PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : İşgalci Namusu Kadar Olamamak


dost1
25. February 2009, 08:12 PM
İŞGALCİ NAMUSU KADAR OLAMAMAK..
Hulki CEVİZOĞLU

Yakın tarihimizi gençlere (ve büyüklere) anlatan araştırmacı yazar Turgut Özakman, Popüler Bilim dergisinin sosyal bilimler dalında “Onur Ödülünü” kazandı.
Sayın Özakman, törende kısa bir konferans verdi.
“Yakın tarihimiz hakkındaki yalanlara” değinen Özakman’ın bu açıklamalarının vurgulanması ve daha geniş kitlelere ulaştırılması gerektiğine inanıyorum.

BİZİM KADAR TARİHİNE HAKARET EDEN VAR MI?

O yüzden, bugün bu açıklamalara yer vermek istiyorum.
Özakman, kendi tarihine bizim kadar ihanet eden başka bir ülke olmadığını söylüyor. “İşgalci namusu kadar namusumuz yok mu bizim?”
Bakınız usta yazar ve araştırmacımız gerçekleri suratımıza nasıl çarpıyor:
“Dünyada acaba bizim kadar yakın tarihini deforme eden bir ülke var mı, diyerek yola çıktım ve bu yalanları topladım... Neler çıktı... Mustafa Kemal İngiliz ajanıdır... Kurtuluş Savaşı’nda büyük bir etkisi yoktur... Suriye cephesinde Mustafa Kemal yüzünden yenildik... Mustafa Kemali Anadolu’ya Vahdettin gönderdi ve çok da para verdi... Ben her işi bıraktım bu yalanların doğrusunu yalanların dayandığı kaynaklardan ortaya çıkardım. Yunan kitaplarında bile Atatürk’e daha saygılılar. Yalan paçalarından akıyor...
Özellikle gençlere anlatmaya çalışıyorum. Atatürk’e ait ne varsa toptan kesip atmaya çalışıyorlar. Bunun tarihle, bilimle ilgisi yok.

YALANLAR.. YALANLAR..

Diyorlar ki Mustafa Kemal İngiliz ajanıdır. Mustafa Kemal’in Çanakkale’deki rolü çok büyük değildir. Suriye cephesinde Mustafa Kemal’in ihaneti yüzünden yenildik. Yunanlılar Mustafa Kemal’in tavsiyesi üzerine İzmir’e çıkarıldı. Mustafa Kemal’i Anadolu’ya milli mücadeleyi başlatması için Vahdettin gönderdi ve bol para verdi. Kurtuluş Savaşı anti-emperyalist bir savaş değildir. Bir kurtuluş savaşı da değildir. Hatta son tahlilde Kürdistan’ın bir bölümünün ilhakıdır. Kurtuluş Savaşı nihayetinde bir Türk- Yunan Savaşı’dır. Abartıldığı kadar önemi yoktur. Birinci ve İkinci İnönü Savaşları masa başında uydurulmuş yalanlardır. Bunların tümünün yalan olduğunu ben kanıtladım. Onlar da kabul ettiler ki bu iddialar azaldı. Belki bu yalanların dozunu artıracaklardır. Bunların emareleri vardır. Yalan üzerine bir düzen kuramazsınız.
İki ciltlik İngiliz Harp Tarihi kitabının sonunda deniyor ki ‘Dünyada yarbay rütbesindeki bir komutanın bir savaşın kaderini bu kadar etkileyecek kadar başarılı olduğu görülmemiştir. O bizi durdurdu ve yendi.
Kadir Mısıroğlu diyor ki, ’Çanakkale Savaşı Mehmetçik için büyük bir başarı olduğu halde oradaki subaylar için hiç de yüz ağartıcı değildir. Çanakkale sırtlarında 400 bin vatan evladını gömen bu subayların muvaffakiyetinden söz edilmez.’ Bunların hepsi açık artırmacıdır. 400 bin diyor. Atatürk’e verilen altını da 40 binden bir milyona kadar çıkardılar. Mısıroğlu, Atatürk’e bir zafer payı düşmesin diye askerlerini de eziyor. Başka bir isim daha var. O kim? Yalçın Küçük. Diyor ki, topografyası gereği kahramanı olmayan bir yerdir. Kahramanlar sadece iki taraftan savaşan askerlerdir... Gelibolu Savaşı’nı bir subayın hanesine yazmak tarihin tam bir çarpıtılmasıdır. Sanırım bugünlerde başka bir şey söylüyor.
Çanakkale’de 250 bin şehit diyorlar. Bu da bizim resmi yalanımız oldu. Doğrusu 72 bindir. 250 bin genel kaybımızdır... Biz Atatürk’e ait ne varsa toptan kesip atmaya çalışıyoruz. Bunun ne akılla, ne vicdanla ne de tarihle ilgisi var.
Bilimsellik bir ahlak demektir. Bunları yazanların içinde bilim insanları var. Bunlarda bu ahlak yoksa ne yapacaksınız. Bir tanesi diyor ki; Lozan’da çok gizli bir anlaşma yapıldı. 24 maddelik. Buna göre Türkler İngilizlere Türkiye’yi Protestan yapmayı taahhüt ettiler. Bu anlaşma o kadar gizli ki yazandan başkası bilmiyor. Bu kitapları ’nur yüzlü ilahiyat öğrencilerine ithaf ediyorum’ diye şatafatlı sözlerle anlatıyorlar. Durumumuz bu...

VAHDETTİN VE MUSTAFA KEMAL HALTERCİ Mİ?..

Vahdettin Atatürk’e 40 bin altın vermiş. Atatürk’ün anılarına dayanarak anlatıyorlar. Atatürk kadife kutuda 40 bin altını koltuğunun altına koyup gidiyor. Bakın... 40 bin altın 304 kilo gelir. Vahdettin ve Mustafa Kemal, Naim Süleymanoğlu’ndan daha güçlü benim anladığım... İnsan bari yalan söylerken enini boyuna denk getirir.
Latife Hanım hakkında yazılan çok şey var. İpek Çalışlar’ın kitabında da bütün bunlar toplanmış, ama bir ayıklama yapılmamış. Deli kızın bohçası gibi her şey var burada. Latife Hanım’ın ikinci kuşaktan yeğeninin anlattıklarını gerçekmiş gibi buraya koyuyor yazar. O zamanı yaşamış o kadar insan anılarında gerçekleri yazıyor -Kılıç Ali gibi- ancak onlara itibar edilmeyip bu kıza itibar ediliyor.
Bir de Sevan Nişanyan adlı bilim insanımızın kitabı var. Yanlış Cumhuriyet... Diyor ki ‘Atatürk’e diktatörlük denecek yetki ve çokça para verildi...’ Atatürk’e verilen yetki ne diktatörlüktü ne de örtülü ödenekten 1000 lira dışında para verildi. Ama bir bilim insanı bunu yazıyor. Herkes biliyor o bilmiyor. Ben adı bilim insanı olduğu için öyle diyorum, ama söylemeye korkuyorum. Mahalle ağzıyla tarih yazılmaz.”
Yunanlı yazarlar bile Atatürk’e daha saygılı

* Turgut Özakman, Ankara’daki törende, “Atatürk ve Kurtuluş Savaşı konusunda Yunan kitapları ve yazarları bile Atatürk’e daha saygılı. Bizdeki iftiraların çoğunu Yunan kitaplarında bile bulamazsınız. Bunun adını siz koyun” dedi.
POPÜLER BİLİM DERGİSİ'NİN GELENEKSEL ONUR, BİLİM VE TEŞVİK ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU

Bilim insanları ödüllerini alırken kendilerine verilen destek ve gösterilen ilgiden dolayı Popüler Bilim Dergisi yöneticilerine teşekkür ettiler.
‘Yunan yazarları bile Atatürk’e daha saygılı’
Turgut Özakman: Atatürk ve Kurtuluş Savaşı konusunda Yunan kitapları ve yazarları bile Atatürk’e daha saygılı. Bizdeki iftiraların çoğunu Yunan kitaplarında bile bulamazsınız.
Hulki Cevizoğlu: Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne 86 yıl geçti. Bugün Mustafa Kemal’in tek gerçek yol gösterici dediği bilimin dışına çıkıldı. Her mahallede şeyhler, dervişler, müritler söz konusu.
Popüler Bilim Dergisi tarafından bu yıl üçüncü kez verilen “Onur, Bilim ve Teşvik Ödüllerini” kazananlara ödülleri düzenlenen törenle verildi. Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Gazi Konser Salonu’nda yapılan ödül törenine bilim, siyaset ve iş dünyasından çok sayıda seçkin davetli katıldı. Davetliler, Popüler Bilim Dergisi’nin 16 yıldır bilime verdiği destekten övgüyle söz ettiler. Popüler Bilim Ödülleri töreni, Popüler Bilim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Hulki Cevizoğlu’nun yaptığı açılış konuşmasıyla başladı.

Türkiye’yi çıkmaza götürüyorlar

Cevizoğlu şöyle konuştu: “Atatürk, ’Dünyada her şey için, medeniyet için,hayat için, başarı için en gerçek yol gösterici (mürşit) ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol aramak gaflettir, cahilliktir, doğru yoldan sapmaktır’diyordu. Cumhuriyetimizin kuruluşundan bugüne 86 yıl geçti. Türkiye 86 yıldır doğru yolu bulmaya çalışıyor. Bugün neredeyse Mustafa Kemal’in tek gerçek yol gösterici dediği bilimin dışına çıkarak, her mahallede şeyhler, dervişler, müritler söz konusu. Atatürk’ün gösterdiği doğru yoldan sapanlar Türkiye’yi çıkmazlara götürüyorlar. Oysa Atatürk, bize gitmemiz gereken yolu anlatmıştır.” Törende ilk ödülü “Onur Özel Ödülü kategorisinde yazar Turgut Özakman aldı. Özakman’ın ödül gerekçesi şöyle açıklandı: Türk Kurtuluş Savaşı ile ilgili olayları, olağanüstü bir anlatım ve anlayışla gözler önüne sererek, Türk tarihine ışık tutarak, Türk tarihi bilimine, Türklüğün tarihi gelişimi hakkında birçok bilinmeyeni ortaya koyarak katkıda bulunmuştur. 2005’de piyasaya çıkan, 50 yıla yakın bir sürenin emeği olan Şu Çılgın Türkler adlı belgesel-romanı, neredeyse cumhuriyet tarihinin en çok satan kitabı oldu. Turgut Özakman, ödülünü aldıktan sonra ”Yakın Tarihimiz Hakkında Yalanlar“ konulu konferans verdi. Özakman, ”Atatürk ve Kurtuluş Savaşı konusunda Yunan kitapları ve yazarları bile Atatürk’e daha saygılı. Bizdeki iftiraların çoğunu Yunan kitaplarında bile bulamazsınız. Bunun adını siz koyun “ dedi. ” Atatürk ve Cumhuriyeti yıkmak için ortaya atılan haberleri eleştiren Turgut Özakman, “Bunların yazdığı yalanları kendi yazdıkları ile yalanladım. Yalan paçalarından akıyor” diye konuştu.

Yalan paçalarından akıyor

’Dünyada bizim kadar yakın tarihini deforme eden, yalanlarla dolduran bir millet yoktur’diyen Turgut Özakman, şunları söyledi: “Yakın tarihimizdeki yalanlarla ilgili yalanları özellikle gençlere anlatmaya çalışıyorum. Yakın tarihimizle ilgili kitapları ve belgeleri toplarken tarihimize aykırı belge ve bilgilere de rastladım. Ne yazık ki bunların sanılandan daha fazla olduğunu gördüm. İçlerinde insanın en ciğerini yakan Doktor Rıza Nur’un anıları. Dr. Rıza Nur, yakın tarihimiz hakkında en düşündürücü en çirkin en aleyhte yazıları yazan adam. Ben ’Rıza Nur Dosyası’adlı kitabı hazırlarken sadece onun yazdıklarında yararlandım. Söylediklerinin inandırıcı bir tarafı olmadığını kendi kanıtlayan bir adam.”

Atatürk’e ait ne varsa kesip atıyorlar

’Dünyada acaba bizim kadar yakın tarihini deforme eden bir ülke var mı?’ diyerek yola çıktım ve bu yalanları topladım... Neler çıktı... Mustafa Kemal İngiliz ajanıdır... Kurtuluş savasında büyük bir etkisi yoktur... Suriye cephesinde Mustafa Kemal yüzünden yenildik... Mustafa Kemali Anadolu’ya Vahdettin gönderdi ve çok da para verdi... Ben her işi bıraktım bu yalanların doğrusunu, yalanların dayandığı kaynaklardan ortaya çıkardım. Yunan kitaplarında bile Atatürk’e daha saygılılar. Yalan paçalarından akıyor... Özellikle gençlere anlatmaya çalışıyorum. Atatürk’e ait ne varsa toptan kesip atmaya çalışıyorlar. Bunun tarihle bilimle ilgisi yok.” TED Ankara Koleji Öğrencileri ve Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyeleri’nin müzik dinletisi sunduğu törende, daha sonra ödüller sahiplerine verildi.

Ödül kazananların listesi

* Sosyal Bilimler Alanında Onur Özel Ödülü: Yazar Turgut Özakman
* Temel Bilimler dalında Bilim Ödülü: Prof. Dr. Süheyla Özbey ve Prof. Dr. Vural Bütün
* Mühendislik Bilimleri dalında Bilim Ödülü: Prof. Dr. İnci Eroğlu
* Sağlık Bilimler dalında Bilim Ödülü: Prof. Dr. Suzan Dağlıoğlu ve Prof. Dr. Hüsnü Başer
* Güzel Sanatlar dalında Bilim Ödülü: Prof. Zafer Gençaydın
* Sosyal Bilim dalında Bilim Ödülü:Prof. Dr. Tahsin Yücel
* Teşvik Ödülü Temel Bilimler dalında: Doç Dr. Necla Turanlı
* Sağlık Bilimleri dalında: Doç. Dr. Mehmet Özaydın
* Güzel Sanatlar dalında: Uğur Erbaş
* Sosyal Bilim dalında: Doç Dr. Zeynep Çizmeli Öğün
* Özel Kamu Kuruluşları dalında Bilim Ödülü: Giresun Üniversitesi,
* Dünya Popüler Bilim Ödülü: Prof. Dr. Dr. Harun Parlar.
Bilime evrensel düzeyde sağladıkları katkılarla Popüler Bilim Ödülü’ne layık görülen bilim insanları ödüllerini alırken kendilerine verilen destek ve gösterilen ilgiden dolayı Popüler Bilim Dergisi’ne teşekkürlerini ilettiler.

PİLOT
25. February 2009, 10:32 PM
amerikadan ve avrupadan aldıkları paraların hakkını veriyorlar :D

yalan diz boyu değil gırtlağa kadar araştırmayan cahil halkta karşılarında sallasınlar dursunlar :rolleyes:

karşılarında Köy kahvesindeki kasketli Ahmet ile cami cemaatinden sakallı Hüsnü olunca kandırmakta kolay oluyor. :eek: