hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Hayır ve İyilik (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=202)
-   -   iyi insan olarak bilinip de müslüman olmayan bazılarının ahriette hali nasıl olacak: (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=3141)

sevginur 8. February 2013 07:33 AM

iyi insan olarak bilinip de müslüman olmayan bazılarının ahriette hali nasıl olacak:
 
[B]İYİ İNSAN OLARAK BİLİNİP DE MÜSLÜMAN OLMAYAN BAZILARININ ÂHRİETTE HÂLİ NASIL OLACAK:
[/B]

İnsanlığa büyük hizmetler vermiş fakat Müslüman olmamış kimseler âhirette cennete mi yoksa cehenneme mi gireceklerdir?
Bu konuda düşünmeye başlamak için hareket noktasının aşağıdaki Âyet olması gerekmektedir:
İsrâ: 15:
Kim kılavuzlanan doğru yolu bulursa, sırf kendi iyiliği için kılavuzlanan doğru yolu bulmuştur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapmış olur. Ve hiçbir yük taşıyıcı başkasının yükünü çekmez. Ve Biz, bir peygamber göndermedikçe, azap ediciler olmadık.

Görüldüğü üzere, Rabbimiz, Elçi göndermeden azap etmeyeceğini bildirmiştir. O hâlde yukarıdaki sorunun cevabı, peygamberimizin bu kişilerin Elçisi sayılıp sayılmadığında yatmaktadır.
Bilindiği gibi, Mekkeli, [Anakentli] herkesin soyunu-sopunu, huyunu-suyunu, fiziksel ve zihinsel durumunu, ilmî seviyesini iyi bildikleri Resûlullah Muhammed peygamber, kendisine vahyedilenleri toplumuna tebliğ etmiştir. Kendilerine Kur'ân'ın mu'cize dolu Âyetleri tebliğ edilen Mekkelilerin bir kısmı iman etmiş fakat çoğunluk bu mu'cizeyi anlamalarına rağmen işlerine gelmediği için bile bile yalanlama cihetine gitmişlerdir. Sonuçta, Kur'ân'ın mu'cize olduğu kendilerine gösterilmiş olan o günkü toplumun inananları kendilerini kurtarmış, inanmayanları da cezayı hak etmiştir.
Peki, peygamberimizden sonra acaba Kur'ân mu'cize olarak toplumlara tebliğ edilebilmiş midir, bugün edilebiliyor mudur, bu sorulara bağlı olarak da bu mu'cizenin tebliğcisi ve tebyincisi olan peygamberimizin Elçiliği kabul görmekte midir? Meseleyi çözecek olan, bu soruların dürüst ve samimî cevaplarıdır.
Eğer Kur'ân mu'cize olarak takdim ediliyor ve bu mu'cizelik insanlarca kabul görüyorsa, Kur'ân'ın tebliğcisinin Allah'ın Elçisi olduğu da kabul edilmiş olacak ve bu duruma tanık olanlar "sorumlu" konumuna gireceklerdir. Eğer bu tanıklar inanmamış olarak ölürlerse, ne kadar iyi insan olsalar, ne kadar büyük hayır işleri yapsalar da, yaptıklarının hiçbir yararını göremeyecekler, gidecekleri yer de cehennem olacaktır.
Ancak Kur'ân tanıtılmıyor ya da tanıtılamıyorsa, insanlar mu'cizeye tanık olmayacaklar ve çeşitli kesimler tarafından bin bir iftira ile karalanmaya çalışılmış olan peygamberimizin elçiliğini kabul etmeyeceklerdir. Bize göre, Kur'ân'ın tanıtılmaması ve mu'cizenin gösterilmemesi sebebiyle inançsız kalanların bu durumundan Kur'ân'ı ve onu tebliğ eden peygamberi tanımayan ve tanıtmayan gayretsiz Müslümanlar sorumludurlar. İnançsız kalanlar ise tebliğ edilmemiş kişilerdir ve onlar aşağıdaki Âyetler kapsamındadır.
Bakara: 62
Şüphesiz şu, iman etmiş kişiler, Yahûdileşmiş kişiler, Nasrâniler ve Sabiîler/doğal dindarlar; her kim Allah'a ve âhiret gününe iman eder ve sâlihi işlerse, artık Rableri katında bunlar için ecirleri vardır. Bunlara bir korku yoktur. Bunlar mahzun da olmayacaklar.


Aynı mesaj, Mâide Sûresi'nin 69. Âyetinde de görülmektedir.


Zilzâl: 7–8:
Her kim zerre miktarı bir hayır işlerse onu görecek, her kim zerre miktarı bir şer işlerse onu görecek.

Allah en doğrusunu bilendir
Hakkı yılmaz

sevginur 8. February 2013 07:39 AM

Selamun aleykum kardeşlerim

Hep merak ederdim cevremde gözlemlediğim inançsız sosyal ,aile,ve toplumların iyi diyebileceğimiz hareketlerini Rabbimiz nasıl muamele yapacak ?mükafat ve cezaları nasıl olacak ..Bana göre iki gurp var Allaha ibadet etmeyen ,sahip olduğu nimetlerinin varlığını hiç bir şeye isnat etmeden kendi gayretinin ürünü olduğunu düşünen insanlarda iyilik yapıyor ..Bir insan Allaha inanmaması diye bir şey yok aslında Allahın varlığını kabul edip emirlerini yansıtmayı menfeaatleri öncelikli olduğu için göstermeyen insanlarda iyilik yapıyor.Allahın emirlerinin yegane mesajı iyiliği O'nun istediği razı olduğu şekilde hükümleriyle uymak bizlere emri değilmi..?Yanlış hatırlamıyorsam Abdulziz Bayındır hocam bu soruma tebliğ ulaşmamış iyilik üzere olan insanlar şir koşmamışsa cennete gidiyor demişti.Gerçi cennet cehennem konusunda inanlar olarak da akibetimiz kesin değilde..ama şu ortamı düşünsek benim kalbim temiz diyen tebliğe ihtiyac olmadığını beyan edenler için konu önemli..
56, 57 Ben, cinn ve insi [herkesi] yalnızca, Bana ibadet/ kulluk etsinler diye yarattım. Ben onlardan herhangi bir rızk istemiyorum. Ben, onların Beni yedirmelerini de istemiyorum.

Bu, şüphesiz onların, Allah'ın indirdiklerini beğenmediklerinden dolayıdır. Artık O [Allah] da onların amellerini boşa çıkarmıştır.muhammed 9.
Kavradım çok şükür çok teşekür ederim tüm güzelliklere vesile olan kardeşlerime.

saygılarımla

merdem 8. February 2013 08:37 AM

Sayin Bayindir Hocamiz cok güzel bir sekilde izah etmis bu videoda. Kimler cennete girebilir diye.



[url]http://www.dailymotion.com/video/xgczad_yahudi-ve-hristiyanlar-cennete-girecek-mi_school#.URS0iX02PV8[/url]

sevginur 8. February 2013 12:44 PM

[SIZE="4"][B]Cennete Kimler Girer?[/B][/SIZE]

[SIZE="1"](Görüntülü dersimizin yazılı ekleyelim neti sınırlı olan izleyemeyen kardeşlerimize kolaylık olsun..)[/SIZE]

Allah Teâlâ şöyle buyurur:

“İman etmiş olanlar; Yahûdi, Hıristiyan ve Sabiî olanlar; bunlardan kim Allah'a ve Ahiret gününe inanır ve iyi işler yaparsa, onların ödülleri Rableri katındadır. Üstlerinde ne bir korku olur, ne de üzülürler.” (Bakara 2/62)

Kendine peygamber tebliği ulaşmayan kişi, sadece şirkten ve bildiği doğrulardan sorumlu olur. Peygamber tebliği ulaşan ise o peygambere inanmak ve onun gösterdiği gibi yaşamak zorundadır. Tebliğin ulaşması, peygamberin mucizesini, yani peygamberlik belgesini görmekle olur. Çünkü o zaman Allah’ın elçisini, gözüyle görmüş gibi kesin bilgiye ulaşır. Muhammed aleyhisselamın belgesi Kur’ân’dır. Kur’ân âyetlerini, kendi anlayacağı dille anlayarak okumamış veya dinlememiş kişilere de tebliğ ulaşmış olmaz.

Yukarıdaki âyetin bir benzeri Mâide suresinde geçer. O âyet, öncesi ve sonrasıyla şöyledir:

“De ki: "Ey kitap ehli! Tevrat'ı, İncil’i ve Rabbinizden size indirilmiş olanı uygulamadıkça bir değeriniz olmaz. (Ya Muhammed) Rabbinden sana indirilenler, onların çoğunun azgınlık ve inkârını kesin artıracaktır. Onun için bu kâfirler topluluğuna üzülme.

İman etmiş olanlar; Yahûdi, Sabiî veya Hıristiyan olanlar; işte bunlardan kim Allah'a ve Ahiret gününe inanır ve iyi işler yaparsa üstlerinde ne bir korku olur, ne de üzülürler.

İsrail oğullarından kesin söz aldık ve elçiler gönderdik. Ama onlar, canlarının istemediği bir şey getiren elçilerden kimini yalanlamışlar, kimini de öldürmüşlerdir.” (Mâide 5/67-70)

Konu ile ilgili bir âyet de şöyledir:

“Yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı bulacakları ümmi Peygambere uyanlara; işte onlara o Peygamber iyiliği emreder, kötülüğü yasaklar. İyi şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar. Sırtlarından ağır yükleri, boyunlarından demir halkaları kaldırır atar. Kim ki ona inanır, onu saygıyla destekler, ona yardım eder, onunla birlikte gönderilen o Nur’a uyarsa; işte onlar umduklarına kavuşurlar.” (A’raf 7/157)

Bu üç dinde; Yahûdi, Sabiî ve Hıristiyanlarda Allah’ın varlığı ve birliği inancı ile Ahiret inancı vardır. Ayette geçen “iyi işler” kavramı, kişilerin bilgisine göre değişir. Yukarıdaki âyetlerin açıkça gösterdiği gibi onlardan kim, son peygamberin tebliği ile karşılaşırsa ona inanmak ve orada belirtilen iyi işleri yapmak zorundadır. Allah, bu konuda peygamberlerden kesin söz almıştır:

"Size kitap ve hikmet veririm de, sonra sizdekini doğru sayan bir elçi gelirse, ona muhakkak inanacaksınız ve yardım edeceksiniz! Bunu kabul ettiniz mi? Bu hususta ağır ahdimi üzerinize aldınız mı?" demişti. Onlar: "Kabul ettik" demişlerdi. "Öyleyse şahit olun, ben de sizinle beraber şahit olanlardanım" demişti.” (Al-i İmran 3/81)

Sonuç olarak yukarıdaki ayeti şöyle anlamak gerekir.

“İman etmiş olanlar; Yahûdi, Hıristiyan ve Sabiî (olup kendilerine Son Elçi’nin tebliği ulaşmamış) olanlar; işte bunlardan kim (şirk koşmadan) Allah'a ve Ahiret gününe inanır ve iyi işler yaparsa, onların ödülleri Rableri katındadır. Üstlerinde ne bir korku olur, ne de üzülürler.” (Bakara 2/62)
(Kur'an Işığında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar.) KİTABINDAN
[COLOR="Red"]----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
[/COLOR]
Sevgili merdem izleyemeyen kardeşlerimiz açısından konuyu (Kur'an Işığında Doğru Bildiğimiz Yanlışlar.) Kitabından ekleyelim daha iyi anlayalım.Çok güzel anlattı demekle konuyu dogru açıkladı demek istediniz ..Bu görüş yeterlimi iştişare edebiliriz..Abdulaziz hocamın dersleri halen takip ediyorum.Abdulaziz hocamızın katıldığım sizin gibi fetvaları katılmadığım fetvaları var..Tek konuyu okuyup yada izleyip tamam dogrudur demek yerine konuyu kurana uygun olanı iştişare ile daha iyi anlıyorum .Br abimiz ,bir kardeşimiz aklımıza gelmeyen yada es geçtiğimiz bir ayet ilefarklı bir bilgi sunabilir bu yüzden tüm alimlerimizin fetvaları önemli ..


[B]Şirk koşmamışsa[/B] diyor Abdulaziz hocamız diyelim tebliğ ulaşmamış şirk koşmuyor ama bu insan inanç taşımayan kişi ilah olarak kimi görüyorki şirk koşmuyorsa zaten mümin değilmidir. Tebliğ ulaşmamış insan Allahı nasıl tasavur edebilir düşündürdü açıkçası şöyle deseydi :Tebliğ ulaşmasada fıtratı gereği bir yaratıcının Allah olduğunu aklen bilir kainatta tüm tasarruf ona aittir diyebilir illaki tebliğ ulaşmasada şirk koşmaz olabilirmi..


Kendine peygamber tebliği ulaşmayan kişi, sadece şirkten ve bildiği doğrulardan sorumlu olur....

Her insan’ın aklı ile allah’ı bilmesi mümkündür. İbrahim peygamber’in çocukluğunda aklını kullandığını ve babasına ne demişti enam suresinin 74. Ayeti bize bildirmektedir.
Ve hani İbrâhîm, babası Azer'e, "Sen putları tanrılar mı ediniyorsun? Şüphesiz ben seni ve kavmini ap açık bir sapıklık içinde görüyorum" demişti. .(enam 6/74)
Buna göre insanlar iki kısımdır. Kendilerine bir elçinin tebliği ulaşmış olanlar,
Kendilerine tebliğ ulaşmamış olanlar :
Kendine bir elçinin tebliği ulaşmamış olanın sorumluluğu fıtrata uymakla sınırlıdır. Fıtrata uymak, şirke karşı yani allah’tan başkasına kul olmaya karşı direnmeyi ve aklını kullanarak araştırmayı gerektirir.
Allah’ın varlığının ve birliğinin delili her yerde olduğu halde, ortak koşanlarla ilgili hiç bir delil yoktur. Bu konuda tek dayanak gelenektir. Allah subhanehu şöyle buyuruyor.

Ve onlara, "Allah'ın indirdiğine ve elçiye gelin" dendiği zaman, "Atalarımızı üzerinde bulduğumuz şey bize yeter" dediler. Ataları bir şey bilmeyen ve doğru yolu bulmayan kimseler olsa da mı?

Ey iman eden kimseler! Kendiniz kendi üzeresiniz [herkes kendinden sorumludur]. Siz, hidâyete erdiğiniz zaman, sapan kimseler size zarar veremezler. Hepinizin dönüşü Allah'adır. Sonra da O, yapmış olduğunuz şeyleri size haber verecektir.

“onlara, “allah ne indirmişse ona ve o elçi’ye gelin.” Denince şöyle derler: “atalarımızda ne bulmuşsak o bize yeter”. Ya ataları bir şey bilmez, doğru yolu da tutmaz kimseler idiyse?” (mâide 5/104-105)

selamlar...

merdem 8. February 2013 01:28 PM

Sevginur Kardesim,

Bayindir Hocamiz videoda konuyu cok izah ediyor, anlatiyor demem ile kastetmek istedigim Ayetler isigindaki aciklamasidir.

Zaten kendisi de diyor videonun sonunda Ayetler ile ispat ettiginden dolayi kendi görüsü olarak sunmuyor, kendi anlayisi olarak sunmuyor konuyu bizlere. Ayetleri konusturuyor. Zaten bu yüzden begendigimi söyledim. 15 dakikanin icerisinde mükemmel anlayisli bir sekilde izah etmis.

Ben de lap diye hemen her fetvanin arkasinda kosmuyorum. Az bucuk bilgim ile yine de kendim devamini arastiriyorum. Akla yatkin bulursam, beni tatmin edebiliyorsa vardigim sonuc, dogru oldugunu kabulleniyorum.

Körü körüne ha bir adam var ya o ne kadar cok sey biliyor ne derse dogrudur benim tabiatimda yoktur. Ister profesör olsun, ister hatip olsun, isterse alim olsun kendi fikirlerimle karsilastiriyorum. Ben cok mu biliyorum? Hayir. Ama herkes gibi ben de kendi fikirlerime kendim saygi göstermek zorundayim. Yoksa taklidcilikten kurtulamayiz.


Muhkem Ayetlerin kendini acikladigi konularda zaten tartisma diye bir sey olamaz. Hükümler apacik ortada. Diger bölümlerde insanlar aralarinda görüslerini paylasirlar, kimse illede ben hakliyim diye dayatamaz, yoksa hersey halledilmis olur Kitab'i kapatmak zorunda kalirdik. Ögrenmemiz gereken cok seyler var. Bir ders kitabi veyahut bir romanla karsilastiramiyacagimizdan dolayi Kur'an'in elden birakilmasi bizler icin imkansizdir.

Sevginur kardesim, bir yazimda belirttigim gibi, Dost1 kardesimizin, sagolsun eksiz olmasin, tavsiye ettigi linkleri okuyorum iki gündür. infak basligi yazisinda olacak linkler yanilmiyorsam. Ben daha hic rastlamadim o sayfalara. Allah razi olsun Dost1 kardesimizden, Dinimi yeniden ögreniyorum. Arablarin dinini bir kenara biraktim, Allah'in dinini yeni bastan ögreniyorum.

Selam ve dua ile.

hiiic 8. February 2013 02:45 PM

kimin ne olduğunu Allah bilir, ne olacağına Allah karar verir.
keşke bizler affedilsek de...

sevginur 8. February 2013 05:00 PM

[QUOTE=hiiic;15718]kimin ne olduğunu Allah bilir, ne olacağına Allah karar verir.
keşke bizler affedilsek de...[/QUOTE]

selamun aleykum hiiic


Elbette herkesin akibetini Allah bilir ama Allah evrende sünetullah dediğimiz yasalar emirler koymuş bizler kendi irademizle elimizden geldiğince riayet etmekle yükümlüyüz..kusursuzluk Allaha mahsusdur ..
Yunus 99. Oysa Rabbin dileseydi elbette yeryüzündekilerin hepsi topluca inanırdı. Artık, inananlar olmaları için insanları sen mi zorlayacaksın?
Kimin ne oldugu aşikar olanlar bize birer kıssa gibi örnektir kuranla ibretle bakarız
şirkin içinde iseler bu durumda olanlar için ayetleri yani Rabbimizin uyarılarını öğütleriz hayırlı işler yapanları Allah rızasına uygun olanı yine Rabbimiz güzellikleri müjdeliyor

yunus süresi 108. De ki: "Ey insanlar! Rabbinizden, elbette, size hakk gelmiştir. Artık doğru yola giren ancak kendisi için girmiştir ve gerçekten, sapan da kendi zararına sapmıştır. Ve ben, sizin üzerinize vekil [sizi ayakta tutan; sizden sorumlu biri] değilim."

sözün özü rabbimiz zulmetmez kimseye kaldıramıyacağı yük vermez aklıllı şuurlu bir şekilde düşünen idrak eden insan olarak Rabbimizin bizlere gösterdiği yoldan umut ve korku ilerlerlemeye devam edelim inşallah

sevgi ve sayğılarımla hepinizi selamlıyorum

raven 8. February 2013 07:38 PM

hiç kimse cehenneme gideceğini düşünmez içten içe hep ödüllendirileceğini hayal eder.

Yüce Allah ın rahmeti ve affediciliği sonsuzdur.İnsanoğlu gibi kanser hücresinden farksız bir canlıya bu kadar tahammül edebilmesi bundan değilmidir acaba.mesela iki örnek vereyim

1)- Kelime i şahadet getir, başın secdeden kalkmasın ama her türlü herzeyide yemeye devam et.Yada Tanrı ya inancının sağlamlığını gösterebilmek için haçlı savaşları yap binlerce masum insanı katlet.

2)- Diğer yandan cosmos a inan ama gönüllü olarak git afrika nın en ücra köşesindeki hastalara ücret almadan yardım et.Yada her yararlı sosyal projenin içine gir insanlığa faydalı olmaya çalış.

Ben bu konuda vicdanımı çalıştırıp ikinci şıktaki insanı seçebiliyorsam Rabbimiz neden ilk şıktakini seçsin.

merdem 8. February 2013 08:51 PM

[QUOTE=raven;15730]hiç kimse cehenneme gideceğini düşünmez içten içe hep ödüllendirileceğini hayal eder.

Yüce Allah ın rahmeti ve affediciliği sonsuzdur.İnsanoğlu gibi kanser hücresinden farksız bir canlıya bu kadar tahammül edebilmesi bundan değilmidir acaba.mesela iki örnek vereyim

1)- Kelime i şahadet getir, başın secdeden kalkmasın ama her türlü herzeyide yemeye devam et.Yada Tanrı ya inancının sağlamlığını gösterebilmek için haçlı savaşları yap binlerce masum insanı katlet.

2)- Diğer yandan cosmos a inan ama gönüllü olarak git afrika nın en ücra köşesindeki hastalara ücret almadan yardım et.Yada her yararlı sosyal projenin içine gir insanlığa faydalı olmaya çalış.

Ben bu konuda vicdanımı çalıştırıp ikinci şıktaki insanı seçebiliyorsam Rabbimiz neden ilk şıktakini seçsin.[/QUOTE]

Iki siktada eksiklik var, birincisi büyük günahlardan bilincle uzak dursa, dikkat etse ve hayirlarda yarisabilse,

ikincisi de Allah'in tapinalinacak tek ilah oldugunu itiraf etse,

tüm dünyada huzur saglanmis olur. Saglam iman ve insanlik; aranilan vasiflar.

merdem 8. February 2013 10:37 PM

Sevginur Kardesim,

bir hata yapmisim, Dost1 kardesimizin verdigi linklerden bahsetmistim, özür dilerim linkler Miralay kardesimizden. Her iki kardesimize de sonsuz tesekkürlerimi bir daha sunarim bu yolla faydalandigim bilgilerinden dolayi.

Belki tanimiyorsunuzdur sayfalari, ben size kopyalayip sunayim:p




[url]www.kuranianlamametodu.blogspot.com[/url]



[url]http://beytegiris.blogcu.com[/url]

[url]http://mutluozbay.wordpress.com[/url]


[url]www.hanifmurat.com[/url]

Selam ve dua ile.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 04:59 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam