyle ise onların tekrar diriltilecekleri güne kadar bana mühlet ver" dedi.

Kalem (45) Onlara mühlet veriyorum. Şüphesiz benim tuzağım sağlamdır.

Bu dünya için bir "mühlet" (süre) ten bahsetsin???
-----------------------------------------------------
Ta Ha (129) Rabbin tarafından daha önce söylenmiş bir hüküm ve belirlenmiş bir süre olmasaydı onlar da hemen cezalandırılırlardı.

Ankebut (66) Kendilerine verdiğimiz nimetlere nankörlük etsinler ve bir süre daha faydalansınlar bakalım! İleride bilecekler.

Fatır (45) Eğer Allah insanları, kazandıkları yüzünden hemen cezalandıracak olsaydı, yerkürenin sırtında hiçbir canlı bırakmazdı. Ne var ki, onları belirli bir süreye kadar erteliyor. Nihayet süreleri gelince, (gerekeni yapar). Çünkü Allah, kullarını hakkıyla görmektedir.

Yaratılmış olanın tekamül edebilmesi "akıl"lanması ve "bilinç"lenmesi için belli bir süreye ihtiyacı vardır.

Sonraki yaşam boyutuna bu "akıl"lanma ve "bilinç"lenme ile hazırlanır.
------------------------------------------------------------
Hac (5) Ey insanlar! Ölümden sonra diriliş konusunda herhangi bir şüphe içindeyseniz (düşünün ki) hiç şüphesiz biz sizi topraktan, sonra az bir sudan (meniden), sonra bir "alaka"dan, sonra da yaratılışı belli belirsiz bir "mudga"dan3 yarattık ki size (kudretimizi) apaçık anlatalım. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde durduruyoruz. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkarıyor, sonra da (akıl, temyiz ve kuvvette) tam gücünüze ulaşmanız için (sizi kemale erdiriyoruz.) İçinizden ölenler olur. Yine içinizden bir kısmı da ömrün en düşkün çağına ulaştırılır ki, bilirken hiçbir şey bilmez hale gelsin. Yeryüzünü de ölü, kupkuru görürsün. Biz onun üzerine yağmur indirdiğimiz zaman kıpırdar, kabarır ve her türden iç açıcı çift çift bitkiler bitirir.

Yaratılmış olanın tekamül edişine bence güzel bir örnektir bu ayet...
----------------------------------------------------------------------

Müminun (102) Artık kimin tartıları ağır gelirse, işte onlar kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.

bu ayetteki tartı ne olaki???

Ala (15) Arınan ve Rabbinin adını anıp, namaz kılan kimse mutlaka kurtuluşa erer.

bu ayetteki arınma nedir???
bartsimpson isimli Üye şimdilik offline konumundadır   Alıntı ile Cevapla