....
|
[QUOTE=beyazasi;21410]İslam öncesi Arap toplumunda Kameri takvime 3 yılda bir, [U]1 ay eklenerek[/U] ayların yerleri sabitlenir, aylar hicri takvimde olduğu gibi yılın mevsimleri arasında dolaşmaz, en fazla 1 aylık oynamalar olurdu. Bu duruma nesi ismi verilirdi.[/QUOTE]
O eklemeyi gökleri ve yeri yarattigi gün Allah zaten yapmis. [url]http://www.timeanddate.com/calendar/?year=2016&country=4[/url] Muh………...Saf…..Rev…Rah…Cev…………..Cah….Rec……Sab…Ram...Sev….Zka…Zhi…..[COLOR="Blue"][B]ay 13[/B][/COLOR] 02ek 2016-31ek-30ka-30ar-29 Oc 2017-27su-29mar-27ni-26may-25ha-24te-22ag-21ey 20ek 2017... 02 Ekim 2016’da görünen hilale Muharrem hilali derseniz o hilal, bir sonraki kez, 19 gün gecikerek 20 Ekim 2017’de görünür yani araya [COLOR="Blue"][B]ay 13[/B][/COLOR] girer. Allah eklemistir 13'üncü ayi, siz yerinden atamazsiniz. Çünkü sizin eliniz Allah'in gök yüzündeki hilaline ulasmaz. Allah'in düzenledigi [B]gök yüzünde[/B] KAMERî YIL diye bi yil yok, insan uydurmasidir kamerî yil, takvim denen [B]kagit üzerinde[/B] olur yalnizca... Kisacasi "1 yil 12 kamerî aydan olusur" iddiasi bos bi iddiadir, [I]nes[/I]î denen küfre batilarak üretilmistir. |
....
|
Bakara-125. ayeti okuduğumuzda, orada müşriklerin İslamı öğrenmeleri için "Büyük Hac"ca çağrıldıkları görülür.
Bu çağrı "ezan" ile başlamış olup hala daha devam etmektedir; yani çağrı sona ermiş değildir ve ne zaman da sona ereceği bildirilmediği gibi ne zaman sona ereceği de belli değildir. Belki kıyamet ile belki de Allah'ın takdir edeceği başka bir sebeple... Ama şu bir gerçek ki bu başlangıcı belli olan ve ne zaman sona ereceği bizim için belli olmayan bir zaman aralığı yani "ŞEHR"dir. Bu zaman aralığında müşrikler Müslümanların içlerine girecek bazı ziyaretlerde bulunacak ve İslam'ın öğretisini alacaklardır. Çünkü Kitap "Sana gelsinler -ki sen de onlara Müslümanlığı öğret- diyor Bu da mecburi ortak/müşterek/bir arada bir hayat yaşamayı gerektirecektir. Bu ortak yaşama da "HARAM" deniliyor. İşte ayetlerde geçen "şehr'ül haram' bu ortak yaşam olan ama sonu belli olmayan zaman aralığı olup, davet üzere gelinen bu zamanın müşrik tarafından bozulmadıkça Müslümanlarca bozulmaması istenmekte, ve bu ortak yaşanılan zamana karşılıklı hürmet gösterilmesi gerekmesi sebebiyle de müşriklere tanınan haklara riayet edilmesi istenmektedir. Müslüman olma istek ve eylemleri/Hacc-ı Ekber, kıyamete kadar Allah tarafından açık bırakılmıştır. Dört haramlar ise, o meallerde anlatılan dört tane ay adı değildir. Senin, benim, onun veya herhangi birinin kendi kafasına göre, yaptığı hesaba göre zaman aralıklarına verilen adlarla bağlı değildir Allah . Buradaki "dört" sayı/rakam değildir; adet bildirmez. Sıfattır ve karşılıklı sağlanan bir faydayı anlatır. Yani müşrik bu "haram aylar/kendisine fayda sağlayan zaman aralığı" sebebiyle Müslümanlığı öğrenerek İslam'a geçecek ve fayda sağlayacak, İslam da, Müslümanlar da aralarına Müslüman olmuş bir kişinin/tâifîne'nin/tayfanın daha katılmasıyla fayda sağlamış olacaktır. Böylece karşılıklı menfaat elde edilecektir. Ayette geçen "katledin/ketele" kelimesi de "öldürün", "saldırın" falan değildir. "Etkisiz hale getirin ve sonra gereğini yapın" anlamındadır. Bu yazdıklarımı İstanbul dışından, Alanya'dan yazmaktayım. 15 gün sonra dönüş yapacağım ve daha teferruatlı yazacağım Saygılarımla. Galip Yetkin. |
....
