PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Yine zarar ettik..!


Muhabbetci
17. March 2009, 09:58 AM
http://img.webme.com/pic/g/gizliilimler/running.jpg

Şirin bir Anadolu kasabasında, çarşı içinde birbirine bitişik dükkânlar varmış. Akşam oldu mu dükkân sahipleri aynı saatte kepenklerini kapatarak evlerine giderlermiş. Bu dükkân sahiplerinden biri her akşam kepengini kapatırken "bugün de zarar ettik" der, sonra da yüzünde hüzünlü bir ifadeyle evinin yolunu tutarmış.

Onun bu sözlerini duyan diğer dükkân sahipleri aralarında:
"Bu adam niye böyle diyor, işlerimiz iyi çok şükür, acaba o bizim kadar kazanamıyor mu?" diye konuşmuşlar ve ertesi gün adamın dükkânına gireni çıkanı gözetlemeye başlamışlar. Ama bakmışlar ki dükkânın müşterisi çok, üstelik girenler de elleri kolları dolu çıkıyorlarmış.

O akşam adam kepengini indirirken hepsi:
"Bakalım bugün de zarar ettiğini söyleyecek mi" diye kulak kesilmişler. Adam yine her zamanki gibi zarar ettik diyerek kepengini kapatmış ve evine gitmiş.
Diğer dükkân sahipleri acaba ne yapsak, ne etsek bu adam halinden memnun olur diye düşünmüşler ve sonunda ertesi gün için bir plan yapmışlar. Dükkânlarına gelen müşteriler bir şey istediğinde "Bizde yok ama şu dükkânda mutlaka bulursunuz " diye adamın dükkânına yönlendirmeye karar vermişler. Ertesi gün de bu planlarını uygulamışlar.

O gün bütün dükkânların müşterileri bir tek o dükkân sahibinin dükkânına gittiğinden diğer dükkân sahipleri:
"Artık herhalde bugün de halinden şikâyet etmez" diye düşünerek olacakları görmek için akşamı zor etmişler. Akşam olunca adam yine dükkânının kepengini indirmiş ve ardından:

"Bugün de zarar ettik!"
diye kendi kendine söylenince diğer dükkân sahiplerinin sabrı taşmış, hep bir ağızdan adama yüklenmeye başlamışlar:
"Sen ne gözü doymaz adamsın! Sen halinden memnun olasın diye bugün hepimiz kendi müşterilerimizi de sana yolladık, hala da zarar ettim diyorsun, gözünü toprak doyursun."
Arkadaşlarının tepkisine çok şaşıran dükkân sahibi biraz durup şaşkınlığını üzerinden attıktan sonra cevap vermiş:
"Maddiyat sizin gözünüzü o kadar karartmış ki zarar deyince aklınıza sadece para geliyor. Oysa benim zarardan kastettiğim geçip giden ömrüm. Ben her akşam eve giderken ömrümün sayılı günlerinden birini daha kaybettim diye hayıflanıyorum.
Hepimiz faniyiz, ömrümüz sınırlı ve her gün bize bahşedilen ömrün bir gününü daha kaybediyor, zarar ediyoruz. Bunu önlemek mümkün değil. Ancak bir daha geri gelmeyecek olan bu günleri faydalı şeyler yaparak geçirirsek en azından ziyan etmemiş oluruz.

Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Dünya kadar malın olsa ne fayda
Söyleyen dillerin söylemez olur
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda

Sen söylersin söz içinde sözün var
Çalarsın çırparsın oğlun kızın var
Bu dünyada üç beş arşın bezin var
Tüm bedesten senin olsa ne fayda

Söylersin de sen sözünden şaşmazsın
Haramını helalini seçmezsin
Tükenir kepeğin su da içmezsin
Akan çaylar senin olsa ne fayda

Kul Himmet Üstadım gelse otursa
Hakk'ın kelamını dile getirse
Dünya benim deyi zapta geçirse
Karun kadar malın olsa ne fayda