PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Sevgi


dost1
15. April 2009, 01:31 AM
Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!

Sizlerle paylaşmak istedim.


...sevgi...

Adam yeni kamyonuna bakmak için evinden çıktığında, üç yaşındaki oğlunun gayet mutlu bir biçimde elindeki çekiçle kamyonunun kaportasını mahvettiğini görmüş. Hemen oğlunun yanına koşmuş ve çocuğun eline çekiçle vurmaya başlamış. Biraz sakinleşince oğlunu hemen hastaneye götürmüş.

Doktor, çocuğun kırılan kemiklerini kurtarmaya çalıştıysa da elinden bir şey gelmemiş ve çocuğun iki elinin parmaklarını kesmek zorunda kalmış.

Çocuk ameliyattan çıkıp gözlerini açtığında,bandajlı ellerini fark etmiş ve gayet masum bir ifadeyle, "Babacığım,kamyonuna zarar verdiğim için çok üzgünüm." demiş ve sonra babasına şu soruyu sormuş: "Parmaklarım ne zaman yeniden çıkacak?" Babası eve dönmüş ve hayatına son vermiş...

Birisi masaya süt döktüğünde ya da bir bebeğin ağladığını işittiğinizde bu öyküyü hatırlayın.
Çok sevdiğiniz birine karşı sabrınızı yitirdiğinizi anladığınızda, önce biraz düşünün.
Kamyonlar onarılabilir, ama kırılan kemikler ve incinen duygular hiçbir zaman onarılamaz...
Genellikle kişiyle performansı arasındaki farkı göremeyiz. İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler
insanı sonsuza kadar rahatsız eder.

Harekete geçmeden önce durun ve düşünün.
Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin.

Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

Barış
16. April 2009, 01:19 AM
Selam,

Çok çarpıcı bir hikaye. Ama daha azıyla ya da daha çoğuyla karşılaşmak her zaman ihtimaller dahilinde ne yazık ki.

İnsan hata yapar. Hepimiz hata yaparız. Fakat öfkeyle ve düşünmeden yapılan şeyler
insanı sonsuza kadar rahatsız eder.


Harekete geçmeden önce durun ve düşünün.
Sabırlı olun. Anlayış gösterin ve sevin.

Sevgili dost1 Kardeşim,
Güzel paylaşımınız için teşekkürler,emeğinize sağlık.
Ben de sevdiğim birkaç güzel sözü sizlerle paylaşmak istiyorum.


Çok akıllı insanlar başkalarının hatalarından öğrenirler ve hata yapmazlar; akıllı insanlar hata yapar ve ders çıkararak bir daha yapmazlar; ahmak insanlar da sürekli hata yapar, gene de ders çıkarmazlar (Hz Ali)

Kimsenin hatasın göremez idin
Kendi noksanını bilmiş olaydın
Herbir söze cevap veremez idin
Benlik davasından geçmiş olaydın...


Çok neşeli anınızda kimseye bir şey vaadetmeyin. Çok öfkeli anınızda kimseye yanıt vermeyin

Suçlamak için işaret parmağınızla birini gösterdiğinizde geri kalan parmaklarınızın çoğunun SİZİ gösterdiğini UNUTMAYIN ! Sevgi ve selam ile.

Tuğçe Üstündağ
2. February 2010, 01:23 AM
Sevgi üzerine dinlediğim,yaşanmış bir olayı sizlerle paylaşmak isterim..

Bir gün birisi çok sevdiği bir ağabeyini ziyarete gider.Kucaklaşmalar,hal hatır sormaların ardından tadına doyum olmayan manevi bir muhabbet başlar dostlar arasında.Evin oğlu da sohbete katılır fakat konuşulan herşeye karşı çıkar.Karşısındakilerin boş konuştuğunu söyleyerek,sürekli huzursuzluk çıkarmaktadır.Çocuk konuşurken nefret ve kin kusmaktadır etrafa adeta.O yine de ağabeyine saygısızlık etmemek adına sessiz kalır ve içinde onu sevmek için bir mücadele başlatmak ister fakat başaramaz.Abdest almak için izin ister.İçeri tekrar geldiğinde bu hal yine devam eder.Huzursuzluğu yoğun bir şekilde hissettiği bu evde bir bardak çay bile boğazından geçemez hale gelir.O an içinden çok isteyerek "Ey Güzel Allah'ım izin ver de bu kulu seveyim,çok seveyim" diye dua etmeye başlar.Bir ara çocuğun ona güldüğünü görür.Yüzüne baktığında inci gibi parlayan dişlerini görür ve o an çocuğun dişlerini sevmeye başlar.Aynı anda davranışlarının da değiştiğini,nezaketli biri olmaya başladığını farkeder.Evine dönmek üzere müsade istediğinde evin oğlu onu arabaya kadar yolcu eder.Bir kaç gün sonra çocuk adama telefon ederek "Özledim;seni görmek istiyorum",der ve ertesi günü işyerine gider onu görmek için.Konuşurlar bir müddet,anlaşırlar ve birbirlerini çok sevmeye başlarlar..

Sevmeyi biliyorsan ve istiyorsan,her insanın mutlaka sevilecek bir tarafı vardır.Seviliyorsanız eğer,siz de sevginin verdiği ifade insanlar tarafından mutlaka algılanıyordur.

Sevgiyi öğrenmek için,elle tutulur,gözle görülür bir varlığı sevmeliyiz önce..Sevmenin en kolay yolu budur belki de.Bu seveceğimiz varlığın bir insan olması da şart değildir.Bu bir kuş,bir kedi olabilir.Ne diyor şair;"sevgi,bir çiçeği sevmekle başlar kimi zaman..."Herhangi bir sebeple sevmeyi öğrenmiş bir insan,yavaş yavaş tüm varlıkları sevmeye başlar ve onların hep güzel yanlarını görür.
Seven insan varolan tüm güzelliklerin farkına varır..
Sevmek..öğrenilmesi bir o kadar zor;yeri geldiğinde insana çok hatalar yaptıran,çok sevdiğin kadar bazen bir o kadar sabır etmen gerektiğini öğreten,sevince;sevgiyi daha çok sevdiren,yaşadığın,hissettiğin zaman herşeye güzel bakabilmeni sağlayan bir duygudur.

Allah;sevgiyi yaşamak,hissetmek,gerçekten sevmek isteyenleri bu duygudan mahrum bırakmaz.
Birisi Yaradanına ettiği dualar ardından bir hal yaşamış.Dışarı çıktığında tüm insanları sevmeye başlamış.O an insanlara karşı sevgi ve şefkat damarı kabarmış,hepsine sevgi duyarak bakmaya başlamış.O sevgi duyduğu insanların birçoğu,sevgisini hissetmiş gibi yanından geçerken ona dikkatlice bakmışlar.Yolda herkesi seve seve yürümeye devam etmiş.Sevgisini duyanlar,bir bir gözlerine bakarak geçmişler yanından.Hal böyle devam ederken,bir süre sonra insanlar ona selam vermeye başlamış.Ve sevginin içinde yaşattığı o eşsiz duyguyla,insanlarla selamlaşa selamlaşa gideceği yere varmış.
Neden selam verdiklerini bilmiyorlardı bu insanlar.Yüce Allah bilmeden bakan bu insanlara onun sevgisini bildirmiş,sevmeyi böylesine isteyen birisinin sevgisini gördüğü tüm insanlara duyurmuştu...