hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Devlet idaresi (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=328)
-   -   Devleti kim yönetsin? (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=341)

kamer 6. October 2008 07:43 AM

Devleti kim yönetsin?
 
Devleti kim yönetsin?

“Devleti LAİK yasalara göre yönetenler yani HÜKÜM ALLAH’IN (İNİ’L HUKMU İLLA LİLLAH) demiyenler kafirdir.” Bunu ilk söyleyenler Haricilerdi. (Kaynak: Taha Akyol, HARİCİLER VE HİZBULLAH)


Hicretin 38. yılındayız. Yüce İslam Peygamberi’nin ölümünden 27 yıl sonra. Basra bölgesinde Nehrevan Köprüsü’nün civarındayız.

Merkep üstünde bir kadın. Kadının önünde yürüyen bir erkek. Sahabeden Abdullah ibn Habbab. Merkebi yediyor. Merkebin üstündeki kadın onun karısı. Dokuz aylık gebe. Hani derler ya: karnı burnunda.

Yanlarında aynı kabileden dört Müslüman kadın daha var.

Köprüye varmak üzereyken Hariciler çıktı önlerine. Abdullah’ın Müslüman mı yoksa kâfir mi olduğunu belirleyeceklerdi. Abdullah eğer “Hüküm Allah’ın –İni’l hukmu illa lillah!” derse onun Müslüman olduğuna hükmedeceklerdi; demezse kâfir.

Hz Ali’yi de bu yöntemle kâfir ilan etmişlerdi. Çünkü Sıffin savaşını sona erdirmek için bir beşer olan hakemin hükmünü kabul etmişti Ali; “Hüküm Allah’ın!” dememişti.

Abdullah’ın boynunda Kuran-ı Kerîm asılıydı. Karısı korku içinde yanında duruyordu.

Haricilerle Abdullah arasında şu konuşma geçti:

Hariciler: Sen kimsin?
Hz Peygamber’in arkadaşlarından Habbab bin Eret’in oğlu Abdullah’ım.

Seni korkuttuk.
Evet.

Korkma. Emin ol. Bize babandan işittiğin bir hadis söyle.
Babamın şöyle söylediğini işittim: Allah’ın Elçisi buyurdu ki, “Zaman gelecek, fitne kopacak. O sırada oturan ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyen koşandan daha iyidir. Öldürme imkanına sahip olan kimse, sakın kâtil olmasın.”

Biz de bunun için sana sorduk. Ebu Bekir ve Ömer hakkında ne dersin?
Hayır dileğinde bulunur, onları överim.

Hz Osman’ın hilafetinin evveli ve ahiri hakkında ne dersin?
Osman evvelinde de ahirinde de haklı idi.

Ali’nin, hakeme müracaatı kabul etmesinden evvel ve sonraki fikrin nedir?
Ali’nin Allah bilgisi ve günahtan sakınması sizden daha ziyadedir; görüşü de sizden daha açıktır.

Sen havaya uyuyor ve kişileri işleri ile değil adları ile tanıyorsun. Allah’a yemin ederiz ki seni görülmedik bir şekilde öldüreceğiz.

“Boynunda asılı duran kitap bize seni öldürmemizi emrediyor!” diyerek üzerine atıldılar. Kollarını arkasından bağladılar.

Abdullah’ı koyun boğazlar gibi boğazladılar.

Bununla yetinmeyip yine kolları bağlı gebe karısının feryadlarına aldırmadan, zerrece acımadan karnını yararak yaşamına son verdiler.

*

Hârîcîlerin Kuran’daki İNİ’L HUKMU İLLA LİLLAH ifadesine (6:57, 6:62, 12:40, 12:67) verdikleri mânâ her türlü nizamı red ettiklerini gösterir. Hz. Ali (k.v.)’nin açıkladığı emîrlikte ise KÂFİRLER de vatandaştır; İslamî nizam, kafirler dahil bütün vatandaşların hayat hakkını teminat altına almalıdır.

“Nizam”ı reddediyorlardı çünkü NİZAM devlet demekti ve devlet, “yetkililer”den oluşuyordu.

Oysa Hârîcîler, göçebe oldukları için, devletsiz yaşamaya alışmışlardı. Onların dünyasında yetkililer değil kabile, yasa değil töre, özgür vatandaşlar değil kabileye ölümüne bağlı memluklar vardı.

Onlara göre Sıffin savaşını sona erdirmek için hakemin hükmünü kabul etmekle Hz Ali kâfir olmuştu. O yüzden bir sabah, namaza giderken, Harici militanlar tarafından şehit edildi.

*

Hz Ali’nin, kendisini kâfir ilan edenlere verdiği cevap önemlidir. Buyurun, yorumsuz:

Bu İNİ’L HUKMU İLLA LİLLAH, kendisiyle bâtıl kastolunan hak bir sözdür. Evet, hüküm Allah’ındır ama bunlar (Hariciler) bu sözleriyle “Emirlik Allah’ındır!” demek istiyorlar.