|
Sayın beyazasi.
Senin Güneş Takvimi veya Ay Takvimi konularına dokunmayıp yalnızca "şehr" kelimesi üzerinde yoğunlaşmamın sebebi konunun başlığının "şehr kelimesinin anlamı ....." olmasındandır. Senin yazdıklarını kulak arkası etme gibi bir durum yok; bana göre konu dışındasın. Saygılarımla. Galip Yetkin. |
Meallare sadık kalarak anlayışımızı onlara bağladığımız ve aklımızı çalıştırmadığımız zaman, yazan o kişilerin kendi anlayışlarına göre oluşturduğu "kafasına göre Kur'an"ı dosdoğru/Ayet kabul ederek ve diğer görüşleri reddederek İslam dışına düşüyoruz.
Bakın ; Tevbe-36. ayeti ile 37. ayeti arasında hiçbir ilişki olmamasına rağmen bu adamlar bu ayetleri birbirinin devamı gibi tercüme edip İslamı bozdukları gibi insanları da yanıltıyorlar. Lütfen 37. ayetin açılımına ve mealine bakın; açılımda geçen kelimeler ile meallerde geçen aynı mı? (1. innemâ : ancak, sadece 2. en nesîu : unutma, terketme, erteleme 3. ziyâdetun : arttırmaktır, ziyade etmektir, artıştır 4. fî el kufri : inkârda, küfürde 5. yudallu : saptırılır 6. bi-hi : onunla 7. ellezîne keferû : kâfirler, inkâr eden kimseler 8. yuhillûne-hu : onu helâl yapıyorlar, sayıyorlar 9. âmen : bir yıl 10. ve yuharrimûne-hu : ve onu haram kılıyorlar 11. âmen : bir yıl 12. li yuvâtiû : uygun hale gelmesi için, uyması için 13. iddete : adet 14. mâ harrame allâhu : Allah'ın haram kıldığı şey 15. fe yuhillû : böylece helâl sayıyorlar 16. mâ harrame allâhu : Allah'ın haram kıldığı şey 17. zuyyine : süslendi, güzel gösterildi 18. lehum : onlara 19. sûu : kötülük, kötü 20. a'mâli-him : onların amelleri 21. vallâhu (ve allâhu) : ve Allah 22. lâ yehdî : hidayete erdirmez 23. el kavme el kâfirîne : kâfir kavmi Diyanet İşleri: Haram ayları ertelemek , ancak inkârda daha da ileri gitmektir ki bununla inkâr edenler saptırılır. Allah’ın haram kıldığı ayların sayısına uygun getirip böylece Allah’ın haram kıldığını helâl kılmak için haram ayı bir yıl helâl, bir yıl haram sayıyorlar. Onların bu çirkin işleri, kendilerine süslenip güzel gösterildi. Allah, inkârcı toplumu doğru yola iletmez.) Değil. 37. ayetin açılımında "Allah'ın yasakları/haramları" diye geçerken, bizimkiler "Haram aylar" diye yazıyor. Yanıltılmayın. Aklınızı çalıştırın diyorsa...Uyun! Saygılarımla. Galip Yetkin. |
Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 01:03 AM. |
Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam