Yiğitcan
23. October 2008, 10:22 PM
* * *
‘“Dîne yüzünü dön”’ der RAB ! Yüzünüzü değil !
Bu emir MUHAMMED’e ! Şimdi bu sırra eğil !
‘“İnsânların pek çoğu bu dînî bilmez”’ der HAK !
Fıtratını bulanın sâdece hakkıdır HAK !
Bu emir ‘“EHL-İ BEYT !”’ Ve ‘“Ona andı içenlere !”’
Yâni ‘“ALLAH’a yakın”’ olmak isteyenlere !
ALLAH’a ortak koşmak ! Değil Âdem’e secde !
Asıl sen şeytan için ! HAKK’a ortak koşan de !
Zîrâ Âdem’e dıştan bakıp ‘“Toprak”’ ev dedi !
Görmedi içindeki ! O “Hacer-ül-esvedi !”
O secde esnasında ! Bir kıble idi Âdem !
ALLAH’tan başkasına secde edilmez mâdem !
‘Kıble’ olsaydı ! Âdem, Îblîs secde ederdi :
‘“ALLAH’tan çok korkar o !”’ ‘Âdem bir perde’ derdi !
HAK ! Kendiyle çelişik asla veremez emir !
Bak ! ‘Demire tap’ demez ! Özü HAKK iken demir !
Âdem ! Kendi özüyle bağlantı kuran demek !
Bunun için din kondu ! Bu secde için emek !
Hayvân ‘ortak bir RABB’e’ bağlı ! RAB özge değil !
‘“Ortak koşmamak !”’ İnsân için ! Kendine eğil !
O secdenin anlamı ! Kezâ değildi selâm !
‘Selâm ALLAH’tan kula gönderilir’ der, İslâm !
Meleklerin secdesi selâm secdesi değil !
Selâm ALLAH’tan kula ! Kuldan ALLAH’a değil !
‘“HAKK’a doğrudan her şey !”’ Şeytan da secde eder !
Dolaylı tapmayana yâni ALLAH ! ‘“Şeytan”’ der !
Bu yüzden çıktı Cennet ! Cehennem ! ‘“Ortaksız din !”’
‘“Size sizden de yakın fıtrata !”’ Secde edin !
‘“Fıtrat !”’ Hak doğum demek ! Anne babayla kaim !
‘“MUHAMMED ve ÂLÎ’ye salât getir sen dâim !”’
İlyasin’e selâmsız edilmez namaz kabûl !
‘“Ya SÎN”’ MUHAMMED ! Onun âilesi en makbûl !
MUHAMMED’in çok adı var birisi de ‘“ZİKİR !”’
Kur’an’ında ismi bu ! Hatırla da et fikir !
‘“Onlara getirirken salât bak ALLAH bile !”’
Tövbe et ! Kalma Îblîs gibi ikilik ile !
‘“Mûsâ’nın tâbûtu’nun”’ ‘“Tövbe sandığı”’ ismi !
‘“Üstünde çift melek var !”’ Secde hâlinde cismi !
‘“Ne Îblîsce zorla tap !”’ ‘“Ne cin gibi hep öv be !”’
‘İkiz Âdem’in ile bütünleşmektir ‘“Tövbe !”’
‘Tövbe !’ Bak ‘tâbût ile iki melek arası !’
Yine secde etmeyen ! İçindir yüz karası !
‘“İki kişi atıyor, kâfiri cehenneme !”’
İnât etme ne olur ! Babam ile anneme !
“‘Keşke toprak olaydım’” bak kâfirin ilk sözü !
ÂLÎ’yi mahkemede gördüğü zaman gözü !
Bizi bize edip de RAHMÂN rahimde şâhit !
‘“RABB’iniz değil miyim ?”’ Diyerek aldı ahit !
‘B’ ile cevap verdik ! Böyle edince hitab !
Bu yüzden Besmeleyle başlar her kutsal kitab !
‘“Beli”’ evet demektir ! Ve onun baş harfi ‘B !’
Babama gel teslim ol ! Ten olmadan harabe !
‘“Herkes RABB’imsin dedi !”’ Heybetinden RAHMÂN’a !
Bu yüzden kâfi değil ! Bu ilk ahit îmâna !
İblis’e RAB sormadı ayni soruyu ! Niçin ?
‘“RAHMÂN’a daha önce ‘hayır’ dediği için !”’
Burda onu görmeden ahde edersen vefâ !
Onay verdiğin için ! Orda çekmezsin cefa !
‘“LÂ İLÂHE İLLALLAH”’ orda verilen ahit !
‘“MUHAMMED RESÛLULLAH”’ onaya burda şâhit !
‘“Îblîs de kabûl eder ALLAH’ı !”’ Özgür değil !
‘“MUHAMMED RESÛLULLAH”’ deyip Âdem’e eğil !
‘“İki kaş ortasında !”’ Burun kökünde saklı !
Titretip epifiz ve hipofizi, geç aklı !
Ne transa geç ! Ne de zikirle gözünü yum !
‘B’ denen O noktayı göremez hiçbir medyum
‘“ALLAH ilmini verir kendi seçtiği kula !”’
ÂLÎ kapı, MUHAMMED adlı bu HAK okula !
Kâbe’nin kapısı var ! Penceresi yok ! Neden ?
Rahime girilemez ! ‘“Bismillâh”’ denilmeden !
‘“KİTAB-I MÜBÎN”’ yâni ‘“APAÇIK KİTAB”’ ÂLÎ !
Ya gel ! ‘“Kitab ehli”’ ol ! Ya, kitabsız ahâli !
O kitabdan bir tek harf bilen ‘“Saray nakletti !”’
ÂLÎ ne yapabilir ? Bize bu misâl yetti !
‘“ALLAH’ın, yüce ÂLÎ isminde ancak her güç !”’
‘“Mîrâçta bu kuvvete bakabilmek bile güç !”’
‘“Kâfire lânet diye bağıracak müezzin !”’
“Müezzin benim” dedi ÂLÎ ! Niçin ? Siz sezin !
Bu mesajı aktardım, dedem Âlî Feyzi’den !
İlk vizyonumda Ay’dan, o beni irşâd eden !
* *
M.H. ULUĞ KIZILKEÇİLİ
‘“Dîne yüzünü dön”’ der RAB ! Yüzünüzü değil !
Bu emir MUHAMMED’e ! Şimdi bu sırra eğil !
‘“İnsânların pek çoğu bu dînî bilmez”’ der HAK !
Fıtratını bulanın sâdece hakkıdır HAK !
Bu emir ‘“EHL-İ BEYT !”’ Ve ‘“Ona andı içenlere !”’
Yâni ‘“ALLAH’a yakın”’ olmak isteyenlere !
ALLAH’a ortak koşmak ! Değil Âdem’e secde !
Asıl sen şeytan için ! HAKK’a ortak koşan de !
Zîrâ Âdem’e dıştan bakıp ‘“Toprak”’ ev dedi !
Görmedi içindeki ! O “Hacer-ül-esvedi !”
O secde esnasında ! Bir kıble idi Âdem !
ALLAH’tan başkasına secde edilmez mâdem !
‘Kıble’ olsaydı ! Âdem, Îblîs secde ederdi :
‘“ALLAH’tan çok korkar o !”’ ‘Âdem bir perde’ derdi !
HAK ! Kendiyle çelişik asla veremez emir !
Bak ! ‘Demire tap’ demez ! Özü HAKK iken demir !
Âdem ! Kendi özüyle bağlantı kuran demek !
Bunun için din kondu ! Bu secde için emek !
Hayvân ‘ortak bir RABB’e’ bağlı ! RAB özge değil !
‘“Ortak koşmamak !”’ İnsân için ! Kendine eğil !
O secdenin anlamı ! Kezâ değildi selâm !
‘Selâm ALLAH’tan kula gönderilir’ der, İslâm !
Meleklerin secdesi selâm secdesi değil !
Selâm ALLAH’tan kula ! Kuldan ALLAH’a değil !
‘“HAKK’a doğrudan her şey !”’ Şeytan da secde eder !
Dolaylı tapmayana yâni ALLAH ! ‘“Şeytan”’ der !
Bu yüzden çıktı Cennet ! Cehennem ! ‘“Ortaksız din !”’
‘“Size sizden de yakın fıtrata !”’ Secde edin !
‘“Fıtrat !”’ Hak doğum demek ! Anne babayla kaim !
‘“MUHAMMED ve ÂLÎ’ye salât getir sen dâim !”’
İlyasin’e selâmsız edilmez namaz kabûl !
‘“Ya SÎN”’ MUHAMMED ! Onun âilesi en makbûl !
MUHAMMED’in çok adı var birisi de ‘“ZİKİR !”’
Kur’an’ında ismi bu ! Hatırla da et fikir !
‘“Onlara getirirken salât bak ALLAH bile !”’
Tövbe et ! Kalma Îblîs gibi ikilik ile !
‘“Mûsâ’nın tâbûtu’nun”’ ‘“Tövbe sandığı”’ ismi !
‘“Üstünde çift melek var !”’ Secde hâlinde cismi !
‘“Ne Îblîsce zorla tap !”’ ‘“Ne cin gibi hep öv be !”’
‘İkiz Âdem’in ile bütünleşmektir ‘“Tövbe !”’
‘Tövbe !’ Bak ‘tâbût ile iki melek arası !’
Yine secde etmeyen ! İçindir yüz karası !
‘“İki kişi atıyor, kâfiri cehenneme !”’
İnât etme ne olur ! Babam ile anneme !
“‘Keşke toprak olaydım’” bak kâfirin ilk sözü !
ÂLÎ’yi mahkemede gördüğü zaman gözü !
Bizi bize edip de RAHMÂN rahimde şâhit !
‘“RABB’iniz değil miyim ?”’ Diyerek aldı ahit !
‘B’ ile cevap verdik ! Böyle edince hitab !
Bu yüzden Besmeleyle başlar her kutsal kitab !
‘“Beli”’ evet demektir ! Ve onun baş harfi ‘B !’
Babama gel teslim ol ! Ten olmadan harabe !
‘“Herkes RABB’imsin dedi !”’ Heybetinden RAHMÂN’a !
Bu yüzden kâfi değil ! Bu ilk ahit îmâna !
İblis’e RAB sormadı ayni soruyu ! Niçin ?
‘“RAHMÂN’a daha önce ‘hayır’ dediği için !”’
Burda onu görmeden ahde edersen vefâ !
Onay verdiğin için ! Orda çekmezsin cefa !
‘“LÂ İLÂHE İLLALLAH”’ orda verilen ahit !
‘“MUHAMMED RESÛLULLAH”’ onaya burda şâhit !
‘“Îblîs de kabûl eder ALLAH’ı !”’ Özgür değil !
‘“MUHAMMED RESÛLULLAH”’ deyip Âdem’e eğil !
‘“İki kaş ortasında !”’ Burun kökünde saklı !
Titretip epifiz ve hipofizi, geç aklı !
Ne transa geç ! Ne de zikirle gözünü yum !
‘B’ denen O noktayı göremez hiçbir medyum
‘“ALLAH ilmini verir kendi seçtiği kula !”’
ÂLÎ kapı, MUHAMMED adlı bu HAK okula !
Kâbe’nin kapısı var ! Penceresi yok ! Neden ?
Rahime girilemez ! ‘“Bismillâh”’ denilmeden !
‘“KİTAB-I MÜBÎN”’ yâni ‘“APAÇIK KİTAB”’ ÂLÎ !
Ya gel ! ‘“Kitab ehli”’ ol ! Ya, kitabsız ahâli !
O kitabdan bir tek harf bilen ‘“Saray nakletti !”’
ÂLÎ ne yapabilir ? Bize bu misâl yetti !
‘“ALLAH’ın, yüce ÂLÎ isminde ancak her güç !”’
‘“Mîrâçta bu kuvvete bakabilmek bile güç !”’
‘“Kâfire lânet diye bağıracak müezzin !”’
“Müezzin benim” dedi ÂLÎ ! Niçin ? Siz sezin !
Bu mesajı aktardım, dedem Âlî Feyzi’den !
İlk vizyonumda Ay’dan, o beni irşâd eden !
* *
M.H. ULUĞ KIZILKEÇİLİ