Oysa, muttaki olsun günahkâr olsun, insanlar için mutlaka bir emîr gerekir ki müminler onun emrinde çalışsın; KÂFİRLER hayatlarına devam etsin; Allah onunla vadeleri tamamlasın; onun vasıtasıyla vergiler toplansın, düşmanlarla savaşılsın; yollar emniyete kavuşturulsun, zayıfın hakkı güçlüden alınsın; iyi insanlar böylece kötü insanlardan kurtarılıp huzura kavuşsun…

(Kaynak: Muhammed Ebu Zehra. İSLAMDA SİYASî, İKTİSADî VE İTİKADî MEZHEBLER. Sf 32-33)

İlginç değil mi, emîre vergi ödemek Hz Ali’ye göre nasıl meşru ise Sezar’a vergi ödemek te Hz İsa’ya göre meşrudur (Markos 15-22):

İsa’yı kendi sözüyle tuzağa düşürmek için Ferisiler’le bazı Herodes’çileri o’na gönderdiler. Adamlar ona varıp “Ey Öğretmen!” dediler, “Senin gerçek olduğunu biliyoruz, hiç kimseden çekindiğin yok. Kayırıcılık yapan biri değilsin. Allah’ın yolunu dosdoğru öğretirsin. Sezar’a vergi ödemek yasal mı ya da değil mi? Verelim mi ya da vermiyelim mi?”

İsa onların ikiyüzlülüğünü biliyordu. “Beni neden sınarsınız ki?!” dedi, “Bana bir dinar getirin; bakayım.” Getirdiler. Sordu: “Bu yüz ve yazı kimin?” “Sezar’ın!” Bunun üzerine İsa, “Sezar’ın hakkını Sezar’a verin!” dedi ve “Tanrı’nın hakkını Tanrı’ya!” Onun bu yanıtına şaşakaldılar.

*

Nerde yanılıyorlardı?

Benim bildiğim, DEMOS halk demek; KRASİ yönetim; DEMOKRASİ halk yönetimi yani devleti halkın yönetmesi.

Ne güzel, değil mi. Ama Hariciler devleti halk değil, Allah yönetsin istiyorlardı. Tıpkı onlar gibi kendilerini dindar ilan eden zamane haricileri de ağız dolusu söverler demokrasiye. Çünkü ya demokrasiyi yanlış biliyorlar ya da aslında dindar değiller.

Oysa devletin yönetiminde halkın kâle alınması Allah’ın tavsiyesidir. Allah halkın davar gibi güdülmesini değil devletin yönetimine insan gibi katılmasını ister:

İnananlar! “Bizi güt!” demeyin; “Bizi kâle al!” deyin …- Ya eyyuhellezîne émenû! Lâ takûlû râina ve kûlû unzurna… (2:104).

Ve yönetim alanında kadınlar dahil isitsnasız bütün vatandaşların kâle alınmasını ister. Dikkat! Allah’ın dininde emîr eğer halkın “örf“üne aykırı bir işe kalkışırsa halkın isyan etme hakkı vardır. Bu hakkı onlara Allah vermiştir:

(Ey emîr!) İnanan kadınlar sana gelip… ÖRFE UYGUN işlerde sana isyan etmiyeceklerine dair sözleşmek istediğinde onlarla sözleş -lâ ya’sîn eke Fî MA’RÛFİN (60:12). Aslında Allah’la sözleşiyor onlar; ellerinin üstündeki, Allah’ın elidir... (48:10).

Burada halkın “emîr”e isyan etme hakkından söz edildiği açık ve net. Çünkü Allah’ın elçilerine isyan edilemez; elçiye itaat Allah’a itaattir.

Peki, Allah “halkın dışındaki kimseler“in de yönetici olmasını ister mi; örneğin devleti bir kralın yönetmesini isteyip “monarşi“yi tavsiye eder mi? Hayır! Tam aksine, kralların bozguncu ve zalim olduğunu Saba Melikesi’nin ağzından açıklar ve halkı uyarır:

Doğrusu, krallar bir ülkeye girdiler mi orada bozgun çıkarırlar ve ülkenin saygın insanlarını rezil ederler (27:34).

Ya rahipler, hahamlar, ayetullahlar? Allah devletin din adamları tarafından yönetilmesini ister mi? Hayır! Halkın malını çalıp çırpar onlar ve Allah’ın yoluna engel olurlar. Allah, İslamın apaçık düşmanı olan o hokkabazlara devleti niye teslim etsin?

