PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Madem İbrahim ve yanındakilerde bizim için güzel örnekler


Yiğitcan
26. February 2009, 01:47 PM
[SIZE="4"]Teslim olmanın üç türlü yolu vardır. Birincisi;

1-İbrahim gibi “teslim ol” dendiğinde, ikincisi firavun gibi denizin ortasında , üçüncüsü ise hesap gününde.

Madem İbrahim ve yanındakilerde bizim için güzel örnekler var (60/4), (Güzel örnek diye İbrahim’in hadislerini falan aramaya kalkmasın birileri, bulamazlarJ Anlayana!!!) o halde nasıl teslim olunurmuş ibrahim’den öğrenmek zorundayız. Dolayısıyla İbrahim’i anlatan ahsenel-hadis olan Kur’an’dan.

İbrahim nasıl teslim olmuştu. “Rabbi ona, “Teslim ol!” deyince, o “Ben âlemlerin Rabbine teslim oldum.” dedi. (2/131)

İşte hepsi bu. Pazarlık yok, inat yok, ayak direme yok, kılı kırk yarmak yok, kırk dereden kırk su getirmek yok. Ben anlamam, böyükler bilir derdi yok. Hele şu kitaba bu kitaba bakayım telaşı yok. Bir de hacıya hocaya sorayım tiyniyeti yok. İşittik fakat isyan ediyoruz kabadayılığı yok. Neye teslim olacam? Teslim olmam için gerekçeler ne? Şu ne bu ne? Gibi aymazlılar ve felsefik atraksiyonlar yok, işgüzarlıklar yok. Vahye kulak vermek var. Vahyin gereğine binaen Teslim olmak var.

Madem bu dini bize Allah seçti, başka dinlerden uzak durup, “Müslüman” olarak canımızı teslim edeceğiz. Çünkü; böyle vasiyet etti İbrahim. (2/132) Bize ancak O’nun vasiyetine uymak düşer. Hem O’nun vasiyetinden “beyinsizlerden” başka kim yüz çevirir ki!

Madem Allah’a iman ettik, “O’na samimiyetle teslim olan Müslümanlardan olduk” o halde O’na güveneceğiz. O’na boyun eyeceğiz. O’nun emir ve buyruklarına uyacağız. O’nun ipine sımsıkı tutunacağız. O’nun boyasıyla boyanacağız. Allah’ın boyasından daha güzel boyası olan var mı? Yok! Kitapsızlaşmayacağız. İsrailoğulları gibi, haddimizi aşıp, fazlasını istemeyeceğiz. Kitaba ihanet etmeyeceğiz. Sırtımızı dönmeyeceğiz.

Hem işitmek/görmek/bilmek için teslim olmak şart. Yoksa ölülerden bir farkımız kalmaz ve kimse bize işittiremez. Şüphesiz ki ölüler işitmezler, Ancak Allah’ın ayetlerine teslim olanlar işitebilirler.
Bil ki sen, ölülere işittiremezsin, arkasını dönüp kaçmakta olan sağırlara da daveti duyuramazsın. Sen körleri sapıklıklarından çevirip doğru yola getirecek değilsin. Ancak teslim olarak âyetlerimize iman edenlere duyurabilirsin. (27/80-81)
Sağırlık yapıp, Rabbin çağrısından kaçmakla, davete kulak tıkamakla, körlük ve sapıklık yapmakla varılacak yer ancak ve ancak Cehennemdir.
De ki: “Biz Allah’ı bırakıp da bize fayda veya zarar vermeyen şeylere mi yalvaralım? Allah bizi doğru yola kavuşturduktan sonra ardımıza mı dönelim? Arkadaşları, bize gel, diye doğru yola çağırdıkları halde yeryüzünde şaşkın şaşkın dolaşıp, şeytanların ayartarak uçuruma çektikleri ahmak gibi mi olalım?”. De ki: “Allah’ın gösterdiği yol, yegane doğru yoldur. Bize, bütün âlemlerin Rabb’ine teslim olmamız emrolundu”. (6/71)
İbrahim gibi teslim olanlar, elçileri de birbirinden ayırt etmezler.

