PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : "dinin kaynağı nedir?"


EVVAB_İNSAN
25. October 2008, 10:18 AM
DİNİN KAYNAĞI NEDİR?

DİNİN KAYNAĞI NEDİR?sorusuna verdiğimiz cevap BİZİM DİNİ ANLAMDAKİ YÖNTENİMİZİ BELİRLEYECEKTİR. Bu soruyu cevaplamadan tartışmaya girişenler yöntemsiz bir şekilde DİNİ anlamaya kalkıyorlar demektir. Bu tip kişilerin bir soruya KUR’AN’DAN, bir soruya bir HADİS kaynağından, bir soruya kendi DÜNYA görüşlerinden, bir soruya bir MESHEPTEN, başka bir soruya apayrı bir MESHEPTEN cevap verdiklerini görüyoruz.

Yöntemsiz bir şekilde DİNE yaklaşanlar sonunda; kendi istek, arzu ve saplantılarını DİNSELLEŞTİRMEYE kalkmaktadırlar. Bu kişilerin ileri sürdükleri fikirler sağlam bir mantığa (yönteme) dayanmadığı için, bu görüşleri duyan kişiler, bu fikirlerin neden ve nereden kaynaklandığını anlayamamaktadırlar. DİNİ anlamadaki yöntemi belirlemek, yani "DİNİN KAYNAĞI NEDİR?" sorusuna cevap vermek, DİN adına ortaya atılan kafa karışıklığını gidermenin en önemli şartıdır.

DİN, YÜCE ALLAH'IN İNSANLARA GÖNDERDİĞİ SİSTEMDİR. O zaman "DİNİN KAYNAGI NEDİR?" SORUSUNUN CEVABI, YÜCE ALLAH'IN İNSANLARDAN BEKLENTİLERİNİN, İSTEKLERİNİN, EMİRLERİNİN, TAVSİYELERİNİN VE TEKLİFLERİNİN, NELER OLDUĞUNUN DA CEVABI OLACAKTIR.

Acaba DİNİN kaynağı sadece ve sadece HZ. KUR’AN’MIDIR? HZ. KUR’AN'IN yanında HADİSLER DİNİN kaynağı mıdır? MESHEPLERİN DİNDEKİ otoritesi ne olmalıdır? TARİKATLAR ve bu TARİKATTAKİ ŞEYHLERİ nasıl değerlendirmeliyiz, bunların DİNDEKİ konumu nedir? İşte tüm bu sorulara yaklaşımda HZ. KUR'AN ötelenerek verilen yanlış cevapların DİNİ anlamadaki yöntemi yanlış belirlediğini, yanlış yöntemin ise DİN adına ortaya atılan uydurmalara sebep olduğunu bizlere görecektir.

Yazılarımızı okuduktan sonra DİN hakkında konuşan kişilere ilk olarak DİNİ anlamadaki yöntemlerini sormanızı; "DİNİN KAYNAĞI NEDİR?" sorusuna verdikleri cevapları öğrenmenizi, sonra bu kişilerin bu soruya verdikleri cevaplar ile (yöntemleriyle) çelişip çelişmediklerini kontrol etmenizi öneriyoruz. Sırf bunu bile uygulamayı becerebilirsek, DİN hakkında OTORİTE olarak sunulanların, aslında kendi içlerinde nasıl çelişkide olduklarını saptayabiliriz.

Toplumda yöntemi olmadan DİN hakkında konuşan kişiler kadar, savundukları yöntemleriyle hayattaki uygulamaları birbirine uymayan kişilere de dikkat etmeliyiz. Bu kişilerin uygulamalarına bakanlar, bu kişilerin DİNİ inancının aslını anlayamayabilirler.

Örneğin "DİNİN KAYNAĞI NEDİR?" sorusuna verdikleri cevap, aslında Afganistan'daki Talibanlar gibi yaşamalarını gerektiren bu kişilerin, yaşam tarzları hiç te Talibanlara benzememektedir. Bu kişiler savundukları teori (yöntem) ile yaşadıkları pratik arasında uçurum olan kişilerdir.

