hikaye
Bir at arabası düşünün, kaldırımın karşısına parketmiş bekliyor.
Diğer kaldırımda ise iki düşünür.
Oturuyorlar!
Adı üzerinde düşünür bu. Ne yapıyor? Düşünüyor?
Biri diğerine soruyor? -Acaba bu atın kaç tane dişi vardır.
Diğeri diyor ki: -Boyu 1.5 metre olduğuna göre 80 olabilir.
Hayır diyor öbürü: - Bu at bu arabayı çektiğine göre bunun dişi en az 90 tanedir.
Diğeri: - Toynaklarına bakacak olursak bunun en az 92 dişi olması gerek.
Öbürü: - Toynaklarını boşver, kulaklarına baksana. Bence en az 88 dişi var diyor.
Diğeri: - Soluk alış verişini de hesaba katarsak kesinlikle 86 dişi var diyor.
Bu konuşma akşama kadar sürüp gidiyor. Bu sırada arabacı geliyor. Tam ata binmek üzereyken, bu ikisini farkediyor.
Belliki hırsız sanmış olacak. İkiside sürekli atı kesiyorlar. Huylanıp yanlarına gidiyor.
Soruyor: -Ne yapıyorsunuz siz bakalım?
Diyorlar ki: Biz bu kasabanın düşünürleriyiz, ve bu atın kaç tane dişinin olduğunu düşünüyoruz
Arabacı basıyor kahkahayı. Hemen ikisinin kolundan tutup, doğru atın yanına götürüyor.
Açıyor atın ağzını. Ve saymaya başlıyor dişlerini.... Biri kırık, biri çürük, biri de düşmüş olmak üzere, toplam 32 dişi var diyor.
Bizim düşünürler itiraz ediyor: Nasıl olur, Toynağı şöyleydi, çekeri böyleydi, gözünün üzerinde kaşı vardı v.s. v.s....
Arabacı diyor ki: İnanmıyorsanız bir de siz sayın... deyip oradan uzaklaşıyor.
Bizim düşünürler ise yine kaldırıma çöküp, giden arabayı seyre dalıyorlar. Biri diğerine soruyor: Sence bu araba, bu hızla diğer kasabaya kaç dakika sonra varır diye başka bir hesaba dalıııp gidiyorlar.....
Akledene...
|