hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Tevhid (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=151)
-   -   Belgesel: Tevhid ve Şirk [İslama Sızan Şirk] (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=1444)

Apollonius 18. January 2010 02:43 PM

Belgesel: Tevhid ve Şirk [İslama Sızan Şirk]
 
[GVIDEO]-6591684506845297308[/GVIDEO]

[B]Şirk nedir? Tevhid nedir? [U]Şirk İslama nasıl sızdı?[/U][/B]

Iyi bilinmesi gereken kavramlardan biri de "ilâh" kavramıdır. Bu kavram iyi bilinmeden şirk de yeterince anlaşılmaz. Tevhid kelimesinin içinde yer alan bu kavram, iman ile şirk (ortak koşma) arasındaki farkı ortaya koyar. Sözlük anlamı; ısınmak, alışmak, birisine aşırı sevgi ile yönelinen, kulluk edilen, mâbud haline getirilen, alışılan, düşkün olunan demektir. Kendisinden türediği 'elihe' fiili; yönelmek, düşkün olmak, kulluk yapmak, örtmek, gizlemek, alışmak gibi anlamlara gelmektedir...

[B][url=http://video.google.com/videoplay?docid=-6591684506845297308]ORJİNAL KAYNAKTAN TAM EKRAN İZLEYİN[/url][/B]

[B]Videoyu kaliteli versiyon olarak indirmek için (yaklaşık 650 MB):[/B]
[url]http://ia341036.us.archive.org/2/items/tewhid_video/tewhid_video.DAT[/url]

samimi 19. January 2010 09:02 PM

İslam'ın İlk Şartı Olarak Kelime-İ Tevhid


Herhangi bir insanın İslam dinine girmesi için keli*me-i şahadet esas alınmıştır. Bir insanın müslüman olması için “La ilahe İlla Allah Muhammedun Resulullah” buyru*ğunu anlamıyla beraber, anlamıyla beraber, anlamıyla beraber tasdik ve ikrar etmesi gerekmektedir.

Anlamıyla beraber ifadesini tekrar etmemin nedeni, bu anlamın birçok yerde, birçok tebliğde gözardı edime sindendir. Halkında müslüman olan birçok ülkede kelime-i şahadet, ifadesi malum, manası meçhul durumdadır. Her gün yüzlerce kez kelime-i şahadet getiren binlerce insan dahi, bu ifadenin yüce anlamından ne yazık ki uzaktırlar.

“Allah'tan başka İlah yoktur ancak Allah vardır ve Muhammed (s.a.v.) Allah'ın Resulüdür” ifadesi ne demek*tir?

Bu ifadeyi tasdik eden kimseler, neyi tasdik etmekte*dirler?

Kelime-i şahadette “La ilahe” yani “(Allah'tan başka) İlah yoktur” ifadesine neden gerek duyulmuştur?

Neden sadece; “Allah vardır ve Muhammed(s.a.v.) Allah'ın Resulüdür” denilmemiştir?.

Allah'tan başka İlah var mıdır ki, şanı yüce Rabbimiz Allah (c.c.) bizleri “La ilahe” (Allah'tan başka İlah.yoktur) buyruğuna davet etmektedir?

Allah'tan başka İlah olmadığına,

Allah'tan başka İlah olamayacağına göre “La ilahe buyruğunu tasdik ve ikrar etmemiz neden emredilmiştir?”. İşte bu sorulann cevabını aramamız, bizleri kelime-i şaha*detin yüce anlamına götürecektir.

Bütün kainatta, bütün alemlerde Allah'tan başka İlah yoktur gerçeğine rağmen, yaşadığımız dünyada tahakküm ettikleri insanlara ilahhk taslayan, kendilerini ilahlaştırmaya çalışan firavunlar bulunmaktadır. Nitekim kelime-i şahadet*teki “La ilahe” buyruğu ile gerçekten İlah olanlar değil, kendilerini ilahlaştırmaya çalışan bu müstekriler, bu tağutlar inkar edilecektir.

Peki, bir mahluğun ilahlaşmaya çalışması veya insan*lara ilahhk taslaması ne demektir?