Şunu belirtmeliyiz ki örneğini verdiğimiz bu kişiler, Türkiye’nin ufak bir azınlığı değil önemli bir kalabalığıdır. Yapılması gereken bu kişilerin savundukları sistem ile (teori, yöntem) yaşam tarzlarının (pratik, uygulama) arasını daha da açmaya çalışıp, bunların yaşam tarzlarını düzeltmek değildir. Gerekli olan, yöntem ve teori diye adlandırdığımız temeli doğru kurmak ve YAŞAM ile İNANC arasındaki ÇELİŞKİYİ kaldırmaktır.

Ancak sağlam, ayakları yere basan, doğru bir yöntem ile DİNİ anlamanın neticesinde ve yaşam tarzını teoriden, yöntemden kopartmayan bir yaklaşım ile rasyonel, mantıklı, düzgün bir sonuç ortaya çıkabilir. Tüm bunları sağlayacak olan ise en başta "DİNİN KAYNAĞI NEDİR?" sorusunu doğru cevaplamamız ve bu doğru cevaptan hiç kopmadan, sapmadan yaşam tarzının (pratiğin) nasıl olması gerektiğini ortaya koymamızdır.

YÜCE ALLAH'IN gönderdiği sistem olan DİNİN saptırmalardan, sömürülerden, geleneklerden ve keyfiliklerden korunmasının çaresi budur. Çünkü DİNİN kaynağı olanı, DİNİN kaynağı olmayandan ayırt etmeye dayanan yöntem, aslında YÜCE ALLAH'TAN olanı ve İNSANİ olanı ayırt etmek anlamına gelmektedir. Bu yöntemdeki titizlik, YÜCE ALLAH’TAN olanı (DİNİN KAYNAĞINI), insani olanla (UYDURMA DİNİ KAYNAKLA) karıştırıp, DİN DİYE (ALLAH'IN SİSTEMİ DİYE) sunma çabalarına set çekecektir.

YuSuFMiSaLi
26. October 2008, 10:22 AM
Selam ,

Teşekkürler.

KURAN=DİN

Sevgi ile..

suskunkul
26. October 2008, 12:57 PM
DİN hakkında konuşan kişilere ilk olarak DİNİ anlamadaki yöntemlerini sormanızı; "DİNİN KAYNAĞI NEDİR?" sorusuna verdikleri cevapları öğrenmenizi, sonra bu kişilerin bu soruya verdikleri cevaplar ile (yöntemleriyle) çelişip çelişmediklerini kontrol etmenizi öneriyoruz.

Gerçekten anlamlı bir öneri..Çünkü etrafımızda pek çok insan din hakkında duyumsamalarını sanki gerçeğin ta kendisiymiş gibi ifade edebilmektedir.

horasan
27. October 2008, 12:34 AM
Din = Akıl

Aklı olmayanın dinide olmaz.

hasyetullah
10. January 2009, 06:20 PM
Hiçbir insana yakışmaz ki, Allah kendisine kitap, hüküm-hikmet ve peygamberlik versin de sonra o, insanlara "Allah'ı bırakıp bana kullar olun" desin. O ancak şöyle der: "Öğrettiğiniz şu Kitap'a ve okuyup araştırdıklarınıza dayanarak benliklerini Allah'a adamış kullar/Rabbânîler olun!" (ÂLİ IMRÂN suresi 79. ayet)

Peki, bu Kur'an'dan sonra hangi hadise/söze iman ediyorlar? (A'RAF suresi 185. ayet)

İnsanlardan öylesi vardır ki, Allah yolundan bilgisizce saptırmak için hadis/laf eğlencesi satın alır ve onu alay konusu edinir. İşte böylelerine rezil edici bir azap vardır. (LOKMAN suresi 6. ayet)

en basitinde kuranda talak 2 kere dir ama kuran dışı inanışlarda 3 dür apaçık küfür dür bu ve hükme ortak koştukları içinde müşrikdiler şimdi bu yazıyı okuna kuran ehli olmayan kimse hala ehli sünnet diyorsan daha lafım yok sana

selam ,sevgi ve saygı ile