PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : şimdi tam vakti


SARAH
7. May 2009, 11:52 PM
ŞİMDİ TAM VAKTİ
Şimdi tam vakti, ufka bakmanın ve aşka kapılmanın. Güneş sıyrıldı karanlıklardan, sıcacık bir tebessüm düşürdü içimize. Ruhlar kanatlandı, karamsarlık yıkıldı. Beklenen ümit, bir güvercin kanadında gelip kondu penceremize...

Şimdi tam vakti, dillerden düşmeyen bir şarkıyı mırıldanmanın, her tınısında baharı anlatmanın... Güllere sarılmanın tam vakti, dikenlere aldırmadan. Güllerin şarkısını söylemenin tam vakti. Onlar lâyık bu sevgiye, baharı müjdeliyor, yapraklarında ümitli şebnemlerle geliyor, yüreği hüzünlü yiğitlere sesleniyor: "Üzülmeyin, tasalanmayın... Her gecenin sabahı, her kışın baharı var. Çekilen bunca çile inanıyoruz ki, nurefşan bir baharın müjdecisidir inşaallah."

Şimdi tam vakti, kalemlere sarılmanın; bu anı mısra mısra hece hece yazmanın tam vakti... "Beklenen an geldi, bitti gece", harfler omuz omuza versin, her cümle destanlaşsın kalemlerin ucunda, kâğıtların üzerinde... Asırlardır üç noktayla yarım kalmış cümleler devam etsin ellerimizde, her cümle ilhamını ruhumuzdan alsın.

Şimdi tam vakti, koşmanın; gökkuşağına. Dünyayı ümidin renkleriyle boyamanın tam vakti. Çocuklara gökkuşağından uçurtmalar yapmanın tam vakti. Onlar da gülsün, sevinsin; bilsinler gül mevsimini. Koşmanın tam vakti; güneş doğarken ufuktan, ak atlarla gurbetteki yiğide gülleri sunmanın tam vakti...

Zaman şahit olsun bu manzaraya; ışık karanlığı boğuyor... Bu ne lütûf, bu ne ikram ya Rabbî! Bu ikrama; şükür gerek. Hadi ağlayın! Gözyaşlarınız mahrum kalmasın, mühür gibi düşsün toprağa, toprak da şahit olsun. Şimdi tam vakti, durduralım saatlerimizi.

Güzel şeyler söylemenin, dünyayı güllerle bezemenin, gül kokusunu doya doya içimize çekmenin, şimdi tam vakti.
Şimdi tam vakti, elleri açmanın semaya, şükretmenin Hüda'ya... Şimdi tam vakti, bir şarkıyı söylemenin; "Sen gelince, bahar gelir gül pembe..."