dost1
20. October 2008, 03:28 AM
Selamun Aleykum! Değerli Kardeşlerim!
Ribâ dilde artmak demektir.
Nahl;92:”Ve la tekûnu kelletiy nekadat ğazleha min ba'di kuvvetin enkâsa* tettehızune eymaneküm dehalen beyneküm en tekûne ümmetün hiye erba min ümmetin, innema yeblukümullahu bih* ve leyübeyyinenne leküm yevmel kıyameti ma küntüm fiyhi tahtelifun
“İpliğini kuvvetle büktükten sonra söküp bozan gibi olmayın. Bir ümmet diğer bir ümmetten daha çok diye yeminlerinizi aranızda dehal/(hile, tuzak, fesad, aldatma vasıtası) ediniyorsunuz. Allah onunla sizi yalnızca imtihan eder. Hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyi kıyamet günü elbette size açıklayacaktır.”
âyetinde sayıca daha çok demektir.
Hac;5:”... ve teral’Arda hamideten feiza enzelna aleyhel maehtezzet ve rabet ve enbetet min külli zevcin behiyc”
“Arz’ı, kurumuş, ölmüş görürsün. Fakat biz onun üzerine o suyu inzal ettiğimizde, titrer/harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten nebat bitirir.”
âyetinde de büyüdü, kabardı, yükseldi anlamına gelir.
Rum;39:”Ve ma ateytüm min riben li yerbüve fiy emvalinNasi fela yerbu indAllah* ve ma ateytüm min zekatin türiydune vechAllahi feülaike hümül mud'ıfun”
İnsanların malları içinde artısın diye riba olarak verdiğiniz şey , Allah indinde artmaz. Vechullahı irade ederek zekat olarak verdiğinize gelince, işte onlar kat kat arttıranların ta kendileridir.
Rum;40: Allahulleziy halekaküm sümme razekaküm sümme yümiytüküm sümme yuhyıyküm* hel min şürekâiküm men yefalu min zâliküm min şey'* subhaneHu ve tealâ amma yüşrikûn”
Allah’dır ki, sizi yarattı, sonra sizi rızıklandırdı, sonra sizi öldürür, sonra da sizi diriltir. Sizin ortaklarınızdan, bunlardan birini yapan kimse var mı?. O, onların ortak koştuklarından Subhan’dır, A’lidir.
Rum;41:” Zaharel fesadü fiyl berri vel bahri bima kesebet eydinNasi li yüziykahüm ba'dalleziy amilu leallehüm yerciun”
İnsanların ellerinin kazandıklarından ötürü kara’da ve deniz’de fesad zuhur etti. Onlara yaptıklarının ba’zısını tattırması için. Belki rücu’ ederler/geri dönerler.
Bakara;275: “Elleziyne ye'külunerriba la yekumune illâ kema yekumülleziy yetehabbetuhüşşeytanu minel mess zâlike Bi ennehüm kalu innemel bey'u mislürriba* ve ehalellahul bey'a ve harremerriba* fe men caehu mevızatün min Rabbihi fenteha felehu ma selef* ve emruhu ilellah* ve men ade feülaike ashabünnar* hüm fiyha halidun”
Riba/haksız artış/faiz yiyenler , ancak şeytanın mess için /cinlendirme, delirtme için çarptığı kimsenin kıyam ettiğinden başka türlü kalkıp doğrulamazlar. Bu onların: “Bey’/alış-veriş de ancak riba/haksız artış/faiz) mislidir”, demelerinden dolayıdır. Halbuki Allah bey’i/alış-verişi helal ve riba’yı/haksız artışı haram kılmıştır. Artık kime Rabbinden bir mev’ıze /öğüt gelir de vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir. Ve onun emri/işi de Allah’a kalmıştır. Kim dönerse, işte onlar Nar ashabıdırlar. Onlar orada ebedi kalıcılardır.
Bakara;276: “YemhakullahurRiba ve yurbis Sadekat* vAllahu la yuhıbbu külle keffarin esiym”
Allah riba’yı/haksız artışı/faizi mahveder ve sadakaları ise artırır. Allah günahta israr eden, ziyadesiyle gerçeği örten hiçbirini sevmez.
