PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Asıl Son Hedef


dost1
21. January 2009, 11:41 PM
Asıl, Son Hedef !.. - Altemur KILIÇ
Eski Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt Paşa,
Son gelişmeler üzerine “Haber kirletmesi” demiş...

Şimdiye kadar soğukkanlılığını bozmamaya özel itina gösteren
eski Genelkurmay başkanlarından Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı da,
birilerinin “Kanada’daki adamları Tuncay Güney’in” hezeyanları karşısında bu
meczubun, kendisinin “Ergenekon”un “çekirdek kadrosunun” 1 numarası olduğu
“hezeyanı karşısında patlamış: “Hayatımda böyle kepazelik, hokkabazlık
görmedim” diyor! “Haber kirliliği” ne kelime; “O birilerinin birebirlerini
buldukları “haber lağımı”, kazdıkça dışkılar çıkıyor, etrafa yayılıyor.
“Kepazelik, hokkabazlık” ne kelime, “düzenbazlık, ahlaksızlık”.

Bunlar o hale geldi ki, her yönden estirilen “yalan rüzgârları”
karşısında, “ok meydanında, buhurdan gibi kaldığımı hissettim ve bu
rezaletin ayrıntılarıyla uğraşmaktan, gafil ve hainlere cevap yetiştirmekten
Ergenekon davası “kapsamının” ayrıntılarıyla uğraşmaktan usandım! Ama
rezaletler hokkabazlıklar, ahlaksızlıklar, düzenbazlıklar, hem de yüksek
seviyelerde devam ettikçe, aksi sabit olana kadar masum sayılmaları gereken
insanların haksızca teşhir edilmeleri karşısında duramıyorum. Gerçekler
inşallah bir gün ortaya çıksa bile, korkarım bu “lağım” kolay
temizlenemeyecek ve ülkenin havasını uzun yıllar kokutacak. Asıl “derin”
tehlike de bu !

Bu şeytani ayrıntılarla uğraşırken, “cambazlara-kazılara
baktırılırken”, asıl büyük tablo konusundaki şüpheler, şüpheden öte
gerçekler gözden kaçırılıyor ! Sonuncusundan başlayalım: “Psikopat-sosyopat
olduğu Fikri Sağlar tarafından bile fark edilen” Tuncay Güney’in 2001’de
Emniyet’te yapılan sorgulanmasının videosu, neden ancak 8 yıl sonra “servis”
edildi ve o zaman yaptığı dehşetengiz ifşaatın hukuki ve adli gerekleri
yapılmadı ?

Güney’in şimdi, güya işkence altında yapılan sorgulamada (
adamın işkence, baskı görmüş hali var mı ? ) ve TRT’de yarı açık programda
“Sayın” Güney’in Kanada’dan söyledikleri arasındaki çelişkiler! Ve asıl
devlet televizyonu TRT, şimdiye kadar Ergenekon ve mağdurları konusunda,
ihtiyatlı davranmışken, neden, birden Kanada’ya kadar ekip gönderip bu adamı
saatlerce konuşturmaya gerek görmüştür! Habercilik adına mı? Hadi canım sen
de !..

Akla gelen birçok şüphe var.



Zaman gazetesi, Ergenekon davasına her gün, birinci sayfada
manşetten, çarşaf çarşaf, haberler -içerden bilgiler yayımlayacak kadar önem
verir ? Birden aklıma geldi; Atatürk ve milliyetçilik karşıtı oldukları
yazdıklarından belli öğretim üyeleri, İçişleri Bakanlığı’na ve Emniyet Genel
Müdürlüğü’ne bağlı okullarda ders verirler? Ve bunların “yetiştirdikleri”
elemanlar, benim her zaman sevdiğim, korumaya çalıştığım polisler mi?
Kazdıkça, derinlere iniyoruz!
En büyük tehlike ...

Zehirli bitkiler bürümüş, “büyük ormanı” göremiyoruz. Asıl
“büyük tehlikenin” ipucunu, şifresini Mahmut Övür denen şahıs açıkça yazdı:
“On birinci Ergenekon operasyonu emekli askerlere karşı olacak. Bu operasyon
geçmişte Genelkurmay Başkanı olmuş bir ismi de kapsayacak. Ergenekon süreci
dalga dalga sürecek ve Türkiye’yi değiştirecek.
Ne var ki; TC, ordu tasfiye edilmedikçe çökertilemez, değiştirilemez; asıl
son hedef TSK !

Yabancı gözler bunu bizden daha iyi takdir ediyor ve durumun hiç
iyi olmadığını, hatta bir iç savaş tehlikesi olduğunu yazıyorlar! Baykal’ın
dediği gibi, “Bu gidiş iyi değil”! Bu durumda Türkiye’yi böyle “kontaklar”
yapılırken yakılmaktan kurtaracak son sigorta TSK! Belki, şimdiye dek içine
sızamadıkları tek kurum! Bu sigortayı da, şimdi türlü yollardan çeşitli
vurgunculuk ve iddialarla, gevşetmeye çalışıyorlar !

Açıkça söylemeliyim:

Genelkurmay’ın kendi hakkında yapılan bu iddialar ve fesat
spekülasyonlarına karşı herhalde, hukuka bağlılığından dolayı, ihtiyatlı ve
temkinli davranması -suskunluğu- hem düşmanlarına cüret veriyor, hem de
halkın TSK’ya saygı ve güvenine halel getiriyor, şüphelere yol açıyor! TSK,
bu güveni, saygınlığı kolay kazanmadı, her şeye rağmen, şimdiye kadar
kaybetmedi. Ama artık, bu safhada, ordunuza güven zaafa uğrarsa, bunun
telafisi güç olur! Ne yapılması gerekir ? Muhtıra mı ? Müdahale mi ? Darbe
mi ? Kesinlikle hayır ! Eşkıyadan daha güçlü olmak yeter! Özellikle bu güç
haklılığa, milletın haklarına dayanıyorsa !

Ve gücünü Atatürk’ten alıyorsa !

Altemur KILIÇ