Hahamların ve rahiplerin çoğu halkın malını haksız yere yerler ve Allah’ın yoluna engel olurlar… (9:34)

Ruhbanlığa yani “din adamlığı“na karşıdır Allah:

Ruhbanlığa gelince, din adamlığını onların üzerine Biz yazmadık; Allah’ın hoşnutluğu için kendileri peydahladılar. Ve gereğini yapmadılar (57:27).

Hangi hinliklerle tıkınırlar halkın malını ve neler yaparlar Allah’ın yoluna engel olmak için? Çevrenize bakın, göreceksiniz… eğer o hokkabazlar ilk fırsatta gözlerinizi bağlamadıysa.

*

Bir Anadolu kentinde cuma günü. Namazdan önceki vaazın konusu “eğitim ve öğretim”in önemi.

İmam-hatibimizin bir ara öne sürdüğüne göre Hz Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuşlar ki: “Kuran’dan bir harf öğretene Allah on kere hacca gitmiş gibi sevab yazar.”

(1)Bu hadis sahiden var mı ya da adam Hz Peygamber’in söylemediğini söyledi deyip Allah’ın Elçisi’ne iftira mı ediyor?

(2)Yüce Allah “Kuran’a iman“ın şartını pek çok ayette belirtiyor; örneğin Şuara 198-199′da. Buna göre nedir Kuran’a imanın şartı; mushaftaki harfleri bilmek mi ya da Allah’ın ayetlerini dinleyip anlamak mı?

Kuran’ı bir yabancıya indirseydik te Araplara onu o okusaydı Kuran’ın inanırları olmazlardı -Velev nezzelna hu alâ ba’dil a’cemîne ve karae hu aleyhim ma kânu bihî mu’minîn.

Tek cümleyle, zamane haricilerine mecbur muyuz?

Alıntıdır: [url]http://www.hasanakcay.net/?p=307#more-307[/url]

PİLOT 6. October 2008 11:23 AM

evet,

Hasan bey,

İnsanlık ne çektiyse Kral ve Ruhbanlardan çekti.Halada ellerini çekmiyorlar değişik adlar altında sömürüyorlar.

msp1955 22. October 2008 07:52 AM

Inneddine indallahil islam=allah katında tek din islamdır
 
[QUOTE=kamer;864]Devleti kim yönetsin?

“Devleti LAİK yasalara göre yönetenler yani HÜKÜM ALLAH’IN (İNİ’L HUKMU İLLA LİLLAH) demiyenler kafirdir.” Bunu ilk söyleyenler Haricilerdi. (Kaynak: Taha Akyol, HARİCİLER VE HİZBULLAH)


Hicretin 38. yılındayız. Yüce İslam Peygamberi’nin ölümünden 27 yıl sonra. Basra bölgesinde Nehrevan Köprüsü’nün civarındayız.

Merkep üstünde bir kadın. Kadının önünde yürüyen bir erkek. Sahabeden Abdullah ibn Habbab. Merkebi yediyor. Merkebin üstündeki kadın onun karısı. Dokuz aylık gebe. Hani derler ya: karnı burnunda.

Yanlarında aynı kabileden dört Müslüman kadın daha var.

Köprüye varmak üzereyken Hariciler çıktı önlerine. Abdullah’ın Müslüman mı yoksa kâfir mi olduğunu belirleyeceklerdi. Abdullah eğer “Hüküm Allah’ın –İni’l hukmu illa lillah!” derse onun Müslüman olduğuna hükmedeceklerdi; demezse kâfir.

Hz Ali’yi de bu yöntemle kâfir ilan etmişlerdi. Çünkü Sıffin savaşını sona erdirmek için bir beşer olan hakemin hükmünü kabul etmişti Ali; “Hüküm Allah’ın!” dememişti.

Abdullah’ın boynunda Kuran-ı Kerîm asılıydı. Karısı korku içinde yanında duruyordu.

Haricilerle Abdullah arasında şu konuşma geçti:

Hariciler: Sen kimsin?
Hz Peygamber’in arkadaşlarından Habbab bin Eret’in oğlu Abdullah’ım.

Seni korkuttuk.
Evet.

Korkma. Emin ol. Bize babandan işittiğin bir hadis söyle.
Babamın şöyle söylediğini işittim: Allah’ın Elçisi buyurdu ki, “Zaman gelecek, fitne kopacak. O sırada oturan ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyen koşandan daha iyidir. Öldürme imkanına sahip olan kimse, sakın kâtil olmasın.”

Biz de bunun için sana sorduk. Ebu Bekir ve Ömer hakkında ne dersin?
Hayır dileğinde bulunur, onları överim.

Hz Osman’ın hilafetinin evveli ve ahiri hakkında ne dersin?
Osman evvelinde de ahirinde de haklı idi.

