hanifler.com Kuran odaklı dindarlık

hanifler.com Kuran odaklı dindarlık (http://www.hanifler.com/index.php)
-   Şiir (http://www.hanifler.com/forumdisplay.php?f=467)
-   -   Mehmet Akif Ersoy şiirleri (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=44)

R-0-0-T-3-R 11. October 2008 07:45 PM

[B][SIZE=4]BÜLBÜL[/SIZE][/B]
Bütün dünyâya küskündüm, dün akşam pek bunalmıştım;
Nihayet, bir zaman kırlarda gezmiş, köyde kalmıştım.
Şehirden kaçmak isterken sular zaten kararmıştı,
Pek ıssız bir karanlık sonradan vâdiyi sarmıştı.
Işık yok, yolcu yok, ses yok, bütün hılkat kesilmiş lâl...
Bu istiğrâkı tek bir nefha olsun etmiyor ihlâl
Muhîtin hâli "insâniyyet"in timsâlidir, sandım;
Dönüp mâzîye tırmandım, ne hicranlar, neden andım!

Taşarken haşrolup beynimden artık bin müselsel yâd,
Zalâmın sinesinden fışkıran memdûd bir feryâd,
0 müstağrak, o durgun vecdi nâgâh öyle coşturdu
Ki vâdiden bütün, yer yer, enînler çağlayıp durdu.
Ne muhrik nağmeler, yâ Rab, ne mevcâmevc demlerdi;
Ağaçlar, taşlar ürpermişti, gûya Sûr-i Mahşerdi!

-Eşin var, âşiyanın var, baharın var, ki beklerdin;
Kıyâmetler koparmak neydi, ey bülbül, nedir derdin ?
0 zümrüd tahta kondun, bir semâvî saltanat kurdun;
Cihânın yurdu hep çiğnense, çiğnenmez senin yurdun,
Bugün bir yemyeşil vâdi, yarın bir kıpkızıl gülşen,
Gezersin, hânmânın şen, için şen, kâinatın şen.
Hazansız bir zemin isterse, şâyed rûh-i ser-bâzın,
Ufuklar, bu'd-i mutlaklar bütün mahkûm-i pervâzın.
Değil bir kayda, sığmazsın - kanadlandım mı - eb'âda;
Hayâtın en muhayyel gayedir ahrâra dünyâda,
Neden öyleyse mâtemlerle eyyâmın perîşandır?
Niçin bir damlacık göğsünde bir umman hurûşandır?
Hayır, mâtem senin hakkın değil... Mâtem benim hakkım:
Asırlar var ki, aydınlık nedir, hiç bilmez âfâkım!
Tesellîden nasîbim yok, hazân ağlar bahârımda;
Bugün bir hânmansız serseriyim öz diyârımda!
Ne husrandır ki: Şark'ın ben vefâsız, kansız evlâdı,
Serâpâ Garba çiğnettim de çıktım hâk-i ecdâdı!
Hayâlimden geçerken şimdi, fikrim herc ü merc oldu,
SALÂHADDÎN-İ EYYÛBÎ'lerin, FATİH'lerin yurdu.
Ne zillettir ki: nâkûs inlesin beyninde OSMAN'ın;
Ezan sussun, fezâlardan silinsin yâdı Mevlâ'nın!
Ne hicrandır ki: en şevketli bir mâzi serâp olsun;
O kudretler, o satvetler harâb olsun, türâb olsun!
Çökük bir kubbe kalsın ma'bedinden YILDIRIM Hân'ın;
Şenâatlerle çiğnensin muazzam Kabri ORHAN'ın!
Ne heybettir ki: vahdet-gâhı dînin devrilip, taş taş,
Sürünsün şimdi milyonlarca me'vâsız kalan dindaş!
Yıkılmış hânmânlar yerde işkenceyle kıvransın;
Serilmiş gövdeler, binlerce, yüz binlerce doğransın!
Dolaşsın, sonra, İslâm'ın harem-gâhında nâ-mahrem...
Benim hakkım, sus ey bülbül, senin hakkın değil mâtem! (*)

[Safahât, Yedinci Kitap]


(*) Bu şiir yazılırken Yunan istilâsı altındaki topraklarımız
hususiyle Bursa'ya dair elîm haberler geliyordu;
tetkikine de imkân yoktu.