Milyonlarca insanın kabul ve tasdik ettiği gibi herşeyi Allah (c.c.) yaratmıştır. İnsanları yaratan Allah (c.c), insan*ları dünya yaşantısında kendi zatından habersiz bırakma*mış ve bu insanlara peygamberler göndererek nasıl ve ne şekilde yaşamaları gerektiğini kendilerine bildirmiştir. Bildi*rilen bu hükümlerle insanlara bir yol, bir dünya görüşü, bir yaşam biçimi ve en özlü ifadesiyle bir din sunulmakta*dır. Allah'ın razı olacağı dini, yani İslam'ı yaşayan toplum*larda, Allah'ın hükümleri karşısında herkes eşittir. Bu hü*kümlerden muaf tutulan ayrıcalıklı veya dokunulmaz bir sınıf yoktur.

Peki bu durumdan herkes memnun mudur?

Elbetteki değildir!.

İnsanları ezmek ve sömürmek isteyen müstekbirier bu durumdan hiç memnun değillerdir. Çünkü İlahi hükümlere göre insanlan ezmeleri, insanları sömürmeleri müm*kün değildir. Bu durumda yapacakları iş, kendi çıkar ve menfaatlerine dokunan İlahi hükümleri tevü ve tahrif et*mek ve yaşam şeklini belirleyen yeni hükümler koymak, yeni kanunlar çıkarmaktır.

Allah'ın hükümlerine rağmen yaşam şeklini belirleyen yeni hükümler koymak, yeni kanunlar çıkarmak ne demektir?

Allah (c.c.) böyle bir yetkiyi kime vermiştir?

Okuduğu Kur'an'ı Kerim'i anlamaya çalışan herkesin bildiği gibi, Allah (c.c) böyle bir yetkiyi peygamberlerine dahi vermemiştir. Çünkü insanların nasıl ve ne şekilde yaşayacaklanna dair mutlak hükümler vazetme yetkisi sade*ce ve sadece Allah (c.c.)'a,,aittlr. Hiçbir insana verilmeyen bu yetki, hiçbir insana tanınmayan bu hak, sadece ve sa*dece Allah'ın hakkıdır. Daha açık bir ifadeyle böyle bir yetki veya böyle bir hak, İlah olmakla ilgili bir hak olup, yegane İlah olan Allah (c.c.)'ın hakkıdır.

İnsanların nasıl ve ne şekilde yaşayacakîanna dair hü*küm vazetme meselesi, İlah olmakla ilgili bir mesele ise, bilerek veya bilmeyerek insanları aldatan din adamla*rına ve aldatılan bütün şaşkınlara soruyoruz. İnsanların nasıl ve ne şekilde yaşamalan gerektiğini beyan eden Allah'ın hükümlerine rağmen, kendi çıkar ve menfaatlerine uygun şeytani hükümler vazeden, Allah'ın helal dediğine haram, haram dediğine helal diyen bu fira*vunlar kimdir?

İnsanların nasıl ve ne şekil yaşayacakîanna dair hü*küm vazetme meselesi, İlah'lıkla ilgili bir mesele olduğuna göre bunlar İlah mıdır?

Bağırsaklarında pislik taşıyan bu mahluklar, elbetteki İlah değildir. Ne var ki İlah olmayan bu firavunlar, İlah'hkla ilgili meselelerde hüküm vazederek ilahlaşmaya çalışmak*talar ve tahakküm ettikleri insanlara ilahlık taslamaktadır*lar.

İşte ilahlaşmaya çalışmak veya insanlara İlahlık tasla*mak budur. Bu anlaşıldığı zaman, “La ilahe (Allah 'tan baş*ka İlah yoktur)” hükmünün vazedilme nedeni ve hikmeti daha iyi anlaşılacaktır.

Bizleri bu hükme davet eden Rabbimiz, bizlere bu hükmün gerektirdiği tavrı emretmektedir. Bu hükmün ge*reği ise ilahlaşmaya çalışan, insanlara ilahlık taslayan fira*vunların red ve inkar edilmesidir. Kelime-i şahadette yer alan “La ilahe” buyruğu bunu gerektirmektedir.

Herhangi bir ihsanın İslam dinine girebilmesi için; kendisine ilahlık taslayan bütün firavunları,

ilahlaştmlmaya çalışan bütün putları.. “La ilahe” buy*ruğu ile inkar etmesi, bu inkardan sonra “İlla Allah” diye*rek alemlerin yegane yaratıcısı olan Allah (c.c.)'a yönelme*si ve “Muhammedun Resulullah” buyruğu ile Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v.)'i Resulullah olarak, bir önder ve bir örnek olarak kabul ettiğini ikrar etmesi gerekmekte*dir.

Kelime-i şahadetin manasını bilmeden, bunun gerek*tirdiği tavm idrak etmeden, bu kelimeyi telaffuz eden her*kesi müslüman kabul edebilmemiz mümkün değildir. Çün*kü günümüzde yaşayan birçok firavun bile kelime-i şahadeti telaffuz etmekte ve müslüman olduklarını ileri sürmektedirler.

Kelime-i şahadeti telaffuz etmelerine rağmen firavunlaşan ve firavunlara kulluk yapan kimseler müslüman değildirler. Bu kimseler namaz da küsalar, oruç da tutsalar, hacca da gitseler ne yazık ki müşriktirler. Çünkü kelime-i şahadet sihirli bir söz veya büyülü bir kelime değildir ki, bu sözü söyleyen kimseyi kendiliğinden mü'min yapabil*sin!. Oysa büyüden ve sihirden münezzeh olan kelime-i şahadetin; insanların inançlarına, yaşantılarına, fiillerine müdahale eden yüce bir anlamı vardır. Netice olarak keli*me-i şahadeti bu yüce anlamıyla kabul ve tasdik eden bir insan, kurtuluş yolcusu bir müslüman olabilmektedir.

Tevhidi davet, bu istikamette ve bu anlamda yapılan bir davettir. Davetin özü, birliğe ve bütünlüğe dayanmaktadır. Allah'tan başka mercilere yapılan davet, kime yapı*lırsa yapılsın tevhidi bir davet değildir. İnsanlann kulluk ba*zında davet edildikleri merci ister bir politikacı, ister salih veya sapık bir şeyh olsun, böyle bir davet İslami değildir.

Çünkü İslam'a göre Resulullah (s.a.v.) dahi, insanlar, ken*disine davet etmekten nehyedilmiş ve böylesi davetlerin şirk olduğu beyan edilmiştir.

“Sen Rabbine çağır ve sakın müşriklerden olma.”kasas 87 MEHMET ALAGAŞ TEVHİT VE ŞİRK

Toslunba 22. January 2010 10:43 AM

Şahsen hayattan edindiğim tecrübe kadarı ile şunu söyleyebilirimki insan oğlunun en büyük ilahı bizzat kendisidir. Kişi para- şeyh -efendi -millet -..vs gibi olası pek çok ilahı rahatlıkla sezip terkedebilmekte ancak nefsinin heves ve hevaları ile benliğinin farkına varamamakta. İlah edinilmiş bir şeymi arıyoruz? Buyrun kendimize bakalım. Dış alemdeki tüm ilahların kaynağı bizdedir dostlar. Dış alemdeki ilahlarla savaşmak bataklık kenarında sivrisinek avlamaya benziyor bence. Doğrusunu Allah bilir.

Sağlıcakla kalın.

Barış 22. January 2010 12:17 PM

Mesela para efendin olabiliyor dışarıdaki ilahın olarak, çünkü nefsindeki bir süs zaten o senin için.

Herkesin sınavı, kendi içinde sakladıklarına göre olur diye düşünüyorum. İçimizde gizlediğimizi bilen Rabbimiz bizi arıtmak için, o içimizdeki ile fitneler ve gizlediğimiz hevesimizi ve potansiyel ilahımızı karşımızda buluveririz bir gün.

İşte bu nokta,seçim anımızdır. İçimizden çıkıp gelen ve ilahlaştırabileceğimiz bu fitneye karşı ne yapacağız? Ya doğruyu seçip arınacağız, ya da kirimizle yaşamaya devam edeceğiz. İçimizdeki gizli-potansiyel ilahı karşımıza çıkarıp bizi fitnelendirerek arınmamızı isteyen Rabbimize hamd olsun.
O bizim gizlediğimizi de açığa vurduğumuzu da bilendir.

Selam ile.

müslümanlardan 23. January 2010 09:33 AM

Moderatör : Forum kurallarına aykırı olduğu için silinmiştir.

Barış 23. January 2010 09:57 PM

Paranın üzerindeki resim veya saygı duruşu ana konu mudur kardeş?

Bu slogan cümleler bizi hiçbir yere götürmeyeceği gibi, esas meseleyi göremememiz için bizlere verilen esrardır bunlar.

Para diye birşey var değil mi ve paraya kulluk var,gelir dağılımındaki uçurumlar var, işsizlik var,büyük balık küçük balığı yutuyor,bırakınız yapsınlar,bırakınız geçsinler,bırakınızı sizi sömürelim,bırakınız kendinizi bize,alın şu meselelerle birbirinizi yiyekoyun,bırakınız ekmeği,ya pasta yiyin ya da birbirinizi diyenler var iken... Sizin derdiniz paranın üzerindeki resim mi? Diyelim ki, paralarda başka bir resim var, bir Kuran mushafının resmini koyduk,ne olacak? Ne değişecek? Demek ki esas mesele bunlar değilmiş değil mi?

Bakın kullanıcı resmim küçük olduğundan pek anlaşılmıyor ama o resimde Anadolunun işgali sırasında işgal askerlerince kurşuna dizilen bir yurttaşımız görülmekte. O ve onun gibi memleket için canlarını veren yani bu memlekette yaşayan insanların namusları için canlarını verenleri ve onların komutanlarını anmak, onlar için saygı duruşunda bulunmak,hayırla ve duayla onları anmak, bizlere ancak hayır ve güzellik getirir, kıyam etmek ne demek onu hatırlamış ve kula kul olmamak için unutmamış oluruz diye düşünüyorum.

Toslunba 23. January 2010 10:22 PM

Güzel Müslümanlardan kardeşim ,Atatürkü kast ederek yazdığınız yazıyı üzülerek okuduk. Bizi üzen Ülkemizin kurucusu hakkındaki yakışıksız görüşleriniz değil putları yanlış yerde arayan bir müslüman görmektendir. Put ,ilah ,Rabb ,Alemlerin Rabbi ,Hak ,Allah kavramları oturmadan tevhidin anlaşılmasını zordur. Bir yerde putlaştıran bir kişi yoksa o yerde put olma ihtimali yoktur. Put yoktur - putlaştıranlar vardır. Bir müslümanın önünde bir büst sadece bir heykel yada sanat eseri iken budist yada hindu önünde put olabilmektedir. Demekki burada heykel veya heykelin yapılış amacı değildir PUT , put putlaştıranın gönlündeki cehalettir. Demekki burada masum olan heykel ,suçlu olan ise putlaştıran gönüldür. Siz sanırmısınız bütün put sandığınız şeyler cismen kaybolursa putperestlik bitecek. Bİr yerde put varsa bilinki orada putperest bir cahil vardır. Suçu şekil ve cisimde aramayın. Asıl put kişinin gönlündedir. Lat ,uzza ve menat yaklaşımınızı ise havada bırakmışsınız. Lat uza ve menat birer semboldür ,hakikati inananların gönüllerinde gizlidir. Putperestin olmadığı bir yerde asla ve asla put olamaz. O halde kişi kendi putunu kendi yapar. Zannediyorumki siz putu olmayan bir müslümansınız. Hiç kendinize sordunuzmu ? Allah yüzünüzü her nereye çevirirseniz vechim oradır dediği halde ,doğuda onundur batıda onundur dediği halde siz etrafınızda bu kadar çok put görüyorsunuz? Tanıdığım pek çok kişi sizin put gördüğünüz yerlerde Hakkı zevk ediyor. Kolaya kaçıyorsunuz bence. Dışardaki düşman her zaman kolaydır. Bu kadar çok düşman ve put gören bir gönülde hapsolmak bir müslümana acı veriyor olmalı. SAmimiyetle acınızı anlıyorum ve Allah izin verirse sizin bize yardım istediğiniz gibi bizde size yardım istiyoruz. Bataklığın kenarında sivrisinek avlamakla bir ömrü heba etmeyelim inşallah.

Bu arada Atatürkü dinsiz imansız boş bir adam sanmayın bence. İnşallah bu konuyuda daha uzun bir vakitte tartışırız ,hatta Allah izin verirse yüz yüze daha kolay iletişim kurarız.

Selametle kalınız.

müslümanlardan 24. January 2010 09:14 AM

Yazının içeriği forum kurallarına aykırı olduğundan silinmiştir...

Toslunba 24. January 2010 03:08 PM

Müslümanlardan kardeşim ,suretlere aldanmayın. Halk Hakkın görünen yüzüdür. Gönlünüzde Halkı çıkarın aradan baktınızmı Hakkı zevk edersiniz. Bakınız Mevlananın çok güzel bir sözü var ; "Allah kulundan intikamını kulu ile alır ,Tevhidi bilmeyen kul yaptı sanır" .Bırakın Türkiye gibi bir müslüman milleti İsraildede hakimiyet Allahındır ,iyi bakınız.

Selametle.

kamer 24. January 2010 05:10 PM

Kur'an'ı insanlara ulaştıranlardan, ulaştıranlara yardım edenlerden Allah razı olsun...


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 11:17 PM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam