hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Müslüman (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=213)
-   -   Yeryüzünde Hesabı Görülecek Mesele Zulümdür! (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3781)

Anadolu 4. December 2016 04:52 AM

Yeryüzünde Hesabı Görülecek Mesele Zulümdür!
 
bugüne kadar bize öğretilen ne idi.
allah inanmayanları helak etti.
yani lut kavmi, hud kavmi, nuh ve firavun kavmi gibi allaha inanmayan kavimler yok edildi.

acaba bu doğru mu?

eğer ki kuranın içinde bunun aksine bir tek örnek dahi bulsak çelişki oluşur
ve allahın kendisine inanmayanları helak ettiği tezi çöker...

bakalım:

Bunun üzerine biz, onu da beraberindekileri de o yüklü gemide [B]kurtardık.[/B]

Sonra dışta kalanları [B]boğduk.[/B]

Bunda elbette bir ibret var. Ama [B]onların[/B] çoğu müminler değildi. (Şuara, 119-121)

[B]Kimlerin[/B] çoğu müminlerden değildi?

121. ayetten önce [B]"Onlar"[/B] zamirinin yönelebileceği iki özne var.

1.Kurtarılanlar

2.Boğulanlar

Eğer ki "Onlar" zamiri boğulanlara yöneliktir denirse;
"Boğulanların çoğu müminler değildi" yani boğulanların çoğu kafirdi olur.
O taktirde boğulanlar arasında müminler de vardı sonucu çıkar;
ki bu saçma bir sonuç olur.

Eğer ki "Onlar" zamiri kurtulanlara yöneliktir denirse.
"Kurtulanların çoğu müminler değildi" olur. Bu taktirde de mümin olmasa
dahi insanların kurtulabileceği sonucu çıkar.

121. ayetteki "Onlar" zamirinin helak olanlara yönelmesi durumunda ortaya çıkan
saçma sonuç sebebiyle "Onlar" zamiri kurtulanlara yöneliktir diyoruz.
İnanmadıkları halde Nuh'un getirdiği beyyinelere uyanlar kurtulmuşlardır.

Nihayet emrimiz gelip de tandır kaynayınca şöyle seslendik: "Yükle içine her
birinden ikişer çift ve aleyhinde hüküm verilen hariç olmak üzere aileni,
bir de iman etmiş olanları." [B]Ama Nûh'la birlikte çok az bir kısmı iman etmişti.[/B]
(Hud, 40)

yeryüzünde hesabı görülecek mesele iman değildir.
onun hesabı ahirette görülür.
yeryüzünde hesabı görülecek mesele zulümdür.

kuman 5. December 2016 06:27 PM

saygılar,

iman bu dünya da değil de ahirette mi hesabı görülecek ?

emin misiniz bu konuda ?

Zulüm !!!

Zulüm imansızlık değil mi ?
İman Allah a inanmak mı yoksa onun koyduğu sistem ile barışık yaşamak mı ?

Anadolu 5. December 2016 09:07 PM

saygılar,

imanın hesabı dünyada görülür denirse,
allah kendi koyduğu
dileyen iman eder, dileyen inkar eder ayetini çiğnemiş olur.
bu da allaha akılsızlık izafe etmek olur.

----------

zulmü 2'ye ayırıyoruz:

[B]1.[/B]kişinin kendisine ettiği zulüm.

din kelimesi borç anlamındadır ve "islam dini" bireyin allaha ödemesi gereken varoluş borcunu anlatır.
birey inanmamak suretiyle kendisine zulmedebilir.
buna kimse karışamaz (dileyen iman eder, dileyen inkar eder).

[B]2.[/B]kişinin başkalarına ettiği zulüm.

kişinin başkalarına zulmetmeye hakkı yoktur.
müslimlik/düzelticilik, insanın-insana ettiği zulmü ortadan kaldırma noktasında devreye girer.

--------------

iman, allahın rabb olduğundan emin olmak.
sizin kelimelerinizle anlatmaya çalışırsam;
allahın koyduğu (sistemle/tabii ve sosyal bilimlere ilişkin yasalarla) barışık yaşamak da müslimlik/düzelticilik.

galipyetkin 5. December 2016 09:32 PM

[QUOTE=Anadolu]din kelimesi borç anlamındadır ve "islam dini" bireyin allaha ödemesi gereken varoluş borcunu anlatır.[/QUOTE]

Benim bildiğime göre Allah'ın hiç bir şeye ihtiyacı yoktur/El Müstağni'dir
Bu durumda "bireyin Allah'a ödemesi gereken varoluş borcu" diye bir borcu olabilir mi?

Olamazsa kime borçludur birey?
Olabilirse nedir/nelerdir?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.

Anadolu 5. December 2016 09:49 PM

bildiğimi yukarıya yazdım.
bu hiç üzerinde düşünmediğim bir konu.
onun için şu anda bunun cevabını bilmiyorum.

saygılarımla...

Anadolu 6. December 2016 02:55 AM

sayın galip yetkin,

yukarıda yazdığım ve alıntıladığınız cümle tam doğru değil.
haklısınız.
konu üzerinde düşündüm.
açık halini aşağıya yazıyorum.

İslam güvene girmek.
Din, deyn kökünden borç anlamında.

Kur'an'ın hiçbir yerinde "İslam" ve "Din" kelimeleri "İslam Dini" şeklinde yanyana gelmemiştir.

Allah katında din İslam’dır... (Ali İmran, 19)

Kim İslam’dan gayri bir din ararsa... (Ali İmran, 85)

...Sizin için din olarak İslam'ı seçtim... (Maide, 3)

"İslam" ve "Din" kelimelerinin "İslam Dini" şeklinde yanyana gelmemesi önemlidir. Din/Borç bilindiği üzere ödemek ve almak şeklinde iki hususu anlatır. Ayetlerde "Din İslam'dır" denerek "Karşılık İslam'dır/Karşılık Güvene Girmektir" denmektedir.

Kişi neyin karşılığında İslam'a/Güvene girmektedir?

Kişi ödeyeceği bedelin karşılığında İslam'a/Güvene Girmektedir.

Şimdi bunu açıklayalım:

Kişi cehaletin içine doğar.
Bu cehaletten kurtulmak ise akletmek ile mümkün.
İşte burada ödenecek bedel, iç ve dış fitnelerle mücadele eden insanın bu fitnelerden kurtulmak için ödeyeceği bedeldir.
Kişinin iç ve dış fitnelerle mücadele ederken yaşadığı korkular, çektiği sıkıntı ve yokluklar bedeldir.
Bedel ödendiğinde kişi karşılık olarak Güvene/İslam'a girer.

NOT: sorunuz için teşekkürler.
kendi açımdan da bir açılım sağlamış oldum.

galipyetkin 6. December 2016 06:23 PM

İslâm Kelimesinin Anlamları (İhya Org'dan alıntı) :

"İslâm" kavramını daha iyi anlayabilmek için, bu kelimenin kök fiilinin hangi anlamlarda kullanıldığını bilmekte fayda vardır. İslâm'ın sadece bir inanma olmadığı, batılıların kullandığı ‘religion’ kavramının İslâm kavramını karşılamakta yetersiz kaldığı böylece daha iyi anlaşılır. ‘İslâm’ kelimesi, inanmanın da ötesinde teslimiyeti, barış ve güvenliği de beraberinde getiren son derece kapsamlı bir kelimedir. Şimdi ‘İslâm’ kelimesinin anlamlarına bakalım. İslâm kelimesinin türediği ‘esleme’ fiili şu manalara gelir: 1- Barışa girmek, barış yapmak, 2- Boyun eğmek, itaat etmek, kabullenmek, 3- İslâm'ı din olarak seçmek, İslâm'a girmek, 4- Allah’a teslim olmak, Allah’a bağlanmak, 5- İhlâslı ve samimi olmak,

Bu konuda Sayın hakkı Yılmaz'ın Sitemizdeki Nüzül Sırasına göre Tebyinü'l Kuran-İşte Kur'an adlı eserinde de çok faydalı açıklamalar var. 2005 senesinde okuduğumda büyüdüm.
Özellikle tavsiye ederim.

Bizim anlayışımız bir bedel ödenmesini/fidye verilmesini gerektirmiyor.
Gerekli olan "salat-ı ikâme ve zekatı ita" ile Allah'a tam teslimiyet.

Saygılarımla.
Galip Yetkin

kuman 6. December 2016 07:43 PM

[COLOR="Red"]
imanın hesabı dünyada görülür denirse,
allah kendi koyduğu
dileyen iman eder, dileyen inkar eder ayetini çiğnemiş olur.
bu da allaha akılsızlık izafe etmek olur.
[/COLOR]

Allah belli yasalar koymuştur. Fizik yasaları.
Bir de Toplumsal yasalar vardır ki bunlar da fizik yasaları gibidir. Kesin net ve doğru, her şekilde aynı sonucu verir.

Bir toplum da yozlaşma başlamış ve devam etmekte ise o toplum yok olur ALLAH YOK eder yada Allah ın koyduğu yasalar ki bu da Allah ın yok etmesidir.

Allah kurduğu sisteme aykırı her şeyi yok eder. 2+2=4

Borç kelimesi gerçekten benim düşüncem de komik.
Neden ?
Yaratıcıma borçlanacağım her ne sebeb olursa olsun ? Bir düşünün yaratıcı nı za borçlanabilirmisiniz ?
Borçlanıyorsam o yaratıcım değildir.

Kişi cehalet için de doğar demişiniz yapmayın hangi cehalet bu ?
Kişi saf doğar temiz doğar tek bir amacı vardır o da yeryüzünde tutunabilmektir.
Yalanı dolanı ve istekleri sonradan doğar.
Cehaletten kastınız ilim irfan ise tamam, ancak ilim irfan zaten bir nevi saflık demektir. Bir nevi çocuklaşma demektir neden mi ne kadar zayıf ve güçsüz olduğunuzu gösterir.

Sonuç:
Kişi temiz doğar, ben yaratıcıma hiç bir şey borçlu değilim, olamam da imkansız bir şey.

Bizim yaratıcı tanımımız gerçekten sorunlu...

Anadolu 6. December 2016 08:06 PM

sayın galip yetkin,

yukarıda verdiğiniz anlamlar sadece "islam" kelimesine ilişkin anlamlar.
"islam" bir kelime "din" ayrı bir kelime.
ben yukarıda "islam" ve "din" kelimelerinin anlamları çerçevesinde
"islam dini" tanımlaması ne demektir onu anlatmaya çalıştım.

galipyetkin 7. December 2016 06:52 AM

Sayın Anadolu.

Yukarıda şöyle yazmışız: "Gerekli olan salatı ikame ve zakatı ita ile beraber Allah'a tam teslimiyet."

Daha önce de şurada: [url]http://www.hanifler.com/showthread.php?t=2634[/url] şöyle demişiz(isterseniz bir göz atıverin):
"DİNin(Deyn'in), ödenmesi gereken bir borc olduğunun bilincinde olmaktır.
Bu anlamıyla din, insanın Vahiy’den anladığını, borcuna dâhil ettiği bir yol, bir kabuldür."

"İnsanın kapasitesi oranında ve önceki geleneklerinin kötülerinden arınıp yeni bir hayat seçmesine ve teklif edilene(konulan ilkelere) icabet ettiğini(uymayı) düşünerek ONDAN ANLADIĞINI İMANÎ VE AMELİ pratiğe geçirmesine DİN denilir."

ve

"DİN ise, Allah'ın emirnamesine/şeraitine icabet edip(uyup), gönderdiği Vahiy'den insanın KENDİ aklı, kavrayışı ve anlayışı nisbetinde algıladığını, ödenmesi gereken borç olarak yol edinmesi/Allah'a tam teslimiyet/dir. Onunla milletleşmektir."

Sayın [B]Dost1/Halil Ay[/B] da şöyle yazmış:
"Diyn, insanların davranışlarını,aralarındaki ilişkilerini, sorumluluklarını ve bunlarla ilgili seçimlerinin sonuçlarını belirleyen ilkeler bütünüdür. Bunların belirtildiği tüm ayetler/alametler/göstergeler diyndir.

Siz ise şöyle yazmışsınız:
"din kelimesi borç anlamındadır ve "islam dini" bireyin ALLAH'a ÖDEMESİ gereken VAROLUŞ BORCUnu anlatır."

İşte ayrıldığımız noktalardan birisi de burası: Biz doğuştan borçlu olduğumuzu kabul etmiyoruz.

Biz borcumuzun gerekli rüşde/bilince erişe erişe dinimiz, aklımız, vicdanımız ve onunların gösterdiklerinden diğer bireylere ve de topluma karşı sorumlu olduğumuzu zannediyoruz. Yani ana esas olarak "salatı ikâme-zekatı ita" yanında "Allah'a tam teslimiyet."

Saygılarımla.
Galip Yetkin


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:41 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam