PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Meshepler


EVVAB_İNSAN
25. September 2008, 12:22 PM
…RAHMAN VE RAHİM ALLAH ADINA...

…MUTLAK BİLGİ YÜCE ALLAH'A AİTTİR…

…Ey İMAN sahipleri! Özü-sözü bozuk birisi size bir haber getirdiğinde, hemen ARAŞTIRIN İNCELEYİN/DELİL ARAYIN! Yoksa bilgisizlikle bir topluluğu suçlar da yapmış olduğunuza pişmanlık duyar hale gelirsiniz. Hucurat Suresi/6

Saygıdeğerler, bir üst konu başlığımız, Ayetin ifade ettiği gibi HAK üzere, HAKKA özgüleyerek, HAKKA yönlendirerek ARAŞTIRIN, size birileri Hz. RESULULLAHA atfen HADİS naklediyorsa İNCELEYİN, KUR’AN’LA DELİL ARAYIN=İLİM YAPIN insan araştırma>>inceleme yaparken ilimde yapar, mesela, siz-biz şu an hem ilim>>hem zikir>>hem de ilmin>>tesbihini yapıyoruz! Bizler için MUTLAK BİLGİ YÜCE ALLAH’IN VARLIĞI ve BİRLİĞİDİR. Üst başlık MUTLAK BİLGİ? Yani ĞAYB ÂLEMİ! Yani SONSUZLUK ÖTESİ ELİF KEZ ELİF NOKTALARI ötesindeki KÜLLİ ŞEY’İN (Sonsuz ihtimallerden her biri). MUTLAK BİLGİ PAYDADIR. Bizdeki BİLGİLER ise "PAY"DIR. Ama her pay bağlı bulunduğu PAYDANIN HOLOGRAMINI TAŞIR. Bunun anlamı "YÜCE ALLAH, şey'i (Ahseni takvim insanı örneğin) KENDİ SURETİNDE/FORMATINDA YARATTI" ayetiyle özdeştir. Biz YÜCE ALLAH'IN suretiyiz, YANSISI VE YANKISIYIZ. O EL-ÂLİM (Âlimler Âlimi), BİZLER DE ÂLİM OLMAK DURUMUNDAYIZ. YÜCE RABBİMİZİN Lütfuyla hep beraberce olacağız inşALLAH...

MUTLAK BİLGİ YÜCE ALLAH KATINDADIR. MUTLAK BİLGİ YÜCE ALLAH'A AİTTİR. O "Üzerinde tartışıp durduğumuzun hak olan gerçeğini" Haber verecektir! (Ayetlere binaen). MUTLAK BİLGİNİN temelleri Hz. KUR'AN'DA yazılıdır. Hz. KUR'AN TAFSİLDİR/AYRINTILIDIR. TAMAM, (Tastamamdır içinde hiçbir şey eksik değildir. Eksiklik BİZDEDİR). Her bilgiyi içerir. ÂLİMLERE ikinci bir kitap olan MİSALLER ile doludur. Hz. KUR’AN âlimlerinin görevi MÜTEŞEBBİH ayetleri MUHKEM ayetler açılımına getirmektir. O misalleri bilebilecek âlimleri YÜCE ALLAH vaad etmiştir. ÂLİM olmanın ön koşulu- YÜCE RABBİM İLMİMİ ARTIR" demekten geçer! Bizlerin ÖMRÜ vardır; MUTLAK BİLGİ SAHİBİ YÜCE ALLAH'IN İSE HAYATI YANİ KISITSIZ ÖMRÜ VARDIR. Biz FANİ/GEÇİCİ; RABBİM HAYY/DİRİDİR! Bizler kuşaklar boyu ilk insandan son insana kadar UCUCA eklenen birer zincir halkasıyız. Gidebileceğimiz yere kadar gideriz. Ölünce sınırlanır ve BİLGİ halkasına bir zincir halkası oluruz. (ayet gereği) YÜCE ALLAH NURUNU TAMAMLAYACAKTIR…

“Hz. KUR’AN İLE MEZHEPLERİN ORTA YOLU OLMAZ”

Saygıdeğerler, DİNİN tek sahibi YÜCE ALLAH'TIR. YÜCE ALLAH'TAN bize gelen, YÜCE ALLAH'IN VAHYİ olan, DİNİN tek kaynağı ise Hz. KUR’AN'DIR. MEZHEPLERİN savunduğu DİNİ yapıda ise YÜCE ALLAH+Hz. RESULULLAH+Hz. RESULULLAH'I Görenler (SAHABELER)+MESHEP İMAMLARININ Kararları+Sonraki MESHEP İMAMLARININ FETVALARI ve Görüşleri hep beraber DİNİ oluştururlar (Hz. RESULULLAH'DAN kasıt, Hz. RESULULLAH adına uydurulmuş HADİSLERDİR. Yoksa Hz. RESULULLAH kendisi hâşâ DİNE ilave hüküm getirmez, uydurulmuş HADİSLERİN sahibi de olamaz). Bu tabloyu bilen bir Hz. KUR’AN MÜSLÜMAN’I MUHAMMED’İ MÜMÜNLER için Hz. KUR’AN'IN DİNİ ile MEZHEPLERİN DİNİ arasında orta yol bulma şeklinde bir yöntem düşünülemez. Çünkü böyle orta bir yol bulma çabası, YÜCE ALLAH yanında diğer hüküm koyuculara az da olsa kapı açmak olur.

…Bu Kitap'ın indirilişi AZİZ ve HÂKİM olan YÜCE ALLAH’ tandır.

…Emin ol, bu Kitap'ı biz sana HAK olarak indirdik. O halde, DİNİ YANLIZ ALLAH'A ÖZGÜLEYEREK O'NA KULLUK/İBADET ET! Zümer Suresi/1,2

…Ve kulları üzerinde HÜKÜM ve EGEMENLİK sahibi KAAHİR'DİR O. Tüm HİKMETLERİN kaynağıdır O. Her şeyden haberdardır.

…Nihayet onlar gerçek MEVLA'LARI olan ALLAH'A götürülürler. GÖZÜNÜZÜ AÇIN! HÜKÜM YANLIZ o’nundur. Ve hesap görenlerin en süratlisi de O'dur. En’am Suresi/18.62

Hz. KUR’AN tek başına DİNİ oluşturmuyorsa, eğer Hz. KUR’AN'DAN anlaşılamayan bir tane bile HÜKÜM yine de DİNİN bir parçası olabiliyorsa, o zaman bin tane de HÜKÜM Hz. KUR’AN'IN üstüne ilave edilebilir. Çünkü bir tane bile Hz. KUR’AN'DAN olmayan HÜKMÜN ister en MÜTEVATIR HADİS, ister en köklü GELENEK, ister en meşhur UYDURMA olsun DİNE ilave olunabileceği düşünülüyorsa, Hz. KUR’AN'IN DİNİN tek kaynağı olması prensibi bozulur. Bu prensip bozulursa, sonuçta bugünkü yapılar da, Afganistan, İran tipi yönetimler de, binlerce HADİS kitabı da kendilerince geçerlilik kazanmış olurlar. Eğer ki bir ilave oluyorsa, yüz ilave niye olmasın, yüz olunca bugünkü gibi binlerce de olur...

Hz. KUR’AN'LA MEZHEPLERİN DİNİNİN orta yolunu bulma çabasında: "Hiç olmazsa şu HADİSLERİ alalım" şeklinde illaki Hz. KUR’AN'IN yanına bir şeyler koymaya kalkan orta yolcular(!) kimseyi aldatmasın. Surda bir gedik açılırsa, tüm HADİSLERE kapı açılır. KALE’NİN kapısının içreiden açıldığı gibi. Kimse KRALDAN ÇOK KRALCI OLDUĞUNU İDDİA EDİP, Hz. RESULULLAH'IN yapmadığını yapıp DİNİ Hz. RESULULLAH'DAN bile daha çok DÜŞÜNÜYORMUŞ havasına girmesin.

…RESUL DE ŞÖYLE DER: "EY RABBİM, BENİM TOPLUMUM, BU KUR'AN'I TERK EDİLMİŞ/DIŞLANMIŞ HALDE TUTTULAR." Furkan Suresi/30

…Evet, AYET’TEN HADİS’LERE HİCRET ettiler. HANİF olacaklarına MEZHEB/TARİKAT taassubuna hicret ettiler. YÜCE ALLAH'TAN ŞEFAAT dileneceklerine GAVSLARA/ŞEYHLERE hicret ettiler... Say say bitmez...

Derleme; (UYDURULAN-DİN KUR'AN'DAKİ DİN. İstanbul yayınevi.)

TEBYİN
25. September 2008, 01:08 PM
hadislere hicretle birlikte de koyu bir dinsizlik kuyusuna bodoslama daldılar ama,
ah bilseler!

EVVAB_İNSAN
25. September 2008, 01:56 PM
Çok Haklısın TEBYİN kardeşim...

Bu yöntem Hz. KUR’AN'I tek kaynak kabul etmemenin sonucudur. Eğer ki Hz. KUR’AN'IN tek kaynak olduğu kabul ediliyorsa o zaman her şey tabi ki bu kabule göre şekillenecektir. Böylelikle DİNİ anlamanın yöntemi de belirlenmiş olacaktır. Bu yöntem ise Hz. KUR’AN'I, yalnız Hz. KUR’AN'I okuyup DİNİ anlamaktır. DİNİ anlamak da bir yöntem işidir, her bilim dalı da yöntem gerektirir.

Bu yazılarımızla yapmaya çalıştığımız da bu yöntemi ortaya koymak, sonra bu yönteme göre sonuca gitmektir. Gideceğimiz sonuç Hz. İBRAHİM MİLLETİNDEN, Hz. MUHAMMED ÜMMETİNDEN OLAN BİZLERİN HER FERDİNİN, HANİF TİYNİYET özelliği kazanması neticesinde HANİF YANSIMA TOPLULUĞU OLUŞTURARAK RUM/30. ALİ İMRAN/ 102.103.104.105.106.107.108.109, de İŞARET EDİLENİN TALİMİNİ YAPMAKTIR, Bakınız:

…O halde sen yüzünü, bir HANİF olarak DİNE, ALLAH'IN insanları üzerinde yarattığı FITRATA çevir. ALLAH'IN yaratışında değiştirme olamaz. DOSDOĞRU ESKİMEZ DİN İŞTE BUDUR. Fakat insanların çoğulları bilmiyorlar. Rum Suresi/30

…Ey İMAN edenler! ALLAH'TAN, kendisinden korkmaya yaraşır biçimde korkun. MÜSLÜMANLAR olmanın/ALLAH'A TESLİM OLANIN dışında bir hal üzere SAKIN CAN VERMEYİN.

…Hep birlikte YÜCE ALLAH'IN İPİNE YAPIŞIN, FIRKALARA bölünüp parçalanmayın; YÜCE ALLAH'IN üzerinizdeki nimetini hatırlayın. Birbirinizin düşmanı idiniz, YÜCE ALLAH kalplerinizi uzlaştırıp kaynaştırdı da O'nun nimeti sayesinde kardeşler haline geldiniz. Ateşten bir çukurun kenarında idiniz; sizi oradan kurtardı. YÜCE ALLAH size ayetlerini bu şekilde açıklıyor ki, DOĞRUYA ve GÜZELE YOL BULASINIZ.

…İçinizden HAYRA çağıran, DOĞRULUK ve GÜZELLİĞİ belirlenene ÖZENDİREN, KÖTÜLÜK ve ÇİRKİNLİK belirlenenden sakındıran bir TOPLULUK OLSUN. Kurtuluş ve zafere erenler işte onlardır.

…Kendilerine AÇİK-SEÇİK kanıtlar geldikten sonra, çekişmeye girip FIRKALAR halinde parçalananlar gibi olmayın. Böyle olanlar için çok büyük bir azap vardır.

…Gün gelir bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara şöyle denir: "İMANINIZDAN SONRA KÜFRE Mİ DÜŞTÜNÜZ? Hadi, saptığınız küfür yüzünden tadın azabı!"

…Yüzleri ağaranlara gelince, onlar, ALLAH'IN RAHMETİ içindedirler. Sürekli ondadır onlar.

…Bunlar sana ALLAH'IN ayetleri. HAK olarak okuyoruz sana onları. ALLAH, âlemlere zulüm istemiyor.

…Göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi ALLAH'INDIR

…RESUL DE ŞÖYLE DER: "EY RABBİM, BENİM TOPLUMUM, BU KUR'AN'I TERK EDİLMİŞ/DIŞLANMIŞ HALDE TUTTULAR." Furkan Suresi/30

…Evet, AYET’TEN HADİS’LERE HİCRET ettiler. HANİF olacaklarına MEZHEB/TARİKAT taassubuna hicret ettiler. YÜCE ALLAH'TAN ŞEFAAT dileneceklerine GAVSLARA/ŞEYHLERE hicret ettiler... Say say bitmez...

hasyetullah
26. January 2009, 08:27 PM
Kim İslam'dan başka bir din ararsa asla ondan kabul edilmez. O, ahirette de kayba uğrayanlardandır.(ÂLİ IMRÂN suresi 85. ayet)

eğer bir din varsa o mutlak surette hakk bilgiler içerikli olmalıdır bir din hükmü ya hakk dır ya batıl yada hakk 'a yakındır yada hakk'ı açıklayıcı bilgiler

işde mezhebleri yukarıdakilerin en son kısmına girdiklerini sanarak büyük bir küfrün içindedir

rabbimiz maide suresi 3.ayet de dinin hükümlerinin kemale erip tamamlandığını ve din olarak islamı seçtiğini bizlere bildirmişdir

ve bu maide suresini destekleyen bir süre ayeti kerimelere vardır ki kuran ayetlerinin hakk bilgiler olduğunun göstergesidir

kadir olan Allah'ın, "Bugün mükemmel
hale getirdim, tamamladım..." (Mâide, 3) dediği bir din ancak anlaşılmak için incelenir, eksiklerini tamamlamak veya kem-
ale erdirmek için değil. İslam dünyasının asırlardır süren mezhep anlayışı ikinci yolu seçmiş ve mezhepleri dini tamamlayan birer faaliyet olarak görmüştür. Bunun içindir ki, bu anlayış mezhep kabullerini tıpkı Kur'an ayetleri gibi, hatta onlardan
-hâşâ- önce dokunulmaz kılıyor.yaşar nuri öztürk

bir hüküm hakk olabilmesi ancak ve ancak Allahın indirdiğinde aranılır

Allahın indirdiği kuran ise mutlak hakk dır

De ki: "İman edenleri sağlamlaştırmak, Müslümanlara bir müjde ve hidayet olmak üzere, onu (Kuran'ı) hak olarak Rabbinden Ruhu'l-Kudüs indirmiştir." (Nahl Suresi, 102)

en son ''hakk'' ı bilmeyenler için zikretmek istiyorum

İsim, mastar ve sıfat olarak kullanıldığında değişik manalar alan ve Kur`an`da toplam 285 kez yer alan “ حقّ Hakk” sözcüğünün asıl manası; “uygunluk ve denk gelme” demektir.
“Hakk”; aklın inkâr edemeyeceği derecede gerçek ve değişmez olandır, doğrudur, isabetlidir, maksada uygundur, arzu edilene denk düşendir.

sırf bu çeviri bile insanda bir düşünce oluşturması gerekir çünkü inanan biri için din her şeyin üstünde gelir samimi bir kul yaşamını el hakk olan Allaha karşı yaşam biçimini ona sorumluluk hissederek yaşar ve o kişiye bir dini hüküm geldiğinde doğruluğunu araştırarak iman eder

hakk kesin manada aklın inkâr edemeyeceği derecede gerçek ve değişmez olandır lakin mezheblerde iş değişiyor kiminin hakkı kimine olmuyor yani hakk olan hükümler sabitken değişkliğe uyuyor bu ise maide suresi 3.ayetteki islama tam bir ihanet ve küfrün en büyüğüdür çünkü islam çelişki içeren bir din değildir batılı bünyesinde barındıran bir din değildir

şimdi mezhebin anlamına(gidilen yol) isnaden insanlar diyebilirki siz de kişisel mezheb oluşturmuşsunuz biz alimin kurmuş olduğu bir sistemi takip ediyoruz sizler ise kendi reylerinizi takip ediyorsunuz arada hiç fark yok derseniz

biz bir hükmü sadece kuranda ararız biz namazın hükmünü 5 denildi diyerek 5 olduğuna iman edenlerden değiliz bizler bariz o rakamı o hükmü görmeden iman etmeyiz denilebilirki kişi anladığyla ibadet ediyor o zaman elbette öle çünkü rahmanın sisteminde sabitlik hakk olan hükümdedir insanların inancında yada bakış açılarında değildir hakk ile yol ayrı kavramlardır yalnız yol ise hakka giden yolda en büyük yardımcıdır zira isra suresi 9.ayette işde bu kuran dosdoğru yola iletir ayeti ile bizim yolumuzun kuran olduğu bilinmelidir

bizler kişilerin çıkarımlarına değil kurana bağlıyız çünkü her birey yaptğından sorumludur ve en büyük sorumluluk ise hakk olan hükümleri bilip hayatta o hükümlerle yaşamaktır

bizim yazılarımız iyi bellenmelidir ki kişisel çıkarımlardır kesinlikle hakk olan budur kanaaitinde değiliz lakin elbette bütün hanifler olarak hakk budur dediklerimiz elbette var lakin bizlerde kendi aramızda bazen ihtilafa düşeriz bu kişileri bağlar dini bağlamaz hiç bir zman kişiler dinin önüne geçmez çünkü bizler dilden anlatım ve anlamadan önce vahye bakarız

selam ile

hasyetullah
26. January 2009, 09:49 PM
şöle bir yaklaşım daha düşünürsek

rabbimiz bozulan hayat yaşamları ve bozulan ritüelleri füzeltme babında peygamberler ve kitablar gönderir yada sahifeler

meheblerinde amacı bozuk olan islam anlayışını düzeltmek onarmaktır

lakin dinin sahibinin metodu ile kulların düzeltme onarımdaki yöntemleri arasında oranla anlatılamicak kadar uçurum vardır

cenabı Allah vahiy ile dinini onarırken mezhebciler şeytanın peygamberlerin bile arzularına vesvese verdiği düşüncesinden uzak tutulan alimlerin düşüncelerine yönelmesi mi büyüktür onun içinki dostlar Allah ayetinde kuranın büyüklüğünü ayetinde

ve le zikrullahi ekber elbbete Allahın zikri(kuranı) en büyüktür demiştir

saygılarımla