Sayın Pramid'in bize sunduğu bir alıntı var. Sitemizin İman Bölümünün Şirk ve Müşrikler alt bölümünde ''İL-ELL KÜLTÜRÜ VE ŞİRK. Şu anda ''son konular'' kısmında da yer alıyor. Oradan alıntılıyorum:
''EL /İLL İNANCI
El / İll: Esasında keskinlik veya parlaklık mânâsından alınarak feryad, YEMİN, AHİT ve yakınlık anlamlarına kulanılan bir kelimedir. İbranice "ill" Arapçalaşmış olarak "ilâh" anlamına geldiği de söylenmiştir. BU TAKDİRDE ALLAH ADINA YAPILMIŞ OLAN YEMİN demek olur. Allahın kendine koyduğu bir isim yoktur ama kuranda kendini esma'ül hüsna ile tanıtır.
De ki: "İster Allah diye çağırın, ister Rahman diye: O'nu hangi isimle çağırırsanız çağırın, (O hep Birdir; ve) bütün güzel ve üstün nitelikler O'nundur". (O'na dua et, ama) duanda sesini fazla yükseltme, çok fazla alçaltma da, ikisinin ortası bir yol tut;(İSRA 110)
İLL/-EL inançları bir çok Bozulmuş dini kavramların içinde vardır........''
Kur'an'da geçen ''mescid-il haram'' ise bozulmamış-orijinal bir ifadedir. Bu nedenle bu terim içinde geçen ''il'' ifadesi ''Allah adına yapılan yemin- ortak toplumsal hareket tarzı'' manasındadır.
''mescid'', bina -mahal manasının yanında insan unsurunu da içerir.
''haram'' kelimesi de ''harim'' ve ''harem'' kıraatları ile ''ortaklık'' ve ''dışarıya kapalılık'' anlamına, yani kendi işlerini ve ihtiyaçlarını ortaklaşa yerine getiren, dışarıdan yardım almayan kollektif yaşam anlamınadır.
Toparlarsak bize göre ''mescid-il haram'' bir mahalde (havra veye manastır gibi kapalı bir yerde ve ''Medine'' gibi açık mahalde) toplumca-kollektif (kadın erkek ayrımsız),iffetli bir ekonomik ve sosyal yaşamdır. Fetih Suresi 25. ayete göre Mekke Toplumu içinde, bu tür yaşamı yerine getiren bir kesimin varlığını tesbit edebiliyoruz.
İşte Mekke'nin fethinde yapılan antlaşma, müşrik olmalarına rağmen Mekke toplumunun nimete nankörlük etmeyen-iffetli, insanlar arasında kıst'ı uygulayan yani ''mascid-il haram'' istikmetinde yaşayan bu kısmı ile yapılan antlaşmadır.
Bu durumda Tevbe suresinin 1. ayeti ile bütün müşriklere bir ültimatom verilip, 7. ayeti ile de bu müşrikler arasından ''mescid-il haram'' istikametinde yaşayan müşriklerle de bazı şartlar ve tehditler ortaya konularak bir antlaşma tapılmıştır.
Antlaşma yapılan kesime Uluhiyette kıst'ı, diğerlerine de hem Uluhiyette, hem de insanlar arsında kıst'ı uygulamaları için 4 haramlar diye çevrilen "erbaatün hurumun/hac için gelen müşriklere müslümanlara tehlike yaratmadığı müddetçe can güvenliği ve de islamı seçme ve seçmeme hakkı da tanınıp, bu sürede müşriklere karşı davranma yasağı da tanınarak, Ezan ile tümü Hacc-ı Ekber'e davet ediliyorlar ki İslamı öğrenip din edinsinler.
Amaç:
Haşr-9'da ifadesini bulan şartlarda, Mekke'yi ''Medine sosyal ve ekonomik yaşamına'' erdirmek; ''Medeni İnsan'' yetiştirmek.
Netice:
1-Hacc-ı Ekber'in muhatapları müşriklerdir.
2-Eğer Müslümanlar şirk alemiyle bir anlaşma-sözleşme yapacaksa, ''mescid-il haram istikametinde'' yaşam sürdürenlerle yapılacaktır.
Saygılarımla.
Galip Yetkin.
Konu galipyetkin tarafından (19. April 2016 Saat 03:52 AM ) değiştirilmiştir.
|