PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : namaz


aşık74
24. February 2009, 05:51 PM
Selamlar arkadaşlar,bu foruma net de dolaşırken rastladım.bir kaç gündür okuyorum.
Merak ettiğim şey, sizler nasıl kılıyorsunuz namazı ?
svg...

dost1
24. February 2009, 08:19 PM
Aleykum Selam! Değerli Aşık74 Kardeşim!

Selamlar arkadaşlar,bu foruma net de dolaşırken rastladım.bir kaç gündür okuyorum.
Merak ettiğim şey, sizler nasıl kılıyorsunuz namazı ?
svg...

Allah razı olsun. Sitemize hoşgeldiniz. Okumanıza vesile kıldığı için Allah'a sonsuz şükürler olsun.

Değerli Kardeşim, Bu güne kadar namazın nasıl kılındığını görebilme şansını yakalayamadıysanız, ya yurt dışında yaşıyorsunuz ya da yaşadığınız çevrede namaz kılan kimse yok.

Namazın nasıl kılındığı ile ilgili internette arama yaptığınızda bu bilgilere rahatlıkla ulaşabilirsiniz.


Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.

aşık74
25. February 2009, 03:11 PM
Abi;sanırım beni yanlış anladınız!Ben namazı nasıl kılıyorsunuz derken,şekil olarak,yapılan hareketler olarak demek istemedim.
Yani sünnetleri kılıyormusunuz? Hangi dua ve sure leri okuyorsunuz?
Kılamadığınız namazları kaza ediyormusunuz?
Gerçekden beni yanlış anlamayın,bu soruları sorarken kesinlikle bir art niyet gütmüyorum,sadece merakımdan ve öğrenmek istediğimden soruyorum.

Din konusunda çok bilgili sayılmam,35 yaşımdayım,1 oğlum var ,balıkesirde yaşıyorum,namazlarımı yaklaşık 4 aydır kılmaya başladım,bir takım kötü alışkanlıklarımı terkettim,terketmeye çalışdıklarımda var:)
Uzun lafın kısası,35 yaşından sonra ahiretine hazırlık yapmak için,bilgi toplamaya ,öğrenmeye çalışan bir günahkarım.
Diyceksinizki nasıl bilgi topluyorsun,nerden öğreniyorsun ? Açıyorum google'ı yazıyorum ' Allah,peygamber,kuran,din vs. Çıkan site ve forumlardanda dinimi öğrenmeye çalışıyorum.

Toslunba
25. February 2009, 05:52 PM
Aşık dostum kendi adıma cevap vereyim.Nedenlerini sorarsanda bir ara izah etmeye çalışayım inşallah. Günde 3 vakit(sabah-akşam-gece) namaz kılarım. 2 Rekat ,Türkçe (arapça bilmem).Namazın kazasının olmadığını düşünüyorum.

Googledan bu siteyi buldu iseniz inşallah tam yerine geldiğinizin farkına varırsınızız.Şuan iş yoğunluğundan ötürü tam ne yazamadım ama inşallah siz sorun,biz bildiğimizi açıklayalım.

nuh
25. February 2009, 08:23 PM
meryem 41. Kitap'ta İbrahim'i an. Zira o, sıdkı bütün bir peygamberdi. 55. Halkına namazı ve zekâtı emrederdi; Rabbi nezdinde de hoşnutluk kazanmış bir kimse idi tevbe 71. Mümin erkeklerle mümin kadınlar da birbirlerinin velileridir. Onlar iyiliği emreder, kötülükten alıkorlar, namazı dosdoğru kılarlar, zekâtı verirler, Allah ve Resûlüne itaat ederler. İşte onlara Allah rahmet edecektir. Şüphesiz Allah azîzdir, hikmet sahibidir. 115. Allah bir topluluğu doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine açıklayıncaya kadar onları saptıracak değildir. Allah her şeyi çok iyi bilendir.128. Andolsun size kendinizden öyle bir Peygamber gelmiştir ki, sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır gelir. O, size çok düşkün, müminlere karşı çok şefkatlidir, merhametlidir.araf 170. Kitab'a sımsıkı sarılıp namazı dosdoğru kılanlar var ya, işte biz böyle iyiliğe çalışanların ecrini zayi etmeyiz. 157. Yanlarındaki Tevrat ve İncil'de yazılı buldukları o elçiye, o ümmî Peygamber'e uyanlar (var ya), işte o Peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten meneder, onlara temiz şeyleri helâl, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerlerindeki zincirleri indirir. O Peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nûr'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır rum 17, 18. Haydi siz, akşama ulaştığınızda (akşam ve yatsı vaktinde) sabaha kavuştuğunuzda, gündüzün sonunda ve öğle vaktine eriştiğinizde Allah'ı tesbih edin (namaz kılın), ki göklerde ve yerde hamd O'na mahsustur.ahzab 42. Ve O'nu sabah-akşam tesbih edin isra 79. Gecenin bir kısmında uyanarak, sana mahsus bir nafile olmak üzere namaz kıl. (Böylece) Rabbinin, seni, övgüye değer bir makama göndereceği umulur. 81. Yine de ki: Hak geldi; bâtıl yıkılıp gitti. Zaten bâtıl yıkılmaya mahkumdur

aşık74
26. February 2009, 12:22 PM
Aşık dostum kendi adıma cevap vereyim.Nedenlerini sorarsanda bir ara izah etmeye çalışayım inşallah. Günde 3 vakit(sabah-akşam-gece) namaz kılarım. 2 Rekat ,Türkçe (arapça bilmem).Namazın kazasının olmadığını düşünüyorum.

Googledan bu siteyi buldu iseniz inşallah tam yerine geldiğinizin farkına varırsınızız.Şuan iş yoğunluğundan ötürü tam ne yazamadım ama inşallah siz sorun,biz bildiğimizi açıklayalım.

Teşekkür ederim cevabınız için :)

Benim pc'imde bir kaç kuranı kerim meali olan web siteleri var.
Bu sitelerin meal lerde rum 18 suresinde; genelde ikindi namazı ile ilgili yazılar var. öğle namazı ile ilgili meallerde var. Kafam karışdı :confused:
svg...

Toslunba
26. February 2009, 03:28 PM
Teşekkür ederim cevabınız için :)

Benim pc'imde bir kaç kuranı kerim meali olan web siteleri var.
Bu sitelerin meal lerde rum 18 suresinde; genelde ikindi namazı ile ilgili yazılar var. öğle namazı ile ilgili meallerde var. Kafam karışdı :confused:
svg...

İşin aslı dediğiniz gibi sabah-öğlen-akşam namazı denir genelde kanı budur.Bizim içimizdede bu görüşte arkadaşlar var. Benim ağrendiğim-bildiğim kadarını size izah edeyim ancak siz kendi araştırmanızıda yapın-kararı siz verin.Öğlen namazı denilen orta namazdan kastın cuma namazı olduğunu düşünüyorum.Arapçada orta en değerli manasınada gelmektedir.....Gecenin her iki ucunda ve gecenin bir kısmında (bu ifadeyi bazı arkadaşlarımız gecenin -saçakları yani hava kararırken diye yorumluyor).Rum 17-18de bahsi geçen ise tesbih, namaz değildir.

Benim şahsi görüşüm-araştırmalarımın sonucu şu kanıya vardım...Ama siz şahsi yorumum olduğunu unutmayın.

Bakara
(238) Namazları/duaları ve orta namazı/orta duayı koruyun. Tam bir saygıyla Allah'ın huzurunda kıyam edin.
Orta Namazın cuma namazı olduğuna dair çok sağlam deliller mevcut.Bazılerımız ise bunun orta kelimesinden dolayı öğlen namazı olduğunu düşünüyor.Orta en iyi-en güzel-en bereketli manalarınada gelmektedir.Araştırma yaparsanız bu görüşte pekçok din bilgini vardır,aksi görüştede.

Hud
(114) Gündüzün iki tarafında ve geceye yakın saatlerde namazı/duayı yerine getir. Güzellikler kötülükleri silip süpürür. İşte bu, Allah'ı ananlara bir öğüttür.

Buradanda gündüzün her iki tarafı (sabah-akşam) namazlarında herkez hem fikir.Geceye yakın saatlerde diye çivirilen kelimeden bir kısmımız akşam namazını anlıyor.Bir kısmımız ise kelimenin anlamının "gecenin bir kısmı" olduğunu düşünüp gece namazı kılıyor.

Isra
(78) Güneşin kaymasından/aşağı sarkmasından, gecenin kararmasına kadar namazı/duayı yerine getir(akşam namazı-buradada herkez hem fikir). Sabah Kur'an'ını da gözet. Çünkü sabah Kur'an'ı tanıklarca izlenmektedir.

Nur
(58) Ey iman edenler! Ellerinizin altında bulunanlarla, ergenlik yaşına gelmemiş olanlarınız sizden üç vakitte izin istesin: Sabah namazından/duasından önce, öğlen vaktinde elbiselerinizi çıkardığınızda(namazdan bahsedilmemesine dikkat edin-araplar öğlen uyur), gün battıktan sonra yerine getirilen namazdan/duadan sonra... Kaygılanacağınız üç vakittir bunlar. Bunlar dışında size de onlara da bir günah yoktur. Aranızda dolaşırlar, birbirinize bakabilirsiniz. Allah, ayetleri size işte böyle açıklıyor. Allah Alîm'dir, Hakîm'dir.

Seçim sizin.Karar sizin. İnşallah yardımcı olmuşuzdur.

aşık74
26. February 2009, 03:40 PM
Teşekkür ederim kardeşim :)

nuh
26. February 2009, 11:31 PM
rad 15. Göklerde ve yerde bulunanlar da onların gölgeleri de sabah akşam ister istemez sadece Allah'a secde ederler talak 12. Allah, yedi kat göğü ve yerden bir o kadarını yaratandır. Ferman bunlar arasından inip durmaktadır ki, böylece Allah'ın her şeye kadir olduğunu ve her şeyi ilmiyle kuşattığını bilesiniz.sebe 6. Kendilerine bilgi verilenler, Rabbinden sana indirilenin (Kur'an'ın) gerçek olduğunu bilir; onun, mutlak galip ve övgüye lâyık olan (Allah'ın) yoluna ilettiğini görürler. 25. De ki: Bizim işlediğimiz suçtan siz sorumlu değilsiniz; biz de sizin işlediğinizden sorulacak değiliz. 44. Halbuki biz onlara okuyacakları kitaplar vermediğimiz gibi senden önce onlara bir uyarıcı (peygamber) de göndermemiştik necm 19. Gördünüz mü o Lât ve Uzzâ'yı? 20. Ve üçüncüleri olan ötekini, Menât'ı. 22. O zaman bu, insafsızca bir taksim! 35. Acaba gaybın bilgisi kendi yanındadır da o görüyor mu? 54. Onların başına getireceğini getirdi! 61. Ve siz gaflet içinde oyalanmaktasınız! 60. Gülüyorsunuz da ağlamıyorsunuz!saffat 34. İşte biz, suçlulara böyle yaparız. 80. İşte biz iyileri böyle mükâfatlandırırız.132. Çünkü o, bizim mümin kullarımızdandı.157. Doğru sözlülerden iseniz, kitabınızı getirin! 171. Andolsun ki, peygamber kullarımıza söz vermişizdir:176. Azabımızı acele mi istiyorlar? 179. Onların halini gör, onlar da göreceklerdir

kamer
26. February 2009, 11:56 PM
Selamlar arkadaşlar,bu foruma net de dolaşırken rastladım.bir kaç gündür okuyorum.
Merak ettiğim şey, sizler nasıl kılıyorsunuz namazı ?
svg...

Aleyküm selam,

Aramıza hoşgeldiniz.

Bu linkte namaz (http://www.istekuran.com/index.php?page=8c3bb2e15d9fc663f0e0522ef168dc9a&id=39)ile ilgili bilgiler var faydası olur düşüncesiyle.

Mutlu ve esen kalın.

nuh
27. February 2009, 08:11 AM
bakara269. Allah hikmeti dilediğine verir. Kime hikmet verilirse, ona pek çok hayır verilmiş demektir. Ancak akıl sahipleri düşünüp ibret alırlar. 257. Allah, inananların dostudur, onları karanlıklardan aydınlığa çıkarır. İnkâr edenlere gelince, onların dostları da tâğuttur, onları aydınlıktan alıp karanlığa götürürler. İşte bunlar cehennemliklerdir. Onlar orada devamlı kalırl252. İşte bunlar Allah'ın âyetleridir. Biz onları sana doğru olarak anlatıyoruz. Şüphesiz sen, Allah tarafından gönderilmiş peygamberlerdensin238. Namazlara ve orta namaza devam edin. Allah'a saygı ve bağlılık içinde namaz kılın.maide 41. Ey Resûl! Kalpleri iman etmediği halde ağızlarıyle «inandık» diyen kimselerden ve yahudilerden küfür içinde koşuşanlar(ın hali) seni üzmesin. Onlar durmadan yalana kulak verirler, ve sana gelmeyen (bazı) kimselere kulak verirler; kelimeleri yerlerinden kaydırıp değiştirirler. «Eğer size şu verilirse hemen alın, o verilmezse sakının!» derler. Allah bir kimseyi şaşkınlığa (fitneye) düşürmek isterse, sen Allah'a karşı, onun lehine hiçbir şey yapamazsın. Onlar, Allah'ın kalplerini temizlemek istemediği kimselerdir. Onlar için dünyada rezillik vardır ve ahirette onlara mahsus büyük bir azap vardır. kaf 29. Benim huzurumda söz değiştirilmez ve ben kullara asla zulmedici değilim. 37. Şüphesiz ki bunda aklı olan veya hazır bulunup kulak veren kimseler için bir öğüt vardır sad 45. (Ey Muhammed!), Kuvvetli ve basiretli kullarımız İbrahim, İshak ve Ya'kub'u da an.
fussilet 53. İnsanlara ufuklarda ve kendi nefislerinde âyetlerimizi göstereceğiz ki onun (Kuran'ın) gerçek olduğu, onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şahit olması, yetmez mi? maide 49. (Sana şu talîmatı verdik): Aralarında Allah'ın indirdiği ile hükmet ve onların arzularına uyma. Allah'ın sana indirdiği hükümlerin bir kısmından seni saptırmamalarına dikkat et. Eğer (hükümden) yüz çevirirlerse bil ki (bununla) Allah ancak, günahlarının bir kısmını onların başına belâ etmek ister. İnsanların birçoğu da zaten yoldan çıkmışlardır. 70. Andolsun ki İsrailoğullarının sağlam sözünü aldık ve onlara peygamberler gönderdik. Ne zaman bir peygamber onlara nefislerinin arzu etmediğini (ilâhî hükümleri) getirdi ise bir kısmını yalanladılar, bir kısmını da öldürdüler81. Eğer onlar Allah'a, Peygamber'e ve ona indirilene iman etmiş olsalardı onları (müşrikleri) dost edinmezlerdi; fakat onların çoğu yoldan çıkmışlardır. 67. Ey Resûl! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Doğrusu Allah, kâfirler topluluğuna rehberlik etmez68. «Ey Kitap ehli! Siz, Tevrat'ı, İncil'i ve Rabbinizden size indirileni hakkıyle uygulamadıkça, (doğru) bir şey (yol) üzerinde değilsinizdir» de. Rabbinden sana indirilen, onlardan çoğunun küfür ve azgınlığını elbette artıracaktır. Kâfirler topluluğuna üzülme. 60. De ki: Allah katında yeri bundan daha kötü olanı size haber vereyim mi? Allah'ın lânetlediği ve gazap ettiği, aralarından maymunlar, domuzlar ve tâğuta tapanlar çıkardığı kimseler. İşte bunlar, yeri (durumu) daha kötü olan ve doğru yoldan daha ziyade sapmış bulunanlardır.58. Namaza çağırdığınız zaman onu alay ve eğlence konusu yaparlar. Bu davranış, onların düşünemeyen bir toplum olmalarındandır55. Sizin dostunuz (veliniz) ancak Allah'tır, Resûlüdür, iman edenlerdir; onlar ki Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılar, zekâtı verirl14. «Biz hıristiyanlarız» diyenlerden de kesin sözlerini almıştık ama onlar da kendilerine zikredilen (verilen öğütlerin veya Kitab'ın) önemli bir bölümünü unuttular. Bu sebeple kıyamete kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah onlara yaptıklarını haber verecektir

melek
28. March 2009, 03:43 PM
selamün aleyküm ben namaz kılmaya başladım birsüre önce fakat dewam edemedim kılmak istiyorum fakat bitürlü sürekli hale getiremedim napabilirim neden kılamıyorum yardımcı olun bana şimdiden allah razı olsun

elmuh
29. March 2009, 08:10 AM
Aleyküm Selam Melek Kardeşim,

Yardım istemişsiniz, boynumuzun borcudur. Ancak sorun nedir bilmeden çözüm üretmek zordur. Kendi sorununuzun cevabını da en iyi sizin bilebileceğinizi düşünerek ben Rabbimizin çağrısından bir örnek vermek istiyorum.

Hacc 77-78:

Ey iman edenler! Rükû edin, secde edin; Rabbinize ibadet edin, hayır işleyin ki kurtulabilesiniz.

Allah uğrunda O'na yaraşır bir gayretle didinin. O sizi seçmiş ve dinde size hiçbir güçlük çıkarmamıştır. Babanız İbrahim'in milletini esas alın. Allah sizi, önceden de şu Kitap'ta da "Müslümanlar/Allah'a teslim olanlar" diye adlandırdı ki, resul sizin üzerinize bir tanık olsun, siz de insanlar üzerine tanıklar olasınız. O halde namazı kılın, zekâtı verin ve Allah'a sarılın. O'dur sizin Mevlâ'nız. Ne güzel Mevlâ'dır O, ne güzel yardımcıdır O!

Ayrıca namaz ile ilgili daha geniş iki çalışmaya aşağıdaki linklerden erişebilirsiniz.

Kuran'da Namaz (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=510)

Namaz (http://www.hanifler.com/showthread.php?t=172)

Muhabbetle.

Burak
20. May 2009, 03:28 PM
Konu Namaz olunca dos doğru kılmak gerek Buna en net cevabı akıl verir. Her insan kendi aklı ile doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edebilir. Bilmediği bir konu çıktığında da destek almak için kitaplar vardır bunlara danışmak gerekir. Ama şimdi her akla çok net bir soru somak isterim bu soruya aklınızın verdiği cevaptan sonrası kendinizden dir. şimdi sorumu soruyorum. Allah'ın izni ile

Doğru olan Anlayarak Namaz kılmakmıdır. Yoksa anlamadan Namaz kılmakmı?

Peki ya siz Ne ce Anlarsınız.?

Şimdi sen kendi aklınla seç bakalım sence en doğru olan hangisidr.

aşık74
20. May 2009, 03:53 PM
Konu Namaz olunca dos doğru kılmak gerek Buna en net cevabı akıl verir. Her insan kendi aklı ile doğru ile yanlışı birbirinden ayırt edebilir. Bilmediği bir konu çıktığında da destek almak için kitaplar vardır bunlara danışmak gerekir. Ama şimdi her akla çok net bir soru somak isterim bu soruya aklınızın verdiği cevaptan sonrası kendinizden dir. şimdi sorumu soruyorum. Allah'ın izni ile

Doğru olan Anlayarak Namaz kılmakmıdır. Yoksa anlamadan Namaz kılmakmı?

Peki ya siz Ne ce Anlarsınız.?

Şimdi sen kendi aklınla seç bakalım sence en doğru olan hangisidr.

Selamun aleyküm :)

Doğru olan tabiiki namazı anlayarak kılmakdır.
Ben namazımda arapça okuyorum,fakat okuduğum arapça kelimelerin hepsinin türkçe manalarını öğrendim,dolayısıyla anlayarak okuyorum :)

sevgiler

nuh
7. July 2009, 03:48 PM
(Yasin)13. Onlara, şu şehir halkını misal getir: Hani onlara elçiler gelmişti. 7. Bizim vazifemiz, açık bir şekilde Allah'ın buyruklarını size tebliğ etmekten başka bir şey değildir dediler.70. Diri olanları uyarsın ve kâfirler cezayı hak etsinler diye.(Zümer)23. Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi. Rablerinden korkanların, bu Kitab'ın etkisinden tüyleri ürperir, derken hem bedenleri ve hem de gönülleri Allah'ın zikrine ısınıp yumuşar. İşte bu Kitap, Allah'ın, dilediğini kendisiyle doğru yola ilettiği hidayet rehberidir. Allah kimi de saptırırsa artık ona yol gösteren olmaz. (Duhan)33. Onlara, içinde açık bir imtihan bulunan işaretler verdik.(Vakıa)77, 78. Şüphesiz bu, korunmuş bir kitapta bulunan değerli bir Kur'an'dır.

muvahhit
9. July 2009, 07:40 PM
selamlar,

namaz salat değildir,salatta namaz değildir...

ritüel olarak anladığımızın adı Tespih'tir..tespih salatın şubesidir.
Salat erdemli yaşamın/destek olmanın/korumanın/beraber olmanın/şura yapmanın adıdır,
tespih ise yine bu salatın içinde Rabbi, şekiller bütünüyle veya bunlardan biriyle anmanın adıdır.
sağlıcakla

nuh
10. July 2009, 02:07 PM
(Yunus)51. Olacaklar olduktan sonra mı O’na iman edeceksiniz? Şimdi mi? Halbuki onu azabın gelmesini istemekte acele ediyordunuz? 60. Allah’a karşı yalan uyduranların kıyamet günü âkıbetleri hakkındaki kanaatleri nedir? Şüphesiz Allah insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat onların çoğu şükretmezler( Hakka)49. İçinizde onu yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz51. Ve o, gerçekten kat'î bilginin ta kendisidir.(Kalem) 40. Sor onlara: Bu iddiayı onların hangisi savunacak? (Mearic)42. Ama sen onları şimdilik bırak da, tehdit edildikleri günlerine kavuşuncaya dek dalsınlar, oynayadursunlar.

elmuh
10. July 2009, 05:52 PM
Selam,

Salat Kur'anda Allahı anmak ve ondan yardım dilemek, dua etmek anlamlarında kullanılmıştır.

Taha 14
Muhakkak ki ben, yalnızca ben Allah'ım. Benden başka ilâh yoktur. Bana ibadet/kulluk et; beni anmak için namaz kıl ( salatı ikame et).

Bakara 45:
Sabır ve namazla yardım dileyin. Bu, şüphesiz, huşû duyanların dışındakiler için ağırdır.

Bakara 153
Ey iman edenler, sabırla ve namazla yardım dileyin. Gerçekten Allah, sabredenlerle beraberdir.

Kulun salat ederek/namaz kılarak Allahı nasıl anması ve ondan nasıl yardım dilemesi gerektiği Kuran'da yeteri kadar anlatılmıştır.

Bunun dışındaki salat kelimesinin kullanımları, bu asıl anlamı dikkate alınarak güzel bir hitabet üslubu içinde, simgesel kullanımlardır.

Ahzab 56'daki kullanım da bu şekilde bir kullanımdır. Allahın Resulünü anmasıdır. Ona destek vermesidir. Ancak bu kullanım salat'ın asıl anlamı değildir. İfadenin, sözün etkisini güçlendirmek için kullanıldığını düşünüyorum.

Namaz kelimesi üzerindeki spekülasyona gelince, ister kabul edin ister etmeyin bu kelime Türkçeye girmiş ve herkes tarafından bilinen bir kavramdır. Salatı İkame etmek namaz'dır. Namaz/Salatın İkamesinde hatalar yapılıyor gerekçesi ile farklı bir kategoriye konulmasına gerek yoktur. İnsanlara salatın nasıl ikame edileceğini anlayamıyacakları hatta karşı çıkacakları kavramlarla anlatacağımıza, kabul görmüş olan namaz kavramını karşılığını islam dinine göre ikame edilmesi gereken salat olarak doldurmak en mantıklı yaklaşımdır. Bu vahyin de takip etmiş olduğu yoldur.

Allah bize din olarak İslamı seçti, bu dine girenleri, teslim olanları müslüman olarak adlandırdı. Müslüman olan Allahın indirdiği dinin gereğini yerine getirendir. Namaz kılmak/salatı ikame etmekte bu dinin rituel bir ibadet biçimidir. Bir rituel olarak bir yanıyla Kul-Allah ilişkisine bir disiplin getirmekte iken Kul-Kul boyutunda da simgesel bir işlevi vardır. Namaz dindarlığın görünen yüzlerinden birisidir, dindarlığın somutlaşmış görüntülerinden birisidir. Bu nedenle, Kuranda salat kavramı, diğer dini açıdan doğru olan davranışlarla birlikte anılmaktadır. Çünkü samimi olarak salat eden Allahın emirlerini de kabul etmiştir.

Allahın emirlerini kabul etmedikleri halde kendilerine dindar görüntüsü vererek toplumsal kabul peşinde koşanların durumundan Maun suresinde bahsedilmektedir. Onlar namazı Allahın dinini kabul etmeden, toplumsal kabul görmek amacıyla kılanlardır. Sözleri, ki namaz da simgesel bir ifade olarak söz gibi düşünülebilir, ile eylemleri olumsuz anlamda çelişenlerdir. Namaz kılıp Allahı anan, ondan yardım isteyen eğer samimi ise eylemlerinde de müslüman olduğunu kanıtlamalıdır.

Muhabbetle.

nuh
11. July 2009, 07:32 PM
(Meryem)97. Biz Kur'an'ı, sadece, onunla Allah'tan sakınanları müjdeleyesin ve şiddetle karşı çıkan bir topluluğu uyarasın diye senin dilinle indirilip okutarak kolaylaştırdık (Nisa)42. Küfür yoluna sapıp peygamberi dinlemeyenler o gün yerin dibine batırılmayı temenni ederler ve Allah'tan hiçbir haberi gizleyemezler. 54. Yoksa onlar, Allah'ın lütfundan verdiği şeyler için insanlara hased mi ediyorlar? Oysa İbrahim soyuna Kitab'ı ve hikmeti verdik ve onlara büyük bir hükümranlık bahşettik. 82. Hâla Kur'an üzerinde gereği gibi düşünmeyecekler mi? Eğer o, Allah'tan başkası tarafından gelmiş olsaydı onda birçok tutarsızlık bulurlardı.109. Haydi siz dünya hayatında onlara taraf çıkıp savundunuz, ya kıyamet günü Allah'a karşı onları kim savunacak yahut onlara kim vekil olacak? (Araf)30. O, bir gurubu doğru yola iletti, bir guruba da sapıklık müstehak oldu. Çünkü onlar Allah'ı bırakıp şeytanları kendilerine dost edindiler. Böyle iken kendilerinin doğru yolda olduklarını sanıyorlar. 94. Biz hangi ülkeye bir peygamber gönderdiysek, ora halkını, peygambere baş kaldırdıklarından ötürü bize yalvarıp yakarsınlar diye mutlaka yoksulluk ve darlıkla sıkmışızdır.

Ali Rıza Borazan
12. December 2009, 04:54 PM
12 Aralık 2009 Cumartesi
NAMAZ
NAMAZ
Son Zamanlarda namaz konusunda epey değişik anlayışlar gelmektedir. Bazıları namazın salât olduğunu Allahın güzel emirlerinin pratik hayata fiilen yansıtılması, yaşanılması, olduğunu söylerken, şekillenmiş veya mekanik bir namazın olmadığını anlamışlar. ve anlatmaya çalışmışlardır. Bazıları da Kuranda namazın tarifi kılınış şekli yok onu peygamberimiz tarif etmiştir. Deyip, geleneksel olan peygamberin sünneti ile Allahın emrettiği namazı bir arada barındırıp namaz tarifi yapmışlar. Bazıları namazın vakitleri konusunda üç vakitti beş vakitti deyip değişik görüşlerini ortaya koymuşlardır. Âcizane otuz yıl gibi bir zamandır. Kuranı kuranla anlamaya çalışan birisi olarak kuranda tanımlanan namazın kılınışı ve vakitlerini anladığım kadarıyla anlatmaya çalışacağım inşallah.

KUR’ANDA MEKANİK VEYA ŞEKİLSEL NAMAZIN OLMADIĞINI SÖYLEYENLERE CEVAP
Öncelikle kuranın bir masal veya hikâye kitabı olmadığını bilmemiz gerekiyor. Kuran okuyanların da bildiği gibi kuranda hem müteşabih hem de muhkem olan ayetler vardır. Müteşabih kelimesini kuranın anlaşılmasına doğru isimli web sayfasında değişik yerlerde anlatmaya çalışmıştım. Burada sadece konunun anlaşılması açısından tanımlayıp geçeceğim. Müteşabih; karmaşık ve ikişerli anlamına gelmektedir. Anlaşılması inceleme ve tahlil yapıldıktan sonra o konunun uzman olanlarının kararı ve yorumu ile ne anlama geldiği anlaşılan demektir. Aynen Dağdaki madenleri ayrıştırarak insanların önlerine yemek tabaklarının gelişi, araba olarak yorumlanması, tıpkı kuranda müteşabih ayetlerin açıklaması onun gibi ilim gerektirir. Bu sebeple Kuranda ne bazılarının dediği gibi onu sadece peygamber anlar onu da hadislerle açıklamıştır, Anlayışı, ne de kurandaki ayetler kolay anlaşılır açıktır. Deyip de kuranda şu yoktur bu yoktur demeleri kesinlikle doğru değildir.
Kurandan bazı kardeşlerimizin söylediği hayatın pratiğini kuşatan salâtı veya hayat namazı tanımlamalarına kesinlikle yürekten katılıyorum. Asıl olan bu namaz toplumlardan kaldırılmış, yüzeysel şekilsel olan namaz yerini almıştır. Bu da Toplumlarda, aç, fakir, borçlular, köleler, daha nice ihtiyaç sahipleri unutulmuş, kapitalist bir sınıfı doğurarak yığdıkça yığan bir sınıfın doğmasına sebep olarak güç yetiremeyenler toplumda rezil rüsva haline düşmüştür.
16/71- Allah rızıkta kiminizi kiminize üstün kıldı; üstün kılınanlar, rızıklarını ellerinin altında bulunanlara onda eşit olacak şekilde çevirip-verici değildirler. Şimdi Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
Yerleri ve gökleri yaratan Allah tır. İnsanları da yaratan Allah tır. Allah kişilerin bazılarına güç ve yetenek vermişse o gücünden ve yeteneğini verilmeyenlerle paylaşmalarını istemektedir. Ama insanlar azgınlık yapıp Allahın paylaşmak için verdiği malları paylaşmayan topluluğa da hidayet vermiyor.
Kur’an asıl bunları Allah adına yaptıktan sonra güçleri olanlar bu yükü omuzladıklarında kimin adına bu yükleri omuzladığını belirginleştirmesini
İstemektedir. Ve asıl namazın doğuya ve batıya yüzü dönmeden daha çok bunların yapılmasının, yaşanmasının önemine dikkat çekmek istemektedir.
2/177- Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve muttaki olanlar da bunlardır.

Kuran, burada müslümanım diyenin tam bir fotoğrafını çizmektedir. Bir taraftan çalışarak yeryüzünde kendi üzerine düşen görevi yapmaya eşyanın esrarını çözmeye davet ederken, bir taraftan da ihtiyaç sahiplerine kazanmış olduğu mallardan onu dağıtmayı ifade ederken, bir taraftan da Allahın kuranda tanımladığı inanç esaslarını ortaya koyarak yaşadığı hayatla kıldığı namazın bütünleşmesini istemektedir. Bu ayete göre ne Kazandığından mallarını başkalarına dağıtırken namaz kılmadan vermenin bir anlamı olmadığını, ne de namaz kılıp da başkalarına vermeden yaşayanların asla Allah katında bir önem ve değeri olmayacaktır.

İman etmeyenler yakınlarını yetimlerini Allaha yöneldiğini veya yaptıkları güzel davranışları Allah adına yaptığını belirginleştirmeden yaptıklarının boşa gideceğini söylemektedir.
9/54- İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.
107/1- Dini yalanlayanı gördün mü? 107/2- İşte yetimi itip-kakan;107/3- Yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur.107/4- İşte (şu) namaz kılanların vay haline,107/5- Ki onlar, namazlarında yanılgıdadırlar,107/6- Onlar gösteriş yapmaktadırlar107/7- Ve �ufacık bir yardımı (veya zekatı) da engellemektedirler.
Maun suresinde bahsedildiği gibi, namaz kılıp da bu yaptıkları eylemlerin hiçbir anlamı olmadığı gibi bunlar ahret âleminde yaptıkları bu davranışlar yürek acısı olacak. Kuran Hem güzel işlerin Allah adına yapılmasını emrederken hem de yapılan eylemin Allah adına yapıldığını namazla göstermesi gerekmektedir.
Diyelim ki, Bir kişi gidiyor. İhtiyar, dünyada kendi yükünü taşıyamayan birinin yükünü omuzlayıp Allahın gönderdiği peygamberlere ve kitaplara iman etmediğini söylüyorsa bunu Allah kabul eder mi? Bu yapmış oldukları davranışlar Allah için değilse kendi putları içindir.
Aynı davranışı Allaha ve ahret gününe iman eden gönderilmiş olan peygamberlere kitaplara inanan bir kişi olursa bunların Allah katında yaptıkları hüsnü kabul görecektir.
Allah insanların yapmış oldukları güzel olan davranışların kimin adına yaptığını bildiği gibi kalplerden geçenleri de bilmektedir. İnsanların yapmış olduğu güzel davranışların kime ait olduklarını Allah inanaları bir arada bulundurmayı onların şekilsel olarak tanımladığı o namaz olmazsa nasıl insanlar birbirlerini tanıyıp düşman olanlara karşı güç ve kuvvet olup savunacaklar. İnsanların kalplerinden geçenleri elbette başka insanlar bilemez. Onların ancak yaşadıkları hayatla kıldıkları namaz uyum sağlamazsa münafık mı? Değil mi? ancak ayırt edilebileceğini anlatmaktadır.