Bakara;277:” İnnelleziyne amenu ve amilus salihati ve ekamus Salate ve atevüz Zekate lehüm ecruhüm ınde Rabbihim* ve la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun”
İman edip salih amel işleyen, salatı ikame eden ve zekatı verenlerin Rableri indinde kendilerine has ecirleri/karşılıkları vardır. Korku yoktur onlara ve onlar mahzun da olmazlar.
Bakara;278:” Ya eyyühelleziyne amenüttekullahe vezeru ma bekıye miner Riba in küntüm mu’miniyn”
Ey iman edenler Allah’dan ittika edin ve riba’dan/haksız artıştan kalanı da bırakın, eğer mü’minler iseniz.
Bakara;279:” Fein lem tef'alu fe'zenu bi harbin minAllahi ve RasûliHi, ve in tübtüm feleküm ruusü emvaliküm* la tazlimune ve la tuzlemun”
Eğer yapmazsanız Allah ve Rasûlü tarafından harb ilan edildiğini duyun/bilin. Eğer tevbe ederseniz, o zaman mallarınızın başları sizindir.Ne zulmedersiniz, ne de zulme uğrarsınız.
Bakara;280:” Ve in kâne zu usretin fe nezıratün ila meyseretin, ve en tesaddeku hayrun leküm in küntüm ta'lemun”
Eğer o zorluk sahibi/darlık içinde ise kolaylıkla ödeyebilecekleri duruma kadar mühlet . Ve tasaddukta bulunmanız sizin için daha hayırlıdır, eğer bilirseniz.
Bakara;281:” Vetteku yevmen turceune fiyhi ilellahi sümme tüveffa küllü nefsin ma kesebet ve hüm la yuzlemun”
Kendisinde Allah’a döndürüleceğiniz günden ittika edin. Sonra her nefse kazandığı tamı tamına verilecek ve onlar zulme uğratılmayacaklar.
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.
Ribâ dilde artmak demektir.
Nahl;92:”Ve la tekûnu kelletiy nekadat ğazleha min ba'di kuvvetin enkâsa* tettehızune eymaneküm dehalen beyneküm en tekûne ümmetün hiye erba min ümmetin, innema yeblukümullahu bih* ve leyübeyyinenne leküm yevmel kıyameti ma küntüm fiyhi tahtelifun
“İpliğini kuvvetle büktükten sonra söküp bozan gibi olmayın. Bir ümmet diğer bir ümmetten daha çok diye yeminlerinizi aranızda dehal/(hile, tuzak, fesad, aldatma vasıtası) ediniyorsunuz. Allah onunla sizi yalnızca imtihan eder. Hakkında ihtilaf ettiğiniz şeyi kıyamet günü elbette size açıklayacaktır.”
âyetinde sayıca daha çok demektir.
Hac;5:”... ve teral’Arda hamideten feiza enzelna aleyhel maehtezzet ve rabet ve enbetet min külli zevcin behiyc”
“Arz’ı, kurumuş, ölmüş görürsün. Fakat biz onun üzerine o suyu inzal ettiğimizde, titrer/harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten nebat bitirir.”
âyetinde de büyüdü, kabardı, yükseldi anlamına gelir.
Rum;39:”Ve ma ateytüm min riben li yerbüve fiy emvalinNasi fela yerbu indAllah* ve ma ateytüm min zekatin türiydune vechAllahi feülaike hümül mud'ıfun”
İnsanların malları içinde artısın diye riba olarak verdiğiniz şey , Allah indinde artmaz. Vechullahı irade ederek zekat olarak verdiğinize gelince, işte onlar kat kat arttıranların ta kendileridir.
Rum;40: Allahulleziy halekaküm sümme razekaküm sümme yümiytüküm sümme yuhyıyküm* hel min şürekâiküm men yefalu min zâliküm min şey'* subhaneHu ve tealâ amma yüşrikûn”
Allah’dır ki, sizi yarattı, sonra sizi rızıklandırdı, sonra sizi öldürür, sonra da sizi diriltir. Sizin ortaklarınızdan, bunlardan birini yapan kimse var mı?. O, onların ortak koştuklarından Subhan’dır, A’lidir.
Rum;41:” Zaharel fesadü fiyl berri vel bahri bima kesebet eydinNasi li yüziykahüm ba'dalleziy amilu leallehüm yerciun”
İnsanların ellerinin kazandıklarından ötürü kara’da ve deniz’de fesad zuhur etti. Onlara yaptıklarının ba’zısını tattırması için. Belki rücu’ ederler/geri dönerler.
Bakara;275: “Elleziyne ye'külunerriba la yekumune illâ kema yekumülleziy yetehabbetuhüşşeytanu minel mess zâlike Bi ennehüm kalu innemel bey'u mislürriba* ve ehalellahul bey'a ve harremerriba* fe men caehu mevızatün min Rabbihi fenteha felehu ma selef* ve emruhu ilellah* ve men ade feülaike ashabünnar* hüm fiyha halidun”
Riba/haksız artış/faiz yiyenler , ancak şeytanın mess için /cinlendirme, delirtme için çarptığı kimsenin kıyam ettiğinden başka türlü kalkıp doğrulamazlar. Bu onların: “Bey’/alış-veriş de ancak riba/haksız artış/faiz) mislidir”, demelerinden dolayıdır. Halbuki Allah bey’i/alış-verişi helal ve riba’yı/haksız artışı haram kılmıştır. Artık kime Rabbinden bir mev’ıze /öğüt gelir de vazgeçerse, geçmişte olan kendisinindir. Ve onun emri/işi de Allah’a kalmıştır. Kim dönerse, işte onlar Nar ashabıdırlar. Onlar orada ebedi kalıcılardır.
Bakara;276: “YemhakullahurRiba ve yurbis Sadekat* vAllahu la yuhıbbu külle keffarin esiym”
Allah riba’yı/haksız artışı/faizi mahveder ve sadakaları ise artırır. Allah günahta israr eden, ziyadesiyle gerçeği örten hiçbirini sevmez.
Bakara;277:” İnnelleziyne amenu ve amilus salihati ve ekamus Salate ve atevüz Zekate lehüm ecruhüm ınde Rabbihim* ve la havfün aleyhim ve la hüm yahzenun”
İman edip salih amel işleyen, salatı ikame eden ve zekatı verenlerin Rableri indinde kendilerine has ecirleri/karşılıkları vardır. Korku yoktur onlara ve onlar mahzun da olmazlar.
Bakara;278:” Ya eyyühelleziyne amenüttekullahe vezeru ma bekıye miner Riba in küntüm mu’miniyn”
Ey iman edenler Allah’dan ittika edin ve riba’dan/haksız artıştan kalanı da bırakın, eğer mü’minler iseniz.
Bakara;279:” Fein lem tef'alu fe'zenu bi harbin minAllahi ve RasûliHi, ve in tübtüm feleküm ruusü emvaliküm* la tazlimune ve la tuzlemun”
Eğer yapmazsanız Allah ve Rasûlü tarafından harb ilan edildiğini duyun/bilin. Eğer tevbe ederseniz, o zaman mallarınızın başları sizindir.Ne zulmedersiniz, ne de zulme uğrarsınız.
Bakara;280:” Ve in kâne zu usretin fe nezıratün ila meyseretin, ve en tesaddeku hayrun leküm in küntüm ta'lemun”
Eğer o zorluk sahibi/darlık içinde ise kolaylıkla ödeyebilecekleri duruma kadar mühlet . Ve tasaddukta bulunmanız sizin için daha hayırlıdır, eğer bilirseniz.
Bakara;281:” Vetteku yevmen turceune fiyhi ilellahi sümme tüveffa küllü nefsin ma kesebet ve hüm la yuzlemun”
Kendisinde Allah’a döndürüleceğiniz günden ittika edin. Sonra her nefse kazandığı tamı tamına verilecek ve onlar zulme uğratılmayacaklar.
Kusursuzluk sadece Allah'a mahsusdur.
Doğrusunu en iyi bilen Allah'tır.
Sevgi,saygı ve muhabbetle.
Allah'a emanet olunuz.