“Bizim peygamberimiz onların peygamberi” yarışına düşmezler. Onlar İbrahim’e, İsmail’e, İshak’a, Yakub’a ve torunlarına indirilene, Musa’ya, İsa’ya ve Muhammed’e indirilene, ve diğer bütün peygamberlere Rablerinden verilenlere inanırlar. Ve de peygamberler arasında ayrımcılık yapmazlar. Çünkü onlar İbrahim gibi teslim olmuşlardır. İbrahim’i örnek almışlardır.
İyilik yaparak kendisini Allah’a teslim eden ve İbrahim’in dinine dosdoğru olarak tâbi olan kimseden, din bakımından daha iyi kim olabilir? Allah, İbrahim’i dost edinmişti. (4/125)
Teslim olma noktasında, dosdoğru bir şekilde İbrahim’i örnek aldığımız zaman kurtuluşa aday insanlar olabiliriz. İbrahim’de bizim için gerçekten güzel örnekler varmış değil mi? Hem de İbrahim’in hadislerini arama telaşından soyutlanarak. Bütün örnekliğini Kur’an’da ayan beyan görerek.
Çünkü teslim olmamak demek isyan etmek demektir. O’nun birliğine tekliğine başkaldırmak demektir. Başkaldıran ise büyük bir günün azabından korksun/korkmalı da.
Onun içindir ki hala teslim olamayanlar Allah’tan ümitlerini kesmesinler ve de bir an önce başlarına bir azap gelmeden Rablerine teslim olsunlar. Yoksa kurtuluş yok..
Habersizce/ansızın başımıza azab gelmeden önce Rabbimizden indirilenin en güzelini takip ve tatbik etmeliyiz. Hakka Batıl bulaştırmadan, Kittab’a beyinlerdeki kirli bilgileri teyit ettirmeye çabalamadan, pis öğretilerden arınıp, temizlenip, indirilene teslim olmak gerekiyor.

2-Bir de firavunun teslimiyeti vardır. Buram buram üçkağıt kokar. Baktı ki su üstüne üstüne geliyor, az sonra boğulacak o zaman “Teslim bayrağını çekiverir”. “İnandım, gerçekten Musa’nın tanrısından başka iman edecek tanrı yoktur” demeye başlar. “Ben de teslim olayım bari” der. Ama yemezler.

İyi de şimdi mi ey firavun. Sen bu ana kadar hep isyan ediyordun, fesatçıydın, zalimdin. Ne oldu? Ne değişti? Hayatın boyunca şüphe içindeydin, indirilene şüphe gözüyle bakıyordun. Eksik mi? Tam mı? Yeter mi yetmez mi? Oysa rabbinden gelen HAK idi. Fakat buna rağmen şüpheye düştün. Sırtını döndün. Yüz çevirdin. Allah’ın ayetlerini inkar ettin. Ayetler “ak” derken sen “kara” “gri” dedin. Acıklı azabı görünceye kadar “TESLİM BAYRAĞINI” çekemedin bir türlü. Akıllarını kullanmayanların üzerine işte Allah böyle pislik ve azap yağdırır.

3-Allah’ın dininden şüphe edenler, Allah’ı bırakıp başkalarına yalvarırlar, kurtuluşu, izzeti, şan ve şerefi başkalarının yanında ararlar. Allah’tan başka, faydası da zararı da dokunamayacak şeylere taparlar/yalvarırlar.
De ki: “Ey insanlar! Eğer benim dinimden bir şüpheniz varsa, şunu bilin ki, Allah’ı bırakıp da sizin taptıklarınıza tapmam. Lâkin sizin de canınızı alacak olan Allah’a taparım. Bana müminlerden olmam emredilmiştir”. Vahyedilene uymazlar, vahiy onları kesmez. Bunun içindir ki firavun ile aynı kaderi paylaşırlar.
Üçüncü teslimiyet şekli de hesap günündedir demiştik. Bu gündeki teslimiyet tam bir trajikomik vak’adır. Allah bizi hesap günü teslim olanlardan eylemesin.

Eyvah bizlere! İşte hesap günü bugünmüş! Nidalarıyla çınlanır ortalık. Yalanlayıp durduğumuz, alaya aldığımız, ciddiyet göstermediğimiz, sapla samanı karıştırıp yayla çorbası ettiğimiz gün bu günmüş.
Toplayın mahşere o zulmedenleri, eşlerini ve Allah’tan başka taptıkları şeyleri. Toplayın da götürün onları sırat’ı cehime doğru. (37/22-23) Diye bir ses duyulur. Ve durdurun onları çünkü sorguya çekilecekler.!

Hani nerde çoğunluğunuz, çoklukla övünmeleriniz, atalarınız, Allah’tan başka taptıklarınız.!

İşte o gün onlar teslim olmuşlardır! Gerçeği bilirler artık. Ne bahaneleri kalmıştır, ne şefaatçileri vardır, teslim olmuşlardır ama, Rabbin vereceği azabın hükmüne teslim olmuşlardır.

Çünkü onlara Allah’tan başka ilah yoktur denildiği vakit, kafa tutuyorlardı. İlahlarına sıkı sıkıya bağlılık gösteriyorlardı.

O gün artık Allah’a teslim bayrağını çekerler, bütün o uydurdukları şeyler kendilerini bırakıp kaybolup gitmişlerdir. (16/87).

İnkâr eden ve insanları Allah yolundan çevirenler, diğer kimseleri de bozdukları için onlara azab üstüne azab vardır. (Kanaat önderlerine, abilere ve ablalara duyurulur).

Evet, seçim insanın kendi elinde. Ya İbrahim’i örnek alacağız, ye firavunu ya da hesap gününde teslim bayrağını çekenleri.

Her aklı selim elbette “İbrahim”i örnek almak ister. O halde O’nun gibi hanif bir şekilde yüzümüzü Allah’a dönüp, müşriklerden olmayacağız. Rabbimizin emri karşısında sadece ve sadece “TESLİM OLDUK” diyeceğiz ve başka ilahlara tapmayacağız. Bize vahyedilene uyacağız. Vahiyden şüphe etmeyeceğiz. Çünkü teslimiyet şüphelerden arınmayı gerektirir. İbrahim’in vasiyetini yerine getireceğiz. O’nun ilahından başkasına tapmayacağız.

Yoksa firavunun da hesap gününde teslim bayrağını çekenlerin de işleri kolay değil. İbrahim’i örnek almaz isek bizim de işimiz kolay değil. Çünkü Allah’ın azabı çok çetin ve şiddetlidir.

Şimdi kendilerini peygambere tabi olduklarını sanan fakat uzaktan ve yakından hiç bir alakası olmayanlar size sesleniyorum Vakit varken teslim bayrağını çekin
[/QUOTE] [/SI
yazar. Ben bir Hanifim.

Hanne
2. March 2009, 04:38 PM
[CENTER Selamlar şiir perisi Yiğitcan,

Rahman olan Allah razı olsun

İbrahim olmak demek , kavmini hak yola çağırdıktan sonra , kavmi onu inkar edip , ateşe atmak isteyince "Ben ancak Rabbime gidiciyim" diyebilmektir.

[SIZE="4"]Nekadar güzel bir söz ***Ben ancak Rabbime gidiciyim***SIZE]

hasyetullah
8. April 2009, 08:32 AM
s.a

Ki, onların başına bir musibet gelince, "Doğrusu biz Allah'a aidiz ve muhakkak O'na döneceğiz!" derler.
(BAKARA suresi 156. ayet)

müslüman olmak demek dertsiz tasasız huzurlu ve selam(güven) içinde olan demektir

ibrahim (a.s) müslümanlığın vermiş olduğu huzur ve Allah bilinci ile yaşadığı için onun uğrunda geçirdiği her anı müslümanca karşılar dı biz olaylara bakış açımızı müslümanca yaptığımızda ortada bir sorunun değil bir eğitimin var olduğu anlaşılacaktır

her sıkıntı müslüman olduğunun sigortasıdır

eğer o sıkıntıyı müslümanca karşılayamıyorsan enine boyuna düşünmelisin ben nerde hata ettim nerede kusur ettim neden böle ettim diye

saygılarımla

Ali Rıza Borazan
12. November 2009, 11:52 AM
eline diline sağlık hasyetullah kardeş teşekür