Ali’nin, hakeme müracaatı kabul etmesinden evvel ve sonraki fikrin nedir?
Ali’nin Allah bilgisi ve günahtan sakınması sizden daha ziyadedir; görüşü de sizden daha açıktır.

Sen havaya uyuyor ve kişileri işleri ile değil adları ile tanıyorsun. Allah’a yemin ederiz ki seni görülmedik bir şekilde öldüreceğiz.

“Boynunda asılı duran kitap bize seni öldürmemizi emrediyor!” diyerek üzerine atıldılar. Kollarını arkasından bağladılar.

Abdullah’ı koyun boğazlar gibi boğazladılar.

Bununla yetinmeyip yine kolları bağlı gebe karısının feryadlarına aldırmadan, zerrece acımadan karnını yararak yaşamına son verdiler.

*

Hârîcîlerin Kuran’daki İNİ’L HUKMU İLLA LİLLAH ifadesine (6:57, 6:62, 12:40, 12:67) verdikleri mânâ her türlü nizamı red ettiklerini gösterir. Hz. Ali (k.v.)’nin açıkladığı emîrlikte ise KÂFİRLER de vatandaştır; İslamî nizam, kafirler dahil bütün vatandaşların hayat hakkını teminat altına almalıdır.

“Nizam”ı reddediyorlardı çünkü NİZAM devlet demekti ve devlet, “yetkililer”den oluşuyordu.

Oysa Hârîcîler, göçebe oldukları için, devletsiz yaşamaya alışmışlardı. Onların dünyasında yetkililer değil kabile, yasa değil töre, özgür vatandaşlar değil kabileye ölümüne bağlı memluklar vardı.

Onlara göre Sıffin savaşını sona erdirmek için hakemin hükmünü kabul etmekle Hz Ali kâfir olmuştu. O yüzden bir sabah, namaza giderken, Harici militanlar tarafından şehit edildi.

*

Hz Ali’nin, kendisini kâfir ilan edenlere verdiği cevap önemlidir. Buyurun, yorumsuz:

Bu İNİ’L HUKMU İLLA LİLLAH, kendisiyle bâtıl kastolunan hak bir sözdür. Evet, hüküm Allah’ındır ama bunlar (Hariciler) bu sözleriyle “Emirlik Allah’ındır!” demek istiyorlar.

Oysa, muttaki olsun günahkâr olsun, insanlar için mutlaka bir emîr gerekir ki müminler onun emrinde çalışsın; KÂFİRLER hayatlarına devam etsin; Allah onunla vadeleri tamamlasın; onun vasıtasıyla vergiler toplansın, düşmanlarla savaşılsın; yollar emniyete kavuşturulsun, zayıfın hakkı güçlüden alınsın; iyi insanlar böylece kötü insanlardan kurtarılıp huzura kavuşsun…

(Kaynak: Muhammed Ebu Zehra. İSLAMDA SİYASî, İKTİSADî VE İTİKADî MEZHEBLER. Sf 32-33)

İlginç değil mi, emîre vergi ödemek Hz Ali’ye göre nasıl meşru ise Sezar’a vergi ödemek te Hz İsa’ya göre meşrudur (Markos 15-22):

İsa’yı kendi sözüyle tuzağa düşürmek için Ferisiler’le bazı Herodes’çileri o’na gönderdiler. Adamlar ona varıp “Ey Öğretmen!” dediler, “Senin gerçek olduğunu biliyoruz, hiç kimseden çekindiğin yok. Kayırıcılık yapan biri değilsin. Allah’ın yolunu dosdoğru öğretirsin. Sezar’a vergi ödemek yasal mı ya da değil mi? Verelim mi ya da vermiyelim mi?”

İsa onların ikiyüzlülüğünü biliyordu. “Beni neden sınarsınız ki?!” dedi, “Bana bir dinar getirin; bakayım.” Getirdiler. Sordu: “Bu yüz ve yazı kimin?” “Sezar’ın!” Bunun üzerine İsa, “Sezar’ın hakkını Sezar’a verin!” dedi ve “Tanrı’nın hakkını Tanrı’ya!” Onun bu yanıtına şaşakaldılar.

*

Nerde yanılıyorlardı?

Benim bildiğim, DEMOS halk demek; KRASİ yönetim; DEMOKRASİ halk yönetimi yani devleti halkın yönetmesi.

Ne güzel, değil mi. Ama Hariciler devleti halk değil, Allah yönetsin istiyorlardı. Tıpkı onlar gibi kendilerini dindar ilan eden zamane haricileri de ağız dolusu söverler demokrasiye. Çünkü ya demokrasiyi yanlış biliyorlar ya da aslında dindar değiller.

Oysa devletin yönetiminde halkın kâle alınması Allah’ın tavsiyesidir. Allah halkın davar gibi güdülmesini değil devletin yönetimine insan gibi katılmasını ister:

İnananlar! “Bizi güt!” demeyin; “Bizi kâle al!” deyin …- Ya eyyuhellezîne émenû! Lâ takûlû râina ve kûlû unzurna… (2:104).

