Hanif Mümin PUTİN
 

Ulusal kanal da Gülgün Feyman tarafından sunulan ''Söz ve Işık'' programında
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk şunları söyledi:

- "Ben Putin'in mümin kokusu yaydığını, Putin'den Kur'an mümini kokularının geldiğini 2008'de yazmıştım. Kaç yıl var arada? 7 yıl.

- “Ben sana gayet delikanlı bir şey söyleyeyim. Yaşar Nuri jargonunda: Putin'in tırnağı olacak bir tane adam İslam dünyasında yok. Ben bunu Kur' an ın bana verdiği ilham ve cesaretle söylüyorum.”

“Putin'i dünyanın tanıması lazım. Putin insanlık için bir şans."




Yorum yok!

Bir yanda Kur'an diyeceksin, öte yandan insanlara zulmedenlere meyledeceksin!!!

Sapmak ya da sapıtmak, sapanlardan olmak böyle bir şey galiba.

Bir insanın zalim olması için daha neler yapması gerek anlayamıyorum.

Dini, ırkı, mezhebi, kariyeri ne olursa olsun, ister insanlara, ister hayvanlara isterse de tabiata zulmetsin Rabbimiz böylelerine meyletmememizi emrederken, Kur'an diyen insanların halini görünce ümitsizliğe kapılıyorum.

Bu Kur'an bize fayda sağlamıyorsa, eleştirdiğimiz halka nasıl fayda sağlasın ki?

Galiba bizler Kur'anı başkaları için okuyoruz, kendimizi unutuyoruz.

Bu adam önceden böyle değildi.
Öteki tarafa bi gitti geldi şirazesi kaydı.

Yasar nuri hoca belli konularda yaptigi konusmalar, kitaplar ve makaleleri ile kendi tanitmis biri olarak onu ne savunmak ne de yermek sahsim adina imkansiz. Bilgim gorgum yetmez.

Putin hakkinda soylediklerine katilmam zor. Benim ulkeme su an dusmanca davraniyor. Halk ile yonetimi birbirinden ayirdigini soylese de buna uygun davranislarda bulunmuyor.

Yasar nuri bir yazisinda;

Cenevre toplantısında şu çarpıcı sözü söylemişti:

“Biz, İslam ve Müslüman dendiğinde Kur’an’ı anlamak zorundayız ve ben böyle anlıyorum.

ayni yaxinin bir kisminda da;

“Allah, Türk yöneticileri akıldan yoksun bırakarak cezalandırdı.” (Allah decided to punish Turkey’s leaders by making them lose their minds.”

Bu söz, Kur’an Yunus Suresi 100. ayetin serbest bir tercümesidir. Kelimesi kelimesine tercümesi şöyle:

“Allah, pisliği, aklını işletmeyenlerin üstüne atar.”

Ve devam etti Putin: “Türk yetkililer akıllarını kullanmış olsalardı bunca pisliğin içine batmış olmazlardı.”

demis ve anladigim kadariyla bu sozlere istinaden de bu cumleyi sarfetmis.
Yasar nuri nin bir kimseyi yada herhangi birinin bir kimseyi mumin ilan etmesi zaten anlamsiz oldugundan dolayi
Yasar hoca bence haddi asmis...

Ben Yaşar Nuri Hoca'yı severdim. Kur' an meallerinde en beğendiklerimden biri de Yaşar Nuri Öztürk ün mealidir.

Ama son zamanlarda söylediği sözler, küfürler, hakaretler onun saygınlığına gölge düşürdü. Onu antipatik gösterdi.Her insanın farklı siyasi görüşü olabilir ve bu siyasi görüşü karşısındakinin özgürlük alanını kısıtlamadan dile getirip savunabilir. Ama eleştiri yapacağım diye insanlara galiz küfürler etmek terbiye sınırlarını zorlamak akademik kariyeri pik yapmış bir hocaya yakışmadı. Yaşar Nuri Öztürk ün buna ihtiyacı da yok. Çünkü derdini en güzel şekilde anlatabilecek biri.

İktidar karşısında olmak, yaptığı icraatları eleştirmek her vatandaşın hakkıdır. Ama iktidardakini beğenmiyoruz diye dış dünyada Türkiye nin imajını bozacak ve ülkemizi zor duruma düşürecek sözlerden ve hareketlerden kaçınmamız gerekiyor. Türk töresi ve terbiyesi ile yetişen her fert ülkesinin çıkarlarını her şeyin üstünde görmeli. Bugün insanlarda ortaya çıkan (sebeplerini sorgulamıyorum) Erdoğan travması o kadar kronik hale geldi ki söylenen sözler, yapılan hareketlerdeki hezeyan artık insanların akıl sağlığını sorgulamamıza sebep oluyor.Yaşar Nuri Hoca nın Putin in Kur an hakkında söylediklerini propaganda aracaı olarak yaptığını bilmesi lazımdı.

Rusya nın Osetya da, Kırım da, Çeçenya da, Gürcistan da, Ukrayna da yaptığı baskılar, insan hakları ihlalleri, cinayetler tüm dünya da bilinirken bu ihlalleri yapan birisini kutsallaştırır derecede tasvir etmek hangi akla ve mantığa sığar. Aynı şey Esad için de geçerli.
Sebep sadece anti emperyalist bir tutum mu? Tabi ki hayır. Çünkü Amerikan emperyalizmine karşı çıkıyorsan Rusyanınkine de karşı çıkacaksın.Yada farklı bir ülkenin. Adam Erdoğan hakkında Amerikan gazetelerinde eleştirel yazı gördüğünde mal bulmuş mağribi gibi üzerine zıplıyor. Hani sen anti Amerikancıydın. Kendine referans olarak niye Amerikan gazetelerini alıyorsun.

Rusya zaten mavi akım projesinden beri ülkemizin siyasi oluşumuna etki ediyor. Amerika dersen göbeğimizden bağlıyız. İran ı hiç demiyorum bir milim tökezlesek üstümüze atlayacak.
Siyasi tutum demişken şöyle bir argüman atılıyor ortaya.
-Efendim Rusya kurtuluş savaşı sırasında bize çok yardım etti. Koskoca General Voroşilov ülke savunmamıza yardım etmek için buraya geldi.
Adama sormazlar mı Rusya 9 yıl önce de senin Doğu illerini işgal etti diye.

Bolşevik devriminden sonra Sovyet Rusya nın zaten sana yardım etmekten başka şansı yoktu. O günkü konjonktür Rusya nın öyle yapmasını gerektiriyordu.Günümüzde ülkeler çıkarları doğrultusunda her gün yeni ittifaklar kurabiliyor. Dün çıkarlarınızın uyuştuğu bir devletle bugün kanlı bıçaklı olabiliyorsunuz. Pirosfer deki magma tabakasının hareketliliği gibi yerküre üzerinde de her gün farklı bir hareketlilik yaşanıyor. Yeni ittifaklar, yeni stratejiler. Dinamik yapısı olmayan ülkeler bu hareketliliğin ortasında eriyip gidiyor.
Ülkemizde dün
-Türkiye İran olamayacak
diye slogan atanların bugün Fars yayılmacılığının en koyu savunucusu olması sizleri hayretler içinde bırakmasın.
Rusya, Esad ve İran yanlısı olmak sadece siyasi düşünceyle de açıklanamaz elbette. Bir de işin mezhepsel boyutu var. Seküler yaşam tarzını benimsemiş dinle arası pek olmayan, Sünni İslam ın dayatmalarından bıkmış insanların (ki bunların çoğusu okumuş, zengin, toplumun dinamiklerine yön verebilen) kendilerine daha yakın buldukları alevi inancına yaklaşmaları konuyu başka bir boyuta da taşıyor. Bu ortak nokta da birleşen insanların kendilerini Ulusalcı yada anti emperyalist diye tanımlaması ise sadece bir kamuflaj.
Meselenin Atatürkçülükle de uzaktan yakından alakası yok!
İsminin başına[B] Ulusal[/B] ibaresini koyan medya organları Atatürk ün yasakladığı dini cemaatlere yada İran daki mollalara destek oluyorsa
Ana muhalefet partisi lideri teröristlere [U]arkadaş[/U] diyebiliyorsa yada Dhkp terör örgütündekilere sırf alevi oldukları için terörist diyemiyorsa
Bir sanatçı çıkıp toplum içinde "Benim de işim var, belki bir karı buldum gidip onu düzeceğim" diyip sonra hırsızlığın yolsuzluğun kötülüğünde dem vurup ahlaktan bahsediyorsa
Bir İlahiyat profesörü "Ben Putin'in mümin kokusu yaydığını, Putin'den Kur'an mümini kokularının geldiğini 2008'de yazmıştım. diyebiliyorsa
Yada (irancı olduğu belgeli) bir milletvekili Türkiye yi Rusya ya şikayet ediyorsa
gerçekten durup düşünmemiz lazım.

Kimisi araplaşmayı, kimisi farslaşmayı seçiyor. Gerçekten tam bağımsız Türkiye diyen, gerçekten Atatürkçü ve milliyetçi olan neredeyse yok gibi. Ülkenin kaderi etnik ve mezhepsel hiziplerin eline bırakılmış halde.

[QUOTE=khaos;20854]
Kimisi araplaşmayı, kimisi farslaşmayı seçiyor. Gerçekten tam bağımsız Türkiye diyen, [B]gerçekten Atatürkçü ve milliyetçi olan neredeyse yok gibi.[/B] Ülkenin kaderi etnik ve mezhepsel hiziplerin eline bırakılmış halde.[/QUOTE]

Ne yani, şimdi siz Atatürkçü ve milliyetçi misiniz? Yoksa ben mi yanlış anladım?

[QUOTE=mert25;20855]Ne yani, şimdi siz Atatürkçü ve milliyetçi misiniz? Yoksa ben mi yanlış anladım?[/QUOTE]

Bunun aksini size düşündüren nedir?

[QUOTE=mert25;20855]Ne yani, şimdi siz Atatürkçü ve milliyetçi misiniz? Yoksa ben mi yanlış anladım?[/QUOTE]

????

Sosyal medyada son günlerde bir yazı dolaşıyor. Benim anlattıklarıma ışık tutabilir sanırım.

Bir şey dışarıdan bir kuvvetle kırılırsa yaşam sona erer.İçeriden bir kuvvetle kırılırsa yaşam başlar.Büyük değişiklikler her zaman içeriden başlar. Yeni bir hayat istiyorsak değişime kendimizden başlamalıyız.


H.Nihal Atsız ın güzel bir sözü le bitireyim.
Ben, yabancı kaynaklı hiçbir fikri benimsemeye tenezzül etmeyecek kadar millî şuur ve gurura malik bir Türk‘üm. Siyasi, içtimai mezhebim Türkçülük‘dür.

TÜRK'ÜN ANLAMI YANGIN SÖNDÜRÜR.

..........................................
Eğer; tam da şu saatte bütün eğlence mekanları, bütün sinemalar, lokantalar, barlar tıklım tıklım doluysa...
Eğer; sokaklar cıvıl cıvılsa...
Eğer; hayat tüm hızıyla sürüyorsa...
Kalpler hâlâ aşk için çarpabiliyorsa...
Ayrılık acısı, vatansızlık acısının üstündeyse eğer...
Bu elbette güzeldir.
Olması gereken de zaten tam olarak budur!
Ancak, ülkenin bir köşesinde gencecik çocuklar vatan uğruna ölürken; geri kalanında kimse oralı bile olmuyorsa...
Bunda bir sorun vardır!
***
Bu yangını büyümeden söndürmenin tek yolu; hepimizin hemen devreye girmesinden geçiyor dostlar...
Eğer ‘Laz’ıyla, ‘Kürt’üyle, ‘Çerkez’iyle, ‘Boşnak’ıyla birleşip el ele vermezsek...
Eğer hep bir ağızdan, hiçbir komplekse kapılmadan,
“Türk’üz ve ne mutlu bize”
diye haykırmazsak; bu yangın daha da büyür...
***
‘Türk’üz...
Çünkü ‘Türk’ün etimolojideki, yani sözcük bilimdeki karşılığı zaten...
“Bir araya getirilen, toplanan” demek...
Biz “Türk’üm” derken, aslında etnik zenginliğimizi dile getiriyoruz ama...
Farkında bile değiliz!
Çünkü kimse Türk’ün, “bir araya getirilen, karma insanlar topluluğu” demek olduğunu bilmiyor...
Bunun için de her kafadan çıkan yalan yanlış sesler, havada çarpışıp kıvılcıma dönüşüyor...
O kıvılcımlar da kentlerimizi, kasabalarımızı, köylerimizi yakıyor!
***
Biz ‘Türk’üz dostlar...
Karmayız...
“Bir araya gelenler”iz...
“Derlenip toplananlar”ız...
Bölgemizdeki tüm ırkların, dillerin, dinlerin bileşeniyiz...
Ve bu “karmalığı”, bizim gibi isim olarak kabul etmiş tek ulus daha yok; şu dünyada...
Atalarımız ‘bir araya gelmiş’, millet olmuş; şimdi biz ayrılmak için kentlerimizi yakıyoruz!
***
Gelin artık bu gerçeği herkese öğretelim...
Öğretelim ki; bizi bölmek isteyenlerin çıkardığı o yangınları söndürelim!
Farklılıklarımızı zenginliğimiz olarak görüp bir kez daha bir araya gelelim!
***
Kral Çıplak dostlar...
Türk’üz biz, “bir araya gelenler”iz...
Bölünmeyelim!
......................
M. Mutlu

Eh! Müminleri-kozmopolit ve bir arada yaşamayı gerektiren Müslüman toplumunu da Şii, Sünni, Yezidi,
veya Müslüman olmayan toplumunu Katolik, Yahudi vs.....
veya dinli, dinsiz.....
diye bölmek de
ne ki?

İki olguyu özdeştiremiyor musunuz?

Saygılarımla.
Galip Yetkin.