Mehmet Akif Ersoy

R-0-0-T-3-R 11. October 2008 07:45 PM

Cenk Marşı

ey sürüden arkaya kalmış yiğit
arkadaşın gitti haydi sen de git
bak ne diyor ceddi şehidin işit
haydi git evladım uğurlar ola
haydi git evladım açıktır yolun
zalimlere karşı bükülmez kolun
bayrağı çek ön safa geçmiş bulun
uğurun açık olsun uğurlar ola.

eşele bir yerleri örten karı
ot değil onlar dedenin saçları
dinle şehit sesleridir rüzgarı
haydi git evladım uğurlar ola
haydi git evladım açıktır yolun
zalimlere karşı bükülmez kolun
bayrağı çek on safa geçmiş bulun
uğurun açık olsun uğurlar ola
haydi levent asker uğurlar ola

yerleri yırtan sel olup taşmalı
dağ demeyip taş demeyip aşmalı
sende ki coşkunluğa er şaşmalı
kahraman askerim uğurlar ola
haydi git evladım açıktır yolun
zalimlere karşı bükülmez kolun
bayrağı çek ön safa geçmiş bulun
haydi levent asker uğurlar ola
haydi git evladım uğurlar ola.

Mehmet Akif Ersoy

R-0-0-T-3-R 11. October 2008 07:47 PM

HÜSRAN

Ben böyle bakıp durmayacaktım, dili bağlı,
İslâmı uyandırmak için haykıracaktım.
Gür hisli, gür imanlı beyinler, coşar ancak,
Ben zaten uzun boylu düşünmekten uzaktım?
Haykır! Kime, lâkin? Hani sâhipleri yurdun?
Ellerdi yatanlar, sağa baktım, sola baktım;
Feryâdımı artık boğarak, na'şını, tuttum,
Bin parça edip şi'rime gömdüm de bıraktım.
Seller gibi vâdîyi enînim saracakken,
Hiç çağlamadan, gizli inen yaş gibi aktım.
Yoktur elemimden şu sağır kubbede bir iz;
İnler "Safahât"ımdaki husran bile sessiz!


Mehmet Akif Ersoy

R-0-0-T-3-R 11. October 2008 07:48 PM

[B][SIZE=4]İTİRAF[/SIZE][/B]
[B][SIZE=4][/SIZE][/B]
Safahât'ımda, evet, şi'r arayan hiç bulamaz;
Yalınız, bir yeri hakkında "hazin işte bu!" der.
Küfe? Yok. Kahve? Hayır. Hasta? Değil. Hangisi var ya?
Üç buçuk nazma gömülmüş koca bir ömr-i heder!
[Safahât: Birinci Kitap]


Mehmet Akif Ersoy

R-0-0-T-3-R 11. October 2008 07:48 PM

[B][SIZE=4]SAFAHÂT İÇİN[/SIZE][/B]
[B][SIZE=4][/SIZE][/B]
"Arkamda kalırsın, beni rahmetle anarsın."
Derdim, sana baktıkça, a bîçâre kitabım!
Kim derdi ki: sen çök de senin arkana kalsın,
Uğrunda harâb eylediğim ömr-i harâbım?


Mehmet Akif Ersoy

Barış 24. January 2009 02:12 AM

[B][COLOR="DarkGreen"][SIZE="3"]"Bir kerre de azmettin mi, artık Allah´a dayan..."

-"Allah´a dayanmak mı ? Asırlarca dayandık !

Düşdükse bu hüsrâna, onun nârına yandık !

Yetmez mi çocukluktaki efsâneye hürmet ?

Dersen ki: Ufuklarda bir aydınlık uyansın;

Mâzîyi ateş vermeli, baştan başa yansın !

Şaşkınlık olur köhne telâkkîleri ihyâ;

Şeydâ-yı terakkî, koşuyor, baksana dünyâ.

Elverdi masal dinlediğim bunca zamandır;

Ben kanmıyorum, git de sen aptalları kandır ! "



-Allah´a değil, taptığın evhâma dayandın;

Yandınsa eğer, hakk-ı sarîhindi ki yandın...

Meflûc ederek azmini bir felc-i irâdî,

Yattın, kötürümler gibi, yattın mütemâdî!

Mâdem ki didinmez, edemez, uğraşamazsın;

İksîr-i bekâ içsen, emîn ol, yaşamazsın.

Mevcûd ise bir hakk-ı hayat ortada, şâyed,

Mutlak değil elbette, vazîfeyle mukayyed.

Takyîd-i İlâhî ki: Bilâ-kayd ona münkâd,

Kalbinde cihanlar darabân eyliyen eb´âd.

Lâ-kayd olamazdın, biraz insâfın olaydı,

Duydukça bütün sîne-i hilkatten o kaydı.



"Allah´a dayandım!" diye sen çıkma yataktan...

Ma´nâ yı tevekkül bu mudur? Hey gidi nâdan!

Ecdâdını, zannetme, asırlarca uyurdu;

Nerden bulacaktın o zaman eldeki yurdu ?

Üç kıt´ada, yer yer, kanayan izleri şâhid:

Dinlenmedi birgün o büyük nesl-i mücâhid.

Âlemde "tevekkül" demek olsaydı "atâlet´;

Mîrâs-ı diyânetle yaşar mıydı bu millet ?

Çoktan kürenin meş´al-i tevhîdi sönerdi;

Kur´an duramaz, nezd-i İlâhîye dönerdi.



"Dünya koşuyor" söz mü ? Berâber koşacaktın;

Heyhât, bütün azmi sen arkanda bıraktın !

Mâdem ki uyandın o medîd uykularından,

Bir parçacık olsun, hadi, hiç yoksa, kımıldan.

Ensendekiler "leş" diye çiğner seni sonra;

Ba´sin de kalır ta gelecek nefha-i Sûr´a !

Çiğner ya, tabî´î, ne düşünsün de bıraksın ?

Bir parça kımıldan, diyorum, mahvolacaksın !

Dünya koşuyorken yolun sütünde yatılmaz;

Davranmıyacak kimse bu meydana atılmaz.

Müstakbeli bul, sen de koşanlarla bir ol da.

Maziyi, fakat yıkmaya kalkma bu yolda.

Ahlafa döner; korkarım, eslafa hücumu:

Mazisi yıkık milletin atisi olur mu ?



Ey yolcu, uyan ! Yoksa çıkarsın ki sabaha:

Bir kupkuru çöl var; ne ışık var, ne de vaha !


Safahat[/SIZE][/COLOR][/B]

Barış 9. December 2009 12:57 AM

[CENTER][SIZE="4"][SIZE="3"][B]Artık ey milleti merhume, sabah oldu uyan !
Sana az geldi ezanlar ,diye ötsün mü bu çan?
Ne Kürtlük,ne de Türklük kalacak aç gözünü !
Dinle Peygamber-i Zişanın İlahi sözünü.

Veriniz başbaşa;zira sonu hüsranı mübin,
Ne hükümet kalıyor ortada,billahi ne din !
"Medeniyet !" size çoktan beridir diş biliyor;
Evvela parçalamak ,sonra da yutmak diliyor.

Ne bu şuride siyaset,ne bu fasid dava?
Görmüyor gittiği yanlış yolu,zannım,çoğunuz...
Size rehberlik eden haydudu artık kovunuz!
Bunu benden duydunuz,ben ki evet,Arnavudum...
Başka birşey diyemem ...İşte perişan yurdum!...

MEHMET AKİF ERSOY[/B][/SIZE][/SIZE][/CENTER]

Barış 15. July 2010 07:18 AM

[CENTER]MÜTEVEKKİL

“KADERMİŞ” Öyle mi? Haşa, Bu Söz Değil Doğru;
Belanı İstedin, Allah da Verdi... Doğrusu Bu.
“Çalış” Dedikçe Şeriat, Çalışmadın, Durdun,
Onun Hesabına Bir Çok HURAFE UYDURDUN!

Sonunda Bir de “TEVEKKÜL” Sokuşturup Araya,
Zavallı DİNİ ÇEVİRDİN Onunla MASKARAYA!
Bırak Çalışmayı, Emret Oturduğun Yerden,
Yorulma, Öyle ya, Mevla Ecir-İ Hâsır İken!

Yazıp Sabahleyin Evden Çıkarken İşlerini;
Birer Birer Oku Tekmil Edince Defterini;
Bütün O İŞLERİ RABBİM GÖRÜR, VAZİFESİDİR...
Yükün Hafifledi... Sen Şimdi Doğru Kahveye Gir!

Çoluk Çocuk Sürünürmüş Sonunda Aç Kalarak...
Hüda Vekil-İ Umurun Değil Mi? Keyfine Bak!
Onun Hazine-İ İn’amı Kendi Veznendir!
Havale Et Ne Kadara Masrafın Olursa... Verir!

Silahı Kullanan Allah, Hududu Bekleyen O;
Levazımın Bitivermiş, Değl Mi? Ekleyen O!
Çekip Kumandası Altına Ordu Ordu Melek,
Senin Hesabına Küffarı Hak-Sar Edecek!

Başın Sıkıldı Mı, Kafi Senin O Nazlı Sesin:
“Yetiş” de, Kendisi Gelsin, Ya Hızr’ı Göndersin!
Evinde Hastalanan Varsa, Borcudur: Bakacak;
Şifa Hazinesi Derhal Oluk Oluk Akacak.

Demek Ki : Her Şeyin Allah... Yanaşman, Irgadın O:
Çoluk Çocuk Ona Ait: Lalan, Bacın, Dadın O;
Vekil-İ Harcın O; Kahyan, Müdür-İ Veznen O;
Alış Seninse De, Mesul Olan Verişten O;

Denizde Cenk Olacakmış.... Gemin O, Kaptanın O;
Ya Ordu Lazım İmiş... Askerin, Kumandanın O;
Köyün Yasakçısı; Şehrin De Baş Muhassılı O;
Tabib-İ Aile, Eczacı... Hepsi Hasılı O.

Ya Sen Nesin?
MÜTEVEKKİL!
Yutulmaz Artık Bu!
Biraz Da Saygı Gerektir...
Ne Saygısızlık Bu!
HUDA’YI KENDİNE KUL YAPTI,
KENDİ OLDU HÜDA;
Utanmadan Da “TEVEKKÜL” diyor bu Cür’ete, Ha?!..

Mehmet Akif Ersoy
[/CENTER]

hiiic 15. July 2010 06:08 PM

[URL="http://www.cekmekoy.gen.tr/Galeri/28/1/yazarlar-galeri.html"]Sanatçının bir birinden güzel fotoğrafları için TIKLAYINIZ[/URL]

galipyetkin 4. November 2011 04:43 PM

Mütevekkil.

''Kadermiş'' öyle mi? Haşa, bu söz değil doğru
Belânı istedin, Allah da verdi...Doğrusu bu.
''Çalış'' dedikçe; Şeriat... Çalışmadın durdun,
O'nun hesabına bir çok hurafe uydurdun!

Sonunda bir de ''tevekkül'' sokuşturup araya,
Zavallı dini çevirdin onunla maskaraya!
Bırak çalışmayı, emret oturduğun yerden,
Yorulma, öyle ya, Mevlâ ecir-i ihsan iken!

Yazıp sabahleyin evden çıkarken işlerini
Birer birer oku tekmil edince defterini
Bütün o işleri Rabbim görür, vazifesidir.
Yükün hafifledi... Sen şimdi doğru kahveye gir.

Çoluk çocuk sürünürmüş sonunda aç kalarak.
Hüdâ vekil-i umurun değil mi? Keyfine bak!
O'nun hazine-i in'amı kendi veznendir!
Havale et ne kadar masrafın olursa...Verir!

Silahı kullanan Allah, hududu bekleyen O;
Levâzımın bitivermiş değil mi?...Ekleyen O!
Çekip kumandası altına, ordu-ordu Melek,
Senin hesabına küffarı Hak-sar edecek!

Başın sıkıldı mı, kâfi senin o nazlı sesin
''Yetiş'' de, Kendisi gelsin, ya Hızır göndersin!
Evinde hastalanan varsa borcudur. Bakacak.
Şifa hazinesi derhal oluk oluk akacak.

Demek ki: her şeyin Allah...Yanaşman...Irgatın O.
Çoluk çocuk O'na ait; lalan, bacın, dadın O.
Vekil-i harcın O, Kâhyan, Müdür-i veznen O.
Alış, seninse de, mesul olan verişten O.

Denizde cenk olacakmış...gemin O, kaptanın O.
Ya ordu lazım imiş...Askerin, kumandanın O.
Köyün yasakçısı, şehrin de baş muhassılı O.
Tabib-i aile, eczacı...Hepsi hasılı O.

Ya sen nesin?
Mütevekkil!
Yutulmaz artık bu!
Biraz da saygı gerektir.
Ne saygısızlık bu!

Mehmet akif Ersoy.


Tüm Zamanlar GMT +3 Olarak Ayarlanmış. Şuanki Zaman: 09:22 AM.

Powered by vBulletin® Version 3.8.1
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
Hanifler - Kuran odaklı gerçek din islam