PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Düşün ve Şükret !


Hanne
14. May 2009, 06:54 PM
39:66. Hayır! Yalnız Allah'a kulluk et ve şükredenlerden ol.

Düşün ve Şükret !
Allah’ın sana bahşettiği nimetleri düşün !

Sağlıklı bir beden,

Yeterince gıda ve giysiler,

İhtiyacın olan hava, su ...

Ve daha neler, neler !?..

Düşün ve Şükret !

Dünya senin !. Fark edebiliyor musun ?

Hayat senin !. Kavrayabiliyor musun ?

Her türlü nimet senin !. şükredebiliyor musun ?

Düşün ve Şükret !.

Eksik olan ne ?..

Gören gözlerin,

Konuşan dilin, dudakların,

İşiten kulakların,

Ellerin, ayakların var !..
Düşün ve Şükret !

Ayaklarının üzerinde yürümek kolay iş midir ?

Bacakların üzerinde durmak kolay iş midir ?

Çalışmayan nice ayaklar, kesilen nice bacakları düşün !..

Doyasıya uyumak kolay iş midir ?

Acıyla kıvranan, kapanmayan nice gözleri düşün !

Mideyi yiyeceklerle doldurmak, yada kana kana su içmek kolay iş midir ?

Yemek yiyemeyen, su içemeyen nice hastaları düşün !..

Düşün ve Şükret !..

Sesleri işitmeni düşün; sağırlıktan korunmuşsun.

Görme özelliğini düşün ; Körlükten korunmuşsun.

Akıl nimetini düşün ; delilikten korunmuşsun.

Yalnız görme ya da işitme özelliğini,

Tonlarca altınla değişir misin ?

Ellerin, ayakların karşılığında

Nâdide mücevherleri kabul eder misin ?

Bil ki sen, sayılamayacak kadar çok nimetlere ve özelliklere sahipsin. Fakat bunların farkında değilsin. Bunun için hep sıkıntı, üzüntü ve ümitsizlik dalgaları arasında kıvranıp duruyorsun.

Oysa sıcak ekmeğin,

Soğuk suyun,

Doyasıya uykun,

Ve gıpta edilecek sağlığın var...

Bunlara şükretmelisin.

Düşün ve Şükret !..

Ele geçiremediklerini düşünüp üzüleceğine,

Kaybettiğin maddi değerler için huzursuz olacağına,

Elinde olanlar için şükretmelisin !..

Çünkü mutluluğun anahtarı senin elinde !..


Zira nimetlerin devamı ; Şükürle olur.

Huzur ve mutluluk ; Şükürle olur.





2:152. Öyle ise siz beni anın ki ben de sizi anayım. Bana şükredin; sakın bana nankörlük etmeyin!


45:36. Hamd, göklerin Rabbi, yerin Rabbi bütün âlemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur.



YÜCELİĞİN KADAR SANA ŞÜKÜRLER OLSUN

Barış
15. May 2009, 02:19 AM
Selam Hanne,

Güzel paylaşımın için teşekkürler.

Yazını okuyunca akla gelen ve ihtiyaç duyulan ''şükretmek'' le ilgili bilgi sahibi olmamız için sitemizde bulunan bir çalışmadan kısa bir bölüm ile çalışmanın linkini vermek istedim.

Nasıl şükredeceğimizi bilirsek inşallah şükredenlerden oluruz.

Selam ile.


http://www.hanifler.com/showthread.php?t=266


Ayetlerde görüldüğü gibi Rabbimiz, kendisi ile birlikte anne ve babaya da şükredilmesini emretmiştir. Bize düşen, önce bu ayetlerden ana ve babaya şükretmenin ne anlama geldiğini anlamak ve sonra da buradan hareketle Allah’a şükretmenin ne demek olduğunu doğru şekilde tespit etmektir. Bunun için “şükür”ün bir “karşılık ödeme” olduğu unutulmadan, yukarıda verdiğimiz İsra suresinin 24. ayetindeki “Onlar beni küçükten nasıl terbiye ettilerse, Sen de onlara öyle rahmet et.” ifadesine dikkat etmek yeterlidir. Burada Rabbimiz, çocukları küçükken ana-babanın onlara yaptığı koruma, kollama ve terbiye hizmetlerine işaret etmiştir. O hâlde ana babaya şükür de, aynı cinsten bir karşılık olarak onların korunması, kollanması, hoş tutulması şeklinde olmalı, lâfla geçiştirilmemelidir.

Ana babaya yapılacak şükür böyle tespit edilince, Allah’a yapılacak şükrün; Allah’ın verdiği nimetleri O’nun yolunda kullanmak ve O’nun rızası için uygun yerlere sarf edip değerlendirmek olduğu kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Bu sonuca göre de artık, Kur’an’da geçen şükür ayetlerinin, özellikle de “Hâlâ şükretmeyecekler mi”, “Umulur ki şükredersiniz” ifadelerinin gereği olarak; bir köşeye oturup “Çok şükür ya Rabbi” demek yerine, lütfedilen nimetlerdeki Allah’ın hakkını vermek ve nimetleri Allah’ın öngördüğü tarzda ve yolda harcamak gerektiği anlaşılmalıdır.