PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Hurafelerin yayılmasında uydurma hadislerin rolü


EVVAB_İNSAN
26. September 2008, 11:42 AM
HURAFERLERİN YAYILMASINDA UYDURMA HADİSLERİN ROLÜ

İslam âlemindeki çeşitli cereyanlar, kendi ideolojilerini, öğretilerini güçlendirmek için KUR’AN’da dahi dayanak aramış ve bazı ayetleri kendi ideolojilerini güçlendirecek biçimde tefsir etmişlerdir. Böyle bir faaliyette yeterli ve geniş hareket alanı bulamayınca HADİS alanına yönelmişlerdir. Bunun sonucunda da KUR’AN ve HADİS hükümlerine tamamen aykırı birçok söz ortaya çıkmıştır. Aslında yalan olduğu bilinen bir HADİSe uyularak hareket etmek doğru olmadığı gibi, bu çeşit HADİSleri rivayet etmek dahi haramdır. Ancak uydurma olduklarını açıkça belirtmek şartıyla bunlar zikredilebilir…

Bunlara genel olarak zayıf HADİS denilmektedir. Zayıf HADİSlerin en aşağı derecesi Apokrif ( Uydurma ) olanlardır. RESULULLAH’ın açık ihtarlarına rağmen, kendisine dayandırılan birçok yalan yani uydurma HADİS ortaya çıkmıştır. Bazen kötü ve feci olaylara sebep olmalarından dolayı, bu tür HADİSler İSLAM âlemi için çok zararlı olmuştur.

Bu şekilde Müslümanlar arasına bir çok fitne ve fesat girmiş, bilhassa bazı hurâfeler ve kurallar da aralarına sokulmuştur.

Bir HADİSin içeriği uydurma ise veya zayıf bir HADİS ise bunları güçlendirmek için onlara sahih bir dayanak yakıştırılır.

Bir HADİSin uydurma olduğu aşağıdaki hallerden daha ilk bakışta belli olur.

1- KUR’AN’a ve SÜNNETULLAH’a aykırılığı,..

Örnek: ” MUHAMMED veya AHMED isimleriyle adlandırılanlar cehenneme girmezler. ”

2- Ahlak ve edep kurallarına aykırılığı,

3- Akla ve tabiat kanunlarına aykırılığı,

4 - İçeriğinde komik ve maskaraca sözlerin bulunması,

5 - Manen ve söz olarak eğriliği bulunması,

Örnek : ” Pirinç insan olsaydı halim olurdu ”

6 - Sözde ölçüsüzlük

Yukarıda sözü edilen hallerden birine bir HADİSte tesadüf ettiğimiz zaman, başka tetkiklere girişmeden bunun RESULULLAH’ın tarafından söylenmediğine hükmedebiliriz.

Bazı eski filozofların ve düşünürlerin veciz sözleri RESULULLAH’a atfedilerek HADİS kılıfına büründürülmüştür. Örnek olarak, müşrik Arap hekimlerinden Hâris İbn Kelede ve Malik İbn Dînar’ın bazı sözleri, RESULULLAH’a atfedilmiştir. Eski Yunan Filozoflarından Eflatun’un bazı tıbbî sözleri de HADİS olarak gösterilmiştir. Nihayet Benû İsrail RESULLERİ’NE atfedilen sözler ile Hıristiyan kutsal kitaplarından çıkarılan bir takım ibareler de Hz. MUHAMMED’e nispet edilmiştir.

* İçeriği bakımından uydurma olan HADİSler iki çeşittir:
* İSLAMiyete karşı fikir ve bilgileri içerenler.
* İSLAMi kurallara aykırı olmayıp güzel ve faydalı bilgi ve fikirleri olanlar

Uydurma HADİSlerin Oluşumunda Dış Etkiler:

Yahudi ve Hıristiyan Kutsal kitaplarından çıkarılan bir takım sözlerin HADİS şeklinde ortaya atıldığı bilinmektedir. Bunun dışında Yahudilik ve Hıristiyanlıktan dönenlerin de bu konuda önemli rolleri olmuştur. Bu gibi HADİSlerin çoğu kaynakları itibariyle muhaddislerce belirlenmiştir.

Örnek: ” Münafık istediği zaman ağlamak için iki göze sahiptir. Uydurma HADİSİ için Şevkânî “Sabit değil fakat TEVRAT’ta geçmektedir” demektedir.
Ayrıca Gazali’nin İhyâu Ulûmi’d-Din’inde geçen “Yerlerim göklerim beni ihata edemedi; fakat mümin kulumun kalbi beni ihata etti ” kutsî HADİSi hakkında el-Irâkî: ” Aslını görmedim ” , İbn Teymiyye ise ”İsrâîliyyatta zikredilmiştir, yoksa RESULULLAH efendimizden bilinen bir dayanağı yoktur. ” demişlerdir.

Diğer örnekler:

1. Dr.Ignaz Goldziher bu konu üzerinde önemle durmuştur. Eserlerinde bazı HADİSlerin İncil’de benzerleri bulunduğu konusunu işlemiştir. Bunlardan bazıları ; HADİS şekline girmiş bir hıristiyan duası ki Hıristiyanların Fatihası hükmündedir. Bu dua dört İncilden ikisinde yer almaktadır. İşte bu dua HADİS şeklinde Ebû Davut ve et-Tirmizi’nin ” Es-Sünen” lerinde, Ahmed İbn Hanbel’in ” el-Müsned ” inde, ez- Zehebî, el-Muttakî, el-Hindî, İbn Teymiyye ve el-Kilânî tarafından eserlerinde nakledilmektedir.

2. “Domuzların ağızlarına inci atmayınız ” uydurma HADİSi İbn Mâce’nin es-Sünen’inde yer almaktadır. Matta İncil’i VII, nci babın 6. maddesi şudur: ” Mukaddes olanı köpeklere vermeyiniz ve incileri domuzların önüne atmayınız. ”

3.” Onlara haklarını verin, kendi hakkınızı da ALLAH’tan isteyin ” HADİSi de metin olarak Matta İbcil’indeki şu cümleye benzemektedir : ” Kayser’in şeylerini Kayser’e ve ALLAH’ın şeylerini ALLAH’a ödeyin ”

4. El-Bağavî’nin “Mesâbîhu’s-Sünne’ sinde” Ümmetimin arasında ashabımın durumu yemekteki tuz gibidir. Yemek ancak tuzla iyi olur. ” HADİSi Matta İncil’i V. babındaki 13. cü cümleye benzemektedir: ” Dünyanın tuzu sizsiniz, fakat tuz tatsız olmuşsa o ne ile tuzlanır ? Artık dışarıya atılıp insanların ayağı altında ezilmekten başka bir işe yaramaz. ”

5.” Güvercinler gibi ebleh yani safdil olunuz ” HADİSine karşı Matta İncil’inde ” İşte sizi kurtların arasına koyunlar gibi gönderiyorum. Şimdi yılanlar gibi akıllı ve güvercinler gibi saf olun ” ibaresi vardır.

6. Goldziher, “Fakirliğin zenginliğe tercih edilmesini ” bildiren HADİS ie “Sadakanın gizli olarak verilmesi ” ile ilgili HADİSin İncil’den alındığını
iddia etmiştir. Bu iddialar İSLAM din adamları ile muhaddisleri tarafından kabul görmemiştir.

7. Goldziher ayrıca Hz MUHAMMED’in yaratılış bakımından önceliği ile ilgili aşağıdaki ve benzeri HADİSlerin de gerçek olmadığını ve dış etkilerden kaynaklandığını iddia etmiştir.

…‘’Âdem, henüz ruh ile ceset arasında iken, ben Peygamber idim ‘’
…‘’ Âdem, henüz su ile çamur arasında iken, ben Peygamber idim ‘’
…‘’ Âdem, su ve çamur yok iken, ben Peygamber idim ‘’
…‘’ Yaratılan ilk ve görevlendirilen son insan benim ‘’
…‘’Halk, hükümdarların dinine tabi olur. ‘’

Bazı uydurma HADİSler İslamiyete aykırı görüş ve fikirleri yansıtır. Aşadaki iki

örnek gibi:

* ‘’ Halkın dilleri Cenab-ı HAKK’ın kalemleridir.

Fakat öyle uydurma HADSİler vardır ki; halk tarafından benimsenmiş ve halk arasında cami kürsülerinde sık sık söylenmektedir. Bunlar mana itibariyle de İSLAM öğretilerine tamamen uygundur. Örnekler:

...‘’ Çinde bile olsa ilmi arayınız ‘’
…‘’ Vatan sevgisi ibadettendir ”
…‘’ Eğer sen olmasaydın felekleri yaratmazdım ‘’
…‘’ Nefsini bilen RABBini bilir ‘’
…‘’ Sana karşı olan muhabbeti arttırmak için aralıklı ziyaret yapmandır ”

Not: Bu yazı Prof. Dr. Süleyman Ateş’in GÖRÜNMEZ ÂLEMİN İZLERİ adlı eseri Hurafeler bölümü sayfa: 520-528 arasından özetlenerek hazırlanmıştır

…” ’Ben yaradılış bakımından ilk ve görevlendirme bakımından son Peygamber oldum ‘’

Dikkat edildiğinde görüleceği gibi, bu sözlerin içeriklerinde de farklılıklar vardır. Goldziher’in bu itirazı sünnilerce kabul edilmiş, fakat şiilerce reddedilmiştir.
Derleme; (UYDURULAN-DİN KUR'AN'DAKİ DİN. İstanbul yayınevi.)

TEBYİN
26. September 2008, 01:37 PM
Örnek: ” MUHAMMED veya AHMED isimleriyle adlandırılanlar cehenneme girmezler. ”


Hadisçilere göre herşey bu kadar basit,
Bir isimle cenneti garantile,
Neredesin ey izan, ey akıl..

Güzel bir çalışma olmuş, emeğinize sağlık evvab abim

EVVAB_İNSAN
26. September 2008, 03:37 PM
Teşekkür ederim HANİF kardeşim TEBYİN…

YÜCE ALLAH’IM seni o kadar çok seviyoruz ki sen hep kalplerimizde ol ve tüm inananlara RAHMAN ve RAHİM ismin ile yardım eyle, bağışla. senin ismi azamların öyle güzel, içimize serinlik ve iyilik veren yüce isimler ki kainat, iman,cennet-cehennem ve insanlık onlarda gizli…

Selametle kalın...

hiiic
12. September 2011, 04:49 PM
İslam oldukları halde, bozulmaya, yoksulluğa, gerilemeye maruz kaldılar; geçmişin batıl alışkanlık ve inançlarıyla İslamiyet'i karıştırdıkları ve bu suretle gerçek İslamiyet'ten uzaklaştıkları için, kendilerini düşmanlarının esiri yaptılar. Gerçek İslam'ın çok yüce, çok kıymetli gerçeklerini olduğu gibi almamakta inatçı bulundular. İşte gerilememizin belli başlı sebeplerini bu nokta teşkil ediyor... M.Kemal Atatürk (4 Sadi Borak, Atatürk ve Din, s. 36-37 ( Rönesans,Aralık 1991, s. 61)



ayrıca

Bir HADİSin uydurma olduğu aşağıdaki hallerden daha ilk bakışta belli olur.

1- KUR’AN’a ve SÜNNETULLAH’a aykırılığı,..

Örnek: ” MUHAMMED veya AHMED isimleriyle adlandırılanlar cehenneme girmezler. ”

2- Ahlak ve edep kurallarına aykırılığı,

3- Akla ve tabiat kanunlarına aykırılığı,

4 - İçeriğinde komik ve maskaraca sözlerin bulunması,

5 - Manen ve söz olarak eğriliği bulunması,

Örnek : ” Pirinç insan olsaydı halim olurdu ”

6 - Sözde ölçüsüzlük





Bilhassa bizim dinimiz için herkesin elinde bir ölçü vardır. Bu ölçü ile hangi şeyin bu dine uygun olup olmadığını kolayca takdir edebilirsiniz. Hangi şey ki akla, mantığa halkın menfaatine uygundur; biliniz ki o bizim dinimize de uygundur. Bir şey akıl ve mantığa, milletin menfaatine, İslam'ın menfaatine uygunsa kimseye sormayın. O şey dinidir. Eğer bizim dinimiz aklın mantığın uyduğu bir din olmasaydı mükemmel olmazdı, son din olmazdı. M.Kemal Atatürk (Atatürk'ün S.D. II, 1923, s. 127)