Bulutlar, Yer ile Göğün Arası
 

....

Selam;

Arapça bilmem fakat benim meallerden anladığım kadarıyla "gökler" tabiri sınırlarını bilmediğimiz tüm evreni hatta -varsa- evrenleri kapsayan bir tabir.

Bu ayetlerde geçen tekil "Gök" tabiri ise benim anladığım kadarıyla [U]yalnızca atmosferi değil[/U], atmosferin de ilerisini bizim görebildiğimiz yıldızları vb. de kapsıyor. Yani çoğul göklerin ilk katı bu kadar geniş olsa gerek.

Algılayışımızda göğün sınırı olarak atmosferi düşünürsek ayetler anlaşılmaz gibi duruyor. Fakat gök yer hizasından başlayıp uzaya doğru görebildiğimiz her yerdir diye düşünüyorum. Bunu düşündüren ise şu ayet:
[B][COLOR="Red"]Göğe[/COLOR] büyük takım yıldızları serpiştiren, ve yine oraya (parlak) bir ışık kaynağı ve ay (gibi) bir aydınlatıcı yerleştiren (Allah) ne yüce, ne cömerttir. [/B] (Furkan 61) Buna Saffat 6 da ve Fussilet 12 de "yakın gök" denmiş.

Yeryüzünden sonrası hep gök olarak geçiyor ise [B]gökteki bulut[/B] söylemi ile [B]gök ile yer arasındaki bulut[/B] söylemi arasında çok büyük bir fark yok gibi geliyor. [COLOR="red"]Bir şey yerde değilse göktedir.[/COLOR] Gök ile yer arası da sonuçta göktür, gök boşluğudur. Hatta bir de şu şekilde bir söylem var aynı manada algılanabilecek:
[B][COLOR="red"]Gök boşluğunda[/COLOR], bir emre boyun eğdirilmiş olan kuşlara bakmadılar mı? Onları Allah'tan başkası tutmuyor. Bunda, inanan bir topluluk için elbette ki izler, işaretler vardır. [/B] Nahl 79

Şu ayette de tekil olarak geçiyor:
[B]Biz şu [COLOR="red"]göğü[/COLOR] ve yeri ve ikisi arasındakileri boşuna yaratmadık. Böyle düşünmek, küfre sapanların sanısıdır. Vay hallerine o inkârcıların, ateş yüzünden! [/B] sad 27
Bu ayetten yaratılmış tüm varlıkların yukarıda bahsettiğim geniş kapsamı ile YAKIN GÖK kapsamı içinde olduğu sonucu çıkarılabilir. En doğrusunu Rabbim bilir.

Yukarıdaki dediklerimin hepsini boşverip şu şekilde düşünmek de mümkün:
Rabbimiz Kuran'da -insanlar olarak- bizim bulunduğumuz noktadan bakış açımıza göre ifadeler kullanmıştır. Şu ayet bunu gösteriyor olabilir:
[B]Yerin içine gireni, oradan çıkanı, [COLOR="red"]gökten ineni, oraya yükseleni[/COLOR] o bilir. Rahîm'dir O, Gafûr'dur. [/B] Sebe 2
Bir şeyin inmesi ve yükselmesi demesinden bizim bakış açımıza göre anlattığı ve tasvirleri de ona göre yaptığını düşünebiliriz.

En doğrusunu Allah bilir.