PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : ışığı yanan evler


kamer
21. September 2008, 02:05 PM
IŞIĞI YANAN EVLER...

"Tıp fakültesini yeni bitirmiş, pratisyen hekim olarak ilk görev yaptığım yere, Konya'ya bağlı bir beldenin sağlık ocağına gitmiştim. Gençtim, bekârdım. Küçük bir beldeydi gittiğim yer. İlk gece bir eve misafir olmuştum. Tren istasyonunun hemen yanında bir evdi.Akşam yemeğinden sonra çaylarımız gelmiş, sohbetler edilmişti. Üzerimde yol yorgunluğu, geldiğim yeni yerin yabancılığı vardı.

Saatler ilerliyor, ağır bir uyku beni içine çekiyordu. Ev sahibine bir şey de diyemiyordum. Bir müddet daha geçti; yine bir hareket yoktu. Evin büyüğü olan Hacıanneye sıkılarak:

"Anneciğim, sizin buralarda kaçta yatılıyor?" dedim.

Hacıanne:

"Evlâdım treni bekliyoruz. Az sonra tren gelecek, onu bekliyoruz" dedi.

Merak ettim, tekrar sordum:

"Trenden sizin bir yakınınız mı inecek ?"

Hacıanne:

"Hayır evlâdım, beklediğimiz trende bir tanıdığımız yok. Ancak burası uzak bir yer. Trenden buraların yabancısı birileri inebilir. Bu saatte, yakınlarda,ışığı yanan bir ev bulmazsa, sokakta kalır. Buraların yabancısı biri geldiğinde, "ışığı yanan bir ev" bulsun diye bekliyoruz."

Konya Ovası'nda, ya da bir başka yerinde Türkiye'nin,trenden inen yabancılar için "Işığı yanan evler" yerinde hâlâ duruyor mudur? Yabancılar, yorgun bedenlerini yün yataklarda dinlendirmeye devam ediyorlar mı? Aç bir köpeğin önüne bir kap yemek bırakan kadınlar yaşıyorlar mı? Kuşlara yuva yapan mimarlar sahi şimdi neredeler? Bu güzel insanlar, atlarına binip gitmişler. Bizler, atlarına binip giden güzel insanlara sahip bir medeniyetin yetimleriyiz. Çekip gidenlerin doldurulmamış boşluklarında savrulup duran yoksullarız.

Şâir öyle diyordu:

"Güzel insanlar, güzel atlara binip gittiler." Şimdi bu güzel insanlar, neden ve nasıl atlarına binip gittiler? Onları ne yıldırdı da bir daha dönmemek üzere, sessiz sedasız gittiler? Ey güzel yurdumun güzel insanları! Neredesiniz?

Kaynak: Prof. Dr. Saffet Solak'ın bir hâtırası .

TEBYİN
21. September 2008, 02:15 PM
Ben de hatırlarım
Küçüklüğüm de cumayagittiğimizde, köy halkı namazdan sonra dağılmaz cami bahçesinde bekleşirdi,
Bir yabancı varsa alıp yemeğe götürmek için,
Şimdi sokakta ölsek NE OLUYOR YAHU diyenimiz çıkmaz maalesef.
Biz mi eskidik yoksa iyilik damarlarımız mı?

PİLOT
27. September 2008, 01:58 PM
alıntı;

Şâir öyle diyordu:

"Güzel insanlar, güzel atlara binip gittiler." Şimdi bu güzel insanlar, neden ve nasıl atlarına binip gittiler? Onları ne yıldırdı da bir daha dönmemek üzere, sessiz sedasız gittiler? Ey güzel yurdumun güzel insanları! Neredesiniz?

selamlar,

O bizim çocukluğumuzun güzel günlerini bi daha göremeyiz.

Çünkü o köylerde artık iki bastonla gezen yaşlılardan başkası kalmadı , onlarda bakıma muhtaçlar.

Gençler, köylerini terketti sefalet maaş ile büyükşehirlerde sürünüyor fakirliğin verdiği kaygı ile o güzel hasletlerinide terkettiler.

Artık o günler bizlerde hatıra kitaplarda yazı olarak kalır bu vahşi kapitalizim duyguya izin vermez.