60/10- Ey iman edenler, mü'min kadınlar hicret ederek size geldikleri zaman, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilendir. Şayet (gerçekten) mü'min kadınlar olduklarını bilip-öğrenirseniz, artık sakın onları kafirlere geri çevirmeyin. (Çünkü) Ne bunlar onlara helaldir, ne onlar bunlara helaldir. Onlara (kafir kocalarına kendileri için) harcadıklarını verin. Onlara (hicret eden mü'min kadınlara) ücretlerini (mehirlerini) verdiğiniz takdirde onları nikahlamanızda size bir güçlük yoktur. Kafir (kadın)ların ismetlerini (nikahlarını) tutmayın ve (onlar için) harcadıklarınızı isteyin. Onlar da (mü'min kadınlara) harcadıklarını istesinler. Bu, Allah'ın hükmüdür; sizin aranızda hükmeder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Allah kuranda değişik yerlerde kimin münafık kimin müslüman kimin kâfir veya müşrik olduklarını yaşam biçimlerinden bize bilgiler vermektedir. Biz o verilmiş olan bilgilere göre o gelen kadınları test edip imanlı olup olmadığına karar vermemizi istemektedir.
Bu Kısa açıklamalardan sonra, iman edenlerin, kurana iman ettiğini söyleyen ve tek kuran diyen kardeşlerimin. Yaşanan hayatın salât olduğunu, hayat namazı olduğunu söylediklerini ve bu hayatın bütün yaşamlarında kendilerine boyunları çözmeğe, aklına gelen ne varsa güzel olan davranışların hepsine namaz veya salât dediklerine istisnasız katılıyorum. bunu kabullendik. Ancak bu salâtlardan Allah hangisi için namaza kalktığınız zaman abdest almağa çağırmaktadır.
5/6- Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın.) Eğer cünüpseniz temizlenin (gusül edin); eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayakyolundan (hacet yerinden) gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize ondan sürün. Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredersiniz.

Köleyi Özgürlüğe kavuşturmak namaz veya salât, bahçe çapalamak salat, okumak salat birilerine yardım yapmak salat, evlenmek salat savaşa çıkmak salat, zekat oruç salat vs. bunların hangisi için abdest alınacak?

Eğer abdesti temizlik olarak kabul edenlere sesleniyorum. Su bulunmadığı zaman teyemmüm etmeğe çağırıyor. Toprağa elleri sürüp onu yüze sürmek insanın nesini temizler.
Kuran İnsanlar için yaşamlarında her örnekten bir örnek vermiş hiçbir eksik de bırakmamıştır.
17/89- Andolsun, bu Kur'an'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkârda ayak direttiler. Kurana uygun olmayan bir söz söylediklerinde hemen o sözün yanlışlığını ortaya koyan mutlaka bir ayet vardır.
72/9- "Oysa gerçekte biz, dinlemek için onun oturma yerlerinde otururduk. Ama şimdi kim dinleyecek olsa, (hemen) kendisini izleyen bir şihab bulur."
Şimdi Kuranda şekillenmiş olan namaz yok diyen kardeşlerimin, bu görüşleri eğer doğru olmuş olsaydı. Şu arazlar ortaya çıkmazdı.

1- Eğer namaz olmasaydı İman eden ve Salih amel işleyenlerle, iman etmediği halde aynı ameli işleyenler arasında kimin müslüman kimin müslüman olmadığı ayırt edilmezdi.
1- Namaz Kılanları Allah Bir disipline sokmaktadır. Eğer o yürekten namaz kılıyorsa onun veliliğini Allah kendisi üslenmekte ve o namaza ihlâsla devam ettiği sürece onu fahşalardan korumaktadır.29/45- Sana Kitap'tan vah yedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür. Allah, yaptıklarınızı bilir.
2- Namaz Vücutta iki kalpten birini işgal eder. İnsan ya müslümandır Allah yolunda ölümü dirimi Allaha aittir. Ya da şeytan yolundadır ölümü dirimi tağutlar içindir 33/4- Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (zıharda bulunduğunuz) eşlerinizi sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da sizin (öz) çocuklarınız saymadı. Bu, sizin (yalnızca) ağzınızla söylemenizdir. Allah ise, hakkı söyler ve (doğru olan) yola yöneltip-iletir. Namaz kılanlar kendilerine şeytandan bir kışkırtma geldiğinde hemen Allaha sığınır Allah adına kılmış olduğu namaz onu diğer kötülüklerin gelmesini engeller kişi ya namazı Allaha olan yönelişini kaldırır ya da tağuta olan yönelişini kaldırır kişi aynı anda hem tağuta hem de Allaha kulluk edemez. Bu insanın yaratılışına terstir.
3- Allah Kâinatta yarattığı bütün varlıkları çift yaratmıştır Namaz da çifttir bir hayat namazı bir de şekilsel namaz.13/3- Ve O, yeri yayıp uzatan, onda sarsılmaz-dağlar ve ırmaklar kılandır. Orada ürünlerin her birinden ikişer çift yaratmıştır; geceyi gündüze bürümektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.
Öyleyse Namaz gerçekten müminin Allaha olan bağlılığının, bir göstergesi bir terazisidir. Kötülük yapmamayı Allah müslümana böyle bir silah vererek koruma altına almıştır. İmanın fanusudur. Şimdi Kuranda geçen namaz ile ilgili ayetlerden bir kaçını nakletmeye çalışalım.
2/3- Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
2/43- Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin.
2/110- Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah Katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir.
2/125- Hani Evi (Ka'be�yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail'e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik.
4/77- Kendilerine; "Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verin" denenleri görmedin mi? Oysa savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah'tan korkar gibi- hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar ve: "Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?" dediler. De ki: "Dünyanın metaı azdır, ahiret, ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz 'bir hurma çekirdeğindeki ip-ince bir iplik kadar' bile haksızlığa uğratılmayacaksınız."
Şimdi de namazın kuranda beş vakit olduğunu ispat etmeye çalışalım.

KURANDA TARİF EDİLEN NAMAZ BEŞ VAKİTTİR
Bazı Kardeşlerimiz namazı kabullendikleri halde namazın üç vakit olduğunu söylemektedirler. Namaz kuranda beş vakit olarak anlatılmaktadır. Sadece Peygambere ait olan namaz da ekenince altı vakittir. Şimdi bunları tek tek anlatmaya çalışalım.
4/103- Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.

Bu ayet hem kuranda mekanik olarak günün belirli vakitlerde kılınması gereken bir namaz olduğu gibi, hem de belirli vakitlere hasredilmesi olduğunu da göstermektedir.

SABAH NAMAZI:50/39- Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et.
Güneşin doğuşundan önceki namaz sabah namazıdır. Buna sanmıyorum itiraz edecek olanı. Sabah bilindiği gibi Kuranda tarif edilirken2/187- Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.

Bakara yüz seksen yedinci ayete baktığımız zaman gören gözler için burada üç vakti tarif ediyor., Gece kelimesini güneşin batışı ile doğuşu arasındaki karanlık bölgeyi tanımlamaktadır. Karanlık bölgenin gündüze yakın olan iki vakitten söz etmek mümkündür. Birisi güneşin batışından sonra gelen akşam diğeri güneşin doğuşundan önce gelen sabah kelimesidir. İşte sabah namazını tanımlarken , “Rabbini güneşin doğuşundan önce” ifadesini kullanmaktadır. Dikkat edilirse namaz vakitleri, ardı arkası kesilmeden bir namazın bitişi ile diğer namazın başlaması söz konusudur. Eğer güneş doğmadan önce sabah namazı kılınamamışsa o namaz ertelenmesi veya kılamaması gerekmez. Ne zaman fırsat bulunmuşsa o namaz güneş doğduktan veya öğleye erdikten sonra kılamadığın sabah namazını kılıp daha sonra öğleyi kılman gerekir. İşte namazın kazası yoktur anlayışı da burada çözülmüş oluyor.
Öyleyse Allahın sınırladığı sabah namazının vakti sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, İşte kuranda gecenin tanımı beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar. Sabah namazı da bu zamandan güneşin doğuşuna kadar olan bölümdür. Sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın ne zamana kadar? Sonra geceye kadar orucu tamamlayın. İşte orucun tutuluş sınırları. Gece kelimesi eğer güneşin batışından sonra başlayıp beyaz iplikle siyah ipliğe kadar kalan bölge ise gündüz de diğer kalan zaman dilimidir. Şimdi onları tanımlayalım.

ÖĞLE NAMAZI: 18- Hamd O'nundur; göklerde ve yerde, günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de.
Kuran okuyucuların kuranda yok dediği vakitlerden birisi de öğle namazıdır.30/ 17- Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (yüceltin).
Kuran gördüğünüz gibi namaz vakitlerini tanımlarken sabah ve akşamdan bahsediyor daha sonra gelen ayette de öğleye erdiğiniz vakit de ifadesini kullanıyor bu tabii ki namazı kabullenip üç vakit diyenler içindir. Namaz yoktur diyen kardeşlerimize diyeceğim bir şey yoktur. Öğle namazının oluşunu destekleyen bir ayet daha.20/ 130- Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.
Bu Ayet anlaya bilenler için dört vakit namazı tanımlamaktadır. Sabah, öğle ikindi, yatsı, namazlarıdır. Buradaki,” gündüzün uçlarında “ ifadesi zeval vaktini işaret ediyor. Yani her yokuşun son anını ve daha sonra inişe başladığı yeri gösterdiği gibi güneş de gündüzün zirve yaptığı yer demektir bu namazın süresi de ikindi vaktine kadardır. Bunu da bu konuyla ilgilenen uzmanlara bırakıyorum.
Öğle namazını destekleyen bir ayet daha nakledelim.
24/ 58- Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

İKİNDİ NAMAZI: Yine burada dört namaz vaktini de içine alan bir ayeti vereceğim.20/ 130- Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tespihte bulun ki hoşnut olabilesin.” batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt bu ayette batışından önce diye bahsedilen namaz ikindi denilen namazdır.
Bu Namaz diğer namazlarla beraber devamlı anıldığı için uzun uzadıya bahsetmeye gerek yok.
AKŞAM NAMAZI: 17- Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı teşbih edip (yüceltin).
Akşam namazının da nasıl gecenin bitişi ile güneşin doğdu arasındaki kalan bölüm ise akşam namazının vakti de güneşin batışı ile gecenin başlangıcına kadar geçen zamandır. Yine bu zamanını sınırlarını dakikasını koyan ilim adamlarına bırakıyorum. Ama şu gerçek var ki sabah namazı vakti kadar da akşam namazı olduğu kesindir.
YATSI NAMAZI:20/130- Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.
Burada bahsedilen” Gecenin bir bölümünde” dediği namaz yatsı namazıdır. Bu namazın vakti de. Akşam namazının bitişi ile başlar. Sabah namazının başlangıcına kadar devam eder.
SADECE PEYGAMBERE HAS NAFİLE NAMAZI: 79- Gecenin bir kısmında kalk, sana ait nafile olarak onunla (Kur'an'la) namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır. Bu namaz da peygamberlere emredilen diğer müslümanlar üzerinde sorumluluk olamayan bir namazdır ama diğer peygambere ait olan namazı kılanları da Allah övgü ile bahsetmiştir.

Bazıları ayetlerde geçen teşbih edin zikredin kelimelerini namaz olarak görmeyebilirler ama namazın müslümanım diyenler üzerindeki vakitleri belirlenmiş farzdır ayeti başka türlü nasıl açıklanabilirdi?
Gönderen Ali Rıza Borazan

Ali Rıza Borazan
12. December 2009, 04:59 PM
12 Aralık 2009 Cumartesi
NAMAZ
NAMAZ
Son Zamanlarda namaz konusunda epey değişik anlayışlar gelmektedir. Bazıları namazın salât olduğunu Allahın güzel emirlerinin pratik hayata fiilen yansıtılması, yaşanılması, olduğunu söylerken, şekillenmiş veya mekanik bir namazın olmadığını anlamışlar. ve anlatmaya çalışmışlardır. Bazıları da Kuranda namazın tarifi kılınış şekli yok onu peygamberimiz tarif etmiştir. Deyip, geleneksel olan peygamberin sünneti ile Allahın emrettiği namazı bir arada barındırıp namaz tarifi yapmışlar. Bazıları namazın vakitleri konusunda üç vakitti beş vakitti deyip değişik görüşlerini ortaya koymuşlardır. Âcizane otuz yıl gibi bir zamandır. Kuranı kuranla anlamaya çalışan birisi olarak kuranda tanımlanan namazın kılınışı ve vakitlerini anladığım kadarıyla anlatmaya çalışacağım inşallah.

KUR’ANDA MEKANİK VEYA ŞEKİLSEL NAMAZIN OLMADIĞINI SÖYLEYENLERE CEVAP
Öncelikle kuranın bir masal veya hikâye kitabı olmadığını bilmemiz gerekiyor. Kuran okuyanların da bildiği gibi kuranda hem müteşabih hem de muhkem olan ayetler vardır. Müteşabih kelimesini kuranın anlaşılmasına doğru isimli web sayfasında değişik yerlerde anlatmaya çalışmıştım. Burada sadece konunun anlaşılması açısından tanımlayıp geçeceğim. Müteşabih; karmaşık ve ikişerli anlamına gelmektedir. Anlaşılması inceleme ve tahlil yapıldıktan sonra o konunun uzman olanlarının kararı ve yorumu ile ne anlama geldiği anlaşılan demektir. Aynen Dağdaki madenleri ayrıştırarak insanların önlerine yemek tabaklarının gelişi, araba olarak yorumlanması, tıpkı kuranda müteşabih ayetlerin açıklaması onun gibi ilim gerektirir. Bu sebeple Kuranda ne bazılarının dediği gibi onu sadece peygamber anlar onu da hadislerle açıklamıştır, Anlayışı, ne de kurandaki ayetler kolay anlaşılır açıktır. Deyip de kuranda şu yoktur bu yoktur demeleri kesinlikle doğru değildir.
Kurandan bazı kardeşlerimizin söylediği hayatın pratiğini kuşatan salâtı veya hayat namazı tanımlamalarına kesinlikle yürekten katılıyorum. Asıl olan bu namaz toplumlardan kaldırılmış, yüzeysel şekilsel olan namaz yerini almıştır. Bu da Toplumlarda, aç, fakir, borçlular, köleler, daha nice ihtiyaç sahipleri unutulmuş, kapitalist bir sınıfı doğurarak yığdıkça yığan bir sınıfın doğmasına sebep olarak güç yetiremeyenler toplumda rezil rüsva haline düşmüştür.
16/71- Allah rızıkta kiminizi kiminize üstün kıldı; üstün kılınanlar, rızıklarını ellerinin altında bulunanlara onda eşit olacak şekilde çevirip-verici değildirler. Şimdi Allah'ın nimetini inkâr mı ediyorlar?
Yerleri ve gökleri yaratan Allah tır. İnsanları da yaratan Allah tır. Allah kişilerin bazılarına güç ve yetenek vermişse o gücünden ve yeteneğini verilmeyenlerle paylaşmalarını istemektedir. Ama insanlar azgınlık yapıp Allahın paylaşmak için verdiği malları paylaşmayan topluluğa da hidayet vermiyor.
Kur’an asıl bunları Allah adına yaptıktan sonra güçleri olanlar bu yükü omuzladıklarında kimin adına bu yükleri omuzladığını belirginleştirmesini
İstemektedir. Ve asıl namazın doğuya ve batıya yüzü dönmeden daha çok bunların yapılmasının, yaşanmasının önemine dikkat çekmek istemektedir.
2/177- Yüzlerinizi doğuya ve batıya çevirmeniz iyilik değildir. Ama iyilik, Allah'a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine rağmen, onu yakınlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmışa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazı dosdoğru kılan, zekâtı veren ve ahidleştiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalıkta ve savaşın kızıştığı zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranışlarıdır). İşte bunlar, doğru olanlardır ve muttaki olanlar da bunlardır.

Kuran, burada müslümanım diyenin tam bir fotoğrafını çizmektedir. Bir taraftan çalışarak yeryüzünde kendi üzerine düşen görevi yapmaya eşyanın esrarını çözmeye davet ederken, bir taraftan da ihtiyaç sahiplerine kazanmış olduğu mallardan onu dağıtmayı ifade ederken, bir taraftan da Allahın kuranda tanımladığı inanç esaslarını ortaya koyarak yaşadığı hayatla kıldığı namazın bütünleşmesini istemektedir. Bu ayete göre ne Kazandığından mallarını başkalarına dağıtırken namaz kılmadan vermenin bir anlamı olmadığını, ne de namaz kılıp da başkalarına vermeden yaşayanların asla Allah katında bir önem ve değeri olmayacaktır.

İman etmeyenler yakınlarını yetimlerini Allaha yöneldiğini veya yaptıkları güzel davranışları Allah adına yaptığını belirginleştirmeden yaptıklarının boşa gideceğini söylemektedir.
9/54- İnfak ettiklerinin kendilerinden kabulünü engelleyen şey, Allah'ı ve elçisini tanımamaları, namaza ancak isteksizce gelmeleri ve hoşlarına gitmiyorken infak etmeleridir.
107/1- Dini yalanlayanı gördün mü? 107/2- İşte yetimi itip-kakan;107/3- Yoksulu doyurmayı teşvik etmeyen odur.107/4- İşte (şu) namaz kılanların vay haline,107/5- Ki onlar, namazlarında yanılgıdadırlar,107/6- Onlar gösteriş yapmaktadırlar107/7- Ve �ufacık bir yardımı (veya zekatı) da engellemektedirler.
Maun suresinde bahsedildiği gibi, namaz kılıp da bu yaptıkları eylemlerin hiçbir anlamı olmadığı gibi bunlar ahret âleminde yaptıkları bu davranışlar yürek acısı olacak. Kuran Hem güzel işlerin Allah adına yapılmasını emrederken hem de yapılan eylemin Allah adına yapıldığını namazla göstermesi gerekmektedir.
Diyelim ki, Bir kişi gidiyor. İhtiyar, dünyada kendi yükünü taşıyamayan birinin yükünü omuzlayıp Allahın gönderdiği peygamberlere ve kitaplara iman etmediğini söylüyorsa bunu Allah kabul eder mi? Bu yapmış oldukları davranışlar Allah için değilse kendi putları içindir.
Aynı davranışı Allaha ve ahret gününe iman eden gönderilmiş olan peygamberlere kitaplara inanan bir kişi olursa bunların Allah katında yaptıkları hüsnü kabul görecektir.
Allah insanların yapmış oldukları güzel olan davranışların kimin adına yaptığını bildiği gibi kalplerden geçenleri de bilmektedir. İnsanların yapmış olduğu güzel davranışların kime ait olduklarını Allah inanaları bir arada bulundurmayı onların şekilsel olarak tanımladığı o namaz olmazsa nasıl insanlar birbirlerini tanıyıp düşman olanlara karşı güç ve kuvvet olup savunacaklar. İnsanların kalplerinden geçenleri elbette başka insanlar bilemez. Onların ancak yaşadıkları hayatla kıldıkları namaz uyum sağlamazsa münafık mı? Değil mi? ancak ayırt edilebileceğini anlatmaktadır.

60/10- Ey iman edenler, mü'min kadınlar hicret ederek size geldikleri zaman, onları imtihan edin. Allah, onların imanlarını daha iyi bilendir. Şayet (gerçekten) mü'min kadınlar olduklarını bilip-öğrenirseniz, artık sakın onları kafirlere geri çevirmeyin. (Çünkü) Ne bunlar onlara helaldir, ne onlar bunlara helaldir. Onlara (kafir kocalarına kendileri için) harcadıklarını verin. Onlara (hicret eden mü'min kadınlara) ücretlerini (mehirlerini) verdiğiniz takdirde onları nikahlamanızda size bir güçlük yoktur. Kafir (kadın)ların ismetlerini (nikahlarını) tutmayın ve (onlar için) harcadıklarınızı isteyin. Onlar da (mü'min kadınlara) harcadıklarını istesinler. Bu, Allah'ın hükmüdür; sizin aranızda hükmeder. Allah, bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.
Allah kuranda değişik yerlerde kimin münafık kimin müslüman kimin kâfir veya müşrik olduklarını yaşam biçimlerinden bize bilgiler vermektedir. Biz o verilmiş olan bilgilere göre o gelen kadınları test edip imanlı olup olmadığına karar vermemizi istemektedir.
Bu Kısa açıklamalardan sonra, iman edenlerin, kurana iman ettiğini söyleyen ve tek kuran diyen kardeşlerimin. Yaşanan hayatın salât olduğunu, hayat namazı olduğunu söylediklerini ve bu hayatın bütün yaşamlarında kendilerine boyunları çözmeğe, aklına gelen ne varsa güzel olan davranışların hepsine namaz veya salât dediklerine istisnasız katılıyorum. bunu kabullendik. Ancak bu salâtlardan Allah hangisi için namaza kalktığınız zaman abdest almağa çağırmaktadır.
5/6- Ey iman edenler, namaza kalktığınız zaman yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi yıkayın, başlarınızı meshedin ve her iki topuğa kadar ayaklarınızı da (yıkayın.) Eğer cünüpseniz temizlenin (gusül edin); eğer hasta veya yolculukta iseniz ya da biriniz ayakyolundan (hacet yerinden) gelmişse yahut kadınlara dokunmuşsanız da su bulamamışsanız, bu durumda, temiz bir toprakla teyemmüm edin (hafifçe) yüzlerinize ve ellerinize ondan sürün. Allah size güçlük çıkarmak istemez, ama sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimeti tamamlamak ister. Umulur ki şükredersiniz.

Köleyi Özgürlüğe kavuşturmak namaz veya salât, bahçe çapalamak salat, okumak salat birilerine yardım yapmak salat, evlenmek salat savaşa çıkmak salat, zekat oruç salat vs. bunların hangisi için abdest alınacak?

Eğer abdesti temizlik olarak kabul edenlere sesleniyorum. Su bulunmadığı zaman teyemmüm etmeğe çağırıyor. Toprağa elleri sürüp onu yüze sürmek insanın nesini temizler.
Kuran İnsanlar için yaşamlarında her örnekten bir örnek vermiş hiçbir eksik de bırakmamıştır.
17/89- Andolsun, bu Kur'an'da her örnekten insanlar için çeşitli açıklamalarda bulunduk. İnsanların çoğu ise ancak inkârda ayak direttiler. Kurana uygun olmayan bir söz söylediklerinde hemen o sözün yanlışlığını ortaya koyan mutlaka bir ayet vardır.
72/9- "Oysa gerçekte biz, dinlemek için onun oturma yerlerinde otururduk. Ama şimdi kim dinleyecek olsa, (hemen) kendisini izleyen bir şihab bulur."
Şimdi Kuranda şekillenmiş olan namaz yok diyen kardeşlerimin, bu görüşleri eğer doğru olmuş olsaydı. Şu arazlar ortaya çıkmazdı.

1- Eğer namaz olmasaydı İman eden ve Salih amel işleyenlerle, iman etmediği halde aynı ameli işleyenler arasında kimin müslüman kimin müslüman olmadığı ayırt edilmezdi.
1- Namaz Kılanları Allah Bir disipline sokmaktadır. Eğer o yürekten namaz kılıyorsa onun veliliğini Allah kendisi üslenmekte ve o namaza ihlâsla devam ettiği sürece onu fahşalardan korumaktadır.29/45- Sana Kitap'tan vah yedileni oku ve namazı dosdoğru kıl. Gerçekten namaz, çirkin utanmazlıklar (fahşa)dan ve kötülüklerden alıkoyar. Allah'ı zikretmek ise muhakkak en büyük (ibadet)tür. Allah, yaptıklarınızı bilir.
2- Namaz Vücutta iki kalpten birini işgal eder. İnsan ya müslümandır Allah yolunda ölümü dirimi Allaha aittir. Ya da şeytan yolundadır ölümü dirimi tağutlar içindir 33/4- Allah, bir adamın kendi (göğüs) boşluğu içinde iki kalp kılmadı ve kendilerini annelerinize benzeterek yemin konusu yaptığınız (zıharda bulunduğunuz) eşlerinizi sizin anneleriniz yapmadı, evlatlıklarınızı da sizin (öz) çocuklarınız saymadı. Bu, sizin (yalnızca) ağzınızla söylemenizdir. Allah ise, hakkı söyler ve (doğru olan) yola yöneltip-iletir. Namaz kılanlar kendilerine şeytandan bir kışkırtma geldiğinde hemen Allaha sığınır Allah adına kılmış olduğu namaz onu diğer kötülüklerin gelmesini engeller kişi ya namazı Allaha olan yönelişini kaldırır ya da tağuta olan yönelişini kaldırır kişi aynı anda hem tağuta hem de Allaha kulluk edemez. Bu insanın yaratılışına terstir.
3- Allah Kâinatta yarattığı bütün varlıkları çift yaratmıştır Namaz da çifttir bir hayat namazı bir de şekilsel namaz.13/3- Ve O, yeri yayıp uzatan, onda sarsılmaz-dağlar ve ırmaklar kılandır. Orada ürünlerin her birinden ikişer çift yaratmıştır; geceyi gündüze bürümektedir. Şüphesiz bunlarda düşünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardır.
Öyleyse Namaz gerçekten müminin Allaha olan bağlılığının, bir göstergesi bir terazisidir. Kötülük yapmamayı Allah müslümana böyle bir silah vererek koruma altına almıştır. İmanın fanusudur. Şimdi Kuranda geçen namaz ile ilgili ayetlerden bir kaçını nakletmeye çalışalım.
2/3- Onlar, gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiklerimizden infak ederler.
2/43- Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin ve rüku edenlerle birlikte siz de rüku edin.
2/110- Namazı dosdoğru kılın, zekatı verin; önceden kendiniz için hayır olarak neyi takdim ederseniz, onu Allah Katında bulacaksınız. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı görendir.
2/125- Hani Evi (Ka'be�yi) insanlar için bir toplanma ve güvenlik yeri kılmıştık. "İbrahim'in makamını namaz yeri edinin", İbrahim ve İsmail'e de, "Evimi, tavaf edenler, itikafa çekilenler ve rüku ve secde edenler için temizleyin" diye ahid verdik.
4/77- Kendilerine; "Elinizi (savaştan) çekin, namazı kılın, zekatı verin" denenleri görmedin mi? Oysa savaş üzerlerine yazıldığında, onlardan bir grup, insanlardan Allah'tan korkar gibi- hatta daha da şiddetli bir korkuyla- korkuya kapılıyorlar ve: "Rabbimiz, ne diye savaşı üzerimize yazdın, bizi yakın bir zamana ertelemeli değil miydin?" dediler. De ki: "Dünyanın metaı azdır, ahiret, ise muttakiler için daha hayırlıdır ve siz 'bir hurma çekirdeğindeki ip-ince bir iplik kadar' bile haksızlığa uğratılmayacaksınız."
Şimdi de namazın kuranda beş vakit olduğunu ispat etmeye çalışalım.

KURANDA TARİF EDİLEN NAMAZ BEŞ VAKİTTİR
Bazı Kardeşlerimiz namazı kabullendikleri halde namazın üç vakit olduğunu söylemektedirler. Namaz kuranda beş vakit olarak anlatılmaktadır. Sadece Peygambere ait olan namaz da ekenince altı vakittir. Şimdi bunları tek tek anlatmaya çalışalım.
4/103- Namazı bitirdiğinizde, Allah'ı ayaktayken, otururken ve yan yatarken zikredin. Artık 'güvenliğe kavuşursanız' namazı dosdoğru kılın. Çünkü namaz, mü'minler üzerinde vakitleri belirlenmiş bir farzdır.

Bu ayet hem kuranda mekanik olarak günün belirli vakitlerde kılınması gereken bir namaz olduğu gibi, hem de belirli vakitlere hasredilmesi olduğunu da göstermektedir.

SABAH NAMAZI:50/39- Öyleyse sen, onların dediklerine karşılık sabret ve Rabbini güneşin doğuşundan önce ve batışından önce hamd ile tesbih et.
Güneşin doğuşundan önceki namaz sabah namazıdır. Buna sanmıyorum itiraz edecek olanı. Sabah bilindiği gibi Kuranda tarif edilirken2/187- Oruç gecesinde kadınlarınıza yaklaşmak size helal kılındı. Onlar, sizin örtüleriniz, siz de onlara örtüsünüz. Allah, gerçekten sizin, nefislerinize ihanet etmekte olduğunuzu bildi, tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı. Artık onlara yaklaşın ve Allah'ın sizin için yazdıklarını dileyin. Fecir vakti, sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın. Mescidlerde itikafta olduğunuz zamanlarda onlara (kadınlarınıza) yaklaşmayın. Bunlar, Allah'ın sınırlarıdır, (sakın) onlara yanaşmayın. İşte Allah, insanlara ayetlerini böylece açıklar; umulur ki sakınırlar.

Bakara yüz seksen yedinci ayete baktığımız zaman gören gözler için burada üç vakti tarif ediyor., Gece kelimesini güneşin batışı ile doğuşu arasındaki karanlık bölgeyi tanımlamaktadır. Karanlık bölgenin gündüze yakın olan iki vakitten söz etmek mümkündür. Birisi güneşin batışından sonra gelen akşam diğeri güneşin doğuşundan önce gelen sabah kelimesidir. İşte sabah namazını tanımlarken , “Rabbini güneşin doğuşundan önce” ifadesini kullanmaktadır. Dikkat edilirse namaz vakitleri, ardı arkası kesilmeden bir namazın bitişi ile diğer namazın başlaması söz konusudur. Eğer güneş doğmadan önce sabah namazı kılınamamışsa o namaz ertelenmesi veya kılamaması gerekmez. Ne zaman fırsat bulunmuşsa o namaz güneş doğduktan veya öğleye erdikten sonra kılamadığın sabah namazını kılıp daha sonra öğleyi kılman gerekir. İşte namazın kazası yoktur anlayışı da burada çözülmüş oluyor.
Öyleyse Allahın sınırladığı sabah namazının vakti sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, İşte kuranda gecenin tanımı beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar. Sabah namazı da bu zamandan güneşin doğuşuna kadar olan bölümdür. Sizce beyaz iplik siyah iplikten ayırt edilinceye kadar yiyin, için, sonra geceye kadar orucu tamamlayın ne zamana kadar? Sonra geceye kadar orucu tamamlayın. İşte orucun tutuluş sınırları. Gece kelimesi eğer güneşin batışından sonra başlayıp beyaz iplikle siyah ipliğe kadar kalan bölge ise gündüz de diğer kalan zaman dilimidir. Şimdi onları tanımlayalım.

ÖĞLE NAMAZI: 18- Hamd O'nundur; göklerde ve yerde, günün sonunda ve öğleye erdiğiniz vakit de.
Kuran okuyucuların kuranda yok dediği vakitlerden birisi de öğle namazıdır.30/ 17- Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı tesbih edip (yüceltin).
Kuran gördüğünüz gibi namaz vakitlerini tanımlarken sabah ve akşamdan bahsediyor daha sonra gelen ayette de öğleye erdiğiniz vakit de ifadesini kullanıyor bu tabii ki namazı kabullenip üç vakit diyenler içindir. Namaz yoktur diyen kardeşlerimize diyeceğim bir şey yoktur. Öğle namazının oluşunu destekleyen bir ayet daha.20/ 130- Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.
Bu Ayet anlaya bilenler için dört vakit namazı tanımlamaktadır. Sabah, öğle ikindi, yatsı, namazlarıdır. Buradaki,” gündüzün uçlarında “ ifadesi zeval vaktini işaret ediyor. Yani her yokuşun son anını ve daha sonra inişe başladığı yeri gösterdiği gibi güneş de gündüzün zirve yaptığı yer demektir bu namazın süresi de ikindi vaktine kadardır. Bunu da bu konuyla ilgilenen uzmanlara bırakıyorum.
Öğle namazını destekleyen bir ayet daha nakledelim.
24/ 58- Ey iman edenler, sağ ellerinizin malik olduğu ile sizden olup da henüz erginlik çağına ermemiş olan (çocuk)lar, (odalarınıza girmek için şu) üç vakitte izin istesinler: Sabah namazından önce, öğleyin üstünüzü çıkardığınız vakit ve yatsı namazından sonra. (Bu) Üçü sizin için mahrem (vakitleri)dir. Bunların dışında size de, onlara da bir sakınca yoktur; onlar yanınızda dolaşabilirler, birbirinizin yanında olabilirsiniz. İşte Allah, size ayetleri böyle açıklamaktadır. Allah bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.

İKİNDİ NAMAZI: Yine burada dört namaz vaktini de içine alan bir ayeti vereceğim.20/ 130- Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tespihte bulun ki hoşnut olabilesin.” batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt bu ayette batışından önce diye bahsedilen namaz ikindi denilen namazdır.
Bu Namaz diğer namazlarla beraber devamlı anıldığı için uzun uzadıya bahsetmeye gerek yok.
AKŞAM NAMAZI: 17- Öyleyse akşama girdiğiniz vakit de, sabaha erdiğiniz vakit de Allah'ı teşbih edip (yüceltin).
Akşam namazının da nasıl gecenin bitişi ile güneşin doğdu arasındaki kalan bölüm ise akşam namazının vakti de güneşin batışı ile gecenin başlangıcına kadar geçen zamandır. Yine bu zamanını sınırlarını dakikasını koyan ilim adamlarına bırakıyorum. Ama şu gerçek var ki sabah namazı vakti kadar da akşam namazı olduğu kesindir.
YATSI NAMAZI:20/130- Şu halde onların söylediklerine karşı sabırlı ol, güneşin doğuşundan ve batışından önce Rabbini hamd ile tesbih et (yücelt). Gecenin bir bölümünde ve gündüzün uçlarında da tesbihte bulun ki hoşnut olabilesin.
Burada bahsedilen” Gecenin bir bölümünde” dediği namaz yatsı namazıdır. Bu namazın vakti de. Akşam namazının bitişi ile başlar. Sabah namazının başlangıcına kadar devam eder.
SADECE PEYGAMBERE HAS NAFİLE NAMAZI: 79- Gecenin bir kısmında kalk, sana ait nafile olarak onunla (Kur'an'la) namaz kıl. Umulur ki Rabbin seni övülmüş bir makama ulaştırır. Bu namaz da peygamberlere emredilen diğer müslümanlar üzerinde sorumluluk olamayan bir namazdır ama diğer peygambere ait olan namazı kılanları da Allah övgü ile bahsetmiştir.

Bazıları ayetlerde geçen teşbih edin zikredin kelimelerini namaz olarak görmeyebilirler ama namazın müslümanım diyenler üzerindeki vakitleri belirlenmiş farzdır ayeti başka türlü nasıl açıklanabilirdi?
Gönderen Ali Rıza Borazan zaman: 00:36 Bu kayda veri