Ve yönetim alanında kadınlar dahil isitsnasız bütün vatandaşların kâle alınmasını ister. Dikkat! Allah’ın dininde emîr eğer halkın “örf“üne aykırı bir işe kalkışırsa halkın isyan etme hakkı vardır. Bu hakkı onlara Allah vermiştir:

(Ey emîr!) İnanan kadınlar sana gelip… ÖRFE UYGUN işlerde sana isyan etmiyeceklerine dair sözleşmek istediğinde onlarla sözleş -lâ ya’sîn eke Fî MA’RÛFİN (60:12). Aslında Allah’la sözleşiyor onlar; ellerinin üstündeki, Allah’ın elidir... (48:10).

Burada halkın “emîr”e isyan etme hakkından söz edildiği açık ve net. Çünkü Allah’ın elçilerine isyan edilemez; elçiye itaat Allah’a itaattir.

Peki, Allah “halkın dışındaki kimseler“in de yönetici olmasını ister mi; örneğin devleti bir kralın yönetmesini isteyip “monarşi“yi tavsiye eder mi? Hayır! Tam aksine, kralların bozguncu ve zalim olduğunu Saba Melikesi’nin ağzından açıklar ve halkı uyarır:

Doğrusu, krallar bir ülkeye girdiler mi orada bozgun çıkarırlar ve ülkenin saygın insanlarını rezil ederler (27:34).

Ya rahipler, hahamlar, ayetullahlar? Allah devletin din adamları tarafından yönetilmesini ister mi? Hayır! Halkın malını çalıp çırpar onlar ve Allah’ın yoluna engel olurlar. Allah, İslamın apaçık düşmanı olan o hokkabazlara devleti niye teslim etsin?

Hahamların ve rahiplerin çoğu halkın malını haksız yere yerler ve Allah’ın yoluna engel olurlar… (9:34)

Ruhbanlığa yani “din adamlığı“na karşıdır Allah:

Ruhbanlığa gelince, din adamlığını onların üzerine Biz yazmadık; Allah’ın hoşnutluğu için kendileri peydahladılar. Ve gereğini yapmadılar (57:27).

Hangi hinliklerle tıkınırlar halkın malını ve neler yaparlar Allah’ın yoluna engel olmak için? Çevrenize bakın, göreceksiniz… eğer o hokkabazlar ilk fırsatta gözlerinizi bağlamadıysa.

*

Bir Anadolu kentinde cuma günü. Namazdan önceki vaazın konusu “eğitim ve öğretim”in önemi.

İmam-hatibimizin bir ara öne sürdüğüne göre Hz Peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuşlar ki: “Kuran’dan bir harf öğretene Allah on kere hacca gitmiş gibi sevab yazar.”

(1)Bu hadis sahiden var mı ya da adam Hz Peygamber’in söylemediğini söyledi deyip Allah’ın Elçisi’ne iftira mı ediyor?

(2)Yüce Allah “Kuran’a iman“ın şartını pek çok ayette belirtiyor; örneğin Şuara 198-199′da. Buna göre nedir Kuran’a imanın şartı; mushaftaki harfleri bilmek mi ya da Allah’ın ayetlerini dinleyip anlamak mı?

Kuran’ı bir yabancıya indirseydik te Araplara onu o okusaydı Kuran’ın inanırları olmazlardı -Velev nezzelna hu alâ ba’dil a’cemîne ve karae hu aleyhim ma kânu bihî mu’minîn.

Tek cümleyle, zamane haricilerine mecbur muyuz?

[SIZE="4"]Alıntıdır: [url]http://www.hasanakcay.net/?p=307#more-307[/url][/QUOTE]
[B](inneddine indallahil islam)=Allah katında tek din islamdır.
Sözü ayetteir bunu diyen Allahdır.Ne yani,Allahmı kafir oldu?,Bunu diyen kafirdir sözü geçerli değildir.bu söz sapıklıktır.
Bu söz haricilerin falan sözü değildir,Allahın sözüdür.Sen alevi saçmalığını buraya taşıma.Alevilik din değildir,mezhep değildir,Siyasi ve tarihi bir oluşumdur,kin ve nefrettir,Bunu bilhassa ermeniler kullanırlar.
Laik ve Demokrasiyi savunmak Küfürdür.
Yasa koyucu Allahdır,Yasa Kurandır.Hadisler Kanundur.
Sen uymayabilirsin,müslümanda olmayabilirsin,ama islamı bilmeden yazmanız,cehaletinizi gösterir.
Bu ülkenin kalelerini yobazların ele geçirdiği bir gerçektir.Yobazlar Allahı bırakıp heykelelre,Putlara tapar oldular.
Askerin ise Dinle alakası kesilmiştir.Laik-Demokratik düzene,(akılsız),akılcı diyerek,Allahı dışlıyarak,Kanun koymaktadırlar.Oysa Allahdan başka yasa koyucu yoktur.
islamdan öncede kanun ve yasalar vardı.cahiliye döneminde,yani iki bin yıl önce putperestler,toplanıp karar alırdılar bu kanun olurdu.
Aldıkları kanunlara göre kadın murdar sayılırdı,kız çocukları diri diri toprağa gömülürdü,güçlü her zaman haklıydı.zorbalık hat safhadaydı.insanlar köle veya cari diye satılırdı.Şimdilerde onlardan çok var.Parayı veren istediğini satın alabilir.
Şimdi günümüzde aynısı yaşanmaktadır.
Medeni dediğimiz ingilterede geçenlerde bir sanık yakalandı.Lut kavmi gibi homusexsüelmiş,arkadaşını öldürüp,kaba etini kebap yapıp yemiş,Bu yamyamlar hala medenimi?.(!)
Medeniyet islamdadır.Müslüman olmayanlar vahşi ve ilkel yaşarlar.Irkçılık ise yobazlıktır.Demokrasi,Yunanca bir kelimedir halk yönetimi,İslama göre veya Türkçeye göre bir kelime bulamadınızmı?.Ya islam deyin veya Halk yönetimi,fark etmez,Her ikisindede yönetecek ve idare edecek olan insandır.önemli olun Yasa nasıl olmasıdır.Yani Allahın dediğimi oldun yoksa senin dediğinmi?.sen kimsin yahu?.Akılsız,bunak,ee hala senin parmak oyununla çıkan yasalarla idare olunurmu?,olurya işte böyle olur,Huzursuzluk olur,zulüm olur.Herkesin aklı kendisine,olsun.
Allahın hükmü hakim olsun.
Hakim açsın kuranı ona göre hüküm versin.Pürtüklere göre değil.
Huzur islamdadır. [url]http://mehmetselimpolat.blogcu.com/[/url] [/B][/SIZE]

kamer 22. October 2008 10:24 AM

[QUOTE=msp1955;1528][B](inneddine indallahil islam)=Allah katında tek din islamdır.
Sözü ayetteir bunu diyen Allahdır.Ne yani,Allahmı kafir oldu?,Bunu diyen kafirdir sözü geçerli değildir.bu söz sapıklıktır.[/QUOTE]
msp1955,
Yazıları dikkatli okumadan yorum yapmazsan iyi olur.
Sen hangi dindensin bilmiyorum ama bizim dinimiz olan İslam'da iftira atmak vebal yüklenmektir.Şu cümleden nasıl öyle bir sonuç çıkardın?
[COLOR="Blue"] [SIZE="4"]“Devleti LAİK yasalara göre yönetenler yani HÜKÜM ALLAH’IN (İNİ’L HUKMU İLLA LİLLAH) [COLOR="Red"]demiyenler kafirdir.” [/COLOR]Bunu ilk söyleyenler Haricilerdi. (Kaynak: Taha Akyol, HARİCİLER VE HİZBULLAH[/SIZE])[/COLOR][QUOTE=msp1955;1528]
Allahın hükmü hakim olsun.
Hakim açsın kuranı ona göre hüküm versin.Pürtüklere göre değil.
Huzur islamdadır. [/QUOTE]

İki müslüman trafik kazası geçirdi? Sevdikleri birer kişiyi kaybettiler.Mahkemeleşmek için Hakim karşısına çıktılar ve Hakime "KURANA GÖRE HÜKÜM VER DEDİLER".Hakim açtı Kur'an'ı trafik kanunu bulamadı .Akibetleri ne olacak?[/B]

Toslunba 22. October 2008 12:05 PM

Msp senin derdin anlaşıldı ...Başında Allah adına söz söyleyecek bir çoban arıyorsun, yani müslüman görünüşlü bir PUT özlemi çekmektesin. Biz putlara karşıyız ve Devletimizin başınada yeni yeni putlar geçirmeye hiç niyetli değiliz... Allaha ortak koşacağınız kişiler olsa mesela halifeler, şeyhulislamlar, şeriat mahkemeleri ..vs mutlu olabilirdiniz belki ama bizim sizi mutlu etme derdimiz yok. Rabbimiz bize kimseyi kendisine ortak koşmamamızı emretmiştir. Sizede tavsiyem dini Allaha has kılmanız ve Laik demogratik Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkmanızdır.

msp1955 22. October 2008 12:27 PM

Senin islamla alakan yoktur
 
[QUOTE=Toslunba;1548]Msp senin derdin anlaşıldı ...Başında Allah adına söz söyleyecek bir çoban arıyorsun, yani müslüman görünüşlü bir PUT özlemi çekmektesin. Biz putlara karşıyız ve Devletimizin başınada yeni yeni putlar geçirmeye hiç niyetli değiliz... Allaha ortak koşacağınız kişiler olsa mesela halifeler, şeyhulislamlar, şeriat mahkemeleri ..vs mutlu olabilirdiniz belki ama bizim sizi mutlu etme derdimiz yok. Rabbimiz bize kimseyi kendisine ortak koşmamamızı emretmiştir. Sizede tavsiyem dini Allaha has kılmanız ve Laik demogratik Türkiye Cumhuriyetine sahip çıkmanızdır.[/QUOTE]
[SIZE="4"][B]______İSLAMI SAPTIRMAYA HAKKIN YOKTUR___kabul Etmiyebilirsin[/B][/SIZE]____

Forum kurallarını oku...Putlarınla sana başarılar dilerim.

hasyetullah 11. January 2009 07:17 AM

[QUOTE=msp1955]Allahı bırakıp heykelelre,Putlara tapar oldular.[/QUOTE]

bu yazına göre sen süleyman(a.s)müşrik demiş olursun bak ayette ne diyor canım kardeşim

Ona dilediği gibi kaleler, heykeller, havuzlar kadar (geniş) leğenler, sabit kazanlar yaparlardı. "Ey Dâvûd âilesi, şükredin!" kullarımdan şükreden azdır. (SEBE' suresi 13. ayet)


[QUOTE=msp1955]Yasa Kurandır.Hadisler Kanundur.[/QUOTE]

merak etme her yazını kurandan karşılayacak ilmimiz hamdolsun var bu yukardaki hadisin kanun olmayacağını ve olursa neler olucağınıda gösterim

1-İşte bunlar, Allah'ın ayetleridir ki, onları sana hak olarak okuyoruz. Hal böyle iken Allah'tan ve onun ayetlerinden sonra hangi hadise/söze inanıyorlar?! bu meali belki diyecek olursan siz meale ekleme yapıyorsunuz sana arapçasını da yazarım canım kardeşim
Tilke ayatullahi netluha aleyke bil hakk, fe bi eyyi hadisim ba'dellahi ve ayatihi yu'minûn. (CÂSİYE suresi 6. ayet)

2-Peygamber’imiz Medine’ye geldiğinde Medineliler hurmayı aşılıyorlardı. Peygamber’imiz “Ne yapıyorsunuz?” diye sordu. Onlar “Biz bunu yapardık.” dediler. Peygamber’imiz “Belki yapmazsanız daha iyi olur.” dedi. Onun sözüne uyarak bu işlemi terk ettiler de hurma ürün vermez oldu. Bu durumu Peygamberimiz’e hatırlattıklarında kendilerine şöyle buyurdu: “Ben ancak bir insanım. Size dininizle ilgili bir şeyi emrettiğimde onu alın. Kendi görüşümden bir şeyi emrettiğimde ise ben ancak bir insanım.”

Müslim, K. Fazail 140 / İbni Hanbel 3/152

hadislerin içindeki çelişkileri kaynak olamayacağını kurandakinet.comdan öğrenebilirsin gelelim senin devlet yönetiminin islama uygun olması hususuna kesin eminsen o zaman muhammed(a.s)da senin dediğin gibi kafirdir nasıl mı ayete bakalım

Allah’tan bir rahmet sayesindedir ki sen onlara yumuşak davrandın. Eğer kaba saba, katı yürekli olsaydın, senin çevrenden kesinlikle dağılır giderlerdi. O halde bağışla onları, af dile onlar için, iş ve yönetim konusunda da onlarla şuraya git.

3- Ali İmran Suresi 159

bu ayeti hiç gördünmü kuranda cevabın %99 görmedimdir

unutma dinde baskı yoktur

türkiyede bir sürü dine mensub kişiler var onları islam yönetimi ile yargılamak yönetmek nedir sence?

hasyetullah 11. January 2009 07:24 AM

Ben ancak bir insanım. Sizler aranızdaki davaları bana getiriyorsunuz, umulur ki bazılarınız delillerini diğerlerinden daha iyi dile getirirler de ben duyduğum üzere onlar lehinde bir hükme varırım. Kime (haksız yere) kardeşinin hakkından hüküm verirsem, o kardeşinin hakkı olan bu şeyi kesinlikle almasın. Haksız yere alan için ancak ateşten bir parça ayırırım.

El Kadı Iyaz, Eş Şifa, c.2 sf.179

sırf tek başına bu hadis bile kanun yönünde olamaz

iyi niyet kimseyi kurtarmaz haberin olsun kardeşim

keşke banlamasaydınız

hasyetullah 11. January 2009 07:45 AM

ben bu msp1955 in banının kaldırılmasını rica ediyorum

'HANİF DOSTLAR'' Yortusu:
(Kendileri İsrailiyyat hadis) Denilen,Bilhasa Yahudi ve Hıristiyanların uydurdukları Sözleri Hadis diye ,ileri sürerek İslam Peygamberi ve müslümanları töhmet altında bırakmaya çalışıyorlar.Bu zındık taifesi,Hadis ilmini veUsulül hadis ilmini bilmden kişisel dürtüleriyle,Kıt akıl ve bilgileriyle.Ayetleri yorumluyarak,aslında islamı karalamaya çalışıyorlar.İçlerine giren bir müslüman bir iki kere yazsa sudan bahanelerle kapatırlar.Çünkü bilgileri sadece duyduklarıdır.Hakikati halde Kur'ana inanmazlar.Tepki almamaları için,şimdilik kurana saldırmıyorlar.HANİF DOST dedikleri Hıristiyan,Yahudi ve kim olursa olsun kabul ederler.
Tek Kuran,dan maksatlarıda budur.Halbuki Tek ilahi kitap kurandır deseler amenna,diyecağım.Tek kuran anlaşılmaz ve islam olmaz ve eksiktir demektir.Peygamberin söz ve yaşantısını yok saymak,Peygamberi yok saymaktır.Buda küfürdür.
Bu Kafirlerin maksadı,Müslümanı tahrik etmektir.
ONLARA GÖRE,Haddislere inanmak,müslüman alimlere inanmak küfürdür.Ama kendi cahilane fikirlerine inanmak ise,küfür değilmiş.(Hanif) Tek allaha inanmaktır.Furyasıyla.Bu kadar aptallık olurmu?,oluyor işte.Bu (HIRPO=kaba ve biraz salakça olan insanlara neşredilir*.hırpalanası şahsiyet.hirpo. Hırpalanası.)Hırpolar'ın salak ça hareketleridir.

yazı msp1955 adlı şahısın blog sitesinden alıntıdır

hanif din diye bir şey yoktur din islamdır bir kişinin hatası kitleye mal edmek inancın gereği doğruysa bir şey demiyorum

kurana eksiklik addediyorsun

biz bu kitabda herhangi birşeyi ne eksik yaptık ne fazla yaptık der ayetinde Alim olan Allah

peki burda soru şudur bu kitabdakileri bulamamak araştırmamak kimin suçudur?ayrıca her düşündüğünü dinde cevabını aramak doğrumudur?düşünce sürekli hareket halindedir ondan ona atlar ama din sabit hükümler ile kesinliği ortadadır

iki şey yazıcam bunların hükmüne evet diyorsan vay senin haline sana kafirsin müşriksin demem belki yarın döücen o zaman o dediğim benim yanıma kalır neyse sorularıma geçim ben

kuranda talak iki keredir ayrıca hülle olarak inandığınız şey kuranda evlenecek hemen boşanmayacak özgür iradesi ile boşanırsa eski kocasına dönerken sizin inancınızda talak 3 keredir 3.de hülle gerekir hülle ise kadın ile evlenip cinsel temas olmadan(sapık olarak adledmeyin sakın çünkü adam eski eşinin başka birisiyle münasebetine katlanamaz ya)boşol boşol boşol demesi pat diye boşanır her ya rabbi sen 2 dedin kulların 3 etti vallaha senin hükmünü beğenmiyorlar neyse ikinci soruma geçelim

2-soru recm cezası kuranda yok ama hadisde var aslında ayetide varmışda keçi yutmuş ama kuranda zikri(kuranı)biz indirdik elbette onu biz koruyacağız ayeti varken hangi müşrik bu recm cezasını dine sokmuş bilinmez artı arapların cahiliye dönemindeki kız çocuğunu öldürememeleri durumunu kadını recm ile kapatıyorlar yaw uyanın uyanın peygamber ölünce sahabe efendilerinizinden kim bilir kaçı mürted oldu dinden döndü belkide onları sahabe efendi olarak algılıyorsunuz

OĞUZ KEMAL 15. January 2010 07:18 AM

buradaki fikirlerden ziyade yaklaşımlar neyin dogru olup olmadıgını az cok gösteriyor..alevilige kin ve nefretten dogmustur diyip kendisi kin ve nefret kusuyorsa cok söze ve muhattap almaya gerek yoktu bu arkadası ..

ve hikayede anlatılan hadiseden ve arkadasın yaklaşımından anlaşılacagı uzere iSLAM hZ Muhammed vefat ettikten sonra nasıl yozlaştırlmaya değiştirilmeye geleneksel bir tutuculuk altında ve koltuk ve cıkar davaları altında ezilmeye çalışılmış ve hangi noktaya gelinmiş ne yazık ki ortadadır..


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 03:21 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam